12 Eyl 2009
Ayak Kırmanın Cezası
O zamanlar Cine 5 veriyordu maçları. Maçın kasetini Romanya televizyonundan aldım Erman Toroğlu'na verdim. Lakatus'a verilen cezayı yazan gazete kupürlerini de ilettim. Olayı da anlattım. Hakemi haksız buldu, aynı olayı Ahmet Çakar'la da görüşmüştüm. Hakeme o da haksız dedi. Sarı kart verilmiş bir futbolcuya ikinci bir ceza kesilmez dediler. Bunları hakem, ben hakem olsam 3. cezayı da keser öyle gönderirdim dışarı. İşte bu adamlar senelerdir köşe başlarını işgal edip fetva verenler. İnsanlık hak getire, önlerinde bi ezberledikler kara kaplı kurallar kitabı. Ben bilmem merkez bilir.
Steaua Bukarest cazaya itiraz etmedi. Sözleşme karşılıklı fesh edildi. Lakatus futbolu bıraktı. Kulakları çınlasın büyük futbolcuydu.
Geçtiğimiz hafta Belçika’da oynanan Anderlecht-S.Liege maçında; S.Liegeli Witsel de, rakibi Wasilewski’nin bacağını (üstüne basmak suretiyle) kırıyor. Bacağı kırılan Wasil’in önce futbol hayatının bittiği söyleniyor, sonra sadece bu sezon oynamayacağı açıklanıyor. Witsel’e ise önce 11 maç ceza veriliyor, sonra Standard kulübünün itirazıyla ceza 8 maça indiriliyor. S.Liege bu sezon Ş.Ligi’nde iyi işler yapma potansiyeline sahip ve Witsel onlar için çok önemli bir oyuncu!Pozisyon sırasında Witsel’in davranışlarını izliyoruz. Sadece 20 yaşındaki bu çocuk, rakibinin ayağının feci durumunu görmesine rağmen umursamaz tavırlar içinde. Hatta hakeme itiraz etmeyi de ihmal etmiyor! Akıl almaz bir soğukkanlılık ve sükûnet... Normal şartlarda bu çocuğun en az bacağını kırdığı Wasil’in futboldan uzak kalacağı süre kadar ceza alması lazım. Bu süre içinde işin uzmanından “öfke kontrolü” konusunda destek de alması gerek. Ama nafile... Çünkü futbol kulüplerinin gözünü sadece hırs ve para bürümüş. Oyuncularına hiçbir günahı yokmuş gibi davranıyorlar; en iyi avukatları tutup, fizik biliminden faydalanan bir savunma hazırlatıp cezayı 8 maça indirtiyorlar. O gece yastığa başlarını koyduklarında gözlerinin önüne Wasil’in kırık bacağı gelmeyecek federasyon yetkilileri de dosyayı UEFA’ya aktarmıyorlar. Oysa S.Liege Kulübü maçta hemen sonra çıkıp, bu hareketi tasvip etmediklerini, Witsel’i de federasyonu beklemeden ciddi bir süre için cezalandırdıklarını açıklasalardı eminim o gün Belçika futbolu için yeni bir gün olacaktı.Olmadı...Uğur Meleke'den alıntı
Daha geçen hafta Adana'da oynanan insanlık maçını seyretmeyi, seyterttirmeyi gereksiz bulan kafalar için her şey puan ve para. Futbolcu mu yok, neticede erkek oyunu kırılacak tabi zihniyetiyle kurulmuş lanet olası düzen.
Gözler Güney Afrika'daki seyahetin kaderindeydi sülük spor medyası için. Futbolun sanayi haline getirilmesine direnenler elbet onların düşmanıydı. Her güzel şeyin olduğu gibi.
Lakatuş ve Witsel, ayak kırmış oyuncular. Biri sosyalist eğitimden geçmiş, paranın pulun ne olduğunu bilmeden büyümüş, kırdığı ayak iyileşene kadar başından ayrılmamış bir büyük insan. Diğeri kapitalizmin çarkının bir dişlisi, ayağımı nereye koysaydım diye hakeme itiraz etmiş, muhtemelen ayağını kırdığı futbolcuyu bir daha tanımayacak olan insanlık dışı mahluk.
