15 Ara 2015

Manifesto; Beşiktaş 2-1 Galatasaray


Bu bir maç yazısı değildir.

Bu Büyük Galatasaray taraftarına bir çağrıdır, manifestodur.

Galatasaray tarihinin kader maçları olan Neushatel maçı, Manchester Maçı, Arsenal maçı ve son Juventus maçlarından en az birine gitmiş, deplasman trenine, otobüsüne binmiş, Galatasaray yendiğinde ,yenildiğinde ağlamış taraftarları kapsamaktadır.

Ve bu yazı, Galatasaray tarihinin yüz karası oyunlarından birini oynayan, maç başı paralarını alan ve bu sabah antrenmana Ferarri'leriyle gelen futbolcuları Florya çöplüğüne bırakma azim ve kararında olan taraftara yol göstermek, önüne geçmek, direnmek için yazılmıştır. 

Biz bu tribünleri ileride çocuklarımız maça gitsin travma geçirsin, takıma küssün, Burak'a Umut'a sövsün diye kurmadık. Amacımız her zaman 1-2 veya daha fazla bebeği sarı kırmızı zıbınlara sardırmak, ilk avazlarını Cim Bom Bom diye attırmaktır. Bizi bu şiardan vazgeçirtecek futbolcu yönetici baş düşmanımızdır. Ve bu baş düşmanlarımızı teşhir ve tecrit etme zamanı çoktan gelmiştir. 

Burak-Sabri-Umut-Semih bu takımda futbolun ırz düşmanlarıdır. Bunların oynadığı takımın iyi futbol oynamasına imkan yoktur. Bunları oynatan Hocalar kendi mezarlarını kazmaktadır. Büyük Mustafa'yı bıraktığımız gibi teslim alamadık. Neushatel maçını televizyondan yayınlatmayıp 50.000 işsize boğduran Büyük Mustafa ne yazıktır ki geldiği şu kısa süre içerisinde tribünlere taraftarı döndürecek hamleleri yapamamıştır. Oysa Galatasaray'ın bütün büyük maceralarında Büyük Taraftarı yanındadır. Çöp futbolcular yüzünden Hagi'nin Galatasaraylı yaptığı çocuklar takıma küsmüştür. Prekazi'nin Galatasaraylı yaptıkları çoktan terketti. Galatasaray Şovunun parazitlerini kadro dışı bıraksa, o tribünler tekrar eski şevk ve heyecanıyla tepinecek, bağıracak zaferlerin kazanılmasında yine baş rolü oynayacaktır.

Zengin olsaydım tek bir şey yapardım, hemen bugün bir Çin, Kore, Amerikan takımına 25 milyon bağışlar, Burak-Umut-Sabri-Semih'i transfer eder, Arena'nın Ali Sami Yen kapalısı'na denk gelen tribününe heykelimi diktirirdim. Zaten yoktular, bu maçla birlikte azıcık şüphesi kalan taraftar da çok geç bile olsa her şeyin farkına vardı. Bu futbolcular yok hükmündedir. Oynatan Hoca da yoktur. istedikleri kadar da oynayabilirler. Ben mübarek Galatasaray formasının içine giren bu futbolcuları sildim. 

Burak'lı Galatasaray'ı izlememeye yemin etmiş bu maç için bozmuştum. Yüce Gök ilk defa hem bedduamı, hem duamı kabul etti, şükran duymaktayım. Burak'ın ayağının kırılması için çok yalvardım, baldırı kopmuş, umarım yürüyemeyecek derecededir. Yerine giren Dünyanın en zengin kaval kemiğinin gol atmaması için dua ettim. Çok şükür bir topu sırtıyla kurtardı, bir topu da Beşiktaş savunmasının yerine o uzaklaştırdı. O topta duran Shedju'yu, elini yana açan Sneijder'i gördünüz mü? Futbol topu bir kere daha ağladı. 

Cebinde 5 lirası varken, antrenmana Akbil'le gidip gelirken Semih Kaya neştere kafa atardı. Florya'da yangın çıksa Melo'dan sonra ilk kurtarılacak adam olarak zapta geçirmiştim. Şimdi zengin oldu, çeteye biat etti. Çekilen şutlara sırtını dönüyor. Ronaldo'yla boğuşan adam Oğuzhan'ın nefes sesini işitince yere yığılıyor. Abi nasihatı ediyorum, sakın Kartal'a geri dönmesin. Doğup büyüdüğüm hala yaşadığım Kartal'da top oynarım nasılsa diye aklından bile geçirmesin. Balıkçılar ilk maçta odunla dövecekler. Yabancı kontenjanı 1 olsun diye buyurmuş. Türkçesi yok, sanırım dili sürçtü. Özellikle Galatasaray'da Türk kontenjanı sorunu vardır. En fazla 1 kişi olmalıdır. Belki böyle söylemek istemiştir. Alt yapısı Türk takımlarında olan, Şebekeye ait Hocalarla tanışan en fazla 1 Türk oyuncu oynayabilir. O da uzatmayalım Selçuk'tur. Yazın Ulusal takımın katılacağı turnuvada en iyi Türk santrafor Burak'sa da bizim sorunumuz değildir. Biz yabancı bir santraforla da oynayabiliriz.

