24 Eki 2015

Fenerbahçe Maçı Nutku

Ey Büyük Galatasaray;

Her türlü pisliğin, iç ve dış saldırının doruğa ulaştığı bu günlerde, bir kez daha, Türkiye Futbol Şebekasyonu'nun düzenlediği ligimizin en büyük maçına çıkacaksın. Gazan mübarek olsun.

Cim Bom Bom'larım,

100 yılı aşan tarihimizde çok büyük işler yaptık. Yaptığımız işlerin en büyüğü, temeli, Galatasaray kahramanlığı ve yüksek Galatasaray inanmışlığı olan Avrupa şampiyonluğudur. Devamında gelen Süper Kupadır. Bundaki başarıyı, Galatasaray'ın ve onun büyük taraftarının bir ve beraber olarak istekli ve kararlı yürümesine borçluyuz.

Fakat bu büyük hadiseleri geride bıraktık, bu başarıları bu zaferleri asla kafi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük maçlara çıkmak zorunda ve kararındayız. Galatasaray'ı Avrupa'nın en mamur en büyük olma seviyesine çıkaracağız. Bunun için bizdeki zaman ölçüsü geçmiş yıllarda kalan büyük zaferlerin gevşetici sarhoşluğuna göre değil, günümüz gerçeklerine göre düşünülmelidir. Bu büyük cenklere yolculuk, bunun gibi büyük maçların dikenli yollarından geçmektedir. Geçen yıllara oranla daha çok çalışacağız, en büyük maceralarımızdan birini yaşayacağız. Başarılı olacağımızdan şüphem yoktur. Çünkü; Sırtında Metin Oktay'ın o mübarek, kutsal parçalı forması olacak. O formaların içinde de her biriniz,  teslim ol çağrıları gelirse, ateşle karşılık vereceksiniz. Çünkü; Aklınızdan bir an bile çıkarmayın, Galatasaray'ın şampiyonluklarında ağlayan coşan gülen milyonlarca Galatasaraylı,  Dünya'nın her tarafında, televizyonlar başından, ciğerlerinize, kalplerinize, bacaklarınıza, en büyük enerjilerini iletecekler. Ve çünkü sizler, Galatasaray'ın yürümekte olduğu Savaş yolunda, Podolski'si, Muslera'sı, Sneijder'i,Shedju'su,Selçuk İnan'ı başta olmak üzere gücüne güç katacağımız 11+3, yenilseniz de, yenseniz de asla yalnız yürütmeyeceğimiz Aslanlarımızsınız.

Büyük Galatasaray Taraftarı!

Yıllardan beri çıktığın maçlarda başarı vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki bu sözlerimin çoğunda Galatasaray'a inancımı sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün aynı inanç ve kesinlikle söylüyorum ki , futbolcu ve taraftar bütünlüğüyle yürümekte olan Galatasaray'ın kim olduğunu, ne olduğunu yarın geceden itibaren, dost düşman bir kez daha anlayacaktır. Asla şüphem yoktur ki Galatasaray'ın unutturulmaya çalışılan bu büyük yeteneği ve büyük karakteri bu maçtan sonraki gelişmesiyle  yarının gecesinde Florya semalarında yeni bir ay gibi parlayaduracaktır..

Galatasaraylılar!

Sonsuza akıp gidecek yıllarda, bu büyük ve şanlı takımınla daha büyük şeref ve mutlulukla övünmeni; daha da yükseklere taşımanı gönülden dilerim..

NE MUTLU GALATASARAYLI'YIM DİYENE!

22 Eki 2015

Biz Bitti Demeden Bitmez; Galatasaray 2-1 Benfica



Önce taraftardan başlıyorum. Bu maç, eksi 10 derecedeki buzlu sahada oynanan Juventus maçından daha mı önemsiz. Tamam kabul, Dünya'nın belki de en pahalı Şampiyonlar Ligi maçını Arena'ya gidenler izliyor, Juve maçı beleşmiydi. Hadi geçtim,takım haftalardır kazanıyor, 3 gün sonra Fener maçı var, takımı şanla şerefle göndersenize. Taraftarıyla bütünleşmiş Galatasaray'ın yenemeyeceği takım mı var? İstanbul'da yaşayan Galatasaraylıları dışarıda nasıl kıskanıyorlar bilen var mı? Arena'da bir maç bağırabilmek için atını arabasını satacak adamlar var. Ali Sami Yen taraftarının tamamı tribünlerde lafım yok, ama Arena'da oluşan 20-30.000 yeni sempatizanların taraftar olabilmesi için demek ki daha çok zaferlere ihtiyaç olacak.

