23 Yolu 15; Sivasspor 1-2 GALA

En büyük maçlarımız Rizespor  Sivasspor maçlarıdır. Rize devre dışı olduğundan Sivas maçını eşeliyoruz. Öyle büyük bir Gala antipatiği Başkan, hoca ve şehir var ki, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekten bir spor savcısı dava açsa  hukukta yeri vardır.

Senede 2 maç oynar, 4 hafta önceden yenmemiz gereken maç der, puan ve puanlar(ne demekse) alacağız gibi saçma sapan bir yarım cümle kullanır, ülke futbolunun geri kalmasının bir numaralı sorunsalıdır. Fazla konuştuk hakkında, değmez, yolumuza bakalım.

Bir önceki maç Real İstanbul'la oynamış, hezimetle kazanacağımız maçta az daha 2 puan kaybediyorduk.  Sivas City maçına çıktık, keşke harbi City'ye karşı oynasak. Çakmasının, iğrenç bir zeminde başımıza bela olacağını  ön görmüştük. 

OkanBall adını koyduk oynadığımız oyunun. Bir madde daha koymamız gerekecek. Dünyanın en kötü galibiyete yatan takımıyız. yani yatamayan, maç kopmamışsa, 2-0 öne bile geçmemizin hiç bir hükmü yok. Hezimet yaptığımız Başak maçını tekrar düşünün, ilk yarı biterken ki Raşitsa golü gelmese o maçın 2. yarısı da aynı bu maç gibi geçerdi. 

Barış Alper bir önceki maç oynamayı hak etmişti. süre alamadı. Gomis'i bu ağır sahada 46. dakikada oyunda görünce tırsmaya başladım. Elinde Burak Yılmaz hayaleti var, saha ağır, kanatlar aradan sonra takımın en defolu bölgesi, yırtınan ağzından salyalar akan aç Aslan'ı kenarda oturtmak, geç sokmak,  derdin ne be hoca? kazanacağın garanti mi? Zevk mi alıyorsun taraftara işkence çektirmekten. Bu kaçıncı?

Öyle bir pozisyon oldu ki, hakem heyeti için bir turnusoldü. Bir türlü uzaklaştırılamayan çok basit bir top kale çizgisini geçti. Gösterildiği kadarıyla her Galatasaraylı gibi biz de bal gibi gol dedik. İmbiklerle araştırdılar. Alışmıştık oysa golü Fener yedi sandılar herhalde. Hiç birimizin göremediği süzemediği bir ihlali yakalamışlarsa, dünyanın en büyük hakemleriydiler. Altın madalya takılması gerekir. Pozisyon temiz ise, düdükler bayraklar asılmalı sistemden atılmalılar.

Sakinleştikten, değişik videolar geldikten sonra kararımızı verdik, maç oynanırken nasıl objektifsek, gol temiz demişsek, incelemeden sonra ofsayt olduğu hükmüne vardık. Helal olsun demek boynumuzun borcudur.

Okan Buruk'a eleştiri sürüyor. Muhtemelen ikinci yarıda olmayacaklar. Van Aanholt ve Seferoviç yenilmek için ayaklarından geleni yaptılar. Bom boş golü atmadı, ofsaytı bozdu. Sefer son saniyede kaleleri karıştırdı, bizim kaleye orta yaptı. Gala tarihi 9 numaralar tarihidir, ortası yoktur, ya teneke bağlanır kovulur, ya efsaneler panosuna resimleri asılır. Bilerek ihanet etmemişlerse daha kötü, bu iki futbolcunun futbol ölümü gerçekleşmiş, umarım bir daha seyretmek mecburiyetine düşmeyiz.

Büyük futbolcuların hastasıyım. Büyük futbolcu saha isterse balçık, aysberg çukuruyla kaplı olsun oynar. Mertens'i bir kere daha hayranlıkla izledim. Bir öngörüm daha isabet kaydetti. Hakemleri yendik, kornerler belalımızdı, onları da yendik. Sıra direklerdeydi, direkten gol bekliyordum oldu. 

Yazmasak olmaz, en iyi tandem bizde diyoruz, en iyi kaleci Muslera diyoruz. Kullanılan her serbest vuruş kalemize ölüm tehlikesi,  çerçeveyi bulan her top en az yarım gol. Şeytan diyor ki ikisinden birini feda et, emin Bayram'ı oynat. Kendi kendimize sarı kart gösteriyoruz, işin şakası yok, Arena'da boş yer kalmasın. Bırakın ağlasınlar, Barış Alper'in golü Sivas'a değil Türk futbol şebekesine atılmıştır.

Gerçek Sivaslı hemşehrimin üzülmesine gerek yok, saldıracaksa Rıza'ya saldırsın. 1-1 olacak, Gala için daha fazla zaman kalacaktı, 1-1 daha sonra Sivas'ın lehine bir zaman aralığında oldu zaten.

Yeni yılda en kötü gününüz Galatasaray'ın yenildiği gün olsun, 

Gottard Zemin Tüneli gibi içlerinden geçeceğiz, burçlara 23 bayrağını asacağız.

Yolumuz 23 yoludur.  

Puan tablosu;

MUSLERA 2( 2 top geldi 2 gol)

Boey 8( sağ saldırı beki), Nelsson 8, Apo 8( savaş beki) Aanholt 1( son maçını oynadı) - Berkan?( Boey'e verdiği asist öncesi pastan başka, oyunda mı göremedim, Sergio( yorgun, ) Mertens 9( halk kahramanı)

Raşitsa 2( kötü saha kötü gün), Gomis 4 ( bu sahada oynamasa da olur) Kerem 2(kötü oynadığı zaman çekilmiyor)

Okan Buruk 2( maçı çok kötü sevk ve idare etti, sahaya göre takım çıkaramadı, oyuncu değişiklikleri çok geç)

Sivas'ın Yollarına

Öncü birliğimizi dün akşam gönderdik, kahraman takımımızı. Şu saatlerde de taraftar kervanı yola çıktı Kızıldağ'a, Çamlıbel'e doğru. Halay başı kim çeker bu ülkede, serin yayla rüzgarı olup kim yellendirir, kim coşturur taraftarı.

Ilgıt ılgıt eser seher yelleri demiş Sivas'lı aşık. Bakacağız bu akşam nasıl esecek Cim Bom'un eski kavak rüzgarı Kızılırmak boylarında. Abdülkerim bilir, tecrübelidir, çok söylemiştir, Sivas ellerinde sazım çalınır'ı. Çalın arkadaşlar gül ağacından yapılmış Veysel Baba'nın sazını. 

Mühür gözlerine kurban olduğum Nelssons, kurban olurum dikkatli ol, bir an boş bırakma etrafı. Atağa çıktığında birini bırak yerine, ben gidersem sazım sen kal dünyada dersin Emre'ye. Gidince de çabuk dön. Muslera, fazla top gelmez sana merak etme gelse gelse Rıza'nın tetikçisi Yatabare yaklaşır kalene, gel ha gönül havalanma dersin döner gider. 

Sergio döndü, nasıl oynar bilinmez, biz yine de dost dost diye nicesine sarıldım hesabı sarılalım beklediğimiz gibi olmasa da. Miço, Mertens Sivas evlerine dam üstüne çul serer, geçit vermez yiğidolara, 

Bin cefalar etsen almam üstüme tefeci Ali Şaşal, kornerleri yendik sıra kale direklerinde. Gomis tek santrafor oynayacak, yol ver dağlar yol ver bana diyerek saldıracak, dağlar seni delik delik delerim naralarıyla balyoz gibi vuracak kerem. ultrAslan her zaman her yerde seninle beraber, çiğdem derki ben alayım, lideri teslim alıp zafer ve savaş naralarıyla getirecek. Gelirken Sivrialan'a uğramayı, bir ayran içmeyi unutmayın selam söyleyin Aşık Veysel'e. Coşun, bağırın aman ha erken çıldırmayın bizi de bekleyin. Kimseyi de kızdırmayın! 

Yolumuz 23 yolu

FİNCANI TAŞTAN OYARLAR.

OkanBall Project; Manifesto, Yeni Bir GALA Devrimi

Gala, tarihinde görülmemiş bir riskle, ülkenin en büyük hocası, kendi efsanesi Fatih Terim'i görevden alarak yeni bir devrim başlattı. Sancısı çok büyük oldu,  sezon çöpe atılmıştı, ardından Başkan'ı değiştirdi, değişen sadece kimlikler değil, bir felsefeydi. Bir dünya görüşüydü, işte bizim uğruna tribünlerde 10larca yıldır hançere parçaladığımız yüksek Galatasaray İdeolojisi buydu. Yama yaparak, delikleri tıkayarak, pansumanla tedavi edilerek raydan çıkmış ekspres tekrar raya oturtulamazdı, Çubuğu tersine bükmek tek yoldu.

Okan Buruk  bu iklimde takımın başına getirildi, 3 sezon üst üste kupa alamayan, doğru dürüst tek iyi maç oynayamayan takım dağıtıldı. Gala teamüllerine uygun, Gala sporcusu kimlikli en büyük kupaları ellemiş, her kıtada tanınan büyük futbolcuları taşıyan uçaklar peş peşe indi. 

Peki nasıl bir futbol oynatılacaktı bu futbolculara, denenmişleri deneyerek en fazla ite kaka bir kupa alınabiliyor, oynanan futbol taraftarı tribünlere salkım saçak getirmeye yetmiyordu. Takım pazar piyasası itibarı ile ucuzdu, ucuz takıma pahalı futbol oynatmanın bir yolu bulunmalıydı. 

İşte biz, kimimiz ilk maçtan, kimimiz süreç içerisinde ligin henüz 1/3 ü oynanmışken tezlerimizi ortaya attık. Oynadığımız oyunun adı OKANBALL'du. İleriki yıllarda başka hocaların denemeye alacağı denemelerdi. Belki hala denemeler devam ediyor, oyunu geliştirerek denemeleri sürdüreceğiz elbet. Taklitçiler peşimizden gelecek , biz yol almış, adını koyduğumuz oyunu daha üst seviyelere taşımız olacağız. Artık içimiz çok rahat, Gala her maçını tabeladan bağımsız güzel futbol oynamış olarak bitirecek.

Futbolumuzun OkanBall manifestosunu Büyük Gala Taraftarının görüşlerine sunuyoruz. 

1- Pas oyunu var, en az 4 pas yapmadan gol posta gidilmiyor, paslar dikine, çalışılmış, tam zamanında yapılan drilleme(delip geçme)lerle rakip savunmanın dengesini kuruluş düzenini bozmaya yönelik. Stoperler arası pas minimum seviyeye inecek, can havli veya daha elverişli çıkış için paslaşılacak, ya da kaleciye dönülecek..

2-İcardi'yle Mertens'le başlatıldı, paslaşmalarla gidilirken kaleye en yakın oyuncuya asist veya sondan bir önceki pası kullandırma. 9 numara o an yetenekle değil, akılla topa dokunacak. Bu ne demek? Gala paslaşma trafiğine başladığında mutla bir gol pozisyonuna hazırlıklı olun.

3-Atak mutlaka sonlandırılacak. gerekirse dağlara taşlara şut çek, taca at, kaleciye teslim et sakın kaptırma.  

4-Velevki kaptırdın, Okan'ın en iyi bildiği şey, öldürücü pres. Topu geri kazanma süresi, büyük takım parametrelerinin tek büyük göstergesidir. Top kapma oyunu  OkanBall'ın patentini alması gereken kombinasyonudur. Rakip baskısını ilk topa basanla bozacak, en kısa yoldan pas istasyonları kurulacak, rakip az adamla dengesi bozulmuş şeklide yakalanacak. ligin şu ana kadar oynanan bölümünde topu geri kazanma süresi 8.66 saniye idi, takipteyiz bu süre çok daha aşağılara çekilecek. 

5- Oyunu futbolculara değil de sisteme oynatıyor. Yani bir maçta takımın yarısı değişmiş oluyor. Çıkan kötü oynadığı için değil, giren daha iyi oynayacağı için giriyor. Giren çıkan fark etmeden, oyun kalitesini düşürmeden, üstüne koyarak mekanizmayı çalıştırıyor. 

6- Geriden kaleciyle oyun kuruluyor, Stoper ivmeyi kazanmış topla çıkarken ön kesicilerden, adam yiyicilerden biri nöbete geçiyor. Oyun diziliş formatı pozisyonlarla bir an bile bozulmuyor. 

7- Rakibi geriden pas oyunuyla çıkarma işi bitti. cesareti olan pasla çıkmayı denesin. Takım yüksek hücum pres gücüne kavuştu. Uzun kaleci degajlarıyla veya  gelişigüzel şişirmelerle çıkmaktan başka seçenek bırakılmıyor. 

8- Forma rekabeti, forma şansı terimleri bizim takımda tarihe karışmıştır. Kurulan düzenekte bir futbolcunun kötü oynama ihtimali yoktur. En fazla 1.5 maç o da taraftar toleransı varsa kötü oynayabilirsin, futbolcu havuzunda piranhalar kafile halinde av arıyor. Kötü oynayanı yutan piranhayı yutacak başka piranhanın en az maçın adamı formuna ulaşması gerekecektir.

