27 Ağu 2012

Tüy Burak

Bu canımızdan can bellediğimiz, uğruna kutuplara gittiğimiz, yenildiğinde karalar bağladığımız takıma ne golcüler gelip geçtiler. Jardel'den sonra en büyüğü Milan Baros'tu. Topu ellemeden, sarı kart almadan, hakemi aldatmaya kalkmadan oynadığı maç sayısı o kadar azdı ki, nefret ettim. Onun yüzünden kim bilir  kaç Galatasaraylıyla dalaştım. Attığı gollerin çoğuna sevinmedim. Keşke kovulma sebebi bunlardan dolayı olsaydı. En azından bir öngörümüz daha gerçekleşti, bir isteğimiz daha yerine getirildi der böbürlenir dik. Komadılar kardaş, komadılar. Meğerse, Umut ve Burak Galatasaraylı oldu diye, ve daha çok Fatih Terim'in kendi futbolcusu değil diye iptal edildi. Önemli değil dedik, sineye çektik, maksat böylesi aşağılık futbolculara bu takımın forması haram olacaktı.

Necati de sevmediğim, 10 takımım olsa birinde bile ilk 11 koymayacağım biriydi. Geçen seneyi, Selçuk- Melo yapımı bir destanla, Elmander'in yoğun katkısıyla kıl payı da olsa önde kapadık. Fatih Terim'in aldığı oyunculardan Sercan, bu takımın forveti olamayacağını çok önceden zapta geçirmişti. Yiğit Gökoğlan ise ileride çocuklarına anlatacağı, resimlerini göstereceği bir albüm yapıp, cebine de parayı doldurup uzadı. İlk önce hepimiz için merakla beklenen Umut transferi yapıldı en öne. Kiralık olduğu için, fazla da bel bağlamaya gerek yoktu. Oynarsa piyango, oynamazsa defolu malın geri iadesi işlemi yapılır geçer giderdi. Ve beklenen gerçekleşti, beklettiğine değdi ,oynadığı bütün takımlarda sevdiğim, oyununa güvendiğim Selçuk'un kankası ligin gol kralı, Ulusal takımın banko golcüsü Tay Burak aramızdaydı.

Nasıl oynayacak acaba? diye bir soru asla sorulamazdı. Şampiyon olmuş 3 takımı tavaf ettikten sonra sıra en büyüğünde oynamaya gelmişti. Maç kadrosu ve kurgusu, Tay Burak'a göre şekillenecekti. Lig başı kehanetçileri ileriye adını Elmander'le birlikte yazdılar. Burak'la başlanılacak, Umut yakın koruma olarak konuşlandırılacaktı. Geçen seneden kalma cezası vardı. Cezayı Trabzon çekeceğine, forma değiştirdiği için Galatasaray çekecekti. Biri kupa maçı olmak üzere Burak'sız iki maç kazasız belasız atlatılmıştı. Fakat hesapta olmayan bir şey ortaya çıktı, Umut kendisinden beklenmedik bir performans sergiledi. Oynadığı güzel oyunun yanında oynadığı her maçta golleri de sıralayınca gol koklama görevi ilk ona verilecekti. Elmander'i kulübede görmeyi Galatasaray taraftarı içine sindiremeyeceğine göre, cezası biten Burak'tan ziyade Fatih Terim'in ne yapacağı merakla beklendi Burak'ın Galatasaray formasıyla çıkacağı ilk maç öncesinde. Terim'den beklenildiği gibi Burak Galatasaray macerasına kulübede başladı.se Fener maçı olsun

Çimlere sarı kırmızı forma içinde ilk ayak bastığında takım yenikti. Goller Umut'tan geldiği için Elmander feda edildi. Muhtemelen Burak için çok zor dakikalardı. Beşiktaş'a deplasmanda yenik takımı kurtarsın diye sokuldu. Mücadele etmek yerine faul almayı tercih etti. aldırdığı 2 faul pek işe yaramamıştı anlaşılan, vakit daralmaktaydı. Ve bizim Tay Burak 18 içine girerken feryat figan balıklama atlayarak birden Tüy Burak oldu.  Hakem kötüydü, iyi olsa ne yazardı. Ben hakem olsam, pozisyonu hiç görmemiş olsam bile 25 yaşındaki bir delikanlı bağırarak yere düşmüş kıvranıyorsa çalarım penaltıyı arkadaş. Milyonlarca dolar alan, sporcu çocuklara inanmayıp kime inanacağım? Halbuki maçın başlarında Beşiktaş kalecisinin Hamit'e yaptığı penaltı vardı. Ama Hamit bağırmamıştı düşerken, elini kaldırıp penaltı da istenmedi. çalıp da başını belaya sokmaya gerek yoktu hakem için, çalmadı. hatta Emre'nin kaleye giden ştu bir Beşiktaş'lı futbolcu tarafından elle kornere atıldı. Artık hakem kimin sesi daha fazla çıkmışsa doğal olarak ona inandı o pozisyona da çalmadı. Ama bu defa koskoca gol kralı Burak'tı avaz avaz bağıran. Hakem çaldı, o penaltıyla lanet olası 1 puan aldık döndük. O puan hesabı bizim gibi taraftarların işi değildi. Bizim hesap başka adisyona yazılacaktı.

