7 Ara 2016

Abbasağa Tinercileri


Dolmabahçe Sarayı'nın atlarına, arabalarına bakarlardı 1 asır önce. Yaşı 40-50 den yukarı olanlar hatırlar Kara Kartal'dan çok daha fazla Arabacılar diye anılırlardı. İnönü Stadı oturdukları semte yürüme mesafesi olmasa, çoktan Sarıyer Gençlik, Beykoz Spor olmuşlardı. Ya da İsmet İnönü, stadı Gazhane'ye değil de Haliç'e yaptırmış olsa, ülkenin 3 numaralı takımı muhtemelen Alibeyköy Adalet veya Vefa olacaktı. Daha büyük olasılıktı, Adalet, Mensucat fabrikasının takımıydı, Şeref Stadı'nda Baba Hakkı balık ekmeğe top oynarken, Dimitri Sütlüce'de uykulukla rakı içiyor doğmamış çocuklarını Hasköy'den Haliç'e bırakıyordu. Beşiktaş'ta gençler Jimnastik beygirlerinde takla atarken, Vefa Lisesi'nın zamparaları kızlarla boza içiyordu, Beko, Beşiktaş Çarşısında gaz ocağı satarken Karagümrük'lü bitirimler Piyer Loti'de üçlü nargile sarıyorlardı. Statları yürüme mesafesi olsa koskoca Konstantinapolis, şimdilerde  Kara Kara Gümrük, Vefa ya da A-da-let diye 50.000 kişiyle üçlü çekiyor olacaktı.

Yıldırım Demirören ülkenin en zenginlerinden ilk 5 e girer mi? girer. Fikret Orman illa ki Global Kraliyet Ailesinin içinde olacaksa, kendi beyanıyla yakışıklıymış en fazla bu ailenin playboylarına avcılık yapabilirdi. Ver parayı gitsin barlara, gece kulüplerine avlansın getirsin. Demem o ki iş servet beyanına kalsa, yaşam liyakata göre belirlense  Fikret Orman'ın, Yıldırım Demirören'in yalısındaki müştemilatta kahya olarak çalışması lazımdı. Peki nasıl oluyor da daha dün Yıldırım Demirören'le menemen yiyen futbolcular, Fikret Orman'la pirzolaya, antrkot, havyara dönüşüm yapabiliyor. İnönü Stadı tarihe gömülürken hafriyattan Vahdettin'in çalamadığı altınlar mı çıktı da biz bilmiyoruz.

Konjonktürün bu Beşiktaş sevdasının sebebi ne ola ki? Bir bakıyoruz bütün lağım medyası Beşiktaş Maymunlarıyla istihdam edilmiş. Gazetelerde 3. sayfada bile yazılmayan Beşiktaş 1. sayfalara transfer olmuş. Ülkenin en temiz, bana göre tek teknik direktörü Şenol Güneş'in Beşiktaş'a memur edilmesinin futbolla açıklanabilir tarafı var mı? Yolda görsem tek bir futbolcusunu tanımam, maçını seyretmem, en kuvvetli oldukları periyotta elimizden zor kurtulmuş, Arena'da yensek altımıza alacağımız bu yere göğe sığdırılamayan takımın bizim görmediğimiz ne özelliği olabilir?

TRT 1 maçı verdi, yine de seyretmeyecektim başka takımla oynasalar. Bir zamanlar Dünyanın en büyük takımı, Labonovski'nin Dinamo'su olmasa, bir de Dinyeper Nehri'nin hatırı kalmasa. Bana ne Beşiktaş'tan,

Aşağılık kompleksimize bakar mısınız, Beşiktaş tur atlasaymış, bir sonraki sezon 2.takımımız ön eleme olmadan Şampiyonlar Ligi oynayacakmış. 1. Takımımızın oynadığı mecbur 6 maçı gördükçe şerefsiz evladıyım, 1. takımımızın da ön eleme oynamasını istiyorum. Varsa cesaretin, büyük takımsan ön elemeden korkmayacaksın. Elalemin Bayern'i 5 ön eleme maçı oynayacaksın deseler tırsar mı? Oynasanız ne olacak, sıçan gibi maçlarla bala kısmete ağlaya yalvara 6. maçı kazanırsan kalifiye olacak duruma gelebiliyorsun. Dua edin Abbasağa'da tiner çeken gariban Beşiktaş'lılara. Dua edin onlara acıyan Devrimci Enternasyonalizm bayrağını biteviye sallayan Kuzey'in Menekşe'lerine. Messi gibi, Ronaldo gibi açlara denk gelseydiniz 15 tane atarlardı. Kiev'de votka içmek Abbasağa'da tiner çekmeye benzemez.