Bilal Kısa ile de ilk düdüğü çalıp, maçı başlatalım. beğenen çıkar, çok iyi oynadığını söyleyen de. Çok iyi futbolcu olduğuna ben de eminim, Ne var ki Galatasaray futbolcusu değil. Galatasaray orta saha oyuncusu, marketing olacak, sarı kart alacak, oyundan atılacak,taraftarı ateşleyecek, bir iki ve daha fazla çocuğun Galatasaraylı olmasına sebep olacak, rakibi ürkütecek, rakip hocayı önlem almaya zorlayacak, eksikliği hissedilecek, oynatılmadığında hocaya küfür edilecek, forması satın alınacak, cezalı olduğunda rakip takım camiası sevinecek, hakem oyundan atmak için kollayacak,yolda gören Galatasaraylılar etrafında kümelenecek, evini barkını Galatasaraylılar bilecek, takım tatildeyken bile ne yaptığı takip edilecek. uzattım, mevzu Melo'ya doğru gidiyor, ben zaten Melo'dan sonra hiç bir orta saha oyuncusunu sevemem artık. 

Yaptığı faulden sonra topun önüne geçse, o pası attırmayacaktı. Ama çok iyi oldu gol yediğimiz. Golü yemesek ilk yarıyı 0-0 a bağlayacak bir oyun oynatacağı garanti. Futbolcular belki de hocadan bağımsız 10 dakika takıldılar, Benfica'nın tırsılacak bir takım olmadığına kanaat getiirince de oyunu yıktılar. Peş peşe gelen kornerlerden sonra, gol ben artık geliyorum dedi. Beklenen gol, beklemediğimiz bir pozisyondan sonra doğdu. Bilal'in anlamsız, gelişigüzel vurduğu top gitti penaltı oldu. Penaltıyı da Selçuk mükemmel yere vurdu. Gol olmasa bile çok iyi vurdu yazardım. Gençler maçındaki penaltıyı atan Burak'ın o an sada olmadığına şükür edelim, topu bırakmaz % 100 kaçırırdı. Penaltıdan sonra taraftarla şahlanan takımı Hamza dahil kimse durduramayacaktı. Gittikçe canavarlaşan Podolski canını artık Hamza'dan kurtarmıştır umarım. Burak sakatlanmasa şimdi kendisi yedekte çürüyordu.

Bir an düşünün, Podolski, Muslera,Sneijder Banfica'da oynuyor olsa ne olurdu. Korku filmi görürdük. Bu adamlar bizde kardeşim Hamza, nedir bu küçük takım hocalığı kompleksi. Nedir bu Yasin'den alıp veremediğin? Yasin eğer 90 dakika oynayamıyorsa at gitsin arkandayım. Bir dakikada silerim, ne demek koskoca Galatasaray'ın 25 yaşındaki bir futbolcusu 11 km koşamayacak. Çıkar tribüne, yok eğer aynı tempoda oynayabiliyorsa da, onu oyundan çıkaran Hoca'ya hesabını sorarız. 

Son yılların en büyük futbolunu oynuyor takım. Hamza'daki kısmetin % de 1 i Podolski'de olsa bugün 3 top çataldan içeri girerdi. Brezilya Ulusal Takım kalecisi o topları kurtarmaya kalksa kendisi de gol olurdu. Sneijder'in vurduğu direkten döndü, futbol topunun ırz düşmanı 1 metreden yerdeki kaleciye topu çarptırdı, Podolski'de cenabet gününe denk gelince kenardaki küçük beyinli, yine unuttu büyük takım hocası olduğunu. Belki de son dakikaları oynuyorum sandı, atamayacağına inandı ve futbolun idam fermanını verip sehpayı tekmeletmek üzere Olcan'ı oyuna soktu.. Bilmediğimiz bir şeyler olduğuna ikna olmaya başladım. Metafiziğe zerre kadar inansam yukarıyla konuştuğuna da inanacağım. Belki de Miko, korkma Hamza gol yemeyeceksin, al taraftarın en sevmediği oyuncuyu, ben yaptım oldu dersin demiş olabilir. Bize her maç kapak taktırıyor. Hiç maç oynamamış futbol topu tecavüzcüsü Olcan'ı oyuna alıp, taraftarı kendisine küfür ettiriyor. Ne dedi acaba? 3. golü aramadığına göre 35 dakika sol tarafta kimi bulursan özellikle bizim 18 e yaklaştıklarında bas tekmeyi mi demiş olabilir. nasıl olsa gol yemeyeceği vahiy edildi, istediği kadar milyonlarca Galatasaraylıya travma yaşatabilir. yürekleri ağızlardan kusturabilir

