
Dünkü Fener maçının son dakikasında geldim eve. Fener maçlarını genelde seyretmem. Roberto Carlos, topu sektirerek ilerledi. Kendisi bek olduğundan herhalde Lincoln'den bir eksik sektirdi. Maç bitiminde Ümit Kayıhan saldırır diye bekleyenler havasını aldı(göt isterdi). Roberto'nun hareketini bana hiç batmadı.
Ertesi gün gazete spor yazarları ne yazmış diye bir göz attım. Hiç birini okumam yanlış anlaşılmasın, bu konuya değinen varmı diye baktım. Erman Toroğlu tıp demiş. Herkes susmuş. Yok öyle bir hareket sayılmış. Golü seyretmedim, güzel golmüş, içerden çıkanı seyrettim o da güzel golmüş, onlardan sonra maçın en güzel hareketi bu top sektirmeydi her halde.
Ne yaptın be Roberto Carlos. Vatandaşına destek vermek için yaptın biliyorum ama bizim şaklab anlar tıp oyununda şimdi. Kimi konuşturacağız önce. Yapamayız ki onlar gibi maymunluk konuşsunlar. Biz yapsak yapsak tribünlerde o da ne kadar özgürsek top yekün söveriz bunlara. Ama yine de konuşmazlar. Denemesi yarın, yapabilirse Ankara seyircisi yapacak, yapamazsa haftaya kadar serbestler. 90 dakika söveceğiz bakalım konuşacaklarmı.
Bir bilseler oysa, başta Brezilyalılar olmak üzere bütün Latin çocuklar futbolu zevk için oynarlar. Onlara para vermesen gider plajda futbol oynar. Beşiktaşlı Serdar Özkan'a, Galatasaray'lı Hakan Balta'ya para verme topa ayağını sürmezler. Siz ne anlarsınız güzel şeyleri yüceltmekten, başınızda bir Cebelitarık maymunu var hepiniz tıp oyunu oynar o ne derse aynısını dersiniz. O susarsa tıp oynarsınız. O kim mi, ne farkeder ebelenmiş çocuk, kah Hıncal Uluç, kah Erman Toroğlu......