20 Haz 2016

Ulusal Takım Nedir? Hocası Kim Olmalıdır?

R
Önce bir durum tespiti yapalım. 2008 turnuvası bu ulusun 4-90 yaşında Dünya'ya dağılmış bütün Türkler'in, Edirne'den Ardahan'a Türkiye'de yaşayanların tamamının desteklediği, coştuğu maçlara enerji aktardığı son turnuvaydı. Sonrasında ne futbolcuya ne hocaya güvenin  tam olmadığı, Ulusal Takımın İstanbul'da maç yapamaz hale geldiği bir süreç halen yaşandı. Kadıköy'deki yenilgi Galatasaraylı, Arena'da yenen gol, Fenerbahçeli futbolculara yıkıldı. Üstelik seçilen futbolcular, seçen hocalar milletin içine hiç bir maç sinmedi.

Son turnuvaya takımı götüren Fatih Terim'in getiriliş biçimi, özellikle Galatasaraylı taraftarlar tarafından hiç hoş karşılanmadı, ve sadece Fatih Terim yüzünden çıkılan her maç büyük oranda takımın yenilmesi istendi.

Örnekler; Eleme maçlarından Hollanda maçında 1395 kişinin % 65 i, Kazakistan maçında 654 kişinin %73 ü Fatih Terim'in yenilmesini istedi. Mucizeler oldu ve takım finallere kaldı. Televizyonlarda dönen gaz verici reklamlardan, brakisefal kafatasçıların vatan millet Sakarya yazılarından, Hoca'nın futbolcuların kendilerini büyük gören rakipleri aşağılayan sloganlardan etkilenmedik. Hiç birimiz gidin kupayı alıp gelin demedik, Biz İspanya'ya yenildiler diye de sövmedik. Ki son İspanya maçında yapılan ankette % 60 İspanya kazansın dendi. Bu anketler, 2002 Şenol Güneş'ine yapılsa yapanlar vatan hainliğinden asılırdı. Milli takımın imajı ne yazık ki bu durumda.

Ülke konjonktürüne girmeyeceğim, Milli takım yenilsin isteyenlerin sebebi başka. Lağımdaki fareler değil bizim işimiz, lağımın ta kendisiyle. Kavgamız, lağımı örten Logarları, lağıma pislik taşıyan açları, doymaz, kan emicileri besleyen sistemle, çeteyle, şebekeyle, futbol oligarşisiyle, Global Kraliyet Ailesiyle. Teknik taktiğe girsek, her kır kahvesi, her maç, İmparator çıplak diyenlerle doluydu. Her kasaba lisesinin beden hocası bunlar kadar yapar. Son oynayan 11'in 8 i maç ritmi olmayan oyuncular, Ülkenin en büyük futbolcusu Arda Turan 3 aydır tek maç oynamamış, Caner kadro dışı, Burak'ı kovmak için Galatasaraylılar takımlarından vazgeçti, Selçuk sezonun en formsuz futbolcusu, Gökhan sakatlıktan en az maç oynadığı sezonunu geçirdi. Ülke takımın en güvenilir hattı stoper tandemiydi. Ömer Toprak, Serdar Aziz, Atınç, Ersan Gülüm banko oynardı, İş adalete kalsa, hak eden Milli Takımda oynasa, Yalçın Ayhan, sezonun en iyi ve formda maç ritmi olan, her maç oynayan stoperdi. Emre Belözoğlu ülkenin yetiştirdiği en büyük faal futbolcuydu. Bu turnuvaya kaptan çıkarak veda etmek hakkıydı. Ne kadar küfür edilirse edilsin Volkan Demirel bu ülkenin en büyük kalecisiydi. Medyaya taraftarın önüne yem etmemek Hocaların işiydi. Alper Potuk, Mehmet Ekici en azından bu kadroda olmalıydı. Galatasaray'dan bir oyuncu alınacaksa da o Sinan Gümüş'tü. Say say bitmez,

Milli Takımın pozisyona bile girememesinin sebebi bunlar değil. Çok daha kötü futbolcularla, daha iyi neticeler aldık. Tabelaya bakmıyoruz, Ulusal Takımla barışık olsak, neticede oynanan oyun futbol, 3 ihtimallidir, maç der sineye çekerdik.

