26 Kas 2016

SS Subayları; Galatasaray 3-1 Bursaspor

Aynı gün aynı saatte Galatasaray'ın iki büyük ve önemli maçı var. Sanki basket taraftarı diye ayrı bir taraftar gurubu var da, önem arz etmiyor beyin özürlü kan emici Kravatlı Eşkıyalar için. Bizde Başkan yok, elinizden geleni ardına koymayın, bir dahaki maçı öyle bir ayarlayın ki, Galatasaray Deve Güreşi takımı bile aynı saatte maç yapsın. Denk getiremezseniz şerefsizsiniz, zaten öylesiniz de lafın gelişi. Sizde testis varsa Fenerbahçe- Beşiktaş maçını, Ülker Arena'da EUROLIG maçıyla aynı saatte başlatın da, Aziz Patronunuz sizi olmayan testislerinizden bayrak direğini assın. Hadi TFF asla yapmaz,yapamaz,yaptırmazlar, Peşkeşçi Dursun ve avenesi, FIBA'ya, Barca yönetimine rica etse maçı önce başlatabilirdi. Eminim istemedi, bunlar hain ama Dünya'nın en akıllı insanları. Maça 40.000 kişi gelse, yani bedava kart verdiklerinin dışındaki yığınlar tribünde olsa olası bir beraberlikte Arena'nın bayrak direklerine testislerinden asılacaklarını en iyi onlar biliyor.


Bursa maçının çok kolay geçeceğini tahmin etmiştim. 3 maçta 1 puan alırız diyordum. Satış, peşkeş bitti, Galatasaray'ı daha fazla tepede tutmanın alemi yoktu, Fener maçı her halükarda kaybedilecekti, Başakşehir'in yeneceğini düşenemediler, narkozu fazla verdiler, bu maç uyandıracaklar demiştim. Burada yanılmışım, demektir ki ölümüzden bile korkuyorlar, farkı daha fazla açtırmak için EUC Hakemleri görevini başarıyla sürdürecekmiş. Bir başka nedenim Sneijder'in hafta arası amelelere bir cevap verme mecburiyetine inancımdı. Battala daha iyiymiş, bırakın Dereköy'ün ötesini, Bursa'da bile anket yap, Sneijder'i tanıyan daha fazla insan çıkar. Cahilliğime verin ben bile yolda görsem tanımam. Yenildikçe dut gibi silkeleniyor Çaylak JOR, bazen hakemler de yardım ediyor. Sol yanımızdaki çöplük Carole   oynayamayacaktı. Sol tarafımızdan bir kanat beki ataklara katılacaktı. De Jong insan yiyici ilk 11 e yerleşmiş, belli ki çok acıkmıştı. Serdar Aziz kolay kolay kafa gölü yedirmezdi, o da beklenen yenilgiler olmasa hala tribünde taraftarla selfi çektiriyor olacaktı.

Bir de tabi ki en büyük hasletimize güvenmiş, büyük takım refleksini bu maç göstereceğine emindik. Aslan yara aldı diye uluyan çakallarla savaşmaktı Galatasaray Tarihi dediğimiz şey.

Basket maçına giden 12.000 kişiyi saymazsak, bir önceki maça göre 16.000 kişi eksiktik. Aslında eksiğimiz 20.000 den fazla. Fener maçını kazanmış, Basket maçının saati değişik olsa, maçı 50.000 kişi seyrederdi. Görünmeyen bir kayıp var. Bu konuya önce değindim, taraftar ligin son maçlarında olması gereken forma, ilk maçlarda girdi, her maç dayanamaz dedim. SS Subaylarından kurtulduğumuz zaman oluşacak taraftar ortalaması 40.000 in altına düşmez. SS Subaylarından az sonra tekmil alacağım.

