13 Haz 2008

Pazar 21.45 Tam Teçhizat İçtima Var





Konuya daha önce değindik. Üstüne üstüne gitmeye değer. Maçlarda, ülkelerin sembol futbolcularını gören gözlerimiz, bizimkileri arar oldu. Eusebio'yu gördüm Portekiz maçında, gol atıldığında taraftar gibi sevindi. Figo, tribünde amigoluk yapıyor, Hagi orda, Matheus orda. Leh Walessa'yı bile gördüm Polonya maçında, sendika liderini.

Gözlerim en çok, Hakan Şükür'le Bülent Korkmaz'ı aradı. Yoklar değilmi, olsalar görürdük. Bu ülke futbolunda bu iki isim bu turnuvada niçin yoklar. Hadi Ümit Davala'yı, Hasan Şaş'ı, Okan Buruk'u, Tugay Kerimoğlu'nu saymayalım. Dünya 3. olan kadronun unutulmaz futbolcularını. Ne gerek var, vizyonları gelişir, birileriyle tanışırlar. Oynayanlar belki bir tanıdığa rastlarlar, değişik hareket öğrenirler.

Ey milli takımın eski kaptanları. Neden maçları yerinde seyretmezsiniz. O kadar saldırdık Ulusal Takıma dört bir yandan. Onları yanlız bıraktık bu büyük macerada. Hadi bırakalım kinlerimizi iki gün için bir tarafa. Benden başlayalım misal. Hayatımda en çok pazar günü takımın kazanmasını istiyorum. Bu takım hepimizin takımı. Pireye kızıp yorgan yakmayalım.

Bu pazar içtima var, akşam içtiması. Başta Hakan Şükür ve Bülent Korkmaz'ı orada görmek istiyorum. Eğer göremezsem ağır yazı yazacağım haklarında. Ve peşlerinden diğer futbolcuları. Hepinizi görmek istiyorum, kaytarmak yok. Takıma destek verilecek, enerji verilecek, final maçı için herkes elinden geleni yapacak. Sonrasını düşünürüz, şimdi haydi çocuklar maça.

Atarsa Semih Atar


Semih'in anası böyle diledi. ''oğlum diye söylemiyorum, atarsa oğlum atar''. Ne diyelim ana helal olsun sana. Senin kadar bilemedik biz futbolu. Kızdık boşuna oğluna. ''Takımın beyni'' Arda diye haykırdı Arda'nın anası. Duyurdu sesini zorla oynattı oğlunu. Brezilyalı Mehmet'in anası biraz fazla attı, attırıldı ne yapalım razıyız.' 'Mehmet,orta saha iyi, Türkiiy Şampiyo''. ''Panterime kim gol atabilirki''. Tartışmaya katılan Volkan'ın annesi haklıydı. Panterleştimi de tam panterleşiyor oğlu. ''Yavrum bi başına dahım''. ellerinden öperim Servet'in anası. Haklısın anam, sakatlanıyor çıkmıyor oyundan. Bi başına oynaaaaaar.
Hepiniz kalbinizden söylediniz. İnandık size, her ne kadar, başkası söylettirdiyse bile, zaten siz aynısını söylüyorsunuz. Hepinize inandık bizler. İnanmayan varsa utansın, sizin kadar bilmeyen varsa bu işleri hemen dönsün İstanbul'a.
''Turko'' reklamındaki demir adamlar, sahaya çıkarken Arda'nın füzesi tavanı deldi. Maçtan sonra bu reklamları izlerken bir de baktık ki reklamlar tavan yapmış. Tam isabet.

Bizler söyleyeceklerimizi söyledik. Belki maç sonunda bir yazı daha yazacağız ve bu konularla ilgili defteri kapatacağız. Bizden sonra kimse merak etmesin ortalık çapulcu kaynıyor, yazıları hazırdır onlar yazar, bize sıra bile gelmez.

Biz en iyisimi analara geri dönelim. Haydin analar pazar günü toplanın, mantı günü yapın dualarınızı evlatlarınıza gönderin. Sizden başka güveneceğimiz makam ne yazık ki yok gibi.