Milli Takımın yenilmesini isteyenlerden benim sebebim teknik taktik, hak etmeyen takımın, kötü oynaması falan değil. Ben Milli Takım hocasının futbolu bilmediğini savunuyorum zaten, bahaneyi de futbol içinde aramıyorum. Benim takıntım Hoca'nın muhtemelen kendisinin bile % 100 inandığı, guruplardan çıkamayarak eve dönme ihtimali varken, 350- 400 Madenci maaşını alması, içine sindirmesi, K. İrlandalılar, Romanyalılar takımları yenildiğinde hocaya futbolcuya sövmüyor, beklentileri yok onların da tıpkı bizim gibi. Ne var ki bizim Hoca kemiksiz, vergisiz turnuvanın en çok para verileni(kazananı değil).

Sadeleştireyim; Takım beklediğim gibi hak etmeyenlerden oluştu, dolayısıyla kötü oynayacağı, rezil olacağı benim açımdan sürpriz değildi. Bu takımın başta Hocasının ve eğer milli maçlarda alıyorlarsa futbolcuların aldığı parada 80 milyonda 1 payım varsa helal etmiyorum. Vermiyorum, uzatıyorum geri istiyorum.

Peki ne olacak, ben ve benim gibi düşünenler için Milli Maçlar vicdan azabıyla, nefret arasındaki bir duyguyla mı seyredilecek, veya hiç mi ilgilenilmeyecek? Çıkış yolları tükendi mi? Hayır, bir fikrim var, iddia ediyorum, ülkeyi tekrar 2002 li, 2008 li turnuvalardaki yüksek enerjiyle donatırım.

Başlıyorum; Son maçtan sonra da ülke başlayabilir.

Şenol Güneş'e denk geldi, artık bundan sonra kime denk gelirse. Biz daha uzun yıllar Dünya Şampiyonluğuna oynayamayacağız nasıl olsa. Bir Hoca hem kendi takımını hem Ulusal Takımı maça çıkarabilir. Gurup maçlarına takımı, son Şampiyon olan Hoca hazırlasın. Milli maç sırasında zaten ligler yok, nasıl ki futbolcuda form aranıyor, Hocalar'da da form aranacak. En formda olan da doğal olarak son Şampiyon hoca olacak. Yerli yabancı, kim şampiyon olmuşsa 2 yıl boyunca eleme maçlarını oynayacak.  Son Şampiyon otomatikman Milli Takıma en çok oyuncu veren takım, onları da en iyi Son Şampiyon Hoca oynatır.  Örnek Oğuzhan'la Şenol Güneş Şampiyon oluyor, Fatih Terim ilk onu çıkarıyor. Hoca'nın yardımcıları da Süper Lige çıkmış takımların Hocaları olacak. Onlar da formda ve ödüllendirilmeleri gerekiyor. Önceden bilindiği ve kabul edildiği için Milli takım hocasına güvensizlik diye bir şey olmayacak. Guruplardan çıkıldığı takdirde de takımı finallerde yine son Şampiyon hoca kimse o çıkaracak. Ve yine yardımcılıklarını da süper lige çıkmış. 3 hoca yapacak.

Alacakları para da önceden belli olacak, Türk Milli Takımı o an ülkeler sıralamasında kaçıncı ise, bir öndeki ve bir alttaki ülke ortalaması hesap edilecek. Onların Hocası kaç Milli Gelir kişi başı ücret alıyorsa, bizim Hoca da Türkiye'deki o kadar Milli gelir kişi başı ücreti alacak.

Bir kanunla veya TFF de bir yönetmelikle bu sisteme geçilebilir. Kendimden empati yapıyorum, belki de bu ülkede Milli Takımın yenilmesini en fazla ben istiyorum, bu yönetmelikle misal FB'li Aykut Kocaman Konyaspor'u Şampiyon yapıp, Dünya Kupasında takımın başında olursa, alır ay yıldızlı bayrağımı deliler gibi koşup, marş söylemezsem şerefsizim. Hem Hükümetler, Cumhurbaşkanı , Federasyon, Milli Takımın başına kimi geçirsek diye bin dolap çevirmez, rüşvet dönmez, torpil olmaz, hak edenler Milli Takımı yönetir. Ayrıca bu kararlar Hocalara motivasyon olur, 50 sene sonra kim büyük Hoca diye yapılacak manipülasyonlar önlenir. İşte kariyer, işte hodri, işte meydan denir. En çok Milli Takım Hocalığı yapmış Hoca en büyük olur ve yarış başlar.

Söyleyeceklerim bunlardır. Umudum var mı? yok. Bir Fatih Terim gider, diğeri gelir, Milli takım Konya'dan dışarı çıkamaz, yenildiğimizde Galatasaraylılar Ozan Tufan'a, Fenerbahçeliler Arda Turan'a küfür eder, Böyle gelmiş böyle gider.

Biz bir garip çingeneyiz, nemize gerek gümüş zurna.