Maçın hakemine hayran kaldım, ben görevini yapan, Takiye yapmayan, sonuç ne olursa olsun ideallerinden vazgeçmeyen insanlara saygım sonsuz. Şerefsizsen, açık açık şerefsizim diyeceksin kardeşim. Yarım metre ofsaytı görmemiş, 2 penaltı vermemiş, vermeyecek tabi. Ben hakem olsam her maç Galatasaray'dan bir kişi atarım. Delikanlı gibi konuş sen hakem olsan senin hatanla Galatasaray 1 puan bile kazansa ne yaparsın. Hala öğrenemediysen bu son hatırlatmam olacak. Türkiye'de lig, bütün kurum kuruluşları ve 17 takımın de fakto imzaladığı beyannemeyle Galatasaray Şampiyon olmayacak diya anlaştığı, kurguladığı, yürürlüğe koydukları soytarılıktır. Sen Şampiyon oluyorsan Büyük Taraftarın ve direnişi sürdüren, ben yenilmem diyen bir kaç futbolcun sayesindedir.

Hakemler özellikle maçların başında bariz hata yapıp bizi yenik duruma düşürdüklerinde garip bir haz duyuyorum. Hem tezlerimin doğruluğuna hem de takımın direniş refleksi göstereceğine memnun oluyorum. Bir de öğüdüm olacak size, Yarım metre ofsaytı gördüğü halde çalmayan hakeme küfür etmeyin, o görevini yaptı, sen 5 metre ofsayt hattını ihlal eden Sabri'yi döv 24 saat. Langırtın savunma milindeki futbolcu bile değil.Golün dışında 2 defa daha mil dışı kaldı, kıl payı ofsayttı, eğer hakem  daha önce hata yapmamış olsa o ofsaytları görmeyecekti.

S1 Subayı Sabri Sarığlu. keşke boyu 10 cm daha uzun olsaymış, çok iyi kalecidir muhtemelen Galatasaray kalecisi olurdu. Öneriyorum Cenk Gönen'e boşuna para ödenmesin. Sabri yedek kaleci olsun. Futbolunen kolay iki aksiyonu var, ofsayt ve taç atışı. Bu ikisini beceremeyen biri neden yıllardır sağ bekte bertaraf edilemeyecek şekilde taraftarın burnundan getirir. Bu hafta sonu kafanızı fazla şişireceğim.  Sağ tarafta bir öcü istihdam ediyoruz. Hiç bir kanat oyuncusu sağda oynamak istemiyor. Bruma'nın sürgüne gitmesinin sebebi de buydu. Aynı futbolunu oynuyordu, ısrarla sağ tarafta oynattılar, canından bezdirdiler. Yasin'i sağ tarafa gönderdiklerinde bir yolunu bulup Sabri'den vebalı gibi kaçıyor. Sokak futbolunun değişmez kuralı vardır, kötü oynayan sağ beke geçer. Sabri ya topun sahibi, ya takımın sahibinin torunu. Araştırıp bulacağım, Ali Sami Bey'le bir akrabalığı çıkarsa amma gülerim.

S2 Subayı Selçuk İnan. Maçın en çok pas veren oyuncusuymuş, Galatasaray'ın en çok pas yapan takım olmasının sebebi de Selçuk'muş. Artık eminim aldığı paranın bir bölümünü lağım spor medyasına yediriyor. Sadece dünkü maç değil, son 2 sezondur, sadece Galatasaray'ın değil ligin banko futbolcularının en kötüsü Selçuk İnan'dır. İyi oynadı diye yutturdukları da Galatasaray kadrosunu yapanlar, bu kadrodan nemalananlar, Şebeke'nin, futbolumuzun Global Kraliyet Kardinalizminin, Galatasaray'lı baronlarıdır. Galatasaray kötü futbol oynasın diye beslenen ajandır.