12 Haz 2008

Maçın Üç Adamı


Volkan Demirel, Semih Şentürk, Hamit Altıntop.''Bi bok sandıklarımızda uzak ara önde giden Ercan Saatçi''


3 adam iyi oynadı gerçekten. Fakat Tuncay'ı atlamışsın. Arda'yı sayma zaten. Arda, demek bi bok sandığımıza göre önemli bir şey yapamamış. Fatih Terim'in koluna 3 günlük serumu bağladığını saymazsak. Yok sayın şerefsizler, alnı yarılan beyni patlayan Emre'yi, Hakan'ı yok sayın. İkinci yarı İsviçre kalesine çöken orta sahanın delikanlısı Topal'ı yok sayın. Arda'yı hele bitirin. Ah birde o golü Tuncay atsaydı, tadından yenmezdi galibiyet. Olmaz olsun, Galatasaray'lı futbolcular duruma el koyup bizi üst turlara taşıyacaksa taşımasın. Hatta oynamasınlar, işin içinde Fener'li yoksa ben sevinmem arkadaş galibiyete.

Biz milliyetçi falan değiliz. Bütün ulus asla aynı duygularda birleşmez. Bizde bir çocukluk hastalığı vardır, mandacılık. Emperyalizmi hoş görme, yabancı hayranlığı. Savaş çıksa üzüntüsü borsa düşüyor diye olur. Borsa çıksa savaşa bile karşı çıkmaz. Şu turnuvada bile bütünlük sağlayamadık. Benim bile coşkum yoktu, varın siz sıradan futbolseveri düşünün. Kulüp takımı önde gelir vatan takımından. O yüzden Fenerli gol atarsa Galatasaraylı sevinmez. Ercan Saatçi'mi sevinecek Arda'nın golüne. Yok sayar olur biter. Seni gidi bi bok sandığımız seni. Bari oralarda gezmeni sağladığı için teşekkür et Arda'ya. Sen git zurna çal kardeşim, ne işin var maçta. Takım zaten yarım Galatasaray oldu. Kazayla galip gelir, golüde bizimkiler atarsa kıskançlıktan çatlarsın, mütareke basınımızın sevgili damadı.

Kurtardın Arda


Kupayı alıp gelebilecek takımız kuşkusuz. Başımızdaki bela olmasa her takımı yenebiliriz. Evliyalara, direklere, fizik ötesine ihtiyacımız yok. Yapacağın iş en basit iş. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan Dünya üzerindeki en iyi 20-25 kişiyi bulup oynatacaksın. Millet kıçını yırtıyor, gol kralını oynatmıyorsun, takımı şampiyon yapan Arda'yı oynatmıyorsun. Tümere ne borcun var kardeşim. Mecburmusun asker kaçağını oynatmaya.


Kadroyu bir gün önceden açıklamış. O kadar doktor, diyetisyen, kondisyoner kıl tüy var. Hava durumunu öğrenemedinmi. Kadroyu açıkladın tamam hocam, peki değiştirsen kim ne der. Bu sahada, Tümer, Gökdeniz nasıl oynasın. Baktın yağmur yağıyor değiştir, nasıl ikinci yarıda değiştirdin.

Tam yolcuyken Arda İmparatora serum bağladı. Bu şans varken bu adamda Çekleride çeker Arda aşağıya. Yanlış anlaşılmasın vatan haini falan değiliz. Elbette Milli takım yensin isteriz, hele Arda koyarsa coşarız. Bizim kavgamız Terimle. Bir büyük paradoks içindeyim. Fatih Terim'in kaybetmesini, takımın kazanmasını istiyorum. Bu nasıl olacak bilemiyorum. Ne olur git be hoca, bıktık senden. Bize problem çözdürme.

Arda; Maçın adamı oldun, kurtardın Terimi, bizi uçuruma attın, haydi hayırlısı.

11 Haz 2008

Almanların Bokunda Boncuk Var


3 aydır sır gibi saklanan hocamız belli olmuş. İlk yorum benden olsun. Sezonu bitiremez. Nerden bulduk, kimdir Skibbe. Ha hatırladım Leverkusen'in hocasıymış, bize 5 atmışlar ya vardır bir bildiği. Yolda görsek tanımayız Galatasaray'ın başındaki adamı. Niye Alman diye sorsam, eski yazılarıma baktım. Artık eminim, Adnan Polat bu Almanlar'dan intikam alıyor. Zamanında bizi ırgat olarak çalıştıranları kendisi maymun olarak çalıştırıyor.