9- Takımın yıldızını veya bir önceki maç öne çıkanını etkisiz hale getirmek klasik hocaların en büyük taktiğidir. Her maç kendi yıldızını parlatacak, etki altına alınmayan alınandan daha  çok gol atacaktır.  Yani işin sonunda 9 numaralardan daha fazla gol atan çıkacaktır.

10- On numara en önemli, kaptan madde; Bilim, tek adamın ben ne yaparsam doğru odur dan ekip çalışmasına evrim. haftada 1.5 saat maç var, günde 4 saat antrenman. Gollerin %30u duran toplardan atılıyor. Öyleyse maçtan daha çok antrenmanlara verilen önem. İşyeri eğitimi. Her bölgeye her gol projesine ayrı hoca, sürekli scout, Galatasaray'ı cazibe merkezi haline getirme, hiç hesapta olmayan gelmez denilen futbolcuların bile ilk tercihi yapma. Kadroda en az 2-3  dünya çapında kupa ellemiş oyuncu barındırma.    

11- Taç, korner serbest vuruşların kalitesi çok üst seviyelere taşındı, henüz tabelaya yansımadı. An meselesidir. Yoğun iş gücü harcandığına, yeni yollar denendiğine eminiz. Sağ, sol saldırı bekleri mesaisinin çoğunu rakip yara sahada, hatta rakip 18 de geçiriyor. Golü bulmak için seçenek sayısı ortalama üstüne çıktı. 

12- Alt yapıdan çıkmamış, veya ilk 11 inde bir kaç sezondur yan yana  oynamamış 3-4 futbolcun yoksa asla kalıcı bir başarı elde edemezsin. Önden giden geriden gelene gelecekteki hayalini gösterir, alt yapıya en az üst yapı kadar önem veriliyor. Kazı kazan, oyna al formayı. Yüksek moralle maça hazırlan, maça çık, ayağından kafandan gelenin daha fazlasını Büyük Taraftarının huzurunda göster. 10 bin lira aylık alan akbille antrenmana gelen bir bakıyorsun 7 milyon yuro alanla aynı 11 de. Gözler Gala alt yapı akademilerine çevrildi, Her sezon takımı yenileme devri sona erdi.

13- Maç kazanma pas sayısı maç kopana kadar veya kafa kafaya sürerken, Arena'da 450, deplasmanda 550 maksimum pastır. Bu ne demek? Arena'da %55 le oynanacak, topun oyunda kaldığı süre 60 dakika ortalamasıyla dakikada 12 pas yapılacak. deplasmanda topun bizde kalma süresi düşer o yüzden en fazla 17 pas yapılmış olacak.  

Gala Devrimleri, Türk Futbol tarihinin lokomotifleridir. İki üç ve daha fazlasına ihtiyaç var.

İlk hocamız Ayı Nikolof''tan son Hocamız Okan Buruk'a, Devrimlerimizin dede ocağı, okullu okulsuz hepimizin aklı hür vicdanı hür taraftar yetiştirme yurdu olan Aslan Yuvası, Galatasaray Lisesine, görünmez emekçileri müstahdemleri Ayı Ramo'dan Eko Abi(Ecevit)ye, tüm emeği geçenlere  sevgi saygı özlem ve minnet borcumuz var. 

Burçlara 23 bayrağını asacağız.  

23 Yolu 14; GALA 2-1 İstanbulspor

Dünya Kupası nedeniyle ilk defa ligin ortasında bu kadar ara verildi. Taraftar özlemi bir tarafa tutturulan veya tutturulamayan oyun ritmine acaba nasıl bir reaksiyon verebileceklerdi takımlar. Gerçi arada bir kupa maçı oynandı, ne var ki fikir sahibi olmaya yetmezdi. Çoğu takım denenmemiş oyuncuları sahaya sürdü. neyse biz kendi çöplüğümüze dönelim.

Giresun'un Çotanak kumpasından sonra Jesus  Noel gecesi Sümela Manastırında pusuya düşürüldü.  Yüce Gök'ten bir mesaj vardı. Şut atamadan maçı tamamladı rakibimiz. Diğer rakip zanlısı 1-1 berabere kalmış, maçtan haberimiz olmadı, istatistiklere baktık, kaleyi bulan tek şutu varmış, o da gol olmuş.

Vah zavallı Galatasaray kimlerle şampiyonluk savaşı veriyorsun diyerek, kendimize acıyarak yine düştük yollara. Bakalım takımı bıraktığımız yerde bulacak mıyız? Maç öncesi Arena civarında demlenenler , ekran başındaki milyonlar hesap yaptığımızda genel averajı eşitleriz sanıyorduk. Öyle ya İstanbulspor dipte, gol atamıyor, çok serbest vuruş golü yiyordu. Maç kurgusunu taraftar olarak buna göre kurduk. Biz de serbest vuruş golü atamıyor, bıraktığımız takım gol atıyordu. Tam maçıydı yani, yen lider ol. 

Bir şeyi daha biliyorduk, rakip kim olursa olsun sezonun en iyi topunu oynayacak, oynasın sorun yok. Hakem elinden geleni ardına koymayacak, koymasın o da dert değil. Bu maç hakemle yola taş konulacak maç değil. Maçı koparamadığımız dakikalara gelene kadar beklentimiz gerçekleşti. Biz 3 olsun da Baran Aksaka'yı seyredelim derken Okan Buruk'ta muhtemelen aynı temennideydi. Takım kendi yeteneğiyle golü atsın ben şovumu yapayım. Yapacağı çok güzel hamleler vardı oysa. Gomis gereğini yapmış, tabelayı kapmıştı. İkinci yarıya çıkarmasa 2-3 yenilse bile hiç birimiz aksi bir şey söyleyemezdik. Barış Alper'i bekliyordum. Maça girmediğine göre hazırlık maçlarını gazozuna oynamışız o belli oldu.

Evet, aynen o da bizim gibi seyrediyordu. Yıllardır sıkıntımız kornerler, duran toplardı. Kendi kalemize kontra yakalanıyorduk. Bu maç dünya korner golü atma rekoru kırabilirdik. Her biri çalışılmış, kurgulanmış, defalarca denenmiş atışlardı. Mertens  şovu sürüyordu, ben çıkıyorum diyene kadar kimse oyundan çıkaramazdı. 

Enteresan bir durum oluştu. Gala hiç de kötü oynamıyordu, ama kim iyi oynuyordu? Thor, en kötü maçını oynadı, bilerek sarı kart aldı ise yok öyle Christmast  kaçağı yapmak, eşek gibi Sivas deplasmanına gidecek maçı tribünden izleyeceksin. Vakit geçireyim bari diyeyse Sefer gibi aptalsın, burası Gala Aslan yuvası. Futbolu önce aklınla oynayacaksın.  Raşitsa- Kerem çok kötü bir maç çıkardı, Hoca defosuna denk geldiler, çok uzun süre sahada kaldılar. Olur bazen kıl birine rastlarsın, hiç geçemezsin. Oyun içinde saldırı kanatlarını hiç değiştirmedi. Boey bile sezon ortalamasının altındaydı.

Kaleyi saymıyorum, kaleci yoktu. Bu güne kadar Muslera'ya olmadık laflar söyledim, geri alıyorum, Okan Kok'a çok güveniyordum. Giresun maçlarını görmemiş olsam fasulyeden kaleye geçiyorum, yakayım takımı da görün der gibi kaleye geçti derdim. Çok kötü kaleciymiş notumu düşüyorum, güvensiz duruşunun yanında her topu taca, rakibe şişirdiğini asla büyük takım kalecisi olamayacağını söylemeyi de gereksiz buluyorum. 

OkanBall'u yakında açıklayacağız. Bu maç tek bir maddede tekledi. Kerem çalım atarken kaptırdı, neydi peki bu maddeyle ilişkisi, atak sonlanacaktı. Baktın geçemiyorsun, at taca, hadi vaktin kalmadı atamadın, nefesinin son oksijenini harcayacak o topu tekrar kapacak yere yığılacaksın. Başta yazdık Yüce Gala Gök'üne dua edelim, o golü yesek, Sivas maçına kadar yarımız telef olurduk. Maça gidenleri düşünemiyorum bile. 

Son yarım saat sanki Real Madrid'e karşı oynuyoruz sandım. Bana göre maç 2-2 bitti ama bize 3 puan yazdılar. İstatistiklere bakmadım, 10-0 da bitebilirdi maç.  Ayağa kalktık, emaneti geri aldık, oturmak yok. Real İstanbul maçını kendimize sarı kart göstererek atlattık, dersimizi aldık, 4. gece Sivas City maçımız var. Bizim için iki derbi sayıyorum, biri Rizespor'du, belayı savuşturduk, diğeri Rıza Çalımbay'dır. Küme düşmeyi göze alacak, bize karşı takımı maksimum motivasyonla oynatacaktır. Hazırız, hodri meydan.

Serbest vuruşları yendik, kale direklerini de yeneceğiz, buruk da olsa galibiyet naralarını atın. Liderliğin keyfini çıkarın, ülkemizin bütün koordinatları, yönlerine, Ahlatlı'dan Toprak Tutan'a, İnce Burun'dan Aralık'a 3 lü çektireceğiz.

Şampiyon Cim Bom yazdıracağız. 

13 Maç Sonrası Ahval ve Şerait

 

En güvendikleri takımların gücü bizi Dünya Kupası aralığı öncesi sistem dışına atmaya yetmedi. Parası büyük beyni küçük Oligarklar BJK'ye Başakşehir'e  puan kaybı ardından kaos öngörmüşlerdi. Çotanakların pususunda düştüler. Söylemiştik, daha piyasaya sürmediğimiz cevherlerimiz var. Barça ilk 11’i görmüş Yusuf’un neler yapabileceğini görmedik, Koskoca Dünya kupası ellemiş Mata gün sayıyor, Kerem’den beklenen patlama, Yunus Akgün’den neden beklenmesin. Hatta unuttuğumuz Seferoviç bakalım nasıl dönecek.

Mecbur yerli kuralı 3 yerine 2 olsa Van Aanholt sol bek oynayacak. Önümüzdeki maç Muslera cezalı, bakarsın yerli kalecili bam başka bir Gala ortaya çıkacak.

Biz boş durmayalım, su uyur düşman uyumaz. Geldiğimiz nokta attığımız gol, topladığımız puan hak ettiğimiz puan mı? Daha iyisini ummak, geleceğe güvenle bakmak için donelerimiz var mı?

Röntgeni incelediğimizde futbolun gerçeklerinin sayılara dökümü, 13 maç itibarıyla rakibe (rakiplere değil) oranla çok önde. Lig tarihi boyunca Fenerle 16 kere kapışmışız. 12 defa biz kazanmışız, Winner- Dünyanın en büyük ikincisi. Fenerin kazandığı 4 şampiyonluktan birinde de şike cezası nedeniyle Şampiyonlar ligine biz gitmişiz. 17. Kavgayı da biz kazanacağız.

Göstergelerin tabelaya yansıması

En önemli data gol beklentisi datasıdır. 2.62 ile en öndeyiz. Gerçeğe yansıyan her ne kadar son maç ortalamayı yükseltse de atılan çok az. Beceriksizlikle açıklayamayız, 13 top direkten dönmüş, son maç hariç her kaleci hayatının topunu oynamış. Randomun doğru veriye oturacağı bariz belliydi. Yeter ki oyun umut versindi

Oyunun taraftar açısından tatmininin belgesi maça gelen taraftar sayısında zapta geçirilmişti, 45.000 kişiyle oynamışız, geçen yılın ilk 5 maçıyla kıyaslandığında Gala şovunda taraftar lehine büyük bir gelişme olduğu açık. 

Koşu mesafesinde çok gerideyiz, belki de bilerek fazla koşmuyoruz, az enerjiyle gol pozisyonuna giriyorsak neden şikayetçi olalım ki.  Son maç 118,2 km koştuğumuza göre demek ki gerekirse biz de koşarız. Üstelik 2 maç çok uzun süre eksik oynadık. Muhtemelen bu datada da çok geride kalmazdık. Her ne kadar 3. bölgede başarılı dripling metriğinde 7.54ile Fener’in hemen ardındaysak da şutla sonuçlandırmada 16.69 ile uzak ara ile öndeyiz.

Takım ligin en fazla korner kullanan takımı, henüz hiç gol gelmedi, ortalama bu faktörde de oturacak, bu arada kimse saymıyor, 4. Defa kendi kalelerine gol attırdık. Rakibin yok, demem o ki, maksat iyi oyun, kötü oynayarak bala kısmete maç kazanırsın, tur atlarsın, ama uzun koşuyu, ligi kazanmanın tek yolu oyun ritmidir.

 Hücum presle kapılan toplarda, rakip sahada ilk topa basmada, kaybedilen topu kapma kotası olan 10 saniyede tekrar topa sahip olmada çok öndeyiz. Vamos Bien(iyi gidiyoruz)

Okan Hoca yaptırdığı 10 takım presinden 6’sında başarılı olmuş, maç başına 5-6 kere yapıldığını düşünürsek gol için tabela için çok sayıda varyasyona sahibiz. Son dakikalarda gelen goller ispat niteliğinde, her yolu deniyoruz.