Hakemin attığı, 2 golümüzü doksandan çıkardığı dakikalardan sonra Sneijder'in şişen damarını yakından gösterdi kameralar. Sağ taraftan, Sabri'den canını kurtarıp kaçanların muhteşem bir Barca kombinesini izledik. Yasin'in Sneijder'le ver kaçında büyük usta, Yasin'e değil de diğer ustaya gönderdi öldürücü pası. Podolski'nin tıklaması, Yasin'in kıl payı ofsaytta olmadığı nokta ve anda muhteşem bir gol vuruşu yapmasıyla bir takım golü izledik. Sonrasında Podolski'yle dövmeye başladık Ramiz Köfte'yi. Sneijder gol atmıyor be yaaaa diye böğüren Galatasaray'lıları da fazla bekletmek olmazdı. 80 metreyi 3 pasla geçip Eren'le fişi çekip maçı bitirdik.

Galatasaray'ın başkanı, hocası, koruyucusu yok. Galatasaray'ın Büyük Galatasaray Taraftarından ve direnişi sürdüren bir kaç futbolcusundan başka kimsesi yok, gerekmiyor da. Yeter mi yetmez mi göreceğiz. Biz Galatasaray'ı Şampiyon olsun diye sevmedik.

24 Kas 2016

Lionel Carole; Sol Yanımızdaki Çöplük.



Carol'ün oynayacağı yer halı saha, 2 top ver kendi kendine çalım atsın, nefret ediyorum. en gereksiz futbolcu, sahtekar iyi görünüyor
Testi kırılmadan önce yazmışız
Testi kırılmadan önce dövmüşüz, yazmışız, o halde hakkımızdır, testiyi kıracağı garanti çöpü, suya gönderip, evi susuz bırakan Aptal'ların maskesini düşürmeye devam edeceğiz.

Önce bir durum tespiti yapalım. Şaşılacak bir şey yok, Başımıza gelen bela, Faruk Süren'le Cohiba Puro, Ünal Aysal'la Shereau Blank Şarap içmeyi özleyen taraftardan, karaborsacı kan emici çeteyle sucuk ekmek yiyen Dursun Özbek'e düşüştür.

Konuya girelim,

Seferden Orhan Ak'a Çaycı Ahmet'ten Çağlar Birinci'ye görüp gerebileceğim en kötü sol bek Lionel Carole'dir.

Lağım Fener medyasının kakaladığı, en iyi sol bek dediği, ilk 11 e koyduklarında 12 parmak bağırsağıyla güldüğü sol bekimiz.

657 ye tabi devlet memurudur, 17 den sonra tek bir imza atmaz, 50.000 kişi bağıralım 1 metre fazla koşmaz, ruhsuz kansız, gamsız, maç başı parasına oynayan futbolculardan tekidir.

Umut Bulut'u, Olcan Adın'ı kovduğunda bir bok sandığımız JORBEY'in bankosudur. Sol bek hattını doldurduğu sürece bırakın galip gelmeyi gol pozisyonuna bile girmemiz mucizelere, futbolcuların kişisel becerilerine kalmıştır. Ben Ronaldo'nun yerinde olsam Carole'ye çıkma atarım. Carole oynarsa 3-5 maça kalmaz Bruma çöpe çıkar, Portekiz ulusal takımında çok daha uzun yıllar hüküm sürer.

Ben Bruma'nın yerinde olsam hoca moca dinlemem kafa göz girişirim, Takımın hücum kombinasyonunda sol kanatta beni tek başına bırakıyor diye adam tutar odunla dövdürürüm. İnsan bir atak yapmaz mı, bir orta yapmaz mı? tam orta yapacak aksiyona geliyor, adama çarptırırım, Sabri gibi dağa taşa tribüne ortalarım endişesiyle vaz geçiyor, Geri dönüp el bombası sandığı toptan kurtuluyor.

Not alın hedefim Carole'ye 2017'yi göstermemek.Velev ki başaramadım, Beylik verdiğimiz deli, halıya sıçmaya devam ediyor, Carole'yi sol bek oynatıyor, o zaman hazırlıklı ol, dua et kupayı kazan, en iyi ihtimalle ligi 6. bitireceksin.

