30 Ağu 2015

3 Puan Aldık, Şampiyonluğu Verdik; Konyaspor 1-4 Galatasaray



Geçmiş olsun çocuklar, metanetli olun, gelecek kara günlere hazırlanın, lig 3. lüğümüze şimdiden kendinizi alıştırın.

Bu gece tarihimizin en büyük kader maçlarından birine çıkmıştık. Paradoksal bir durum vardı maç öncesi, kaybetsek kazanacaktık, kazandık kaybettik. Tabelacı veya Polayanna Galatasaraylılara izah etmem çok güç, umarım yanılırım, not alın, bu sezon bizi felaket bekliyor.

Çok yazdık, bir kere daha not düşelim, Hamza Hamzaoğlu Galatasaray tarihinin en yeteneksiz, en vizyonsuz, en çapsız, pozitif bilime aykırı, adaletsiz Hocasıdır. Emir kuludur. Galatasaray'a kurulan son pusuyla memur edilmiş bir cahildir.

Güzel futbol oynamamız mümkün değildir. Dengeyi 3. haftada kurduk, 1 beraberlik, bir yenilgi bir galibiyet. Elbette nice galibiyetler alacağız, Muslera yemezse, Sneijder atarsa önemli olan 3 puanlar alınacak. 3 puanın başına çalınsın. Sen kafa yor, hatta akıl hocana danış, Podolski ile Sneijder'i mümkün olduğunca bir birinden uzak oynat. Paslaşamasınlar ki, mutlaka biri kötü oynuyor görünsün. Futbolun ırz düşmanını ilk 11 e yaz. İt gibi kaptırdığı veya alamadığı topun peşinden koşsun. Sen de ne güzel savunma yapıyor diye sevin. Bilmezsin ki, görmedin ki, iyi santrfor savunma yapar mı? Jardel'e, Tanju'ya beke gelin diyebilirmisin. Adamlar salak mı, kazandıkları topu gol yapıp, aktif dinlenmeye geçiyorlardı. Futbol celladı, kaval kemiğiyle dokunabildiği topu kaptırınca başlıyor deli dana gibi koşmaya.

Muslera sezona nedense çok kötü başladı. Yediği goller için söylemiyorum, topları oyuna çok geç ve gelişi güzel sokuyor, bağırmıyor, coşmuyor, sanki bir ölü toprağı var gibi. vesvese yapmıyorum, bu duruş, çok kolay yapması gereken kurtarışlarına engel oluyor. Cenk'in alınması ürküttü mü onu da bilemiyorum.Takımın kötü oyunu kendisini de etkiledi desem yalan. Geçen yıl son düzlükte bundan daha beter oynadık. Ben yemem dedi, haftalarca yemedi, Hamza'nın omuzuna yıldız taktı.

Podolski için endişelerim vardı, aynen devam ediyor. Takım kötü oynadığı zaman ondan bir halt beklemeyin. Tam takım oyuncusu. Sneijder gibi bağımsız bir futbolcu değil. Umut Bulut ilk 11 oynayacaksa kendisinin oynamaması lazım. Umut Bulut'la aynı takımda oynamaz.

Sabri 2 asist yaptı, Umut Bulut galip takımın futbolcusu olarak oyundan çıktı, Melo kötü oynadı, Podolski rezaletti, ve maç 4-1 kazanıldı. Tam Hamza'nın kurguladığı, beklediği gibi, oldu. Bu hafta Sinan Gümüş'ü niye kadroya almadığı için edilen küfürleri bertaraf etmek için, Bilal Oğlan'ı da almadı. Hazır Melo kötüyken bir sonraki maç onu oynatır,  Bir taşla bir kaç kuş vurur.

Santrfor transfer dedikodusu, Burak Yılmaz'ı fena korkutmuş. Ben demiştim, takımın golcü transferine ihtiyacı yok, Burak'ı korkutacak bir Drakula yeter. Geçen yıl Pandev'i getiriler, sirk palyaçosu vazifesi gördü Burak için. Tırsmayı bırakın, kenarda gördüğünde kahkaha atıyordu. Burak'ı parayla, maç başıyla korkutacaksın. Maç başı parasını almak için adam öldürür. Maçın adamıydı.

Biz bu Aykut Kocaman'dan daha çok ekmek yeriz, takımı ipten aldı. Kaosumuzun sürmesine engel olamadı, Fenerbahçesi için elinden geleni yapacaktı ama elinden de anca bu kadar geliyordu. Galatasaray'ın leşi 4 tane attı.

Sezona ben çok kötü başladım, kötü enerjimi büyük Galatasaray'dan çekmeye çalışacağım. Alışık değilim bu kadar uzun süre kötü futbol seyretmeye. Bari siz umutsuz olmayın, Gamlı Baykuş ben olayım. Kendimi en kötü senaryoya hazırladım, dediğim çıkmaz ise de alırım bu yaşta sarı kırmızı bayrağımı, sırtıma geçiririm bir pardösü, kafama takarım bir huni, Şampiyonuz diye bağırırım otobanlarda. Ne yapalım iflah olmaz, geçmez, derman bulunmaz bir çocukluk hastalığı bizimkisi.

Sonuçtan, kupadan bağımsız, bir duruş, bir haslet, bir hulus, bir imaj, bir hars, bir dert; Galatasaraylılık.