 Pas analizine geliyoruz, Başarılı kilit pas ortalaması 6.62, 3. Bölgeye yapılan isabetli pas 125.4 ceza sahasına isabetli pas (orta değil) 18.46 ile ilk sırayı alarak turnuvayı domine etmişiz. Metriğin kahramanı Bahtsız Sergio Olivera Usta

Kazanılan ikili mücadelelerde boyu kısa denilen takım ilk 5 de çıkmış. Boyda hüner olsa kavakta hıyar olurdu. Takımın en kısa boylusu Thor resmen çiğ et yemiş, Sadede gelelim, lig 2.liğini asla kâfi görmüyoruz, bizim 2.liklerle işimiz olmaz. Rakamlar, seyrettiğimiz, keyif aldığımız oyunu oynatan Okan Buruk’un Okanballla doğru yolda olduğunu teyit ediyor.

Güney Amerika Pampalarından, Akdeniz makilerine 23. Şampiyon Cim Bom yazdıracağız.

 

23 Yolu 13; Başakşehir 0-7 GALA

Pampaların Thor'una minnetle, 

Fugu(Balon Balığı) Çotanak kumpasına uğramış, Büyük Usta Jesus uf olmuştu maçımızdan önce. Polyanna Fenerliydi, Emre bir şeyler yapar acıyı hafifletirdi. Koskoca Oligarşi takımı 1.5 ay neyle övünecekti? Abraka Dabra marifetiyle, Okan'a kefen biçen Galatasaraylıları bile inandırdılar. Ara sıra acaba mı diye(toplasan 15 dakika değil) Fener maçlarına baktım bu sezon. Boşuna bağırmıyoruz yolumuz 23 diye. Oynadığımız topun yarısını bile oynamadılar. Biz ise oynayacağımız topun belki de en fazla yarısını oynuyuruz. Tedavüle sürülmemiş ustalar var.

6 ay önce Taylan'ın çıkıp, Ömer Bayram'ın girdiği yerden, Mertens çıkıp, Mata girerken duyduğum gururu anlatamam. Örneği olamaz, hiç bir takım bu kadar baskıya rağmen ayakta kalamaz. Mezarlardan fırlamak böyle bir şey. Maç değildi dün gece izlediğimiz, bir futbol resitaliydi. Belki hakem bile üstlerine direniş gösterdi, ben de futbol izlemek istiyorum der gibiydi. 

Telefonlara mesaj geldi, afet tatbikatı yapılacakmış, Kadıköy'de yapıldı, 2.1lik öncü, 7.0lık sarsıntıyla abdest aldılar, artık bu abdestle bir kaç sene daha namaz kılarlar. Ambara fare girdi, yaralı Trabzon'a, gün sayan Hunter Abdullah'a gidecekler tatil dönüşü. Sen 52.000 aç aslanla İstanbulspor maçına çıkacak liderliği alacaksın. Empati yap, tam tersi olsa Fener 7 atıp, sen yenilsen 1.5 ay boyunca toplu Gala Taraftarı intiharları olurdu. Nasıl bir şey? nasıl dayanıyorlar acaba? Fenerli bir dostumuz da yok ki soralım.

Thor, Lucas Torreria'yı hayranlıkla izledim. Maçın kahramanı ilan ediyorum. Her kavgada o vardı, adam yiyiciler benim bildiğim, Senegal'li, Nijerya'lı siyahi futbolculardan çıkardı, bu da bir ilk olsun, Melo'dan sonra çiğ etle beslenen bir 6 numaramız oldu.

Gözlerimize inanamadık vara danışılmadan çok net bir penaltı verildi. Hadi ilk gol, hafta boyu su, yemek, et verilmemiş kızdırılmış Kerem Aslan'ı kendi asistini kendi yapıp golü attı da kalede Bursa çıkışlı kaleci vardı. Bu ne demek penaltı yemezler. topun başına İcardi geçti, ben anlamıyorum bu adamın bu ligde ne işi var? Futbolla açıklanamaz, hovarda, alemci, mutlak bir Türk Kızına sevdalı, belki de bütün Galatasaraylı bayanlarımızın sevgilisi, çıkmasın kokusu, böyle iyiyiz, futbol dışı ne varsa öğrenmek istemiyoruz, büyü bozulmasın. 

Demek takipte, demek o da biliyor, geçen maç vurduğu hayvani şuttan sonra, öyle bir vuruş yaptı ki, değil Bursaspor kalecilerin tamamı, Uludağ kaleye geçse nafile. Şov devam ediyordu, aslında hiç kesintiye uğramamıştı,  sanki ayrı ayrı maçlar değil de tek maç izliyor gibiyiz. Ceza sahasına topla adamı en çok sokan takımız. Kadroda 700 den fazla gol atmış 4 büyük golcü var, bir türlü girmiyor. Aslında dün gece de girmedi, 2 topu daha direk kurtardı. Artık öyle bir yere vuruyorlar ki, gelin bunu da kurtarın, sorun Varınıza bunu da saymayın. 

Boşalma çok yakındı, Ümit Davala bile demiş, BJK maçı öncesi, Ya Şenol'a ya Emre'ye. Bu kadar büyük top oynayan takım birine kusacaktı. Şenol Güneş'in götünü doğarken Evliyalar yalamıştı atlattı. Aslında hiç dinlemem, kemen sesi kısarım da baktım Güntekin yok, stüdyoda matem havası, bir açayım dedim. Lağım medyası zift ağlıyor. Başta bizim Gala kaplama Tugay ki içlerinde en az Galatasaraylı olan odur,  3-0 a bok atıyorlar, demek umutları var ikinci yarı için, hemen tekrar kıstım, 3.5 dakika izlediğim için özür. Umarım onlar da beni görmemişlerdir. Bizi 3.5 dakika dinledi derlerse utancımdan sokağa çıkamam.

Örneği var mı bilmem, belki de bilerek gördü. kaleci 4 sarı karttan cezalı duruma düştü. Bir yerde iyi oldu, Okan test edilecek, belki Yusuf piyasaya sürülecek. Emre Taşdemir'e de güvenilmezdi zaten, hızlı koşunca lifi atıyor, sol saldırı hattının tapusu Kazımcan'ın. Ustalarla oynuyor, zevk alıyor, bir kaç maç banko oynasın kimse kesemez. 

Sonunda serbest vuruş golü attık, Sergio'nun kıl payı girmeyen 10larca vuruşu, Mata'ya denk geldi. Abdülkerim her topa kafa vurabilen bir oyuncu, arkası gelir. Yeterki İcardi'nin yemini kapmaya kalkmasın. 

Kerem'in son golündeki katakulli, gözümüzden kaçmadı. Yayıncı kuruluş yan kameradan göstermedi, en az 1 metre ofsayt değildi, bayrak kaldırıldı. Var'dan gol verildi. Bakın Vardan lehinize bir karar susun. Kalleşler maç 0-0 olsa o gölü verebilir misiniz. Gösterirsiniz yamuk cetvelle bize bir çizgi, gitti 2 puan daha, yapmadığınız şey mi? 

Galatasaray şovu büyük Gala taraftarı içindir, hafta arası yayınlandı, en fazla seyircili 5 maç bizim maçlar çıktı. Başakşehir stadını dolduran taraftarımız hiç susmadı.  Oynanan oyundan memnunuz asla yeterli görmüyoruz, pusudalar, sanki hiç ara vermemiş gibi, çalışmaya devam. Forma aslanın ağzında, Kerem dersini çok iyi çalışmış, 1.5 ay ev ödevin var Yunus Akgün, sıra sende. 

Huzurlu bir pazar sabahı, her şey gözünüze İcardi'nin futbolculuk dışı asisti gibi görünsün.  Bu oyunun sonu 23, bayrakları hazırlayın. Mayıslar Bizimdir.

Yıldız Tablosu;

 23 Yolu 13 puan Tablosu;

Muslera 1( şu maçta bile vakit geçirdi sarı kart aldı, genel averajla 1 golle şampiyonluk kaçırmışsın, rakibe acıyor musun?, bırak acele et atsınlar bir tane daha)

Boey 7(sol açık bükücü, ortalara çalış), Nelsson 1( Ben pek sevmiyorum, sahtekar, hücumda yok, İcardi'nin1 golüne maydanoz oldu) Apo 7(goller başladı, ,çeriden bir topu çıkardı, ligin en iyi yerli stoper, ödül; milli takımda yok GSlı), Kazo 7(forma senin çocuk) -

Thor 10 (bundan sonra bu isimle anılacak, fişi çekip istirahate çekildi) Sergio 7( Gala Ainstain'ı) Mertens 8( yol Katar' çıktı, özleyeceğiz usta)

Raşitsa 8(Şar dağlarının Messi'si, baktı devre bitmek üzere, Meram Ekspersi gibi Pamukova'da tehir kapattı) İcardi 9(Büyük golcülerin hastasıyız, Gala tarihi büyük 9 numaralar tarihidir) Kerem 10(Mental koçu tutmuş kendine afferin çocuk, biz seni sokakta bulmadık, devam bu bir şey değil daha) 

   

23 Yolu 12; GALA 2-1 BJK

Yazıyı Şar Dağlarının Messi'sine ithaf ediyorum.

Akılları sıra Büyük GALA taraftarının tribünden gelen gücüne sekte vuracaklardı. Stadın yarısını blokladılar. Nasıl bir akustik yalıtım makinaları varsa  küfür edenleri( Mustafa Kemal'in Askerleriyiz diyenleri) ayıklamışlar. Yanlış yapmışlar, tamamı bloklanmalıydı. Karaborsa olmasa, baştan anlaşılsa aslında iyi bir şey bence. En azından kale arkaları, kombineyi iki kişi ortak alacak, durum hasıl olursa basacak en galiz küfrü, nasıl ki topçularda yedeğin yedeği var, taraftarın da yedeği olması lazım. Nitekim benim uğruna savaş verdiğim taraftarım yedekten İrlanda'lardan gelip yerini aldı. Korkmaları için bir faktör daha oluşturduk, Taraftar çok formda, yaklaşıyor yaklaşmakta olan.

Akıl verelim de bir daha abdest alamayacağınız deredeki kurbağaları boşuna ürkütmeyin. Karşınızda BJK taraftarı yok, yarısını bloklasanız, bedavaya devretseler dolduramazlar, sen her seferinde bize 5 er maç ceza ver, dünyanın dört bir tarafından akın akın yine 50.000 kişi oluruz o mabette. 

Bir türlü anlam veremiyorlar, oynanan 11 maçın genel istatistiklerini yorumluyorlar, pusuda Okan'ın devrilmesini bekleyen ben demedimmici Galatasaraylılarla aynı kafadalar. Yarımız kadar oynayamayan pozisyona giremeyen takımı, Ramses hocasını, kolay maçlara girip çalım atan çocuklarını övecekler ya, nasıl oluyor da Gala atamıyor.

Öyle ya, dünkü maç bile 2-1 zor yendi, son dakikalarda bizi Yüce Gala Gök'ü korudu. 11 topun direkten dönmüş, her maçının kalecisi Milli olmuş, duran toptan, penaltıdan golün yok. Her takımdan bu şekilde atılmış golleri çıkar bakalım geriye ne kalıyor. Tek kale oynadığın maçta bile Hakem heyeti yakanı paçanı tutmuş oynatmıyor. Ulan bize ilişmeyin, tek tabanca takılıyoruz kelle koltukta geziyoruz. Yüzde bir milyon eminiz de akla hayale gelmeyen, denenmemiş, görülmemiş bir puştlukla Şampiyonluğumuzu alırsanız yakarız bu ülkede statları.

Büyük maçmış, ne büyük maçı, Alanya maçı, Karagümrük maçı daha büyüktü, Başak maçı daha büyük olacak, koreografi bile yapmaya tenezzül etmedik, gece 12 itibarı maç konuşmayı bıraktık. Ayı Sinan'ın bir lafı vardı, abi gücüme gidiyor, bizi yeniyorlar ağlama Beşiktaş ağlama diye bağırmıyorlar, yok sayıyorlar diye. Doğrudur, yok hükmünde bir takımla oynadık. Beşiktaş takımı sivil kıyafetle balıkçılar çarşısında gezse yarısını kendi taraftarı bile tanımaz. 

GALA dünya çapında büyük bir takımdır, dünyanın neresine giderse gitsin bir futbol takımı taraftarı en az 3 kişiyi tanıması gerekir, hadi küçüldük 3 diyorum, Muslera, Mertens, Olivera, İcardi, Mata, Torreria, hatta çöpe attığımız Seferağa. Senede 8.750 yuro alan Dünya yıldızı kadronda, daha yeni iş başı yaptı. 1 aya kalmaz, Mata'yı da alırlar aralarına, Olivera, Mertens, İcardi poker masasını kurar. Hepiniz beke geçin yemeyin biz atarız derler ortada sıçana geçerler. 