Ben Almanya'dan, Alman'dan uyuz olurum. Doğal antipatim var kim gelirse gelsin. Ne hikmeti varmış bu Hocanın, ne başarısı. Bu adamdan Türkiye'de yokmu. İş gene bize düşecek gibi gözüküyor. Hocayı kovar Şampiyon oluruz.


Ben Galatasaray'dan asla umut kesmem. Hocaları benim için önemli değildir, hatta başkanları da. Bakarız görürüz, içimize sinmezse göndeririz. Bakarsın bu Almanın bokunda bir boncuk çıkarda seviniriz. Kalli götüyle gülüyordur şimdi. Almanı kovup Alman aldık. Bize haram sürekli sevinmek, mutlak biri çıkar sevince limon sıkar.


Kimse kusuruma bakmasın, bendeniz Gamlı Baykuş, ben bu adamı sevmedim. Tezahürat yapmam, haberiniz olsun.

Hadi Gelin Köyümüze Geri Dönelim.


Bu akşam Sayın Terim kader maçına çıkıyor. Maç kadrosunu kendi dahil kimse bilmiyor. Bu gece sabaha kadar uyumaz benim bildiğim Terim. En iyi oynayacak 11'i değil, kesinlikle tüm Türkiye'yle kavga edeceği kadro çıkaracak. Mutlaka kimsenin düşünmediğini düşünecek, hayatının kumarını oynayacak.

Bu uzun yolculuğa başladığı Malta maçının kadrosuna bakın.

Rüştü-M.Topuz,Can Arat, Gökhan Zan, Ergün Pembe. Yıldıray, Marko, Tümer, Hamit. Fatih Tekke, Hakan Şükür.

Sanki 10 yıl öncesinin Ulusal takımı gibi. Ne kadar adam denenmiş. Denene denene bu akşama gelinmiş. Ulusal Takımda oynamayan Türk pasaportlu oyuncu kalmamış. Kimi kendi takımında bile oynayamamış, kimi ölüye çıkmış kaybolmuş. Kimi yeni doğmuş, yeni keşfedilmiş.

Yaşı 40 dan fazla olanlar ne Ulusal Takımlar hatırlar.
Ali-Ercan, Muzaffer, Özer, Alpaslan. Ziya, Sanlı, Kamuran. Metin, Cemil, Ender.
Bu takım belkide 10 sene beraber top oynadı. Şimdiki takımda 5 maç üst üste beraber oynayan futbolcumuz yok. Her maça ayrı kadro, en ufak bir hatada ceza kesmece. Özgüveni kalmamış, strese sokulan futbolcular. Amerikalı doktorlara kobay olanlar. Totemle, uğurla, duayla maça hazırlanmalar.

Kafalar karışık, Alpay'ı bile unuttu bu keşmekeşlikte. Şapkada tavşan kalmadı. Kalemler kılıç oldu bekliyor maç sonunu. Futbol hayatını iğneyle, ameliyatla, ilaçla takımdan ayrı düz koşuyla geçirmiş, potansiyel sakat futbolcularla buraya kadar. Dua edelimde elenelim, kazayla tur mur geçersek sahaya çıkaracak topçumuz kalmayacak. Almanya'yla oynayacağız, duman oluruz. Bütün Avrupa götüyle güler halimize.

Bizim için en hayırlı sonuç iki maçıda berabere bitirip, kazasız belasız köye dönmek. Bir süre ortadan kaybolmak, Adana'da mangal yapıp, televizyondan final maçını izlemek.