Benfica 2. golü atamamışş, son saniye serbest vuruşuyla 1 puanı almışsın, 3-0 geriye düştüğün maçta mucize olmuş. Random adil işlese en fazla 2 puanla son maça çıkman gerekirken, grubun en kötü, iddiası kalmamış takımını yensen lider çıkacağın bir maçı oynayacaksın. Daha maçı oynamadan kaybetmişsin, 3 gün önce oynadığın aşağılık lig maçından sonra zırlamaya başlayacaksın. Ölmeyi bayılmak sanan zift medyasının nankör maymunları Şampiyonlar Ligini ülkeye getirmiş takımın zaferlerini yok saymış, unutturmaya soyunmuş. Daimi 3. küçük boy başaltı takımına sermayeyi yüklemiş.

Maça baktık, maçtan sonraya bakıyoruz. Görünmez bir el butona basmış. Koruma altına alınmış Beşiktaş'ın rezil ötesi futbolu, aşağılık tabelası yok sayılacak, elenme hakeme, dış güçlere, bahis lobisine yıkılacak. Hakemin tek hatası 6. golde yan hakeminin kaldırmadığı bayrağa uymak ve Türkçe bilmemek. Ben hakem olsam Türkçe bilen birini pis futbol akvaryumunda yüzen bir zamanlar temiz olan balığının arkasına dikerdim. O zaman o tek hatayı da yapmaz, anama avradıma söven Şenol Güneş'e kırmızı kart çıkartır, anasından doğduğuna pişman ederdim. Her hakemi Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan sandınız. Ne var o pozisyonda, Kazma Bek kendi kendine düşüyor, düşerken de adama takılıyor, %100 penaltı, topa dokunmaya çalışsa sarı kart, topla alakası yok kırmızı kart. Delikanlıysanız, o pozisyonda penaltıyı Beşiktaş'a verse yine saldırırdık dersiniz. Demezdim diyorsanız, ya hakem haklı ya da biz şerefsiziz diyeceksiniz.

Beşiktaş'ın gerçek sahibi Abbasağa'lı Tinerciler, bir kaç nefes ara ver beni dinle. O golleri Tolga Zengin yeseydi bugün ne yapıyor olacaktınız. Delikanlılığınızdan şüphem yok, ölmüş anasına küfür ederdik dediğinizi duyuyorum. Sarı kartı varken, takım ölüm kalım maçına çıkmışken topa dokunamayıp faul yapan, sonra da topu Ural Dağlarına atıp maçtan kaçan şerefsiz özürlü, Ebu Bekir değil de Necip Uysal olsaydı ne yapardınız? Çocuğu hava alanında linç etmiştiniz.

Ey Aşağılık Türk Futbol Lağım Medyası, bu maçı bu futbolla bu sonuçla Galatasaray kaybetseydi de, lig 2.nizi şimdiden Şampiyonlar Ligi dışına atsaydı ne yapar, ne yazar, ne söylerdiniz? Söyleyemezsiniz, biz söyleyelim. Galatasaray kazansa gruptan çıkacağı 5 Şampiyonlar Ligi maçı oynadı.5inden de muzaffer ayrıldı. Yense UEFA kupasına gideceği maçta Milan'ı yenip yürüdü, UEFA Kupasını alıp, Dünyanın en büyük takımı olup döndü. Hiç kuşkunuz olmasın, Galatasaray köpeklerin ulumasına izin vermezdi, bu maçı kazanmadan ülkeye giriş yapmazdı. Topyekun unutturmaya çalıştığınız yakın tarih şahittir o büyük maceralara. Sami Yen'de 5 tane yemişti Chelsea'den en unutulmaz senesinde. Real'den 6 yeyip başladığımız grup maçlarına, rövanşta Ronaldo'yu korkudan sol bek oynarken seyrettik, bir sonraki sezon final oynayacak olan Juventus'u eledik.