Akan, planlanmış oyundan Şar'ın Messi'si Raşitsa'dan önce bir slalom izledik, arka direğe bilerek görerek hava pası attı, mutlak çalışılmış, İcardi geriye doğru koşu attı, normal her 9 numara kafayla paralel pas atar diye öne doğru hamle yapardı, dedik ya, normal 9 numaranın bizde işi olmaz, akıllı bir Hakan vardı, onun da aklı başka yerlerdeymiş, başı başka işlerden belada. Biz deli 9 numaraların hastasıyız, Ayı Gökmen olacaksın, dolandırıcı Tanju olacaksın, kafa vurmaktan beyin a.cıklaması olmuş Jardel, Kafes parçalayan Gomis olacaksın, kanımı silmeyin diyen Galat neferi Elmander, kıta ikonu Drogba,  

İcardi olacaksın oğul, gönlü hovarda, Dünyanın her takımında oynayabilecekken Arena'nın yolunu tutacaksın,  belki bunu da kurtarırlar amk deyip, insanlık dışı vuracaksın. Zift medyası ortaklığı gole bok atabilmek için çöpünün bala kısmete önüne düşen topa 1 metreden boş kaleye vurduğu golle yarıştırdı. Konuşmacılarımız bunlar diye beyin ameliyatı yaptıkları tımarhanede bir tane Galatasaraylı yok. Tugay demeyin ağır küfür ederim. Tanımasak, tanımayan olsa Galatasaraylı olduğuna kimse inanmaz. içlerindeki en az Galatasaraylı Tugay. Saha içine de iki eski BJK  çöpü şarlatan koymuşlar, bende ses kısık olduğu için ne dediler dinlemem, zaten bir şey dememişlerdir.

Maç ne olur abi demişlerdi, hezimet olur dedim. Lafımın arkasındayım, benim için maç sonucu tabelada yazılı olan tescillenmiş rakam değildir. Maç 7-1 bitmiştir. Devre arasında da bir racon kestim, İcardi'nin hayvani vuruşuyla 50.000 kişinin önünde öne geçmişsin, bu maçı kazanamazsan, hoca diplomanı yırtacak bir daha futbol maçı seyretmeyeceksin. 

Dünyanın en kolay işidir Gala hocalığı herkes yapar, his takımı futbolcularından kadroyu kur, grupta kupa ellemiş, tüm dünya futbolseverlerinin tanıdığı 3-5 oyuncun olsun, 50.000 taraftarı tribüne getir, bir hafta boyu aç bırak, su verme, Gestapo idmanı yaptır, sal içlerinden 11 kişiyi parçalasınlar. Sen git locanda puronu yak viskini iç. Gördük dün gece Jesus mu Casus'mu demleniyordu. İsmail Kartal gelse pide ayran söylerdi kendine, karizma böyle bir şey.

Dünyanın en zor işidir Gala hocalığı, kimse yapamaz. Şampiyon Kulüpler kupasını kaldırmış Reykart'lar, Mancini'ler, kimler geldi geçti, teneke bağlarlar. Boş yabancı büyük hocaları görmek isteyenler var, bu yüzden takımın yenilmesine bile fit olacaklar var. Son sözlerim onlara, yapamazlar kardeşim, büyük takım refleksi gerilmemişse istersen faal olanların tamamını getir yapamaz. 

Şebeke bütün kozlarını kullanarak bizi bu sezon devre dışı bırakmaya çalıştı, direndik, düşmedik, pusulardan, mezarlardan fırladık, yıllardan sonra futbolcu taraftar bütünlüğü yakaladık. Daha bu gördükleriniz bir şey değil, göreceksiniz aradaki gol farkını da katacağız. Önce maskelerini düşürdük, sonra inlerine kalelerine gireceğiz, sevgili takımlarını da vinçle kaldırdıkları yerden indireceğiz..

Biz 5 taş oynamıyoruz, Gala tribün ultrasına katkı yapıyoruz. Büyük futbolcuların attığı unutulmaz goller taraftarlığın mayası harcıdır. İki üç ve daha fazla fanatik Galatasaraylı yaratmak; Parola budur.

Bundan dolayıdır dilimde kurşun bukağı, ölüm buhurları içinde Galatasaray'ı sevmekten ben , 29.  meridyen, 40. paralelden 50 yıldır süren başkaldırışım.

23 yolu 12. istasyon puan tablosu;

Muslara 4( kurtardığı top duruş hatası, yese çok dandik yemiş olacaktı, yediği golde topun ortası düzgün yavaşlayan eğik atış çok rahat çıkıp alınabilecek toptu. Kontrolüne geçen topu herkes yerleşmeden oyuna sokmuyor, çoğunu da taca attı)- 

Boey 7( göğüs göğüse mücadelede  dayanabilen çıkmadı, oyundan çıktı) 

Nelsson 6( Muslera'ya kaç defa pas verdi sayamadım, bir türlü hücumda yok) 

Abdülkerim 1( bom boş iki golü atamadı, bir an önce çıkmak lazım, Gala futbolcusu gibi gelmiyor bana Gala Futbolcusu; etiketten bulunuz) 

Emre 3( bu tip oyuncular sezonda 5 maç oynar, 1.5 uğunu oynadı, 3 maç daha oynatırsan , 4. maçı 5 sene sonra oynar)- 

Lucas 3( fiziği bizim lige uygun değil, kendi gibi oynasa hakem izin vermiyor), 

Sergio 7( takımın futbol beyni, İcardi'nin attığı golü izleyin nereden nereye gelmiş, vuramayıp pas verebilir belki diye), 

Mertens 9(çok büyük çok şanssız bir futbolcu, insanlık dışı vuruşunu Mert maymuni refleksle çıkardı-

Raşitsa 9 (Şer Dağlarının Messi'si,  çalımlarla getirip vurduğu topu defalarca izledim) 

İcardi 10( Büyük, deli, hovarda futbolcuların hastasıyım.

Barış 7( saldırı kanatları güvende, bozdurup bozdurup salsın Okan Buruk içeri, Yusuf daha piyasaya arz edilmedi.

 

Manipülasyon; Jesus iyi Okan kötü, Fener uçuyor, Cim Bom çöküyor, Biz Demedik mi? Huloooogghhhh

Mitoz bölünmenin Profaz safhası Terim'in kovulmasıyla tamamlandı. Nur topu gibi 1/3 GALA taraftarı bölünen sitoplazmanın gelen hoca kim olursa olsun sövülecek tarafında kaldı. Bunlara Terimperest dendi, adını gündemden hiç düşürmediler. İstersen Taylan'a motor taktır, istersen Berkan'a ciğer ameliyatı yap 3 ciğerli olsun. Yenerse taraftar kazandırdı, rakip kötüydü, hakemler artık Terim'den kurtulduğu için puan kazandırdı, rakip kaleci çok kötüydü.

Hoca nalbanttı, kürdün eşeğini nallayarak ustalaşacaktı.  Çaycıydı, tipsizdi, kötü giyiniyordu. İsmi okunurken ıslıklayın, puan kaybedilince basın küfrü. Gala kaybettiğinde sevindim diyemeyenler, ben demedimmiciler, beter olsuncular, Kömürlüğe(Bodrum) elçi gönderenler, sinirden tweetere kusanlar.

Başkan Burak'a kurulan sehpa Metafaz  safhasıydı, Terim kovuldu diye sevinenlerin bir bölümü Burak Elmas'ın infazıyla yeniden bölündü. Beter olsuncularla, Gala Devrimini savunucular arasında kıyasıya bir başkanlık savaşı yapıldı. Devrim sürmeliydi, Domenecle devam edilmeliydi. Aklın hür vicdanın hür safını belirle. 

Dursun Başkan hesapta yoktu, iki düşük profilli, muhtemelen sistem yanlısı Gala kodamanı arasında oy vericilerin  kırmızı veya sarı çizgiler oluştu. Terim gelecek diye ödü kopanlarımı ararsın, Domenec'i kovma şerefini kaptırmam diyenini mi?  ne olduğunu anlamadık biz oy veremeyici taraftarlar. Boş durmayalım, 5 taş oynamayalım bölünmeye devam edelim.

Sancılı bir Anafaz safhası atlatarak kalan 2/3 olarak biraz daha bölündük, biraz daha Galatasaraylı olduk. Neyse ki seçim katakullisi eğri gemiye doğru sefer yaptırdı. Burak Başkan'ı koruyamayanlar için eski başarısız Başkan'ı testislerinden asıp Florya'dan denize bırakmak kolay işti. Dom'un kovulma töreni yapılır yapılmaz , Terim'in gelmeyeceği anons edilir edilmez, bölünmenin kazanan tarafı Hoca kumarına başladı. Diğer taraf bari yabancı hoca getirin diye işsiz ama isimli hocaların peşine düştü. 

Okan Buruk'a edilen telefonla Telofaz evremiz tamamlandı. Kına yakalımdı, sonuç ne olursa olsun mutlaka birileri memnun olmayacaktı. Bölündük ey Taraftar, unutma bu günleri.

Pusu büyük, tuzak çok donanımlı, Şebeke kararlı, tarihi seçim yılı siyasette, sistem kurulu. Yal, yem, saman yığılı ambarlarda ahırlarda. 18 takım kenetlenmiş, düdükler ayarlanmış, cetveller ofsayt kararlarının rengine göre yamultulmuş, kameralar sayı olarak artırılmış, işlev olarak duruma göre eksiltilmiş. Tuzağı öküze kuracak değillerdi ya, Aslan'a kurup kediyi boğması için göreve çağırdılar.

Yapay zekaya fikstür yazdırdılar. Fener'e supradyn içirdiler, kinle enerjiyi birleştirip Dünya kupasına kadar kolay rakiplerle oynatıp kayıpsız 10-12.haftalara gireceklerdi. Okan'ı sürgüne gönderdiler. yarım takımla, ne olduğunu anlamadan gerekirse hakem marifetiyle puan farkını açacaklardı. İklim hazırdı, düşürülmüş Gala'nın bölünen taraftarının hedefi, artık hocaydı, emekli futbolculardı, yönetimdi. Mutlu olabilirlerdi, önceden söylemişlerdi ya. Dedikleri çıkmıştı, üzüleceklerine sevinebilirlerdi.

Epey ağladık sayılır, bize yakışanı yapalım. Manipülasyonu deşifre edelim. Bakalım Gala Taraftarının çoğunun kaz gördüğü komşunun tavuğunun götü ne kadar büyük yumurta yumurtlayabiliyormuş.

Fener çok atmış, 5 er 6 şar salladıkları maçlara bakalım, Lüküs Hayat şarkısı vardı bir zamanlar, oh ne rahat. Hakem heyetinin Fener aleyhine karar verme ihtimali sıfırın altı. Altı diyoruz yani yasak. Ofsayt çizgisi için kullanılan cetvel yamuk korkmayın, 30.cme kadar olay bizde, temiz. Savunmayı bir kişi eksik oynatabilir, hatta bir kademe de öne çıkarabilirsin. Potansiyel hakem desteği Fener'i en az 1 kişi fazla oynatıyor, düdükçü eşek değil ya bir kırmızı kartla, 12 ye 10 devam. Her takımda eski bir Fenerli var, aldığı hars gereği, kötü oynayacak, Fener hezimetine katkıda bulunacak, 1 golden sonra iş kolay. Sok 10 numaralı dünya yıldızını oyuna o da çalım atıp taraftarı zevklendirsin.

Gala atamamış, kahrol Okan, bilmiyorsun Okan, biz demedikmiciler sahnede. Ulan attığın golün sayılmıyor artık, bırak hakemin kestiği biçtiğini, Okan'ın futboldan anlayıp anlamadığını. Son iki maçı hakem yönetse 8 er 0 bitecek maçlardı, 2 puan iki adam kaybettik.

Gollerde fark atmış Fener 11 maçta Rakip Ceza Sahasına maç başı 25.2 defa topla adamla girmiş. Senin kötü dediğin Gala ne kadar girmiş biliyor musun, maçı nerenle seyrediyorsun. Mitoz bölünmenin neresinde kaldın. Yorulma ben söyleyeyim, maç başı 32.54 defa. Karşında ya dünyanın en büyük kalecileri var, ya takımın tabelacıları çok şanssız. 

Fener 6 penaltı golü atmış senin golün yok, verilen 1 taneyi de kaçırmışsın. Nasıl bir yutturmacayla karşı karşıyaysak Fener daha iyi oynuyor  kabul edilmiş. Abraka Dabracılar, Davşid Kopperfield'ler TFF içinde olsa yapamazlar. Gala taraftarı yaptı. Kötü oynayan Gala maçları ortalama %57.7  topla oynamayla tamamlarken, gol makinası Fener %55.2 yle oynamış. 

Fenerin 125 şutuna 187 şutla cevap vermişiz. 125 şutun karşısında yağlı eldivenler, eski Fener kalecileri, kurtarırsam başıma iş alırım diyenler, 187 şutun karşısına da Estergon Kalesi, kalecileri geçmiş, top geçirmem.

Fener'in topu nasıl olmuşsa 4 defa direkten dönmüş, keşke girseymiş, ha 5  ha 7 fazla atana 4 puan vermiyorlar. Her ne kadar negatif Gala taraftarı bu kuralı bilmiyorsa da, rakipten 1 gol fazla atanın hakkı 3 puan.

