2 Eki 2014

Arsen Wenger 4-1 Kovduğu 14.Galatasaray Hocası;

17.5.2000 gecesi, Arsen Wenger'den kupayı alıp vedalaştığımızın 14.sezonu. 2 Fatih Terim, 2 Hagi, Lucescu, Gerets, Skibbe, Kalli, Cevat Hoca, Bülent Korkmaz, Bülent Ünder, Lucescu, Reykart, Mancini, toplam 13 Hoca kovup, 14. kovulacak Hoca Parandelliyle tekrar karşısındayız. Aradan geçen bunca yıl içerisinde biz 5, Arsenal 2 Şampiyonluk yaşamış. Halbu ki, 100 senede bir finale çıkmış takıma kupa kaptırdı diye daha 2000 senesinde kovulmalıydı. Onlar işi bilmiyor, biz biliyoruz.

Bir nedeni olmalı? Biz daha zenginiz, her sene bir hoca değişikliği, her sene heyecan, zevk yapıyoruz desek olmaz. Götümüzde donumuz yok, küçük bir Muz Cumhuriyeti ülkesi merkez bankası serveti borcumuz var. Her yeni Hoca bir oyuncu yetiştiriyor, biz Dünya futbol pazarına oyuncu ihraç ediyoruz desek, Veysel'le, Yekta'yla ölüm kalım maçına çıkıyoruz millet götüyle güler. Bizim için Avrupa maçları önemli değil, biz yetişen oyuncularımızla Milli Takımla destan yazıyoruz diye zırvalasak, hassiktir çekerler. Biz 14 senede 14.cü Hocayla çıkıyoruz da diğerleri farklı mı, Beşiktaş 16, Fener 11. hocayla sezona başladı. Sistemin dışında kalamıyorsak sistemin içine bodoslama dalacağız başka yolu yok. Başka yol bırakmıyorlar.

Bizim Şebeke gerçekten çok aklıllı. Sahibi, patronu olmayan bir iş kolunda çok büyük paralar dönüyor. Başındakilerin zarardan hiç bir sorumluluğu yok. Nasıl olmuşsa bu büyük pazar oluşmuş. Bizim ülkede olmayan ürüne para veriyoruz. İşletmelerin ürünü futbol, futbol var mı? yok, peki neyi satın alıyoruz biz? formayı çocuklar, mübarek formayı. Çok daha beter futbolcular vardı içlerinde, Servet'ler, Mustafa Sarp'lar varken 55.000 kişi seyrettik. Barca, 90.000 kişiye oynuyor, yetmemiş, 20.000 ilave daha yapıyorlar, dün oynayan Galatasaray kadrosunu 5 sene Barca'ya ver, maçlarına 5.000 kişi gitmez. Adamlar ürün satın alıyor, forma değil.

Bulmuşlar bir sağmal inek yıllardır sağıyorlar. Bittik oğlum, bitince de aklımız başımıza geldi, bir daha 55.000 kişimizi bir arada nah bulursunuz. Türkiye'de futbolcular arasında en fazla +,- %10 luk fark, ya var ya yok. Selçuk yerine , Yekta oynasa, Burak yerine, Mustafa Pektemek oynasa değişen bir şey olmaz. Son 20 senede fark yaratan 3 futbolcumuz çıktı, Emre,Hakan Şükür,Arda Turan, Sistem, fark yaratan futbolcuları kustu. Küçükten büyüğe bu istifra eylemi sürüyor, Eskişehirspor'da Tarık biraz fark yaratsa, Eskişehir, Salih, Kayseri'de öne çıksa Kayseri kusuyor. Galatasaray'da Arda Turan çıktı, Şebeke'nin ödü patladı. Tez elden kovduk. Biz bir garip çingeneyiz, nemize gerek gümüş zurna. Arda'dan aldıkları paranın 3 mislisini harcadılar, Arda'nın gözü kapalı oynayacağı kadar bile oynayan birini bulup getiremediler. Getiremediler, yanlış oldu, getirmediler. Kıravatlı Eşkiyalar kulüpleri işgal etmiş, insan satıcıları cirit atıyor, öz sermayesi olmadığı halde borçlanıp, her sene yarım takım çöp transferi yapabiliyorlar. Kendileri çalmadıkları, veya yakalanmadıkları için hesap soran yok. Prostatlı fosillere soruyorlar, eller havaya İbra edilmiştir, yeni Eşkiyalar göreve.