Neden kötü oynuyoruz?

Vaterloo savaşında Napolyon bataryalardan birinin uzun zamandır ateş etmediğinin farkına varır, Batarya komutanına sebebini sorduğunda 9 nedenimiz var efendim cevabı alır. Say der, 1- cephane bitti, 2- ''''' Kafi der, gerek yok diğer 8 i saymaya.

Ben de cevap veriyorum 100 lerce sebep var sayıyorum 1- sol bekte çöp Carole var, 2-!!!!!


21 Kas 2016

Yenilsen de Yensen de; Fenerbahçe+Cüneyt Çakır 2-0 Galatasaray



Kafadan yazalım,futbol tarihinin görüp görebileceği en kötü takımına  pozisyon vermeden şut çektirmeden, korner attırmadan 2-0 yenildik.Bin hokkabaz bir araya gelse yapamaz, Allaha Şükür metafiziğe inancımız sıfır, zerre kadar inansak maçı Yüce Gök'ün kazandığına iman etmemiz gerekecek.

İyi oynayan var mı? peki kötü oynayan? Bir illüzyonla açıklanabilir. 2 defa topla buluşan RVP 2 gol attı. Dünya El Sikko'su olması gereken skorla bitirildi. Maçı Cüneyt Çakır'a tahvil eden Galatasaraylı gözüme görünmesin. Haftalar boyunca yazdık, hakemi de yenemiyorsan belanı bulacaksın.

3 maça 1 puan vermiştik, 2 de 0 çektik. 1 puanı da almamız mucizelere kaldı, ne yazık ki dükkanı kapadık. Hepimize geçmiş olsun önümüzdeki sezona bakalım.

Ne demişiz, kötü maç olur, çok sarı kart çıkartır, penaltı çalar, Cüneyt Çakır'ın yönettiği büyük maçın iyi maç olması ihtimali yoktur. Tabi ki Fenerbahçeli bizim gibi düşünmeyecek, 2-0 ın keyfini çıkaracak. Çıkarsın, hakkıdır, küçük takımın büyük takıma zaferidir, kutlu olsun.

Biz neden kaybettik? Carole; Galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en kötü sol beki, Çağlar Birinci'den daha kötü. Tiksiniyorum, bu maç özelinde değil, bütün oynadığı maçlar genelinde olduğuna yazılarım şahittir. Oynatan hocaların ta amk.

Eren Derdiyok; Lukunku, Umut Bulut dahil görüp görebileceğim en kötü santrfordur. Burak Yılmaz'ın taşşağının kılı olamaz, bize müstahak. sezon bitimine kadar 5 gol daha atsın Galatasaraylılığımı askıya alacağım. Israrla oynatan Hoca'nın da ta amk. Çingeneye beylik vermişler. Siktir git amk evladı Mustafa Kapı'ya hoca ol, o da kabul ederse.

Takımın en iyi oyuncuları De Jong, Serdar Aziz'di. Amk çocuğu haftalardır oynatmadın, yenilmedim diye  takımı bozmadın, bu kadar kötü bir takıma şut bile çekemedin, kovulman mı gerek, kaybol, ilk Amsterdam uçağına bin anana avradına sövdürmeden.

Hiç bir şeye yanmadım, 2300 aslan çocuğuma yandığım kadar. Karaborsaya düşmüş, çetelere mecbur kalmış, Galatasaray'ın peşinde biz yenilmeyiz diyen Aslan çocuklara. Alacağınızı Riva'yı, Florya'yı satmakla ödeyemezler., hiç birimiz ödeyemeyiz. 4 yıldızlı atkılarınızı gözlerim yaşla seyrettim, başkaları da seyretti. Bir büyük takım taraftarı olduğunuzu herkes gördü.