Pısmış, korkmuş, ligi bırakmış top oynamasını bilmeyen çöp Gala futbolcularına Okan Buruk nasıl yapmışsa 11 maçta 89 korner attırmış. Gerçi burada manipülasyon yok, nasıl olsa atamıyoruz ya, rakip Gala atağını kolay yoldan kesmek için topu kornere atıp kontraya çıkıyor! Fener 49 korner kullanmış. Bizim golümüz yok, onların var mı bilmiyorum, ben Fener maçı seyretmem. 

Sıkı durun turpun büyüğü heybede, yutturmacanın en büyük olayı puan farkında. Fener Gala'ya 5 puan fark atmış. Yazıklar olsun lan size, bu masala inanıp 23 Ekspresini raydan çıkarmaya çalışanlara. Bir silkinin bir kendinize gelin, ülkenin tek büyük takımının büyük taraftarısın. Fenerden de 1 puan öndesin. Adamların rahat görünmesine aldanıp, teslim oluyorsun. Korkudan titriyorlar, 10 puan fark atsalar bile titreyecekler. 

Dünyanın her ülkesinde tanınan, Dünya kupası ellemiş futbolcuların var. Onlar da teslim oldular mı sandın, daha şov başlamadı, adamların oynadıkları en büyük futbol bu, ötesi yok. Yani %100 le oynuyorlar, sen %50 ye bile ulaşmadın henüz.  

En kötü oynadığın Kayseri maçında 1. dakikada penaltı, sarı kart vardı. Çok şükür buna da razıyım dediğin son maçta 2 golünü saymadılar. Maçlar delikanlı gibi sahada oynansa 11 de 11 yapmıştın. İster inan ister küfür etmeye devam et, takım şu futboluyla bile Şampiyon olduğumuz sezonlar dahil son 7-8 yılın en büyük topunu oynuyor. Şebeke'ye karşı Barca gelse Bayern gelse  inan daha fazlasını yapamaz, Tushel, Bielsa hocan olsa belki bu kadar bile puan toplatmazlar. 

En büyük nefret İkincinin Birinciye duyduğu  nefrettir. Onlar hepsi biz tek başımıza. Nefretleri Bölünmüş Gala Taraftarının zamkı, tutkalı olsun. Yazıyı okuduysan bu gece yastığının altına sarı kırmızılı bir obje, eşya atkı, şapka neyse bir alamet koy, renk ara koku ara,  Galatasaray'ı, destanları gittiğin en büyük maçları düşünerek uyu. Uyandığında seni Galatasaraylı yapanlara bir kez daha minnet kendinle, takımınla gurur duyacaksın. 

Her Şampiyonluğun ayrı bir hikayesi vardır, bu sezon başka 1923 de Cumhuriyetimizin 100. yılında 23. Şampiyon Cim Bom bayrağı sallayacağız. Kenetlenin Başka Galatasaray yok.

Yaşasın Galatasaraylılığımızın yüksek öğretisi.

23 Yolu 11; Karagümrük 0-2 GALA

Rakip 10 kişi kalmış, oyunlarda bir değişiklik olmazdı, bu yüzden format dışına çıkıyorum, bodoslama maç yorumu yapıyorum.  Henüz tweet bile okumadım, kim ne yazmış, ne düşünmüş bakmadım,  Safkan yoruma geçiyorum.

Muslera'ya top gelmedi, top gelmediği zaman çok seviyorum, kaptan kaleci sıfatıyla aldığı 3 sarı karttan sonra adam öldürmeye teşebbüse bile olay yerine gitmedi. Şebeke hakemleri ödümüzü koparmıştı, Kerem neyse de Muslara'ya sarıyı gösterir diyordum. Neyse ki sakındı.

Mertens çıkıp Mata girerken bir Gala taraftarı olarak çok gururlandım. Takım büyük, oyunu beğenmeyen çıksa da, hatta gerçekten de küçükse de büyük oyunları büyük futbolcular oynar. Şampiyonluk ekspresine bindik, istasyonları birer birer giderken güvendiğimiz dağlar, büyük futbolcularımızdır. 

%70 topla oynayıp, 46 seda adamla topla ceza sahasına girip 35 şut çekmişiz. Kaç kaç bitti diye maçı izlemeyene sorsan, temkinli söyler 7-8 derdi. Kaleci çoğunu kurtardı diyemeyeceğim, vurulan şutlarda Raşitsa'nın dışındakiler kalenin tam ortasına gitti, kalede Metin Şentürk'de olsa ona da çarpacaktı. Mertens'in büyük oyunu golsüzlükle son buldu, yazık oldu.

3.71 gol beklentisi, komşu tavuğunu kaz sananlara  bir mesaj olsun. Fener şu oyunu oynasa taraftarı hocasını maçtan eve sırtında taşır. BJK maçı kazasız atlatıldıktan sonra  bakarsın biz de Okan'ı taşırız. 

Emin Bayram'ın ilk maçları, Ozan Kabak'ın ilk maçlarına göre daha iyi. Daha ileri gidiyorum Emin, Abdülkerim'den daha iyi. Çocuğun biraz kısmeti olsa iki golü vardı. Zaten birini attı da hala çözemedim gol niye sayılmadı. Tekrarını izlemeden yazıyorum. 

Şebeke'ye fazla iş düşmedi, kırmızı kartlık pozisyonda artık yeter, bunu da atmazsak can güvenliğimiz tehlikeye girer mi dediler, ne olduysa  Var kontrolüne gidildi. belki de bilerek kurgu yaptılar, hakem önce sarı kart verdi ki, bizim de lehimize bari 1 tane VAR kararı olsun, bunlardan her şey beklenir. 

Tribünlerin yarısı ceza almış, muhtemelen koreografi çok can acıttı. Sorun yok, yedek futbolcu gibi yedek taraftarımız da hazır, yerlerine gidecekler daha iyi bağıracak kuşkunuz olmasın. BJK maçı büyütülmesin, geçen sezonki Arena'da yapılan antrenman salaklığı yapılmasın. 

Yolumuz 23 yoludur, 5 puan fark moral bozmasın, biz Fener'den potansiyel olarak 1 puan öndeyiz,  üstelik bir maçları daha var onu kazandı sayıyoruz. 

Haftanın keyfini çıkarın, efendiler yarın Cumhuriyet ilan ediyoruz. 

Yıldız Tablosu; Muslera 7(top gelmediği zaman tadından yenmiyor)- Dobias 7(sağ saldırı bekleri emin ayaklarda), Nelsson 7(golü girse çok iyi olacaktı) Emin 9(Apodan formayı alır) Emre 7 (nerden çıktı, kadrodamı diye sorsanız bilmezdim, acemilik çekmedi)- Lucas 7( boyda hüner olsa çamda hıyar olurdu, tertemiz 6 numara topu oynadı), Olivera 7 (maç aklı) Mertens 8(15 golü geçer)- Raşitsa 8(çocuk oynar), İcardi 5, Kerem 3(form düşüklüğüne devam)

Okan Buruk; 5 Çok geç değişiklik yapıyor)    

  

Bahattin Şimşek'e Açık Mektup

Kardeşim! 

Yüce TFF'nin, Ulu Hakem Kurulu'nun Şebeke'nin, Teşkilat'ın sevgili kuluymuşsun, bizim maça memur edilmişsin. Ben olsam bizim maçta alacağım paranın yarısını, Arda Kardeşler ile, lağımda ömürleri uzasın, bir nefes daha fazla yaşasınlar diye Ali Palabıyık'la bölüştürürdüm. Futbolumuzun pis koku vantilatörleriyle.

Gerçi onlar bundan sonraki yaşamlarını garanti altına aldılar. Senin primin çeyreğinde gözleri yok. 5 puanımızı gasp ederek, Koç Alliance'den tam hasarlı ömür boyu işsizlik sigortaları poliçeleri törenle dağıtıldı. Öncekiler, şimdikiler ve daha sonrakiler gibi. GALA'yı kritik bir maçta ezdiler hükmüyle, yal, yem, saman ihtiyaçlarını depoladılar. Sıra sende canım kardeşim.

Kimsin diye biraz araştırdım, adını ilk defa duyuyorum, ben tescilli, yaftalı olanlar dışında hakem kim ilgilenmem, benim için düdük zaten hakemde değildir. Düdük durup dururken Gala aleyhine ötüyorsa mutlak bir üfürücüsü vardır. Bunu bilerek maçları seyrediyoruz. Her yere aaaaahhh diyene basıyormuşsun faulü, çok güzel tam aradığım Gala maçı puan kaybettiricisi hakemmişsin. Dokundu, dokunmadı ilgilenme, Karagümrük'lü bir futbolcu Kaleşnikof mermisi yemiş gibi balıklama yere atlarsa bas faulü, çıkar kartını çekinme. Gala gol atarsa sayma, korkma kılına dokunamazlar, hayatını kurtar, 18 içinde biri yere atlarsa çal penaltını, bir elin sarı, kırmızı kartlarında olsun, bu fırsatı kaçırma.

Öğretmenmişsin be evlat, yazık, şu ülke konjonktüründe simit sat öğretmen olma. Cankurtaranlık yapmışsın, hiç hayat kurtarmamışsın al sana fırsat, Karagümrüğü kurtar bizi boğdur.  Bizim oralarda kızlar bir meslek sahibi olalım, koca dırdırı çekmeyelim diye dikiş kursuna giderler, ünlü Atasözümüzü mutlak duymuşlardır. ''Dikiş nakış boş iş, düzen belle kızım düzen belle'' Öğretmenlik maaşıyla geçinemezsin, ileride çoluk çocuğun küfür eder bak, miras bırakmadın diye. Yanlış  anlama ben Peder sağ iken şaka olsun diye zorla bizimle rakı içirir, memurken treni neden çalıp satmadın diye sorguya çekerdim. 

İyi dinle Hocam, iplerini birileri oynatacak, Gala lehine pozisyon olduğu zaman sakın Var'a sormadan hükmünü verme. İmbiklerden süzün pozisyonu, yayın 10 kameradan mı veriliyor, yetmez, tribünden çekeni de bul, mutlak bir şey vardır, sakın atlamayın.  Aleyhe olduğu zaman çal düdüğünü hemen oyunu başlat, yayıncı kuruluş tekrarına yetişemesin. Mutluluktan, zevkten dört köşeler, aman diyeyim limon sıkma. Hazır Okan Buruk sehpanın üstündeyken fırsatı kaçırma, maçı ona yıkan çıkar, sandalyeyi tekmelerler. 

Okan'a sebep olurum diye vicdan azabı yapmana gerek olmaz, Biz  Okan'ı lağım liginde bize 3 puan aldırsın diye başımızda, kulübemizde istihdam etmiyoruz. Sevgili Oğlunu bile oturtsak kulübeye aynı puanı o da toplar. Bizim işimiz başka, biz sayenizde adı anılanlara puan kaybediyoruz diye üzülmüyoruz. Adı anılanları gördük Er meydanlarında, biz onlarla rakip falan değiliz, enerjinizi mesainizi Cim Bom'a nasıl puan kaybettiririz diye boşuna harcamayın. Biz çekileceğimiz zamanı bilir izzet-i ikballe çekiliriz, bize can çekiştiremezsiniz.

Bir fırsatta senin eline geçti, Okan'ı da sen defnet, bak beni iyi dinle hocam. Palabıyık'ın yan hakemi tam içeri orta yapacaktı, baktı ki diğer top daha avantajlı durumda, vazgeçti. Kafaya çık, kendin gol atmaya bak, şimdiye kadar denenmemişi dene, Golü saymayanlar, kart vermeyenler, artık klasik oldu kimse yemiyor, sahip bunun için para ödemez. Muslera'ya şut çek pozisyon denk gelirse. Durup dururken adam at, rapora küfür etti yazarsın. İcardi atmaya başladı, kopar kafasını Mertens  başına iş açar demedi deme atmadım diye pişman olursun. 

Bahattin Bey Öğretmenim, mektubuma son verirken bir tarih diyalektiği dersi de ben sana vereyim. Gala'yı ne kadar ezerlerse o kadar güzel kokar, kekik gibi, nane gibi, fesleğen gibi. Ezmek için elinden geleni ardına koyma, inan küfür değil, övgü sesleri duyacaksın. Delikanlı gibi maç yönetip işsiz kalma, üzülürüz, parasızlık mertliği bozar. Büyük Gala Taraftarı hakemin en puştunu sever. Nemrut Dağındaki tek bir ağaç gibi, aklı hür, vicdanı hür, ve Amazonların Yağmur Ormanları gibi kardeşçesine yaşar.

Ölümüne bir Gala Açık Poker( Pokerin kraldır, tek kağıt kapalı, sırayla gelen açık kağıtlara göre büyük olan konuşur) seansı başladı. Senle işimiz olmaz, masada değilsin, kaybedecek bir şeyin yok.  Antreye razı olup masadan kalkmayız, Zamlı Marmaray Tüneli gibi Şebekenin içinden geçeceğiz, donlarını alacağız.