10 Haz 2008

ultrAslan Her Yerde;Görev Başında


Burası Ali Sami Yen değil. İsviçre'nin Cenevre şehri. Galatasarayın maçı değil, Portekiz-Türkiye maçı. Bu resimdekiler; Pasaport, Türk. Alt kimlik; Galatasaraylılık. Mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz ultrAslan.
Kareorafi diyorlar yapılan tribün gösterisine. En azından bu alanda kimseden aşağı olmadığımızı gösterdiler Avrupa'ya, Dünya'ya. Helal olsun sizlere, hele Türkiye'den gittiyseniz daha da helal. Elbet bir gün tribünlerdeki büyüklüğümüzü sahada da görürüz. O günler fazla uzak değil, dayanın. Bir sonraki turnuvada ölmez sağ kalırsak mutlak aranızdayım. Bir yere kaybolmayın. Ali Sami Yen'deyseniz, kapalının eski açığa yakın tarafında betonun üstündeyim. Görüşürüz arkadaşlar.

Turnuva Tahmini

İlk maçları dikkatle izledik. Galatasaray maçları dışında pek tahmin yapmam. Kendi kendimizi bir sınayalım bakalım, bu boktan ne kadar anlıyoruz.
1.Grup; Portekiz-Çek Cumhuriyeti

2.Grup;Almanya-Hırvatistan

3.Grup;Hollanda-İtalya

4.Grup;İspanya-İsveç

Çeyrek finallerden,

Portekiz
Almanya

Hollanda
İspanya,
son viraja girer

Almanya-Hollanda son düzlüğe girer ve Hollanda Şampiyon olur

Babanın Milli Takımı!




FUTBOL Federasyonu Başkanı Hasan Doğan, dün A Milli Takım’ın akşam idmanını izlerken, arka arkaya 4 televizyon kanalının canlı yayınına çıktı. Doğan tüm konuşmalarında aynı mesajı verdi: “Elensek bile Fatih Terim’le devam edeceğiz.”
Babanızın çiftiği, kim ne karışır. Maaşları cebinizden veriyorsunuz. İstikrarmış, neyin istikrarı. Çöküşe gidişte istikrarımız çok iyidir aman değiştirmeyin. Sen bırak Fatih Terimi Doğan Aga. Kendi götünü kurtarmaya bak. Fatih Terim'in tek maçı kaldı Türk futbolu üzerinde. Son maçı saymıyorum, formalite maçını, veda maçını. Gündemimizden düşecek ve adını gelecek nesillerde lanetle anacaktır. Yıllardır yutturdunuz Haginin aldığı kupayı ona verdiniz. Bitiremedi gitti diyetini.


Elensek bile devam demişler. Burası muz cumhuriyeti milli takımı değil. Biz işin dışındayız diye takım sahipsiz de değil. Heleki bütün maçları Turist Ömer gibi dışarda oynamayacaksınız. Bunun Sami Yeni var, Kadıköy'ü var. Nasıl çıkacaksınız orada maça. Hadi heyecanımızı aldınız, milli duyguları tartışılır hale getiridiniz, ruhumuz var bizim kardeşim. Uykuda değilsiniz hepiniz, uyuyor numarası yapıyorsunuz. Koskoca bir ulusu salak, enayi yerine koyuyorsunuz. Gerçekten uykuda olsanız işimiz kolay, bir çimdik atarız uyanırsınız. Ama uyuyor numarası yapıyorsunuz, çimdikle, gürültüyle uyanacağınız yok. Elimize odunları aldık bekliyoruz, Atatürk Havalimanına mevcutla inerseniz bizden çekeceğiniz var. Takımın en az yarısı, hocaların tamamı kendine iş arasın. Hocalar dedikte, Hadi 40 yıllık valiz taşıyıcısı Müfit'le Galatasaray'ın 14 sene şampiyon olamamasının en büyük sebebi kova Eser'i hocalıktan saymadım hiç bir zaman. Şu Oğuz'a ne demeli. İmparator Portekizli'nin avuta giden şutuna sevineceğine krizlere girerken elini şakağına dayayıp hiç bir tepki vermeyen kolpa İmaratora. Beşiktaş kontenjanından(Mehmet Özdilek sabıkalı) kulubede dikilen sevgili Metin. Yazıklar olsun lan sizlere. Sadece maaş için orada gözüküyorsunuz. Hiç bir katkınız yok, Terim ne derse onumu yapacaksınız, ne gerek var o zaman sizlere. O isimlerinize, tribün korolorına geçmiş isimlerinize yazık değilmi.