17. defa yenemedik. İnanın en kötü Fenerbahçe bu geceki takım dı. Sistem, hakem desteği olmasa en iyi ihtimalle 10. olması geren takıma yenildik. Acı olan da bu, Beşiktaş bu Fenerbahçe'den 10 misli daha büyük top oynadı. Akıl alır gibi değil, golleri çıkar, maçı birine izlet, pozisyon yok, maçın hakkı 0-0, oynayan futbolculara küfür, yöneten hakeme lanet, hocalara sınır dışı.

Maçı kazanan, 0 hata ile yöneten Cüneyt Çakır.
Maçı Kaybeden; JOR acemisi
Maçın adamı; Büyük Galatasaray taraftarı

Hepimize geçmiş olsun, bu takımla buraya kadar gelmemiz bile mucize, Muslera, Bruma harici çöp.

Taraftarla, karaborsacı tribün liderleriyle sucuk yemiş amk amele Başkanı, Biz,Faruk Süren'le puro , Unal Aysal'la şampanya içmişiz kesermi lan, defolun gidin kıravatlı eşkiyalar.

Bu gece formayı koşturanlardan bağımsız, yensen de büyüksün yenilsen de

NOT;

Evi stada yürüme mesafesinde olan bir taraftarın günlük hikayesidir. Deplasman tribünü satışa çıkmadı, blok halinde UltrAslan çetesine 107 lira ana paradan devir edildi. Pazartesi satışa çıktı dendiği anda kapandı. Çetenin, bilgisayardan anlayan elemanları marifetiyle en ucuzu 350 liradan satıldı. Pazartesi kapanmış bitmiş devir edilemeyen deplasman tribünü yerlerinden birini perşembe günü 500 liraya satın aldı. Toplama kampına katılmadan önce nostalji yaptı, Ali Sami Yen sokak'ta takıldı, Orjin'den köfte yedi, biri içti Fenerbahçe'ye sövdü. Maç Arena'daymış gibi Aslantepe'ye gitti. Sucuk ekmek kola verdiler. Faruk Süren'le puro, Ünal Aysal'la şampanya içen taraftardan, Dursun Özbek'le sucuk yiyen taraftara düşüş 2-3 saat sonra sahaya yansıdı. Eboue-Riera beklerinden Sabri- Carole beklerine düşmek gibi bir durumdu. 4 yıldızlı atkı dağıttılar, 50.000 canlının, tv başındaki milyonların gözlerine gözlerine yıldızlı perde indirdi çocuklar. Çeteden bağımsız, belki de dayak yiyerek kendi ceplerinden 4 yıldızlı bez pankartlar hazırladı UNİ, Dursun Özbek'in haberi yoktu, içeri sokamadılar. Beşiktaş maçındaki taraftar motivasyonu, Fener maçında yoktu.Tepelerinde bir vızıltı, ne zaman bağırmaya kalksalar ses artırılarak taraftarın sesi boğduruldu. Oynanan oyun da coşturamadı, tv çekim yerine de uzak olduğundan sönük kaldılar. Maç bitiminde 2 saat bekletildiler, Fenerliler galibiyeti kutlarkan 5 dakikada tahliye edilebilirlerdi, akıl ne gezer. Geldikleri gibi Arena'ya götürüldüler. Yolda şoförlere abi evimiz bu tarafta dur inelim diye yalvarmaları para etmedi. 12 de Aslanlı yola salıverildiler. Metro seferleri son bulmuş, su simit alacak büfe bile yok, açlıktan, susuzluktan, ayazdan, sinirden, Sebo Reis'in cebine 300-400 bin lira indiren Dursun Özbek'in çoktan uyuduğu dakikalarda per perişan oldular. Keçi yolundan Seyrantepe'ye kadar yürüdüler. Minübüsler bile çalışmıyordu. Çocuklar yollarda 5 kişi ortak taksi tutarak evlerine 01 de ancak dönebildi.