Kumhan Irmağından Karaburuna Tek Büyük Cim Bom yazdıracağız.

Gözlerinden öperim, göreyim benim hakemimi.

23 Yolu 10; GALA 2-2 Alanyaspor

 

Lale devrine girmiştik, İstanbul haftalarına, hafta arası Erden Timur Ağrı dağına bıçak çekmiş, GALA RULET'ini başlatmıştı. 5 benzemez var diye üstümüze döndüler. Şebeke olanca kuvvetiyle masadaydı, o halde hodri meydan. Şov başlasın, kumar günleri.

5 benzemez, usta kumarbaz için pokerdeki en büyük kağıttır. Kimse inanmaz, en kötü kent çıkarırsın. Zehirli sarmaşıktır, yavaş yavaş ölmek bize yakışmaz, ölsen bile kan kusturacaksın. Masadan canlı kalkarsan da büyük insanlığın saygı doruğuna ulaşmışsın demektir.

Ey Büyük Galatasaray, bir tarihi fırsat geçti eline. ŞEBEKE kendini ihbar etti, yakışanı yapacak, ya herro ya merro diyecek, tribünlerden gelen gücünle reste rest çekeceksin. Sakın korkma, Lale devri yerine çöküş devrine bizi sokmaya güçleri yetmeyecektir.

Büyük Gala Taraftarının görsel şovu, aslında büyük bir meydan okumaydı. Cumhuriyet, Atatürk düşmanlarına karşı Kuva-i Milliye'nin tarafı olduğumuzu dosta düşmana ilan ettik. Bedeli neyse ödeyeceğiz, geri dönüş yok. Yaralı GALAT ASKERİ olmaz.

Hakem aslında maçtan puan alma derdinde değildi. Kafalardaki buğular dağılmış, ustalar iş başı yapmış, bir hezimet olasıydı, maç önü günlerindeki it dalaşı, koreografi, kenetlenen Gala taraftarı rüzgarı arkasına almıştı. Hiç bir korkuya benzemez Gala acaba yine şampiyon olacak mı? korkusu. Fırsatı kolladı, faul olmayan bir pozisyonda bastı kırmızıyı, amacı itirazdan en az 1 kişiyi daha atmak, hezimeti önlemek, Aslan kükremesini susturmaktı. 

Tuzağı Aslan 'a kurdu, öküze tuzak gerekmezdi. 

O an yapılması gereken vardı elbet bize göre. Boey hakeme kafayı geçirecek maçı tatil ettirip hükmen yenilecektik. Belki başka maça sakladılar bilinmez, belki çok daha büyük eylem koyacaklar, biz burada aklımızdan geçenleri değil, kan ağlayan yüreğimizde hissettiklerimizi yazıyoruz. 

Geçen sezon yazdık, Testi Kırılmadan etiketiyle her hangi bir maça bakabilirsiniz,  Bu sezon da 23 Şampiyonluğundan emin yazıyoruz. Güvendiğimiz faktör TFF başkanı, kurumları değişti, artık çim sahada oynatırlar beklentisi değildi. Değişmesine değişti ama daha beteri, daha da tecrübelenmiş, daha da kinlenerek işe başlayacaktı. Biz devrime güvenmiştik. Yetenek ve karakteri Gala futbolcusu olmayanları ağır bir zincir gibi geride bıraktık. Dünya çapında futbolcular transfer ettik. Büyük takım refleksimize güveniyorduk, kalan maçları kazandığımızda Şampiyon oluyorsak yolumuz doğru demektir. 

En az 8-0 yeneceğimiz maçı hezimetle kaybedebilirdik. İçimi acıtan ikinci yarı savaş alanından kaçan Gala'yı izlemek oldu. Fener maçında Lucescu 7 kişi kalmış, ikili averajı koruyup, Sami Yen'de şampiyonluk turu atmıştı. Hocanın 10 kişi kalmaya, karşı takımın 10 kişi kalmasına karşı bir oyun planı yok. Bu maç özelinde detant uyguluyor, sorunları geçici olarak sumen altına atıyorum. Seferoğlu Çöpü'nü oyuna aldığı an ettiğim küfür istisna.

Siz linçe ben Muslera'dan takımı kurtarma savaşıma devam edeceğim. Bir gün o da olacak, bana hak vereceksiniz, suya değil kağıda not bırakmak için yazıyorum. Sayamayacağım o kadar zararı var ki bugün biri daha somutlaştı. Çok yazdık, tekrarlamayalım, artık uçuş estetiği de yok. Deli deli ritüellerle uzayda kapladığı alana çarparsa kurtarmış oluyor. Dün gece en güzel slopajı, auta giden topa atlayarak yaptı. İnsan üstü bir atlayıştı, değmedi topa. Kaptan olmasının verdiği zararı da bu maç es geçiyorum..

Büyük kaleci diyenleri bir an için kabul ederek yazıyorum. Dediğiniz olsun. Futbolcular da öyle sanıyor, her topu kaleciye veriyorlar, o da topların çoğunu gelişigüzel şişiriyor. Geçen maç saniye tutmuştum. Bu maç ta tuttum ilk yarı tek kale oynadığımız maçta 6.20 dakika vakit geçirdi. İkinci yarı tutmadım, denge değişti, ya Gala bastıracak top gelmeyecek, ya tabelaya yatacak, hangi kaleci olursa olsun vakit geçirtecekti. Kupa maçını aklınıza getirin. Maçın geometrik değeri aynı. Kimse kaleciyle oynamadı. Muslera- Lensson paslaşmaları sonunda kanaat getirdim. Bir linç de bunun için yemeye hazırım. Ben Nelsson2u hiç sevmedim. Hücumda hiç yok, en fazla başaltı takım topçusu.

Her maç Şampiyonlar ligi maçı, her maç daha büyük bir Şebeke takımına karşı oynayacağız. Bir yol kavşağı daha var sapabileceğimiz. Son sözümüzü henüz söylemedik. Hem daha kestirme, hem daha onurlu. Şanımıza şan katacak, iki üç ve daha fazla çocuğu Galatasaraylı yapacak yol. Kupayı almak, Avrupa ligini kazanıp, Şampiyonlar ligine direk katılmak. 

-7 den  + 77 ye Bütün Galatasaraylıların diğergamı olarak, bir kez daha Galatasaraylılığımın olanca ateşiyle sesleniyorum. 

Galatasaraylılık iflah olmaz çare bulunmaz bir çocukluk hastalığıdır, Cim Bom taraftarın çocukluk aşkıdır. ben hakemin puştunu severim, daha bu mertebeye ulaşabilmiş hakem görmedim, topunuzla tüfeğinizle cesaretiniz varsa gelin. şimdiye kadar tatbikattaydık, savaş yeni başladı, dönen namerttir. 

Asla yalnız savaşmayacaksın.  

Yıldız Tablosu,

Muslera 10- Boey 10, Nelsson10, Apo 10, Kazo 11- Lucas 10, Olivera 10, Mertens 10- Raşit 10, İcardi 11, Kerem 10.

Büyük Gala Taraftarı 11

Okan Buruk ; Yük ağır kaldıramıyor. kendi notunu kendi versin, lafım yok, tarihe bırakıyorum.

6 Numrolu Kutsal GALA Forması

TEOREM; 

Hiç hesapsız, sonuçtan, oyundan, kurgudan bağımsız önümüzdeki ilk maçtan itibaren banko BERKAN KUTLU

HİPOTEZ;

Önce en büyük maceraların unutulmaz 6 numaralı futbolcularımızı minnetle analım. Top rakipteyken seyrine doyum olmayan, Mami'yi, Okan'ı, Suat'ı, Melo'yu, Ndiaye'yi. Siluetleri bir film şeridi gibi gözümüzden akarken, görüyoruz ki ellerinde kupalar, dillerinde şarkılar, şampiyonluk turları, çocuklar ne güzel günlerdi. 

Gala Büyük Takım refleksi, DNAsı Çift sarmalı, yazılan büyük destanlardan sonra gelen 4. sezonu da kupa ellemeden kapatmayı kaldırmaz. Ve görüyoruz ki bu süreç 6 numaraları kötü izler bırakarak aramızdan ayrıldı. O zaman mottoyu hatırlatmanın tam zamanı. Orta sahan kadar büyüksün. 

Peki son 10 yılın en beter sonucunu aldığımız geçen sezonun 6 numarasını neden bu sezon ilk 11 yazdırmayı diretiyoruz. Biz maçtan maça takımı seyredip aradaki zamanı 5 taş oynayarak geçirmiyoruz. Galaizm'e şan katmaya çalışıyor, tezimizi ispatlamaya çalışıyoruz, başlıyoruz.

Önce şunu yazayım, transfer edilen 6 numaralı oyuncu Lucas'a özel sempatim var. Kendim de kısa boylu (1.71)olduğumdan bücür 6 numaraların hastasıyım. Verotti, Cante, Lucas'ın ayakkabı bağını Pogba'ya değişmem. peki ne olacak? nasıl olacak? Gereksiz fazladan yapılmış bir transferdi. Domanec'i kovdurup muhtemelen büyük iddialarla gelen Okan Buruk(kendisine sormuşlar var sayıyoruz) Gala maçlarını seyretmiş, futboldan futbolcudan anlayan bir hoca olsaydı Lucas'ı aldırmaz, 9 maçı 6 numarasız geçirmezdi.

Tezimizin arkasındayız, sayıyoruz

1- Gala maçlarını çim sahalar yerine lağımda oynuyor, her maçı Şebeke tarafından aşırı dozda motivasyon aşısı zerk edilmiş takımlara, ve samanını, yemini, yalını Koç oligarşisinin sağladığı azı dişlerinden salyalar köpüler akıtan Şebeke'ye karşı oynuyor. Lucas tanıdığım bir futbolcu değildi, gördük ki, çok kısa boy dezavantajını yatarak kayarak top kapma istatistiğiyle kapatıyor. Aşırı bir zıplama yüksekliği yok. Hava topuna vücudunu kullanmadan çıkamaz, nefes sesine faul çalan hakemlerin hedefi. Biraz daha ön plana çıkarsa Melo'yu yaşatmayanlar biraz daha büyüdü, biraz daha kin dolu Lucas'ı yaşatmazlar. Sarı kartsız maçı olmaz, olursa da bilin ki puan kaybetmişizdir.

Berkan 3 sezondur burada, pasaport Türk, kendisi Yusuf Demir'den daha yabancı. Karar standartı olmayan kötü hakemlerin  içinden geçenleri bilir, varla konuşmalarını duyar. Futbolda en fazla cebelleşmenin olduğu alanda hakemle Lucas'dan daha iyi savaşır.

2- Berkan Kutlu geçen sezon alayı çöp tabir ettiğimiz yabancı futbolcularla oynadı. Futbolun dili her dilde aynıdır, bu sezon transfer edilen büyük futbolcularla futbolca konuşur, oyun olarak sahaya yansıtır. Taraftar baskısı yüzünden çekmediği şutları çeker, atmadığı pasları atar. Boy avantajı var Lucas'a göre. Hava toplarını toplar, ilk topa basar, kadrajdan çıkmaz. Top rakipteyken en büyük futbolcudur. 

3- Hocadan ziyade, ülkenin en iyi savaş taarruz futbolcuları Kerem-Yunus'u rahatlatır. Sanki fasulyeden oynatılıyoruz imajı bir tarafa, bize mecburlar  görüşü de taca çıkar.  her bölgeye homojen dağıtılmış, hak etmiş en az 3 Türk oyuncuyla çıkma, dolayısıyla ilk 11 çıkarma problemi çözülür.

4- Kalecinin artı eksi bütün yönlerini Berkan daha iyi bilir. Geçen sezondan çok antrenmanlı, top almada hata oranı düşüktür, Lucas'a görece. Rakip futbolcuları da daha iyi tanıdığından, mücadele pratiği mutlaka gelişmiştir.

SONUÇ;

Berkan Kutlu, Lucas Toreria'dan daha büyük futbolcudur demiyorum, zamanla o da olabilir, konu o değil. Takımın tabela sorunu var, 700 gol atmış 4 golcü kadro grubunda, kanatlarda genç, istikbal öneren 2 yabancı 2 Türk oyuncu var, kimi oynatsa itiraz edemeyiz. Top rakipte demek, Gala Bağlarına izinsiz girmiş köpek demektir. Pekmez sıçırtana kadar kovalayacak, maçtan sonra da aynı tempoda bir maç daha oynayacak, saha içi kaptanlığını alacak BERKAN KUTLU takımın 6 numarası, ilk bankosudur.  

EU(Euro United) HAKEMLERİ

Önce Hakim neymiş bakalım. Adalet dağıtan kişi yazıyor. Yani pek anlaşılamıyor ne adaleti, kimin adaleti. Hukuk terimi çağrıştırıyor sanki. Kafatasında zerre beyin olan bilir, hukuk egemenlerin fahişesidir. İhtiyaç duyarsa günde 5 posta kullanır,

ihtiyaç duymaz ise işi olmaz. Daha açık yazalım. Günümüzde adalet dağıtması için görevli kişiler belini doğrultamıyorlar. Fazla mesai yapıyorlar. Onları Adalet Saray'ında bırakalım, biz futbol hakemlerine sataşalım. bakalım onların durumu ne?