Konu Galatasaray değil, konu Beşiktaş bile değil. Gerçek olan, bu ülkede futbol can çekişme seanslarını tamamlamış morga kaldırılmıştır. Bu ülkede Şampiyonlar Liginde oynayacak 2 takım zaten yoktur. 2. takım maçlarını tamamlamış, rezil olmuştur. Ölüyü diri gibi göstermeye çalışmak beyhude uğraştır. Hakkını verelim bahsi kapalım. Beşiktaş Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük 3.südür. Olması gereken olmuş grubu 3. tamamlamıştır. Beklentiyle doğru orantılı düşünürsek başarılıdır.

Gerisi laf-ü güzaf

5 Ara 2016

Muslera Bey, Çöp Efendi; Kasımpaşa 1-2 Galatasaray


İstanbul'un göbeğinde bir maç oynanıyor, Sneijder, Muslera, Bruma var, 6000 kişiden 1 kişi maça gitmiş. Yani 600 bin nüfuslu bir şehir düşün, ülkenin en büyük takımının maçı var 100 kişi seyrediyor. Sneijder maçta oynayacağına Beyoğlu'na yürüse, Nevizade'de rakı içse 3000 kişi başına toplanırdı. 'Kasımpaşa amatör ligte oynarken bile daha fazla seyircisi vardı, Embesil Tüpçü'ye,Futbol Direktörü denen meslek lisesini bile bitirememiş Devlet'in her daim memuruna , futbolumuzu kanalizasyonun müdahale bile edilemeyen noktasına attıklarına ne kadar şükretsek az!

Ne var ki çok basittir. Tribünlerden birini getir her stadyumu tıklım tıklım doldurur. Misal ben olsam, stadın boş olan koltuklarının parasını ilan ettikleri fiyattan yöneticilere ödetirim. Kapasiten ne 10.000, kaç kişi geldi 3.000, 7.000 kişinin parasını al bakalım bir sonraki maç ne olacak. Taraftarı olmayanlar maçı bedavaya oynatacaklar ceza ödememek için.

Neresinden başlayalım? Fenerbahçeli olsak Arife günü, yarın bayram der, coşkuya kapılırız, Beşiktaş'lı olsak Bayram yapar, harçlıkları harcamaya başlarız. Ama değil, kahrolalım ki Galatasaraylıyız. Takım rezil ötesi bir maç oynamış, rakip 10 kişi kaldığında bile 11 kişi kalemizi savunmuşuz, penaltı kazanmışlar kalecimiz kurtarmış, 1 golle 9 puan almışız, Final maçını kazanmışız, Şampiyon olmak için rakibin puan kaybına ihtiyacımız yok, her maçı kazanırsak Şampiyonuz. Başkan'a, Hoca'ya çöp futbolculara veryansın ediyoruz. Büyük Galatasaray Taraftarı Sosyal medyası, Morinho'dan daha iyi hocadır, Barnebau'dan daha iyi Başkan'dır, en kötü oynayanı Sabri'den daha iyi oynar, en kötüsü en kralından daha iyi maç yazısı yazar, bu takımda çalışmak ateşten gömlek giymektir. Bize futbol diye yutturulan soytarılığın farkındadır, kazansan da kaybetsen de karşında bulursun.

Umut Bulut'u, Olcan Adın'ı kovduğunda adam sanmıştım. Tanımam etmem, yapacağına bakmadan 3 yıl ara verdiğim tribünlere döndüm, bu sezon her maça gittim. Kararımı verdim, bu salak, bu futbolcularla oynamaya devam ettiği sürece ara değil, tamamen emekli oldum. Maçlara boka bakar gibi bakar, fikrimi söylerim. Alt Yapı hocasıymış, JOR'un Florya'da yapabileceği tek iş güvenlik amirliği. Bey Efendi'dir, çalmaz, babacandır, futbolcuların garajına kendi garajı gibi sahip çıkar, kuş uçurtmaz. Alt yapıdan, Sabri'yi kesecek bir çocuk çıkaramıyorsan, kapatacaksın şubeyi, ya da ne kadar görevli varsa kovacaksın. Üste para verecek binlerce Galatasaray'lı beden hocası talip olur, her yıl bir Arda Turan çıkaramazlarsa da adam değilim.