Galatasaray bir his takımıdır. Bir futbolcunun Galatasaray'da oynayabilmesi için iyi futbolcu olması da yetmez. 100 yılda  nice zaferlerle oluşmuş bir hasletimiz, huyumuz vardır bizim. Aynı şeylere ağlayıp güleriz, hiç tanımadığımız insanlarla Pınarbaşı çekeriz, gollerde dakikalarca kucaklaşırız. Aynı görüşte değilsen oynayamazsın. Bir maç denk gelir, bir kıvılcıma ihtiyaç olur, yakamazsan yanarsın ezilirsin. Seni bu his ayakta tutar, yorulduğunu anlamazsın. Tribün gücüne güç katar saldırırsın, ben yenilmem diye naralar atarsın. Dünkü takımın içindeki çöpsen, leş gibi futbol oynarken kalecinin hatasının Sneijder'e denk gelmesiyle öne geçer, arkadan 2 gol yer geriye düşersin. Maçın bitimine 20 dakika varken de felç geçirirsin. Kasların pelteleşir koşamazsın. Maç bitsin diye dua edersin. Sneijder'den başkası itiraz bile etmez 3 dakika uzatmaya. halbuki his takımın futbolcusu olsan sıçan gibi değil Aslan gibi ölürsün. Cebelleşirsin, didişir, can çekişirsin. Bu teslimiyeti Galatasaray taraftarı sindiremez. Sen Galatasaray futbolcusu değilsin. Biz sana mecbur değiliz.

En büyük his takımı futbolcumuzu kaybettik. Bundandır böyle dibi görüşümüz. Köpek gördüğü zaman korkmasın diye yolunu değiştiren Büyük Melo, insan korksun diye köpek olmuştur. Melo'suz bir Galatasaray orta sahasının korkutacağı, ürküteceği bir takım yoktur. Şenol Güneş'e dikkat ettim, takımı aktif dinlenmeye aldığında bizim takımdan Semih'in topla oynamasına izin verdi, Muslera ile birlikte en çok topla buluşan oyuncumuz Semih'ti. Kendi kalemize gol beklerken asist yapıp beni bir kere daha yanılttı.

Galatasaray sosyal medyası Galatasaray'ın başına geçmiş, geçecek bütün hocalardan daha iyi bilir. Hamza'yı kovup, görevin bir kısmını yerine getirdi. Şimdi sıra büyük balıkta. Bizi bu takımı seyretmeye mecbur bırakan Dursun Emmi'de. Çocuklara güvenim tam, Galatasaray tarihi  büyük geri dönüşler tarihidir. Bu gerilemenin de üstesinden gelecektir. 

Galatasaray kayıtsız koşulsuz, kongresiz seçimsiz Büyük Galatasaray Taraftarınındır.

Ey Büyük Galatasaray Taraftarı;

İkitellili, Seyrantepeli, Hacıhüsrevli tribün çocukları çağrım sizedir. Titreyin, kendinize gelin başka Galatasaray yok, bu takım sizin. Turuncudan iz taşıyan tok bir sarı ile vişneye çalan koyu kırmızılı takım,asla, Galata Sarayı Efendilerinin, Beylerin, Oğullarının değil. Nevizade'de tersoluktan mezesiz ellerinde rakı bardağıyla marş söyleyenlerin, zafer ve savaş naraları atanlarındır. inadına BİRLEŞİN. Tribünler sizin savaş meydanlarınızdır, tribünden gelen gücünüzü kullanın, bir omuz atın düşsünler yakamızdan bu kağıttan kaplanlar. Zulüm köpeklerine kaldı nazlı nazlı gezdiği çöller, UYANDIRIN şu yaralı kükreyen Aslanı bu gaflet uykusundan. Hemen ilk maç, ben de geliyorum, Kaybedecek neyiniz kaldı;

Metin Oktay'ınız, Hagi'niz, Melo'nuz, Sneijder'inizden başka.