Mehmet Topal elle kontrol edip gol attı, ne var bunda diyen Galatasaraylı da çıkar aramızdan. Onlar için Galatasaraylılık kitabını bir kere daha açalım ve na yazıyor yeniden okuyalım. Fenerbahçeli futbolcu hile yapar, hakemi kandırır, taraftarı için sonuç önemlidir. Gol at da nasıl atarsan at. Kendi medyası böyle durumda taş kesilir, futbolcusu inkar eder, hocası içine sindirir. Aksi olsa şaşarım ben. Ama Galatasaray futbolcusu, en az taraftarı kadar diğerlerinden farklıdır, ve öyle olmalıdır. Nitekim Burak'a ilk cezaları Galatasaray medyası kendisi kesmiştir. Bizi Galatasaraylı yapan, Galatasaraylılığımızla övündüren şiarlar, hasletler bunlardır.

Formayı ilk giydiği maçın tansiyonuna veriyorum. Belli ki Burak'ın adı, en azından Baros gibi sahtekar futbolcular arasında anılıyor. Ben anlamam isterse Fener maçı olsun, isterse Real Madrid maçı. Eğer sevgili Tay Burak, hangi maç olursa olsun bir kez daha Tüy Burak'lık yaparsa, Mustafa sarp'tan, Servet Çetin'den beter ederim. Evvel Allah 43 senelik tribün hayatımda benim gazabımı uğrayıp da oynayan futbolcuyu bu gözler görmemiştir. Sevdiğim bir kardeşim de aynı şeyi düşünmüş benimle. Şampiyon olmuş 4 takımın santrforu olmak ne kadar övünülecek bir şeyse de şampiyon olmuş 3 takımda barınamamış olmak da o kadar yerinilecek bir durumdur. Burak Galatasaray futbolcusu olduğunu bir maçın, bir anı daha aklından çıkarırsa en kısa yoldan şampiyon olmuş 5. takıma golcü olarak gider. Bu negatif rekor da yaşamı boyunca üzerine yapışır, her platformda karşısına çıkar.

Tay Burak, endişelenmene gerek yok. Bu takımın 1 santrforu sensin. Atsan da atmasan da Umut senin asistanın dır  Taraftarın yoğun isteği üzerine transfer edildiğini aklından çıkarma. Bir şey daha unutma, her Galatasaray forması içindeki delikanlı Galatasaray Futbolcusu değildir. Bazıları göz yanılsamasıdır. Forma ile içindeki özdeşleştiğinde o bütünlüğe biz Galatasaray Futbolcusu deriz. Çok sevdiğim bir delikanlı futbolcuydun, seni de en kısa zamanda Galatasaray Futbolcusu olarak görmeyi gönülden diliyorum. Yarın ilk antrenmandan önce serin suyla yüzünü, hile yaptığın ayağını iyice yıka arın. Önünde çok büyük maçlar var, şu ana kadar ne yaptıysan, hangi kademeler geldiysen inan bunların hiç bir şey olmadığını anlayacaksın. İnanmazsan Selçuk'a sor, Galatasaray'la beraber yürümenin dayanılmaz huzuru, güveni seni bekliyor. Tay Burak'ın yolları Büyük Galatasaray Destanının yazılacağı yollardır. gazan mübarek olsun canım kardeşim.