Yarın son maçınıza çıkıyorsunuz, Türk futbol severleri, hangi takımı tutuyorsanız tutun müjdem var sizlere. Gözünüz aydın, hasar büyük ama büyük zaferler büyük zaiatlarla kazanılır. Daha çok kupa, turnuvalar var önümüzde. Bir silkelenelim yeter.

Aklımız Sıra Milliyetçiyiz


İş kafatasına gelince mangalda kül bırakmayız. Ceddin deden neslin babanla büyüdük, çırpınırdı karadenizi dinledik. Maçlardan önce Ulusal Marş söylenen tek lig bizimkisi. Türklüğe Müslümanlığa laf söyletmeyiz evelalah. Ergenekon destanı yazar çetelerimiz her daim. Peki neyin nesidir bu vurdumduymazlık. Turnuvanın ulusalcılıktan en uzak takımıyız. Ulusun yarısı kaybedelim diye dua ediyor. Maça giden taraftarlar bile coşku içinde değil. Kimi kadroyu, çoğu hocayı suçluyor. Oyuncuları eleştiriyor. Hepimiz, ağzımıza geleni söylüyoruz. Ahmet Çakarlar, Ermanlar düğmeye basılmış bekliyorlar. İsviçre maçı kaybedilirse son maça Hocayı çıkarmazlar. Oynayan futbolcuların derdi büyük. Peki ya oynamayanların durumu.


Hakan Şükürden, Ümit Karan, Toraman, Topuz, Yıldız ... cümle seçilmemiş futbolcularımızın durumu. Eve yollanan Yıldıray, Halil, Kaş ve tümü. Nerdesiniz kardeşim. Bekliyorsunuz dışarda hakkınızı başkası arasın diye. Futbolcu değilmisiniz, en büyük turnuvalara neden gitmezsiniz. Hadi takımın yenilmesini istersiniz doğaldır, peki neden maçlarda yoksunuz. Paranızmı yok, vaktinizmi yok. Ey Hakan Şükür, Figo orada, Hagi orada sen nerdesin. Arkadaşların ateş altındayken belkide sen Sapancada bir akrabanın sünnet düğününde çeyrek altın takıyorsundur. Toraman köyüne gitmiştir belki. Ümit Karan muhtemelen bir tatil köyünde animasyoncuyla maymunluk yapıyordur. Mehmet Yıldız Sivas yaylalarında yaylıyormusun, seni göremiyoruz. Aman gitmeyin ha oralara. Belki yeni birini tanırsınız, yeni bir hareket öğrenirsiniz. Yarın hoca olursunuz bir futbolcuyu izlemeye alırsınız. Ne gerek var takılın istediğiniz yerde. Siz yoksunuz ya, maçları bile seyretmeyin. Hakkınız yendi nasılsa, beterolsunlar. Sizin yerlerinize oynayanlar ne kadar rezil olurlarsa o kadar iyi.

Ne kadar aşağılık kompleksli insanlarız. Turnuvadaki en kötü, en sevimsiz, en olmaması gereken takımız. Bizde ne milliyetçilik var, ne vatan sevgisi, ne takım sevgisi. Tez elden elenip gelelimde daha fazla kepaze olmadan kendi içimizdeki hesapları görelim.

Biz bir garip çingeneyiz, nemize gerek gümüş zurna.

9 Haz 2008

Pan Ter Sar


Turnuvanın şu ana kadarki en büyük maçını seyrettik. Bu kadar üst düzey maç adına yakıştı. Hollanda eski günlerdeki gibi, Ajax'ın destan yazdığı yıllar, 74-78 yılları. Bu futbolu oynayan takım rekor golle kupayı alır gider. Snaıjder at gibi koştu. Kalde Van Der Sar adeta bir maymundu. İtalyanları eze eze yendiler. Taraftarları şov yaptı. Tribünler portakal renginde. Bunların oynadığı oyunu görünce, bu turnuvada olduğumuza inanamıyorum. Dünya Kupası olsa tamam, çok zayıf takımlar olur, Asya'dan, Afrika'dan. Ama burası kurtlar sofrası. Ben hakem olsam bu maçı bitirmem futbolun selameti için. Tam yazdım Erman Hoca şu maç 20 dakka daha uzasa dedi.