Yerimizi bilelim, biz kimiz, konumuz futbolsa biz neredeyiz.
Beklenen yağmur yağıyor İstanbul'da, ve biz maç saatini bekliyoruz. Yağmurdan, terörden her gün ölüm haberleri. Bari futbol güzel kalabilseydi. Umarım çatır çatır, delikanlıca bir maç olur.
9 Eyl 2009
Ah Ulan Galatasaray
7 Eyl 2009
Türkcell Süper Ligi ve Özlem Derbileri
Güney derbisi için iki büyük takımı mevcuttur bölgenin. Adana Demirspor-Adanaspor maçını merak etmeyecek, seyretmeyecek futbolsevere ben futbolsever demem. 1 kilo demir mi ağır, 1 kilo pamuk mu? çocukluk sorumuzun cevabını bulurduk belki bu maçta. Adana şehri için ne büyük eksiklik Demir Yumruklularla, Turgeylerin aynı maçta bağırabilmesi.
Ege derbisinin yerinde yeller eseli yıllar oldu. Karşıyaka-Göztepe maçı bu ülkede seyirci rekoru olarak tarihe geçmişti. Hem de iki takımın arasındaki bir 2. lig maçıydı. Ne yapıp ettiler Gavur İzmir'i Süper Lige komadılar. Hatta Türkiyenin en dramatik, en duygusal taraftarına sahip Göztepe'ye sahaları dar ettiler. Bizim de akıllarımızda Büyük Göztepe taraftarının unutulmaz ağıt marşı kaldı. Çok özledik Göztepe yetiş artık.
Eskişehirspor-Ankaragücü-Bursaspor aralarında merkez derbisi oynar, bizde zevkle seyrederiz. Eskişehirspor bu maçlarını ikiye bir oynar biliyoruz. Aman bu 3 lünün başına bir halt gelmesin. Es Eslerle oynadıkları zaman derbi, aralarında oynadıkları zaman dostluk maçı oluyor. Teksas tribünlü Bursaspor'a da en az Sivasspor gibi bir derece lazım her sene.
Doğu'nun derbisine adaylarım, Gaziantepspor-Diyarbakırspor maçıdır. Aralarındaki maç büyük enerji ortaya çıkartır, her maç deprem olur uzak diyarlarımızdan. Oralara giden takımlarda 1 puan aldıklarında sevinsinler, 3 puan alan da düğün bayram etsin.
Kayserispor-Sivasspor maçı ikinci ligin en büyük maçıydı bir zamanlar. İki takım arasında yıllar önce Kayseri'de oynanan maçta Türk Futbol tarihinin en büyük faciası yaşanmış 10 larca insan ölmüştü. İki takımı uzun yıllar aynı gurupta oynatmadılar, daha sonra gelen barış sonrası ıynadıkları maçlar gerçekten gerilim filimlerini aratmayacak derecedeydi. Her iki takım zaten ligte ama, Kayseri'li para harcamaz, bedavadan biraz pahalı ise bilet fiatı, bir de maçı televizon veriyorsa kimse maça gitmez. Gidenlerde şemşamer çitler, küfür eder. Hey gidi hemşerilerim hey.
En kaliteli Türkcell Süper lig için oluşturulan takımlar listesinde 18. takım için Malatyaspor, Orduspor,Rizespor,Boluspor, Antalyaspor(yeni stadını devreye sokunca) dereceye girerler. Böyle bir ligte şampiyon olacak takımın bir sonraki sezona çıkacak dermanı kalmaz. Kim mi küme düşer? bu lig 5 sene oynansın her takım en az bir defa küme düşer.
Ligi organize edenler bence müdahele bile etmeliler. Şubat ayında Olimpiyat Stadında Belediyespor-Ankaraspor maçını seyredecek 8 kişi için milyonlarca dolara yapılan 80.000 kişilik stadı görünce insanın içi acıyor. Bu takımlar hükmen küme düşürülmelidir.
Daha kaliteli lig için şehir takımları göreve.