29 Oca 2017

Türk Lağım Spor Medyası; Stadyum



Gollere, Sneijder'e, Bruma'ya doyamadım. Bu sezon ilk defa o da gece yarısı bir zift kanalında golleri tekrar izlemek için, şebekler acaba ne diyor diye lağım kanallarını taradım. Tekrarıymış Stadyum'a rastladım. Çok utandım, onlar da beni görüyor sandım. Defalarca, uzun uzadıya özeti verdiler. Ve başladı leş kokmaya program.

Ben Giray Bulak'ı adam sanırdım, futboldan anlayan 5 Medya maymunu say deseler ismini yazardım. Bir de Hoca, amatör takımlardan bile uzak tutulması lazım. Zaten programın en ezik adamı, konuşmaları mutlaka daha baskın şebekler tarafından kesiliyor. Görüşleri makbul sayılmıyor, sanki Hoca o değil de Kaya Çilingiroğlu. Hülya Avşar'ın eski nöbetçi kocası olması dışında Medya Maymunluğundan para alması için ne vasfı var çözemedim.  Ayı Sinan olsa aklım erer. Futbolculuğu sayesinde Seda Sayan'ın eski eşi olabilmiştir. Her devrin adamıdır, aldığı paranın yarısını mafyaya kaptırır, futboldan da halk dilinden de anlar. Oğuz Çetin nerede diye merak ederdim, buradaymış rast geldim. Fenerbahçeli olup da sevdiğim 2 kişi varsa biri odur, diğeri Alex'di. Büyük futbolcu, tahsilli, konuşmaları düzgün, o konuşmayacak da kim konuşacak? Zavallı Oğuz'un işi hepsinden zormuş meğer. Sneijder'e bok atsa diğerleri gibi, koskoca İmparator, futboldan anlamıyor damgası yemek istemez, Bruma'yı övse Medya sahiplerinden fırça yer. Bereket dediğim gibi tahsilli, konuşabiliyor konuşmasına da, ne dediği anlaşılmıyor.

Ah be Oğuz Çetin, Sakarya'lısın, takımınız can çekişiyor, geç başına, anlarsın çıkar 3-5 Tatanga, saldır şu İstanbul'un futbol baronlarına. Ne işin var senin bu zır cahillerin arasında. Futbol terminolojisinden döktürdükçe döktürüyor. Alan daraltmadan girdi, 3-4-2-1 den çıktı. Sanırsın ki Morinho'lara, Trapattoni'lere konferans veriyor. Yeminle acıdım. Yorumların tamamını dinledim, beklerdim ki Bruma'nın slalomla daldığı ceza sahasında, çok rahat çalım atabilmesi için Sneijder'in 20 numaralı stoperi peşine taktığını söylesin. Ne gezer, hiç bir şey söyleyemedi.

Ali Gültekin'i de severdim oynarken. Eh işte diyebileceğim tek adamdı programda ,en azından atılan 6 golde de savunma hatası arayan şebeklerle aynı fikirde değildi. Ersin Düzen'de bir ara düzene uymuş sürüye katılmıştı. Gözü sürekli telefonundaydı, muhtemelen biri benim gibi ağır küfür etti, çalımı yiyenlerin hatasını konuşurken, çalımı atanı da göz ardı etmeyelim gibisinden bir şeyler zırvaladı.

Sneijder, Bruma'yla korneri paslaştı, Beni bloklamış Kaya başladı kusmaya. Vay efendim Bruma'ya neden bir adam basmazmış. Giray Şebeği ne bilsin paslaşacağını dese de kim susturabilecek. Bunlar iyi ki BBC Sport'ta maymunluk yapmıyor. Maradona'dan  çalım yiyen bütün takımı Times nehrine attırılardı. Korneri paslaşmaya karar veren her futbolcu paslaşır, engel mi var? var da 9.15 mesafede. Sneijder paslaşır iki kişiyi çalımlar yine ortayı yapar. Akıl verin başka hocalara da bir sonraki maç korneri kullanamasın. 20 dakika golü nasıl yedileri konuştular. Şebeğin biri kale direğindeki adamın paslaşma esnasında neden çıktığını soruyor. Bana sor yavşak, şike yaptı. Sneijder falsolu sallamayı, siz dallamalar ötün diye Semih'e doğru ateşledi. Ön direği alan çocuk da Semih Abi kafayı bu direğe vuracak, en iyisi ben kaçayım da gol olsun dedi. Midem bulana bulana izlemeye devam ettim, dedim ya golleri 500 defa verseler seyrederdim.

Sneijder'in Bruma'ya açtığı yolu fark eden çıkmadı. Nasıl boş bırakırlar, nasıl bu çalımı yerler diye kudurdular. Aynı golü Messi atsa mest olacaklar, Lens atsa o çalımı, o golü ,çanağa ne koyarsan koy, sabaha kadar yalarlardı.

3. golün anlamı büyüktü bizim için. 300 defa sızlatmış olacaktık yüreklerini, Yasin'e nasip oldu. Sneijder kaptırdığı topu tekrar alarak bütün bir savunmayı sağa doğru feyk attırıp, soldaki Podolski'ye aktardığındaki ustalığa dikkati çekip, seyredenlerden küfür yemenin alemi yoktu, sadece benden yemeyi yeğlediler.

Kara Yılan kıvrıla kıvrıla medyayı sokmaya süzülürken, eyvah çekmişlerdir. O kadar adam çalımı yer de Bruma'nın ayağını nasıl kırmaz. Yeri geldi söylemedi demeyin Bruma'ya sezonu bitirtmezler, Tosiç gibi, Yalçın gibi, Uğur Demirok gibi bir kasaba, bir baltaya çocuğu sakatlacaklar diye ödüm patlıyor.

Penaltı olan pozisyonda Sneijder'in attığı pası konuşacak değillerdi. Her futbol sever, her futboldan anlayan konuşurdu, bunlar farklıydı konuşmamayı tercih ettiler. Ah ulan 1 karış dışarıda olsaydı pozisyon da 5. gol için penaltı çalan hakimi linç etselerdi. Bakın Galatasaray'a da penaltı veriyorlar diye lağımı biraz daha pislikle doldursalardı.

Son golün asisti, yüzyılın asistiydi, ne yazık ki yine Sneijder patentliydi. İnsanlık dışı bir pas daha atarak medyaya son balgamı atmıştı. Savunma oyuncularına bok atacak bir şey bulamamışlar, golleri tekrar vereceğiz demişler hiç konuşmamaya özen göstermişlerdi.

O pası İniesta'nın attığı stadyumda maçı 100.000 kişi seyrediyordu. Sneijder'in attığı stadyumda 7.000 kişi seyrediyorsa suçun büyüğü lağım spor medyasınındı. Spor Bakanı ben olsam bütün kanalların medya maymunlarını futbolun marka değerini düşürüyorsunuz diye mahkemeye verir, Silivri'ye attırır mal varlıklarını hazineye irat kayıt ettirirdim.

Yıllar önceden bırakmıştım şebek seyretmeyi, okumayı bırakıp kendim yazmaya başlamıştım. Ah ulan Sneijder, ah ulan Bruma sizin yüzünüzden yeminimi bozdum. Bir daha olmaz. Siz koymaya devam edin, ben tekrar seyretmesem de olur.  Siz de seyretmeyin, lağıma pislik taşımayın.