Koskoca Galatasaray, rakip 10 kişi kalmış, fark etmiyor, bir takım yatıyorsa, hücum etmeyecekse, saldıran, gol arayan takım 9 kişi kalsa bile oyun şekli değişmez. Galatasaray 10 kişi kalsa fark ederdi. 2-1 galip, kalecisi toplamda 10 dakika vakit geçirmiş, 90, 90+2, 90+3 de vakit geçirmek için oyuncu değiştiriyor. Oyuna giren 3 futbolcu Melo, Ümit Karan, Emre Aşık olsa maç bittiğinde ibreti alem için sahanın ortasında JOR'a meydan dayağı atarlardı. Dalga mı geçiyorsun sen lan Çöp Bey. Eren Derdiyok'u son saniye oyuna sokuyorsun. O adam bir daha nasıl topa çıkacak, Jesue'yi, Linnes'i alırken çakıl taşı vermedik. Hıyar, madem böyle bir niyetin var, alt yapıdan al 3 çocuğu kadroya onları sok, CV.lerine işlesin bari. Yok ihtiyaç halinde sokacaktım diyorsan maçın sonunda seni kovmamış Başkan'ın da Galatasaraylılığından şüphe duyarım. Süper oyun oynuyorlardı, kıyamadım. Ya da çok iyi oyun oynadılar taraftara alkışlattım. Ey Dursun Başkan, al çöp Hoca'nı, sucuk ekmekle uyuttuğun, Passolig Marifetiyle taraftarı soydurduğun tribün çeteni, çöp futbolcularını al git.Takım ilk yarı tamamlanmak üzere, bu futbolla 18. değil de her maçını kazanırsa Şampiyon olacak durumdaysa, yere göğe sığdıralamayan, hakem, TFF, medya marifetiyle serumla yaşatılan Fenerbahçe'den öndeyse, mübarek formanın, ürkütücü rengi sayesindedir.

Şimdi biz bunları söyledik de kendi kendimizle de çelişiyoruz. Sabri, Selçuk, Yasin, Hakan'ı hala ilk 11 oynatıp, taraftarın aklıyla alay edecek kadar futbol cahili adam bizde değil, en zayıf Anadolu takımında bile olmaz. Aptal dediğimiz, Embesil dediğimiz adamlar en akıllımızdan bin defa daha akıllıdır. Olup biteni futbolla açıklamaya çalışmak ise en büyük aptallıktır. Olması gerek oluyor. Bir dümen dönüyor diye yıllardır bağırıyorum. Daha dip görünmedi demek ki. Maça gitmen yasak, gidersen ağır haraç veriyorsun, hadi verdin seyrettiğin şey futbol değil, maçlar 40 dakika oynanıyor.(iddiaya girerim, tacı autu, sakatlanmayı vakit geçirmeyi, GSlı futbolcuların pas yapıyoruz diye takometrecileri dolandırdığı dakikaları çıkar bu maç 10 dakika oynanmadı). Sabri'nin taç atmasını bilmediğini ofsayttan anlamadığını bilmeyen görmeyen taraftar bile yoktur. Israrla bir şeyin peşindeler, Israrla maça gelmeyin diyorlar, her kasabaya modern statlar yapıyorlar. En kötüsü Pinoshet Şili'si gibi statları hapishaneye çevirmeyeceklerse, takımları satmak için yaptıklarına eminim. JOR kovulsun emin olun daha beterini getirecekler. Futbolu bitirin butonuna basıldı, gün be gün daha beter olacak. Çan eğrisi sistemiyle en kötünün 17 tık üstü kötü takım Şampiyon ilan edilecek. Şampiyon olacak takımla, küme düşecek takım arasında oyun olarak hiç bir fark yok. Tek maç final şeklinde olsa, küme düşecek takım Şampiyon olabilir.

Galatasaray'ın, Başkan'ı yok, tribün taraftarı yok, Hoca'sı yok, sahaya çıkaracağı 11 futbolcusu yok, hakemleri arkasına değil, karşısına almış, TFF, Lağım Medya, 17 takım, kendi içindeki işbirlikçi,sinsi, oynamayan çete mensubu futbolcu şer cephesine karşı savaşıyor. Bir şekilde bayrak tepelerde dalgalanmayı sürdürüyor. Aslan yaralı, nazlı nazlı gezindiği sahralar zulüm köpeklerine kalmış. Gaflet uykusundan uyandığı zaman neler olacağını, oyunun bozulacağını da en iyi oyun kurucuları bildiğinden top yekun kuşatılmış durumda. Bunların düşmanlığı Galatasaray'a değil, Galatasaray'ın harsına, hasletine, yok etmeyi asla başaramayacakları Galatasaray hissine, hulusunadır.

Galatasaraylılık sonuçtan, kupadan, golden, oyundan bağımsız bir imajdır. Futbol ölse bile son Galatasaraylı ölene kadar yaşayacaktır.