6 Balık Gol; Beşiktaş 3- Galatasaray 3

Maç öncesi garanti Galatasaray kazanır diyorduk biz yandaşları olarak.Yandaş olmayanlar da aynı fikirdeydi,  fanatik Beşiktaş taraftarını ihmal edilebilir sayarsak. Kadro yapılarına baktığımızda, bir önceki hafta da oynadıkları oyunu gördükten sonra içimde berabere kalacağımız konusunda bile en ufak şüphem yoktu. Zaten ben sezon öncesi kehanetimi ortaya koymuş Galatasaray'ın bütün maçlarını kazanacağını öngörmüştüm. Bu maçta da yanılmadım. Penaltı golünü saymasam bile, maçı tabela 3-2 yenik yazsa bile görüşüm değişmeyecekti. Galatasaray 34 maçın tamamında rakipten iyi oynar, çok pas yapar, çok gol pozisyonuna girer. Bu maçta da beklediğim oldu, özellikle ilk yarıda Galatasaray geçen sene en iyi oynadığı maçın bile üstüne çıktı. Bir futbolcu da kahramanca oynadı. Yenilseydik hiç bir şey değişmezdi ama Emanuel Eboue'ye yazık olurdu.

Maça Galatasaray hepimizin öngördüğü 11 le başladı. Benim de beklediğim 11 buydu ama istediğim sahadaki kadro değildi oyun başında. Bu Elmander bu sene Terim'in ve bizim başımıza bela olacak söylemedi demeyin. Oynatmasan gönül razı değil, oynatsan yerine oynatmadığın futbolcunun getirisinden mahrumsun. Maço kopardın sorun yok, koparamazsan bu gün olduğu gibi, Elmander yüzünden ligin gol kralını oynatmayacaksan işin zor. Elmander'i illa ki oynatacaksan defansta 3 kişi yeter, Ufo'yu kes, yerine Elmander'i oynat. Koskoca Galatasaray, kalesinde Dünya'nın sayılı kalecisi varken 4 kişiyle neyi savunacak?

Ufo dedik de Dany'de takılı kaldım ben. Seyrettiğim futbolcuda yanılmam. Dany eğer Kasımpaşa maçında hayatının topunu oynamamışsa, benim Popescu'dan sonra seyretmek için maçına gideceğim en büyük yabancı savunma oyuncusuydu.  Geçen maçta en fazla topla oynayan 2. oyuncuydu. Top ayağıma gelmesin diyen  kazma stopeleri  yıllarca seyredip söven ben için Dany muhteşem bir stoperdi. Bu gidişle kendisini bir kere daha seyretmek için her maç böyle 3 tane yemeyi belemeyiz sanırım. Ufo kötü demiyorum, Dany iyi diyorum kimse nankörlük ettiğimi sanmasın. Dany, bence Ufo'dan çok daha iyi stoper.

İki maçtır kendi kalemizi bombardımana tutuyoruz. Juventus'u taklaya getirip dolandıracağız diye Melo çok geç takıma katıldı. Geçen seneden kalma öz güven, kendini ispatlamaya gerek olmayış, beklenmedik bir gol yememize sebep oldu. Melo bu sene gelmiş olsaydı o topa mutlaka başka türlü dokunurdu. Bir başka futbolcumuz da kötü dokunuşla bir gol yedirdi. Aslında bu göl tamamen Fatih Terim'in yanlış tercihidir. Çağlar Birinci yedek kulübesinde oturduğu müddetçe Hakan Balta'yı unut gitsin. Ne gerek var anlamıyorum? uzak ara ligin en kötü sol beki, kimin basiret bağlanması, kimin hilesi, dümeni sonucu olmuşsa olmuş Galatasaray'da bulmuş kendisini. Onca futbolcu varken, Riera gibi bir yabancı dururken Hahan Balta'nın ayağı kırılıp maçtan çıksa bile oyuna sokmayacağın yedeği yanında oturtmanın ne mesajı olabilir? Tamam Sabri olsa anlarım, formasını yedeğine kaptırmamak gaza getirmeye çalışırsın. Hakan Balta'nın hiç aklında yokken forma riskinin onun içinde geçerli olduğı endişesi, onu eski alışkanlığına çok çabuk geri döndürür. Saçma sapan hamleler yapma hastalığı.

Sahtekarlığı yüzünden, çok büyük bir golcü olan Baros'tan soğumuştum. sarı kartsız, topu ellemeden, hakemi kandırmadan bir maç oynamadı. Korkarım oynadığı her takımda beğendiğim, sevdiğim Tay Burak, Baros'u izinden gitmiyordur. Penaltı bana göre penaltı değil. Hakem de çalmadı zaten, yan hakem bulaşmasa vermezdi. Kötü hakem maçta 6 gol olmasını sağladı. Gol olan bütün pozisyonlar şanstı veya şanssızlıktı. Olması gerekenler olmadı, hiç alakası olmayan toplar gol oldu. Muslera oynanan 3 resmi maçta 6 tane gol yedi, bir kaleci de bu kadar mı şanssızlık olur. Tek kapııya gele atan tavlacılara döndü. Beşiktaş ise beleş bulduğu gollerle direnişi sürdürdü. Görüşüm değişmedi bu Beşiktaş ligi ilk 10 takım arasında bititirse, siyah beyaz ehrama bürünmüş hacıların, evliyaların hakkını ödeyemez.