Fenerbahçe'yi yenerse de Hamza yenecek. İzah edilemez bir doğa üstü gücü var. Boğaz köprüsünden düşse, Beylerbeyi'nden yüzerek sahile çıkar. İş futbola kalsa ne maçlar oynadık, Lucescu'larla, Mancini'lerle Reykart'la, Terim'le, Hagi'yle yenemedik. Futbolla yine yenemeyiz, bakın göreceksiniz eğer yenersek yine bizi mars edecek bir hamle ile yeneceğiz. 

Astana maçında Semih'in somut hataları olmasa da o maçı bala kısmete kazansak çoktan lige havlu atmıştık. Bu gece ki maçı da Semih'li defans hezimetle bitirirdi. Kötü dediğimiz her şey dönüp dolaşıp hayrımıza oluyor. Semih iptal edildikten sonra Shedju-Hakan Balta son yılların en iyi ikilisi olarak takımın güzel futbol oynamasını sağlıyorlar. Her iki kaledeki kafa topuna dokunuyorlar, Hakan Balta bugün gol atıyordu, Umut çapsızının önüne düşen topu da o verdi. Takım artık kolay kolay gol yemez. Burak sakatlandığından beri bütün maçları kazandık. Milli Takım da o yokken kazandı,kalifiye oldu. Hayırlısıyla şu Umut Bulut'tan da bir kurtulsak, her maç 3 er 5 er atmaya da başlarız.

Vebadan kurtarsak sıtmaya yakalanıyoruz. O çıkıp Burak oyuna girdikten sonra Benfica ofsayt kazanmaya başladı. Burak'a top atılırken içim cız ediyor, ilk defa atılan uzun topta ofsaytta değildi. Onda da demek hakem dersini çalışmış, neme lazım bu adam devamlı ofsayta düşüyor, yine ofsayttır diye çekti bayrağını ki haklı. Ben hakem olsam Burak en az 1 metre geride değilse ofsaytı kaldırırım. İkili mücadelede kim düşerse düşsün çalarım Burak aleyhine faulü. Penaltılık pozisyon bile olsa görmem. Gerçi ofsaytı kaldırmasa ne olacak. Burak 50 metre top sürecek de  o topu golmü yapacak. Kenardan gelen topu futbolcu gibi önüne düşürdü, fizik dışı bir vuruşla üstten auta attı. 

Benfica'yı yenmişiz, çok iyi oynamışız, önümüzdeki Fener maçına gidebileceğimiz en yüksek moralle gidiyoruz, nedir bu Gamlı Baykuş'luk diyen de çıkar. Biz tabelaya bakmıyoruz, tabelaya bakıp sevinebiliriz de işin kolayına kaçarak. ne var ki yeni çocuklar sevinedursun, övünedursun. Biz eski kaşarlar çeşmeye giden çocuğu dövelim. Ki testiyi kırmadan gelsin. 

Umut Bulut hariç, Sabri dahil herkes iyi oynadı. Maçın adamı Podolski'ydi.

Zaferiniz kutlu olsun.

18 Eki 2015

Yasin-i Şerif; Galatasaray 4-1 Gençlerbirliği



Arenada klasik bir lig maçı. Galatasaray'ın karşısında her hangi bir küçük takım, ve onun başında da Takımı'ndan da küçük Hoca. 1. Dakikadan başla vakit geçirmeye, futbolun ırzına geç, bir gol bulursan yat, beraberliğe, hatta tek farklı yenilgiye bile razı ol, yürü git kim tutar seni Şifo Mehmet.

Sneijderin ve Podolski'nin başına birer kazma vermiş, aman şut attırmayın. Onlardan insanlık dışı gol yemezse, diğerleri atsın, nasıl olsa hemen unutulur. Seyir zevkinin içine eden hocalara sarı kart falan vermek lazım, 3 sarı kartta misal 1 puan falan silinmeli. Maçta 22.000 kişi var, 33.000 i kombine, bileti olan bile maça gitmiyor. Niye gitsin? Sabri'yi, Bilal'i, Umut Bulut'u canlı izlemeye giden taraftara üstün hizmet maaşı bağlanması gerek kulüp tarafından. 