Çıkıyor bir fosil yönetici kredi buldum diye seviniyor. İnsan borç alabilmeyi hüner diye nasıl yutturabilir. Nazım Hikmet'in şiirinde geçer, Amerikan Generali Türkiye'ye borç verdik diye ağzı bir karış açık seviniyordu. Bankalar borç verebilmek için ne şaklabanlıklar yapıyor, bizim fosil, ben senden daha fazla borç buldum diye Başkanlığa adaylığını koyuyor. Benim bir patronum vardı, Yaşıyor mu bilmem, Galatasaray'ın maçını televizyondan bile seyretmezdi, elinde sidik torbası, hiç bir Divan toplantısını kaçırmazdı. İnsanın aklı almıyor, ben golf'den anlamam, golf sopası görmemişim hayatımda, kim oynar, golf sahası nerededir bilmem, Türkiye'de Golfün idaresi için talip oluyorum, ve beni seçiyorlar. Yarın Galatasaray'dan 1 tane futbolcu ismi bilmeyenler, 3-4 sene için kaderimizle oynayacaklar. Muhtemelen Alp Yalman Başkan olacak. 78 li yıllara döneriz, o zamanlar 2 yabancı vardı, şimdi 8, Futbol Enternasyonel oldu. 2 yabancı bulmak için çıktığın pazarda, doğruyu bulmak kolaydı, şimdi öyle mi? Onunda var kendisinden öncekişlerin olduğu gibi insan satıcısı tanıdığı. Onlara danışacak, gidene kadar en az 2 Hoca, 20 futbolcu alacak çöplüğe, borçlanacak, sonra ki ben daha fazla borçlanırım deyip gelecek. 110 senedir böyle, yine öyle olacak.  Ayhan Akbin futbol şubesinin başına geçer, Hıncal Uluç'a antrenman sahası manzaralı oda verirler. Biz ne mi yapacağız?

Yaptık yapacağımızı, kestik raconumuzu. Biz bu soytarılıkta artık yokuz. Maça gitmeme sebebimiz de PASSOLIG falan değil, hepimizin kombinesi var. En kötü yere 800 lira veren, 25 lira daha verir. Siz pis liginizi oynatın, İstediğiniz takım Şampiyon olsun, Şampiyonluk kesse bizi keserdi, 4. Yıldızınız da başınıza çalınsın. Gidin şimdiden Boklu Dereye bırakın o yıldızı. Motor Sanat Terk bir Kıro'yu futbolun başına getirin, Getirin ki, her gece Papermoon'da yemek yesin. Yesin ki her sabah uyandığında Futbolumuzun klozetine sağlam işkemeyle otursun, Otursun ki, sıkı bir ıkınmada, klozetin çeperine 2, 3 tur daha attırsın. Ne kadar pisletirse o kadar iyi. O kadar çok Galatasaraylı oluyoruz, son kuruşlarımızı da size teslim ediyoruz.

Getirmiş giderayak bir İtalyan Çöp'ü, adam bizim sabrımızı sınıyor. Sabri-Eboue'ye yemek verdirmiyor, 3 çöp sağ bek aldırıyor, sol açığı sağ bek deniyor, olmadı sezonun en büyük maçına Veysel'le çıkıyor. Tercümanı yok, Selçuk'u taraftara yem ediyor, Yekta denen ruhsuz, hissiz, bir halı saha emekli futbolcuyla maça çıkıyor. Hamit gibi Dünya çapındaki sağ kanat oyuncusunu 4-0 olunca sahaya sürüyor. Kabahat onda değil ki, o olmasa hırsızlar yerine başka bir çöp bulurlar, nitekim arayış çoktan başlamıştır bile. Galatasaray tarihinin Sigi Held dahil görüp görebileceği en kötü Hoca tiyatronun bir parçası.

Tiyatro bitti, yol kavşağındayız, futbola ikimizden biri fazla. Ya sizi o yarattığınız bok çukurlarında boğacak, global bir temizlik yapıp yeniden başlayacağız, ya da biz yokuz, bizim için yok hükmündesiniz, sizin oynattığınız turnuvaları tanımıyoruz, tabelasıyla da ilgilenmiyoruz. Sizi kokmuş karanlıklarınızla baş başa bırakıp çekiliyoruz. Bu temiz futbol sevdalıların pasif bir direnişi değil, devrimci bir çekimserliğidir. Sebep olanlara Galatasaraylılığımın olanca nefretiyle en ağır küfürleri ediyorum.