Karşılaşmaları, yarışmaları kurallara uygun ve yansız yöneten, karar veren kişiymiş. Yani Hukuk camiasındaki adamların günde 5 posta dayak yediği, tepedeki ne derse onu yaptığı bir ortamda, ülkede Hakem dediğimiz adam yansız olacak? Çok şey istiyoruz şerefsizim. Bana göre Hakemler bu ülkedeki en masum, en dürüst adamlar. Yani uzun lafın kısası, ülkede dürüst yetkili yok ki, maçlarımızı yönetmek zorunda kalan adamlar dürüst olsun. Dürüst olsa kurallara uygun maç yönetse gördüğünü yanlış bile olsa çalsa, bir hafta sonra, maç başı 100 liraya Kartal Bulvarspor- Kuşaadasıspor 3. lig maçını kurallara uygun yansız yönetecek.

Bu sezon Galatasaray maçları dışındaki hiç bir maçın özetini bile seyretmedim. Rica minnet dün oynanan maçlarda iki pozisyona bakıp görüşüm soruldu. Bu yazıyı yazmama sebep olan iki insanlık dışı hareket gördüm. Maçlarda yüzlerce Spor Büro Polisi görev yapıyor. Muhtemelen onların başında da bir Emniyet Müdürü vardır. Müdür görevini kurallara kanunlara göre yapsa tabanla golü atan Fenerbahçeli, adam öldürmeye teşebbüsten tutuklanırdı. Kaleci korktu diye yorum yapanımız var, beni destekliyor, korkmayıp ne yapsın, kafa göz parçalansın mı? 

Korkutmak, terör eylemidir, kaleci korktum golü bilerek yedim dese bile hareket kırmızı karttır.

Ofsayt çizgisi resmi geldi, yarım metreye kadar arı eksi ofsayt pozisyonun makinaya istediğin şekilde çizdirebilirsin. Topa vuruş anıyla ayağın topu terk ediş anındaki zaman aralığı  koşan adam için uzun zamandır. Perspektif yok, takıma talimata göre iptal edilmiş legal bir gol. 

Ama konu bu değil, bunlar usul, biz esasın peşindeyiz. Halep çölünde eşek izi arıyoruz. Yüce Gök'e şükür bugüne kadar yanılmadık, tezlerimizin doğru çıktığına şaşırıyoruz. şaşırmayan insan ölüdür.   

Futbolumuzu Global Kraliyet Kardinalizmi yönetmektedir. Kimlerden oluştuğunu bilemeyiz ama en fakirinin yalılarda oturduğunu söyleyebiliriz.  Ve bir şey söyleriz ki eminiz. Bu ailenin takımı yoktur. Galatasaraylılar boşuna ağlamasın, ortada Fener'e, Beşiktaş'a geçilmiş bir kıyak yoktur. Bu Ailenin takımının adı EURO UNITED'dir. Hakem diye konuya bahis insanlar bu takımın oyuncularıdır. EU her sezon şampiyon olur. Sen bazen göz yanılmasıyla kendi takımının Şampiyon olduğunu sanır sevinirsin. Bazen de bu sezon Galatasaraylıları olarak 9. haftada düşürüldüğün duruma kendin bile inanamazsın. Merak etme bu sezon ŞEBEKE artık işini perde arkasından yürütmüyor, gaspla gözünün içine baka baka, tehdit ederek korkutarak defterini dürüyor. Planları tutar da sen devre dışı kalırsan aynı hakemler bu kez sana doğru çalmaya başlayacak. Lağım Medyasındaki EU taraftarı maymunlar, Gala Maymunları dahil bak 10 hafta önce ağlıyordun haksız puan, penaltı aldılar diye, aynı hakem sana hem de daha haksız penaltıyı nasıl verdi diyecekler.

Eğer böylesi bir zaman konjonktüründe gördüğünü çalan hakem olsa tezlerimizden şüpheye düşerdim, hakem heyeti hata yapmıyor, görevini yapıyor. Bir insanın hayatında kaç kere böyle bir fırsat geçer. Alt tarafı bir oyunda samanını, yemini, arpanı kim sağlıyorsa, o ne derse onu yapacaksın. 10larca var, sen bir maçı atlat ömür boyu Allianz'dan tam hasarlı kaskonu yap çek git. Temiz futbol taraftarı anana küfür mü ediyor? de git lan, gazeteye ilan versen EU, 10 bin dolar verecek, ama 30 milyon kişi anana küfür edecek desen, kuyruk Nakkaş Tepe'den Adapazarı'na kadar uzar.

EU hakemi ben olsam ne mi yaparım?

Bunlar kadar akıllı değilim ya, kim kazanacak bilmiyorum, EU başkanını( KOÇ) ararım, kim galip gelecek diye sorarım, gerekeni yaparım. Baktım yenmesi gereken takım atamıyor, pis akvaryumdaki temiz balık direniyor, alır topu kendim voleyle kaleden içeri bırakırım, ggggollll, Var'la ortağız zaten var mı bir şey ortak? yok temiz. Dedik ya esas peşindeyiz, esastan aynı şeyi yapmış oluyoruz. Varla hakem konuşması yayınlansa anlattığım hafif kalır.

Ey EU hakemleri;

Serbestsiniz Büyük Gala Taraftarı erkeğe küfür eder.  Bir taraftar olarak en çok sevdiğim hakem, bize en ağır puştluğu yapan hakemdir. Henüz hiç biriniz bu seviyede değilsiniz. Daha çok çalışın, sakın lehimize Var incelemesi yapıp yazdıklarımızı çöpe attırmayın. Galatasaray sayenizde hakemleri yene yene tek büyük oldu.    

Elinizden geleni ardınıza koymayın, devran dönene kadar küpünüzü ambarınızı doldurun. Elbet bir gün fareler basacağını da unutmayın.

Gala'nın maç kazanması için en az 3 gol atması lazım, bu sezon kazanılan maçlarda EU hakemlerine zaman bırakmadık. Büyük Gala Taraftarı, hakem yüzünden yenildik diye ağlamak sana yakışmaz, zırlamayı bırakın ve beni bir kere daha dinleyin.

Gücümüzü, nefesimizi, avazımızı vişneye çalan koyu KIRMIZI, turuncudan iz taşıyan tok bir SARI renkli formaların içindekileri tetiklemek yolunda kullanmaktan başka çıkış yolu yok. Başındaki yöneticilere, sahandaki Hoca'na bile güvenme, onlar da bu sistemin içinde olabilir. 

Haydi çocuklar, kaybedecek neyiniz var, alınacak kupalar, gidilecek daha çok deplasman var. 2000lerin takımı olun, Metin gibi, Hagi gibi, Melo gibi oynayın, Aslan gibi kükreyin, saldırın, cebelleşin, direnin. taraftarınızla savaşın. EU'nun soytarısı olmayın 

 EU HAKEMLERİ'ni dee yenin.

23 Yolu 9. İstasyon, Tren Kazası; Kayserispor 2-1 GALA

Çok güzel maç yazıları yazıldı, aklı vicdanı hür Gala taraftarı tarafından. Lağım medyasının Gala maymunlarının yazılarını okumaya ihtiyacımız yok. Bize fazla iş düşmedi, öyleyse biz de tezlerimizi ortaya koyalım, vaktidir.

Okan Buruk'a bir mektup gönderelim.

Hocam diyemiyorum, Gala Hocası başka bir seviye karizmadır. Mevcut Gala İdari Amiri diyelim, unvan büyüktür, Gala çaycısı olmak için kuyruğa girecek 5 dil bilen taraftar vardır. Bir devrim sonucu getirilmiş, taraftarın çoğunun açılan manipülasyon kanalı sayesinde aşağılandığı, koruyamadığımız Domanec Torrent'in yerine getirildin. Mitolojik İmparator gelmesin de kim gelirse gelsin diyenlerimizin sayısı az değildi, Kimimiz de Gala devrimini yapanlara güveniyorduk.

Uzatmayalım Babam Hocam dediğin, Avrupa kupasını aldı diye muhtemelen senin de biat ettiğin şahıs siz olmasanız en fazla Tınaz Tırpan( Yılmaz Vural değil) olacak, başı sıkışan vasat Anadolu takımları şehirlerinde ömür tüketecekti. Mitolojiye candan bağlı kalacaksın ki, belki sen de bir mitoloji(yalanizm) kahramanı olarak film çevirebilesin. Geç bunları.

Gala golcüleri, Sefer-Gomis-Mertens-İcardi toplam 700 gol atmışlar. Tarihimizde bir ilktir.  Ben gidiyorum dese bayram edeceğin Gomis hariç hiç birinin çerçeveyi bulan şutu yok. Maç öncesi yanlış okumadıysam (okumasaydım yazmazdım) bu maçı alamazsam ben giderim dedin. Tarihin en büyük kadrosundan şikayetçi oldun, antrenmanda bile takım yapamıyoruz, oynamayan somurtuyor diye olası puan kaybına mazeret uydurdun.

Dinlemedik seyretmedik, sen de ustan gibi maçı Hakem heyetine yıkmışsın. Yalçın Küçük ODTÜ'de öğrenci direnişi örgütlüyor rektörlüğe karşı. Yürüyüş kolunun başında ''satılmış rektör, satılmış rektör'' diye slogan atıp yürüyorlar. Kantininin önünden geçerken kantinci(adı Satılmış) Hoca'nın önünü kesiyor. Hocam yeter bağırmayın ben rektörlük yapamam. Biriniz fazla maç yapıyoruz kadrom kısıtlı, biriniz kadrom fazla kimi oynatmayayım. Çok basit aslında kantinci Satılmış kadar yüreğiniz olsa, biz bilmiyoruz deseniz, çekilseniz bu güzel oyunun içinden, şikayet ettiğiniz, ne var ki içinde olduğunuz Şebeke dağılacak. Yazık ettiniz, salı çarşamba Avrupa'da maç oynayamıyoruz.

Ekspresi raydan çıkarmanıza izin vermeyeceğiz. 5 taş oynamıyoruz Galaizme  katkıda bulunuyoruz.  23 Yolu diye trene boşuna binmedik. Son uyarılarımız yapıyoruz.

Sen 17. Ölüsün(Terim 3 defa) Muslera mezarlığındaki, yakındır. Kronometre tuttum, haberin yoktur 12.22 dakika vakit geçirdi. Normal futbolseverin seyir zevkinden bu kadar zamanı çaldı. Top kontrolüne geçtiğinden, bizim adamların kontrolüne geçtiği zaman aralığı. Büyük takıma zaman lazımdı oysa. Deli deli ritüeller, bir an önce rakip yerleşmeden oyuna sokmak yerine en yakınındakilere bir şeyler söylemek, genelde taca şişirmek, özelde stoperlerle gereksiz pas trafiği. Çerçeveyi bulan toplarda felç geçirme. 

Kaleci Mottosudur; Top çerçeveye girerken ayaktaki oyuncuların hiç biri kaleci değildir. Muhtemelen senin kaleci hocan bile bilmez, öğretelim, atlasa çıkaracağı 2 golü yedi. Atlayarak kurtardığı top çok daha tehlikeli şuttu.

Buraya yazıyoruz, eve göndermek zorunda olduğun büyük futbolcu yerine mitolojiye devam edip oynatırsan, 2023 ü görmeyeceksin.

Kadro gurubunda sıfır çöp var, ilk 11 çıkaramıyorsun. Senin seviyendeki hiç bir hoca çıkaramaz mazur görüyoruz, çaresi var. Hem de Yeşil Sepet'e kıymadan. Kerem-Yunus, Barış en formda 2sini, Miço-Lucas'ı, Mertens-Mata'yı, Kazım-Berkan'ı birer devre oynat, skordan bağımsız ikinci yarı paket değişikliği yap. Futbolcular bilsin, enerjisini 90 değil 45 dakikada harcasın. İcardi'yle devam et, büyük golcülerin ne zaman patlayacağı belli olmaz ama mutlaka patlarlar.

15 korner attık. ilk 2 kornerde sevindik, bir şeyler deniyorlar en azından dedik, 15. kornerde güldük. Kimin aklıysa Muslera'da kafa vurmaya gelmiş. Kayseri'ye gol lazım olsa hakem 15 saniye daha oynatsa boş kalemize 3. golü yerdik. Anlaşıldı, kornerde lanetlendik, Duran hocayı değil zayıflatıcı Koşan Şarlatanını getirsen nafile. Rakipler muhtemelen topu bilerek kornere atıyorlar. Rakip hoca ben olsam taktiği veririm çünkü, boşuna top kapmak için pili bitirmeyin, bırakın yaklaşsınlar, topu kornere atmaya bakın. Gala korneri demek rakip kontratağı demektir. Bayrak direğinin dibinden taca bırak. Taçtan dönen topu kapman daha kolay.