Galatasaray maçı öncesi başlıyor heyecan, kadro açıklanınca da eleştiri. Sinan niye yok? Cevabı da yok. Umut Bulut oynayacak, parayı futbolun baş çelişkisi alacak. 1 metreden boş kaleye vücudunu topa değdiremeyen kazma. Ve ilk yarısı heba olan maç. Ve ofsaytı bozan Sabri'nin kademeye girememesi ile gelen beklenmedik gol.

Ve beklediğimiz gibi kötü futbol.

Bereket golü yemişiz, berabere devam etse değişiklik 70 de olacak. Bence her maç Arena'da erken gol yememiz lazım, iyi futbol seyretmemiz için. Hamza'nın kafasında maçın başında iyi futbol oynatmak gibi bir düşünce yok. Sanki ülkeye yeni gelmiş yabancı hoca gibi, rakibi tanımıyor, ilk yarı çözecek, ikinci yarı vakti kalır nasıl olsa operasyona girecek. Beklediğimiz gibi Yasin başlama düdüğüyle beraber oyunda. İlk yarı en çok topla buluşan iki muhteşem kanat akını yapıp içeri kesen Cipsi yok. Normalde Bilal'in çıkması lazım ama şansına güveniyor, Bilal bir şeyler yapacak. ve sol kanat muhteşem çalışıyor. Belki Gençler'in sağ tarafında bir ocak keşfedildi, stoperler bile oradan atak yapıyor. Neyse ki bu maç sağda, unutulanlar dışında hareketlenme var. Sabri iyi maç kontenjanını dolduruyor. Umarız bu maç iyi oynadı diye Sabri'yi, Benfica, fener maçlarında oynatmaz. Ve Poldi geldiğinden beri en iyi maçını çıkarıyor. Hatırlayan çıkar belki, Poldi için takım oyuncusu, takım kötü oynarken iyi oynamaz demiştim. İkinci yarı döktürülen tempoda Poldi ustalığını konuşturdu. Adam asmaca oynadığı pozisyonda şut açısı bulabilseydi, şimdi hepimiz onu dinliyor olacaktık.

Yasin'in şutlarından bunalan kaleci, birini zorlukla kornere çelebildi. Ne var ki belayı sadece bir kaç saniyeliğine savuşturabilmişti. Semih Kaya ile hiç bir kafa topuna dokunamayan stoperlerin ikisi birden havalandı, ikisi birden kafa attı, yere düştüklerinde tabela değişmişti. Yasin'e yedeklik yaramış, eğer bilerek yedek bırakmışsa tebrik etmek lazım. Banko başladığı maçlardan çok daha etkiliydi. Bunlara en büyük ceza yedek kulübesi, kaleciyi dövmeye devam etti. Baktı ki köşelerden yemiyor, artık bilerek veya değil bacak arasından çaktı ve fişi çekti.

Bir de baktık Burak Yılmaz oyuna girdi son 5 dakika. İyiydik oysa. Ne büyük taraftarız, ülkenin oynayan en büyük golcüsü bizde, Fener maçına yetişti diye üzülüyoruz.Hakemi kandırdı, kendi yaptığı faulü penaltı çaldırdı. Çok da kötü bir penaltı kullandı. Buraya not yazalım dursun. Fener maçında veya Benfica maçında penaltı olur da Burak atarsa kesin kaçırır. Bu penaltıyı 10 kaleciden 9 u yemez. Maç berabere olsa Gençlerbirliği kalecisi de yemezdi. Maçta ki tek ofsayta da yakalanıp, siyatik sinirlerimizi kaldığı yerden azdırdı.

Benim için Ülkedeki futbol, Bir sonraki Galatasaray maçının başlama düdüğüne kadar bekleme odasındadır. Muhtemelen, Zift Medyası iyi oyun, farklı galibiyet sonrası, Fener maçı öncesi anaları ölmüş gibi üzülerek yayın yapıyordur. Aslında salyaları akıtan delirenleri seyretmek de bir zevk de, ben onu bile seyretmem, yazılanları okumam.

Ölümüz bu, 45 dakikalık futbolumuzla Şampiyonluğun en büyük favorisi yine biziz. Maçın adamına Poldi'yi yazıyorum, kapatıyorum.