21 Şub 2021

Şebeke'ye Karşı Kurtuluş Savaşı; Alanyaspor 0-1 Galatasaray

 

Gücünü paradan ve siyasi mekanizmadan alan çok kapsamlı bir Şebeke'ye karşı unutulmaz bir savaş veriyoruz. Her maçımız en az bir Şampiyonlar Ligi maçı seviyesinde. Kimle oynarsak o takım bir önceki maçında puan kaybediyor, bizim maça ölüm kalım maçına çıkar gibi çıkartılıyor. Tam kadro, en yüksek prim vaadi, bize gol atan, yenen takımlara ödül, transfer sözü, sonraki maçlarında destek puanları, puan kaybettiğimiz maçın hakemlerine hayat sigortası. 

Şikayetim yok , benim için sürpriz değil. Tuzak Aslan'a kurulur, yüzlerce maç yazısı yazdım, çoğunda aynı yere  bastım kutsal Büyük Gala Taraftarlığı mührünü. ''Eşşeğe tuzak gerekmez''. Ben hakemin puştunu severim, Büyük takımsan hakemi de yeneceksin, nitekim dün gece olduğu gibi. Zaferin kutlu olsun Gala ve onun şanlı büyük taraftarı.

Hakem heyetine söylenecek herşeyi söylediniz, ben acıdım. Darmadağın oldular, neticede belki de en çok onlar sevindi böyle bitti diye. Ellerinden gelenin fazlasını yaptılar, Gala'nın Puan kaybetmesi olası en büyük maçında, Rambo Okan hakem olsa daha fazlasını yapamazdı. Sonlara doğru görmediği, yan hakemin 12 parmak bağırsağını yırtarak verdirdiği hentbolde( öncesi marcao'ya faul vardı) baraj mesafesini sayarken 7.5 adımda durduğunda içim parçalandı. Hakem Şebeke'nin verdiği emri yerine getiriyor, ama maçı Gala kazansın istiyordu. Yolu diğer hakem abileri gibi açık olsun. Ömrü Gala'ya kaybettirdiği puanlarla doğru orantılı olacak.

Sıçan gibi oynadık diyenler var. Erol Bulut'la mukayese edip, aynı şeyleri yazmamız gerekirci objektiflerimiz. Ben öyle düşünmüyorum. Fatih Terim'in taktik, sevk ve idare bakımından en büyük 5,6 maçından biriydi  Bir tarafta ligin en iyi top oynayan takımı, son oynadığın maçları kaybetmişsin, elenmiş kupadan olmuşsun. Ezberledikleri oyunu oynayacaklar biliyorsun. Ve bütün bir hafta puan kaybı üzerine kurulmuş kumpasın içindesin. Bir şeyler yapmak zorunda olan sensin. 1 golle de yenemeyeceğin maça çıkıyorsun. Karşında seni senden iyi tanıyan bir rakip var.

Çıkardığı ilk 11, oynattığı oyun, bir an evvel maçı koparmaya yönelikti. Kafa kafaya oynanacak bir maç değildi. Topun onlarda orantısız bir biçimde fazla kalmasının sebebi, bizim sıçan gibi oynamayı kabul ettiğimizden değil, aksine kazaya belaya meydan vermemek için özellikle savunmanın bilerek toplara müdahele etmemesi yüzündendi. Düdük ağzında nefesini mideye kadar çekmiş, müjdeyi çalmak için üflemesi an meselesi bir yaratık var içeride. Süper dikkatli, şut imkanı tanımayan( bir kere atabildiler, gol olsa kesin cevap verirdik)  tehlikesiz paslara izin veren aktif bir savunma oyunu. Nasıl olsa kalede Muslera vardı, burnumuzun dibine kadar gelebilirlerse de yakın dövüş gerillası  bertaraf edebilirdi. Savaş planları kusursuz bir başarıyla taçlandı. Vukuatsız, kayıpsız, esirsiz, şehitsiz, dönüş uçağına bindik.

Alanyaspor oyunu beni korkutmadı, ne var ki transferi konuşulan Salih Uçan ödümü patlattı. Unutulmaz maç çıkardı, bir büyük potansiyel Gala 10 numarası gibi oynadı.Topla çok oynamak marifet değil, iyi oynadı görünürsün o kadar. Direkten dönen topun dışında Muslera'nın çıkaramayacağı bir pozisyona giremediler. Biz mahkum oynadığımız zaman bile daha net gol pozisyonuna girdik. Onyakuru gününde olsa 3 tane atardı veya attırırdı.

Çok büyük bir engeli aştık diye bir şey yok, hiç bir iddiası olmayan takım bile 1 hafta doldurularak karşımıza Real Madrid olarak çıkartılabilir. Her maç bir önceki maçtan zor. Her maçı hayatımızın son 90 dakikası gibi oynamaktan 15 de 15 yapmaktan başka savaş planı kabul edemiyorum. Bu seneki Şampiyonluk şimdiye kadarkilerden ne kadar daha değerliyse, seneye alınacak olandan ucuzdur. Gittikçe saldırıları daha da korkunçlaşacak. Siz hepiniz biz tekiz hodri meydan diyoruz. Bakalım bu haftanın tuzağı ne olacak?

İmkansız belki ama takımı karantinaya kampa almak lazım. 5 taş oynamıyoruz, Kurtuluş Savaşındayız, her maç ayrı bir muharebe, sakatlığı, hastalığı, virüsü var diyoruz, son sözlerimizi Fatih Terim'e bırakıyoruz.

Bir tuzağı daha bertaraf ettik.