Evet bu şovun içindeyiz öyle yada böyle. Zevkini çıkaralım diyoruz ama elimizde değil.Biz futbol dilencisiyiz, nerde iyi bir futbol, futbolcu bulsak çökeriz oraya. Ne kadar fark var, topu bilen birinin başında olan takımla, bilmeyen birinin takımı arasında. Van Basten futbolunuz için teşekkürler. Buffon'a karşı 3-0 ne demek. Darısı başımıza, elbet bir gün bizde bu düzey bir maç oynarız. Oynarız demi.

Ağlama Polonya Dayanamam


Nedense Polonya'ya hep acımışımdır. Polonozköy'e gider üzülürümde bizim köye gidince sevinirim. İkinci Dünya Savaşı'nın savaş alanıydı, Naziler en çok bu ülkeye acı çektirdiler. Tersane işçilerinin büyük lideri Lech Walesa en büyük işçi dayanışmasıyle imtihan verdi. Acılar ülkesiydi sanki Polyanna'nın ülkesi. Sanki hep ağlarlar Polonya'da.

Dünkü maçta elbette Polonya'dan yanaydım. Polonya'yı Polonyalı Podolski devirdi. Şovenizmin tam karşısındayım fakat şu ulusal maçlarda başka uluslardan olanlara daha çok karşıyım. O yüzden Marco Aurello'yu içime sindiremiyorum. Gol attığında Podolski hiç sevinmedi, içi ağladı. Şimdi Brezilya ile Dünya Kupası finali oynasak, o unutulmaz Uruguay maçını biz oynasak misal Maracana'da. 200.000 Brezilyalı önünde Marko Memet gol atsada kupayı biz alsak. Nasıl bir manzara olurdu.

Her futbolcu kendi vatanının takımında oynayacak. Podolski aynı golü Alman kalesine yollasa böyle taş kesilirmi. Bir sonraki maçta atarsa nasıl sevineceğini hep beraber göreceğiz. Çarşamba günü karşımıza 3 Türk'lü İsviçre çıkacak. Ne kadar Türk olduklarını göreceğiz. Onların bize Podolski kadar saygı göstereceğini sanmıyorum. Gol atarlarsa takla da atarlar.

Ağlama Polonya, sevgili güzel ülke. Marifet elbette ezilmemek, ama bir punduna getiripte seni yine ezdirirlerse bile kendi evlatlarına, Podolski'ye, Klose'ye. Güzel kokacaksın her zamanki gibi. Kekik misali, lavanta misali, fesleğen misali, Tomaşevski misali, Kosecki misali, Walesa misali,

8 Haz 2008

Kurtar Bizi Arda


Dün akşam oynayanların içinde senden daha büyük futbolcu varmı. Senin değerinde, senin geleceğinde kim var. Şu takıma giremiyorsan dön evine. Demekki yanıltmışın bizleri. Yalandan sana güvenmiş, istikbal beklemişiz. Hocamızdan iyimi bileceğiz. Yeterli olsan oynatmayacakmı, elinemi yapışacak. En büyük maçta forvette Mevlut okuttu, Arda Boyları'nımı dinlettirecekti. Kim bilir(ben bilirim) ne hesapları var. Tuncay'la, Emre'yle, Nihat'la, Mevlut'la, Kazım'la.
Şimdi ne olacak, sıçtı cafer bez getir, hesabı sana ödetecek. Geç Arda beni kurtar, şu maçı al İmparatorluğun bekaası için. Bu millette hafıza falan yok. Unutulur gider yenildiğim. Portekiz maçını alsaydım bu kadroyla, ünvana ünvan katardık, yıldızlı İmparator olurduk. Alamadık ne yapalım, şansımız yoktu. Emre'nin kafa girseydi, iki yan direk bir üst direği ayarladık, orta direği unuttuk.