Toteme, uğura, Yüce Gök'e işini havale etme, yok öyle bir şey. Sen maçları çim sahada değil lağımda oynuyorsun, karşında full motivasyon rakipten daha güçlü bir ŞEBEKE var, kurgunu golü çabuk atma yönünde geliştir. 3 gol öne geçtiğin maçın bile garantisi yok, ne yapıp yapıp bir serbest vuruşçu icat et. Havadaki topa VAR müdahil olamıyor. 

Giyim kuşamın kötü, Hoca'ndan öğrenmen gereken tek şey buydu oysa, Soma'daki Bartın'daki delikten patlamamayı başarıp çıkan işçi kardeşlerim senden iyi giyiniyor. İçkin, sigaran, gece hayatın, kumarın yok, evden antrenmana, antrenmandan tekkeye, tekkeden maça gidiyorsun, parayı ne yapıyorsun. Bari eşofmanla çık da storlara bir faydan olsun. Ayakkabın 3 numara büyük palyaço ayakkabısı gibi, diksiyonun beter, cümlelerin devrik ne konuşacağını birine belirlet, motto olabilecek laflar ezberle. Kulübede çaresiz bitik bir görüntün var, ceketi fırlatma, hakemi etki altına almak istiyorsan kaptanlığı kalecinden al, banko birine ver, itiraz mekanizmasını devreye sok. 

Sen olsan da olmasan da bu takım Cumhuriyetin 100.yılına 23. Şampiyon unvanıyla girecek. Senle olursa kakın yok, olamazsa zaten sen olamadığını görmeyeceksin.

Gözlerinden öperim GALA  Akciğeri.

23 YOLU EKSPRESİ SEYİR DEFTERİ

Şebeke; 17 Mayıs 2000 gecesi, biz kupayı sırtlamış uçaktayken, Aslan takım yıldızının en parlağı, kaptanı, 10 numarası Yüce Gala Gök'ü Regulus'u selamlarken kurulan De Facto kuruluş.

Misyonu; Galatasaray kupa alamasın maksadıyla bütün takımları, hakem heyetini, futbolcuları, medyayı, hocaları konsolide etmek.

Finansman; KÜS( Ülkeyi yöneten Koç-Ülker-Sabancı Oligarşisi) ün kaptanı Koç'un liderliğinde Global Kraliyet Ailesi'nin futbol departmanının bütün bileşenlerinin yalını, yemini, samanını ödeyip esir alan yasa dışı yapılanma havuzu. 

Başlıyoruz, ŞEBEKE bu sezon artık işini şansa bırakmak niyetinde değil, Ana kapitale tek katkı forma satışı, Acun'la yapılan hülle satışlarından her ne kadar kasaya kar girişi yapılsa da diğer cep delik, serum hortumuyla giren para, arozöz hortumuyla boşalıyor. Az da olsa resmi giriş için alamadığı 4 yıldızlı forma yerine yıldızsız forma satışının tek bir aspirin kadar faydası olmadı, 5 yıldızlı forma mitolojisine de Rambo Okan bile inanmadı, almadı. Elinden ne gelirse fazlasını yaparak aklı sıra 20. Şampiyonluğu alacak. Diğer takımları Şebeke kuruluş felsefesi doğrultusunda motive edip, Gala'yı çok geçmeden devre dışı bırakacak. Parası çok ya aklı da çok sanıyor.

Elinden şimdiye kadar neler gelmiş bakalım, açıyoruz, putları yıkıyoruz.

Fikstür randomu büyük bir üst akıl yazılımıyla mevcut şekilde denk getirilmiş. Biz buna  elle yazıldı diyoruz. Maksat geçen sezondan ağır yaralı Galatasaray, Hocalar, başkanlar değişmiş, sıradan futbolcularla şişirilen kadrodan kurtuluş umudu yok, Okan Hoca'yı yemek için para harcamaları bile gereksiz, kendi kendimizi yakarız biz.

Önce çok büyük bir kazan kurdular, soğuk suyla doldurup yoldaş Gala Kurbağasını içine attılar, biz aheste aheste yüzerken, kısık ateşi açtılar, sandılar ki su ısındıkça kurbağa mayışacak, kaçmak için gerekli sıçramayı yapamayacak. Öyle bir felsefeyi benimsettiler ki, lehimize hakem hatası yapılmadı diye seviniyoruz. lağımda top oynatıyorlar, bok kokmadık diye şükrediyoruz. Gün dürüst olma günü değil, silahı onlar belirliyorsa, buna da varız, aynı silahı kullanamazsak kazanamayız. Öldü derler değil kaynar kazandan sıçramak, mezarlardan fırlarız. Büyük takım refleksimiz en büyük futbolcumuzdur. 

Fenerbahçe sezonu erken açtığı için takım hazır olacak, muhtemel zayıf rakiplerle ön eleme antrenman maçları yaparken Galatasaray kazanda ya, acelesi yok ya, kadrosu çok zayıf ya, Fener'e İstanbul maçları yazıp, Gala'ya ölüm kalım maçları oynattılar. Bir kere deplasmana gitti, onda da başka şehirde oynayıp kaybetti. Hesapta yoktu, Ligin geçen sezonu en iyi finişle tamamlayan takımı Antalya, ilk maçtan Nuri'yle çarpacak, arkadan o moralsizlikle yine kendisine göre iyi bir dereceyle 2. sezonuna giren Giresun maçı oynatılacaktı. Hakem elde birdi, Giresun'dan umdukları medet yeterli değilse heyet eşek başımıydı, 1 puana razılarken 3 puan ballı ekmek kadayıfıydı. Plan dört beşlik yolundaydı.

Dünya yıldızları peş peşe hava alanlarına iniyordu, acaba mı? bu sezonda mı olamayacağız endişesi, hiç bir korkuya benzemez Gala yine şampiyon olacak korkusu. Çakma Filozof Apo sırasını savdı, Fener'in veya küçük ortağının piyasada olmadığı bir sezon Şampiyon yapalım da hem 2011e pansuman yapalım, kulaklara pamuk tıkayalım hem bu sezon haddini bilerek yarışıyor gözüksün, emrimizden çıkmasın.

Şampiyona gönderdiler Gala'yı, penaltısını vermediler, %58 le oynayıp, bir topumuz direkten döndü. Son saniyelerde garanti bir golü atamadık. 2 puan kazandık diye sevindiler, olsundu Cim Bom'un puanını leş kuşları yesindi.

Muhtemelen ligin dibini görecek takımlarla, hedefi varken maç yaptırdılar. En tehlikeli gördükleri Demirspor'u ilk maç Kadıköy'e getirdiler. Deplasmanda oynasa hezimet yeme ihtimali olan takımı hakem marifetiyle çok kolay derdest ettiler. Gala'yı da aynı mantıkla Adana'ya sürgüne yolladılar. Takım yüz akıyla hakem heyetine rağmen döndü. 

Büyükle küçüğün maçı komedi filmiydi, ne olacağı belli değildi, küçüğe yenilse erken sapma olacak, yense, ya başına halt gelirse kasko poliçesini imzaladılar. Aslında maç illegaldi. Futbolu dizayn eden oligarşinin başkanı olduğu takım, emrimizden çıkmayacaksın diye senet imzalattığı küçük takımın en büyük para kaynağıydı. Bakın son 20 yıla inanmazsanız, birbirleriyle asla çekişmezler, Gala'ya kim rakipse maçları o kazanır, maçları jübile maçı kıvamında oynanır, hakem hatası olmaz, ne sonuç çıkarsa çıksın diğeri itiraz etmez. 10 dakika bile konuşulmadan kapanır gider bu mecbur iki maçın konusu.

8 maç oynandı, lehimize bir kere bile VAR'a danışılmadı, saha içi hakem hatalarından biri bile lehimize değildi. Tacı bile gol olur belki diye oynatan hakemler gördük.  Öğrendik, TFF de, ne alakası varsa, bile bile, tiksine tiksine bizden biri oturuyor. Yusuf Günay'ın Galatasaraylılığını sorgulayacak değiliz, usule girer, biz esasa bakıyoruz. HİÇ BİR MASADA YOKUZ. Sahalarda kükreyeceğiz.

Nefret katlanarak büyüyor. İnsanlığın görüp görebileceği en büyük nefret ikincinin birinciye duyduğu nefrettir. Kahrolası ki Paranın Padişah olduğu çağın, darphanesinin ülkesindeyiz. Para ikincide, birincinin dışında kalan tüm departmanları örgütlemesi çok kolay oluyor. Yani çocuklar her sezon olduğu gibi bu sezonda rakip ŞEBEKE, bilinmeyen şeyi değil anlatmıyorum. Hile yapan kaybederse gücünü üçe beşe katlar. Azı dişlerinden zehir saçar, çok güçlü, birde içimizden hocaya, futbolcuya ömür biçenler, akıl verenler türemesin. Kenetlenin, sizin Galatasaray'dan başka hiç bir şeyiniz yok.

Bakım onarımda olduğumuz haftayı Şebeke planı doğrultusunda firesiz atlattı. Gelin biz 23 yolu Ekspresinde uğradığımız 8 istasyon neticesinde ne durumdayız ona bakalım. Makinist yolu biliyor mu? enerji yeterli mi? tekleyen bir teker var mı?

 1- Maç başı 15.1 şut çekmişiz.1 i kendi kalesine 9 gol atmışız, Ligin en iyi saldırı kanatları bizde, 3 büyük tabelacı var, berbat bir durum, önce analiz yapıyoruz, bakalım pozisyona mı giremiyoruz, golcüler mi kötü, rakipler mi iyi. Bilmeyene attığımız gol 8 maçta 9 desek liderden 10 puan geridesiniz der.

2- Sekiz top direkten dönmüş, ilk maddedeki düşük gol ortalamasına potansiyel etkisi var. Maçın başlarında biri girse, gol sayısı geometrik olarak katlamalı artardı. Kapanan savunmaları çözmenin en kestirme yoluydu serbest vuruş golü. Randoma sayıyoruz, elbet içeri girenler de olacak. Siftah hangi takıma denk gelecek bakalım.

3- Gol beklentisi 1.35 çıkmış, direnen Konya'ya karşı pozisyon bulamamışız, Alınan 3 puanın nümerik değeri çok daha fazla, son dakikada gelen balık golle rakip travmaya girmiş, puan kaybetmiş.

4-Topu mayınlı bölgede adamla birlikte maç başı 25 defa buluşturmuşuz. Okan Buruk'u kötü futbol oynatıyor diye suçlayanları bir kerede bu yönüyle düşünmeye davet ediyorum. Okan'a büyük hocadır demiyorum. Gala kazanırsa Hocanın payı olmaz, işini yapıyor en fazla, kaybederse Hoca yüzündendir. Ülkede maçların yarısı oynanmıyor zaten, en fazla 55 dakika oyunda kılır bu sürede bu kadar atak ortalama üstüdür. Panik yok.

5- 41 korner atmışız, serbest vuruş golümüz yok. Savunmamız az yedi diye başarılı bulanlara katılmıyorum, büyük takım savaş bekleri bu kornerlerin en az 5 ini gol yapmalıydı. Belli ki tabelacılar sıkı markajda, golü savunmadan beklemek hakkım. Bilmem istatistiği var mı, bence korner gollerinin çoğu stoperler tarafından atılıyor.

Kornerlerde hala en ufak bir kombin göremedik, kaç hoca değişti, DOM'un ikili kornerleri dışında bir şey deneyen de çıkmadı. Büyük tehlike, belki de rakip nasıl olsa atamıyorlar diye bilerek taca atacağına kornere atıyor. Takipçisiyiz.

6-Topla oynama istatistiği büyük takım istatistikleri dahilinde kalmış. %80 isabetle dakikada 12 pas yaparak 198 defa gol postta topla adamı buluşturmuşuz. Bu şu demek, fazla enerji ve vakit kaybetmeden topu kullanıyoruz. Memnunum, elbet skora yansıyacaktır.

Lağım medyasının dolduruşuna gelmeyin, tekrarlıyorum, Kerem-Yunus ülkenin en iyi yerli hücumcuları. Varsın şutları avuta gitsin, top kaptırsınlar. Neymar 10 çalım girişiminden 7 sini kaptırıyor. Orta sahanda iki adam yiyici oynuyor, kaptırdıkları topları kovalamasalar bile olur diyorum. Gençler enerjileri var, kovalıyorlar. Yunus neyse de Kerem'im çalım repertuarı zayıf, rakipler çözdü. Geçemediği zaman kanatları değişseler şok etkisi yaratır. İçeri çekip vuruşa, başka vuruş teknikleri geliştirmelerini bekliyorum. 

Çalım adam eksiltmenin en kolay yoludur, tabela geldikçe çalım oranındaki, şutlardaki isabet artacaktır. Mecbur 3 Türk yerine 5 Türk oyuncuyla bir maça çıkıp, kimilerinin fasulyeden oynuyorlar savını çürütmemiz lazım.

Ekspres doğru rayda, semafor yeşil yandı, bayrakları hazırlayın, Cumhuriyetimizin 100. yılında, Kumhan Irmağından Karaburun'a, Cebelitarık'tan Çin Setti'ne Şampiyon Cim Bom yazdıracağız.

Yolumuz 23 yoludur.