20 Kas 2016

Fener Maçı Nutku


Ey Büyük Galatasaray;

Her türlü pisliğin, iç ve dış saldırının doruğa ulaştığı bu günlerde, bir kez daha, Türkiye Futbol Şebekasyonu'nun düzenlediği ligimizin en büyük maçına çıkacaksın. Gazan mübarek olsun.

Cim Bom Bom'larım,

100 yılı aşan tarihimizde çok büyük işler yaptık. Yaptığımız işlerin en büyüğü, temeli, Galatasaray kahramanlığı ve yüksek Galatasaray inanmışlığı olan Avrupa şampiyonluğudur. Devamında gelen Süper Kupadır. Bundaki başarıyı, Galatasaray'ın ve onun büyük taraftarının bir ve beraber olarak istekli ve kararlı yürümesine borçluyuz.

Fakat bu büyük hadiseleri geride bıraktık, bu başarıları bu zaferleri asla kafi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük maçlara çıkmak zorunda ve kararındayız. Galatasaray'ı Avrupa'nın en mamur en büyük olma seviyesine çıkaracağız. Bunun için bizdeki zaman ölçüsü geçmiş yıllarda kalan büyük zaferlerin gevşetici sarhoşluğuna göre değil, günümüz gerçeklerine göre düşünülmelidir. Bu büyük cenklere yolculuk, bunun gibi büyük maçların dikenli yollarından geçmektedir. Geçen yıllara oranla daha çok çalışacağız, en büyük maceralarımızdan birini yaşayacağız. Başarılı olacağımızdan şüphem yoktur. Çünkü; Bu akşam Kadıköy'de kuşatmayı yarmış, ateşlerden geçmiş, takımına ölümüne bağlı görece sayısı az, ama desibeli fazla bir taraftarın, sırtında Metin Oktay'ın o mübarek, kutsal parçalı forması olacak. O formaların içinde de her birinize, her zamankinden daha vahim, daha yoğun teslim ol çağrıları gelecek, ateşle karşılık vereceksiniz. Çünkü; Aklınızdan bir an bile çıkarmayın, Galatasaray'ın şampiyonluklarında ağlayan coşan gülen milyonlarca Galatasaraylı,  Ümit Burnu'ndan Alaska'ya dağılmış Dünya'nın her tarafında, televizyonlar başından, ciğerlerinize, kalplerinize, bacaklarınıza, en büyük enerjilerini iletecekler. Ve çünkü sizler, Galatasaray'ın yürümekte olduğu Savaş yolunda, Ali Sami Bey'i, Metin Oktay'ı, Pitbull'u, Hagi'si, Prekazi'si, Muslera'sı, Sneijder'i başta olmak üzere gücüne güç katacağımız 11+3+sonsuz, yenilseniz de, yenseniz de asla yalnız yürütmeyeceğimiz Aslanlarımızsınız.

Ey Büyük Galatasaray Taraftarı!

Yıllardan beri çıktığın maçlarda başarı vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki bu sözlerimin çoğunda Galatasaray'a inancımı sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün aynı inanç ve kesinlikle söylüyorum ki yönetim, futbolcu ve taraftar bütünlüğüyle yürümekte olan Galatasaray'ın bir futbol takımından çok daha öte bir şey olduğunu, bu geceden itibaren, dost düşman bir kez daha anlayacaktır. Asla şüphem yoktur ki Galatasaray'ın unutturulmaya çalışılan bu büyük yeteneği ve büyük karakteri bu maçtan sonraki gelişmesiyle  yarının şafağında Aslan Yuvamız Arena'nın ufuklarından yeni bir güneş gibi doğacaktır.

Galatasaraylılar!

Sonsuza akıp gidecek yıllarda, bu büyük ve şanlı takımınla daha büyük şeref ve mutlulukla övünmeni; daha da yükseklere taşımanı gönülden dilerim..

NE MUTLU GALATASARAYLI'YIM DİYENE!