Hayatımda ilk defa senin kötü oynamanı istiyorum Arda. Kurtar bizi bu heriften. Bu adam benim futbol intiharım olacak. Eğer iyi oynayıp bizim yerimize bu zır deliyi kurtarırsan futbol katliamı çıkaracağım. Ne gazete okuyacağım, ne televizyon seyredeceğim. Bir kombinem var Galatasaray maçına gider gelirim sadece. Onun dışında futbola dair ne varsa söküp atacağım hayatımdan.

Yalvarırım Arda, oynama. Oynarsan kötü oyna rezil oyna. Rica et bizim Emre'lere onlarda ellerinden geleni yapsınlar, penaltı yaptırsınlar, gerekirse kendi kalelerine atsınlar. İmparatorun sonunu getirin yoksa sizin ve benim sonumuzu getirecek. İsviçre maçını kazanıp beni kaybetmeyin. İki elim yakanızda olur, hakkımı helal etmem.

adam Sandıklarımız ; Göktuğ Sevinçli


Ben aslında bu şahsiyeti bi bok sanmıyordum. Dolayısıyla yazı dizisine layık bulmuyordum. Ciddi bir okurumun ricası üzerine araştırdım ki, atlamışım. Kendisi leş gibi bok kokmaktaymış ta haberimiz yokmuş. Galatasaaray Lisesi mezunu bu arkadaşımızı Galatasaray'lı kabul etmemiz doğal. Ayrıcalıklı, liseli, Galatasaray'lı kontenjanından bir Fenerbahçe yalaması daha. Teknik düzeyi ortalama spor medyası kadar. Yani çoğunluk, yani bi bok.
Galatasarayın Fenerbahçeyi yendiği maçın akşamındaki progamında suratı beş karışmış, ayrıca biz şampiyonluk turu atarken sokaklarda o saatlerde programını seyredenler şampiyonluk kutlamaları yerine Fenerbahçe'nin nasıl sürpriz şekilde kupayı hediye ettiğini sayıklamış durmuş.
Gerçek bir bok sandıklarımızdan İlker Yasin'in meydancısıyken, görünmez bir el yardımıyla( belkide görünen eldir de biz bilmiyoruz) kendini bir kanalda spor müdürü olarak bulmuştur. Normalde şehir kanalizasyonunda bulunması gerekirken deseleksiyona uğramış, uygun olmayan yerde kendisini o makamlara getirenlerin çanağını yalayarak evine ekmek götürmektedir. Nedense Aziz Yıldırım'dan çok Ali Şene biat etmektedir. Her programında Ali Baba'dan mutlaka söz eder, hatta programa bağlatır, reyting alır(ben hariç).
Aslında kendisiyle Dortmund deplasmanında tanışmış, aynı uçakla dönmüş, ve konuşmuşluğum vardır. Demekki o zamanlar daha kalın bağırsağa henüz düşmemiş, ilgimizi çekmemiş. Anüsten fırladığında da iş işten geçmiş ve bu sayfada kendisine bi bok olarak en uygun makamı bulmuştur. Herkese uygun bir yer buluncaya kadar tek başımada olsa savaşa devam. Elbet bir gün bir boka rastlarımda yazılara son veririm. İyi bir bok dilencisiyiz, bulursak hepinize ilk haberi ben vereceğim. Nerdeee kardeşim nerde bulacağız. Bok iyi bir şey olsaydı, bizde bu şans varken mutlaka götsüz doğardık.

Malumun İlanı; Türkiye 0 Portekiz 2


Maç yorumu yazmayacağım. Daha önce yazdığım Fatih Terim'le ilgili yazılar maç yorumudur. Yenildiğimize üzülmedim, Bu piskopattan kurtulmanın başka yolu yok. Futboldan anlayan bir 30-40 milyon insanımız vardır. Bir anket yapılsa bugün sahada olanlardan en fazla 2 kişi seçilebilir kadroya. Sadece şu cam adamı tutması bile bu işi hiç bilmediğinin ispatıdır.

Ben bir takım çıkarayım başınada bir çoban vereyim kupayı alsın gelsin.

Rüştü- Gökhan Gönül, Toraman, Emre Güngör, Hayrettin. Hamit, Yıldıray, Mehmet Topuz, Arda. Halil, Ümit Karan