2 Nis 2008

Futbolumuzdaki Baki Mercimek Vakası


Her taraftarın başına gelir, sabırlı olsunlar. Biz sıramızı Cihan Haspolatlı ile savdık. Bütün maçları taraftar gözüyle seyredenler, bize yutturulan bazı futbolcuları anlamakta güçlük çekeriz. İşin püf noktası budur zaten. İstisnasız tek bir taraftarın ilk 11 koymayacağı Baki Mercimek banko oynamaktadır. Hoca, yönetim, basın taraftarla aynı görüşte olsa nerden beslenecekler. Kurt kuzuyla dost olurdu demiş Aşık Veysel fikir başka olmasa.


Baki vakası başlı başına incelenmesi gerekir. En başta bu arkadaşımız Ferdinand kadar futbol oynasa bile karizma yapamaz. Bu isimde bu soyadlı, bu tipteki bir oyuncu taraftar tarafından asla sevilmez. Bizdeki örnek Necati Ateş; isimden, tipten uyuz olur taraftar. Vedat Okyar söylemiş ben duymadım ama katılıyorum, 40 yıldır maç seyrederim gelmiş geçmiş en kazma futbolcu Erman Toroğluydu. Baki eminim daha kazmadır. Karşısında oynayan futbolcu ortopedi doktorunu yanında taşısın. Fenerbahçe'de Lugano var, kazmalıkta, pislikte aşağı kalmayan ama oynadığı takım Fenerbahçe, en az zaiatla idare ediyor.

Doktor olmak, avukat, mühendis ...olmak için lisans gerekiyor. Futbolcu olmak içinde. Peki kim ne gibi kıstaslardan geçirerek Baki Mercimek'e lisans vermiş olabilir. Baki'nin hakkını yemeyelim sadece, Cihan'a, Hüseyin Cimşir'e, İsmail Güldüren'e, ErhanAlbayrak'a. Bu baltaların atacağı tekmelerle sakatlansın diyemi doğurdu diğer futbolcuları analar. Bunlarla aynı sahada oynamak zorunda kalan, Sergen'lere, Lincoln'lere, Delgado'lara içim parçalanıyor. Aslında tek tek tesbit edilecek balta futbolcular, bunların maçlarına da savcı görevlendirelecek, saha komiseri yerine. Adam öldürmeye tam teşebüsten tutuklayacak, kurtulacağız. Hakemler hakem olsalar tek sezonda bir tane balta kalmaz. Dikkat et, dokunmasa bile gelişine çal kırmızı kartı at oyundan. Bak bakalım bir dahaki maç hocalar oynatacakmı. Normalde Doğu Beyazıtspor, Siirtsporda bile oynaması imkansız adamları şu yok zamanda bizlerin karşısına çıkaranlara ceza kesmek lazım.

Bu gerilemenin de bir sonu vardır elbet. En doğruyu her maça gelen, kahrını cefasını çeken taraftar bilir, ve biletini keser. Bu hafta Sivas maçı dönüşü Baki Mercimek, İnönü'de sahaya çıksın, maç bitiminde Ertuğrul'la birlikte Nevzat Demir Tesislerine kadar kovalamazlarsa ben o Çarşı'dan bir kilo peynir alırsam namussuzum.

1 yorum:

scapula dedi ki...

Ah Nazmi Abi ah... Bizden Cihan, Orhan, Tolga gitti ancak hâlâ sıramızı savamadık Abi.. Sabri oynuyor bizim takımda. Kaptanlık pazubandını bile takıyor arada, kahroluyorum. Keşke Baki Mercimek gelse bize, Hüseyin Çimşir gelse, İsmail Güldüren gelse ya da Erhan Albayrak gelse... Mehmet Deliorman gelse, Kuzmanovski gelse, ne bileyim Adnan Aybaba, Ziya Şengül falan gelip oynasa da şu terbiyesiz sırf taraftara üçlü çektirdiği için hâlâ bu formayı giymese. Yarın öbür gün Gençlerbirliği'ne 8 gol de atsa rakibe kasti faul yapan, iki katı yaşındaki adamlara babalanan, kendini takımın ağası zanneden ve Fetocu zihniyeti Galatasaray'ın yarınlarına taşımakla görevlendirilen bu adamın bu formayı giymemesi gerçeği değişmeyecek bir, Türkiye Ligi'nin en iğrenç futbolcusu olduğuna eminim iki. Barcelona'nın sağ bekine Sabri'yi koysan üç hafta, Puyol futbolu bırakır Barcelona stadı boşlalır Abi.

Çok uzattım. Yani demem odur ki, biz sıramızı bir türlü savamadık be Abi. Yazıma büyük bir Türk düşünürünün sözleriyle son vermek istiyorum.

''Galatasaray benim için bitmiştir.''

Sabri Sarıoğlu