Beşiktaş sanki, İnönü Stadına gelmiş çok kuvveti bir Şampiyonlar Ligi takımına çıkıyor gibi çıktı maça.(Aslında pek haksız da sayılmazlar ya) Aşırı taraftar gazı, sıçan gibi bir hocanın saya sürdüğü takım, sadece Galatasaray'a karşı balı tutuyor diye oynatılan Holosko, 3 stoper, maça yatmaca, tabelayı yüce göke emanet etmece. 10. saniyedeki pozisyon maçın en net pozisyonuydu. Atsak maç hezimet olacaktı. Elmander'de gol kaçırma makinası olunca, futbol şansının devereye gireceği dakikar beklendi.

Baş sıkıştığında iki maçtır oyuna giren Amrabat için bu maçta da görüş sahibi olamadım. Gayserilinin eşşeği boyayıp at diye geçirdiği futbolculardan olursa çok gülerim kendi memleketim adına.Kesin bir görüş sahibi olmak için ilk 11 oynadığı bir maça bakmak lazım. Ama kesin görüş sahibi olan bir oyuncumuz da var kadroda.Yıllardır her transfer sezonunda her milli maç sırasında hayali kurulan Hamit, henüz maçlara büyük futbolcu mühürü basamadı. Bir Hamit golüne bakar diyorum, demesine de kendisini banko futbolcu olarak görmek istiyorum. Hamit oyundan çıkacaksa, maç koptuğu için çıkmalı, kötü oynadığı için değil.

Takımın oynadığı oyundan memnunum. Burak, Amrabat, Melo geç geldi. İlerleyen haftalarda şimdikinden çok daha iyi olacakları garanti. Ama ben yine de takım dizilişine döneceğim yeniden. Galatasaray büyüdü, eminim ki hiç bir takım Türkiye'de Galatasaray'ı boğamaz, baskı altına uzun süre alamaz, kısaca Galatasaray hiç bir takıma karşı yatmaz. Öyleyse, Terim 'de aynı fikirdeyse ki- her maç başı aynı şeyleri o da söylüyor. Her maçı kazanmak için çıkıyoruz diyor. O zaman çoğu maçı yenilmemek üzere çıkan takımdan ne farkı var diziliş olarak? O kadar kaliteli futbolcu var ki, oturmak zorunda kalıyor. Allahtan Engin Baytar atıldı da Hoca'nın eli rahatladı. Bir de Engin olsa, kimi oynatmayacaksın? Savunma da her zaman söylüyorum 1 adam fazla. Varsın Ufo olmadığı zaman 1-2 gol daha fazla yiyelim, ama Burak'da oynasın, ilerde çok adamla maça çıkalım yediğimizden çok daha fazlasını atacağımızı garanti ederim. Hatta Arena'daki maçlara 2 savunma oyuncusuyla bile çıkılır. Her maç 6-7 atar 2 tane yeriz.

Toparlarsak bütün bir sezonda yiyeceğimiz dandik gol yeme kontenjanını doldurmuş bulunmaktayız. Çağlar Birinci acil tribünden bile uzaklaştırılıp Hakan Balta'nın kafasının tepesinin atılmasına engel olunmalıdır. Bu takımda Melo sonuç ne olursa olsun oyundan çıkartılmaz. Hele ki kafasına çarpan top gol oldu diye hiç çıkarılmaz. Burak-Umut mutlaka ilk 11 oynamalıdır. Emre'yi kesemezsin, Amrabat'ı oynatacaksın, Elmander'e yazık, Hamit'i oynatmasan deli derler. Aydın'a iş bulundu, son yarım saat LPG bağlanacak. Sayıyoruz 11 kişiden fazlayız. Biz ancak gizli formülü bulması için Terim'e yardımcı olabiliriz. Bu maçları ben Şampiyonlar Ligine hazırlık maçları sayıoyorum, bu gece de iyi bir hazırlık maçı oynadık. Takımdan umutluyum.

Maçın Adamı; Eboue
Maçın Bidonu; Hakan Balta