11 Nis 2017

Pusu; Şebeke 4-0 Aslan


Fenerbahçe, Galatasaray, Kadıköy'de, Aslantepe'de 50 şer bin kişiye maç yapacaklar, sen bu pazar Cumhuriyet'i oylamaya sandığa sokacaksın ha. Şampiyonluğa oynayan, Şampiyonlar Ligi garanti olan takımın, Sneijder'in, Podolski'nin takımını hezimete uğratacağı, Muslera'yı maymuna çevirmesi muhtemel maçı 30.000 kişiyle oynayacak da, sokaklarda 3-5 yobaz Atatürk'e küfür edecek ha. Hadiyin gidin, maskeli balo bitti. Bedeli çok ağır oldu ama bitti.

Bu gerilemenin nedeni futbol değil.

Sneijder Küçük Çekmece gölü kenarında bir balıkçıda rakı içse 10.000 kişi seyreder. Bizim evdeki 2 ayrı istasyonda, diğer odada en az 200 Galatasaray maçını canlı seyretmiş eşim, maç yerine Acun Ilıca'nın beyin ameliyatını seyrediyorsa bu bir pusudur. Yakın yıllarda da kurtuluş imkanı ne yazık ki yoktur.

Aziz Yıldırım 6 yıldır bağırıyor, bize pusu kuruldu diye, doğrudur. Bir sistem kurdular, en güvenilir adamları, en hassas aygıtlarıyla ülkenin MR'ını çektiler. Fenerbahçe'de test ettiler. Aziz'de gittiler, Eskişehir Hocası senden talimat bekliyor yatacak dediler, aynı anda Eskişehir Hocası'na bir başkası Aziz seni arayacak ne derse yapacaksın dedi, her ikisinin de 5 dakika öncesine kadar haberi yoktu, beklenen görüşme gerçekleşti maçı maniple ettiler. Diğer maçlar da aynı şekilde oldu, izlediler, kayıt altına aldılar. Mekanizma kusursuzdu, sır çıkmadı, kobayı labaratuarın steril odasında aldılar.

Aynı mekanizma daha büyük balık peşindeydi, çok daha donanımlı başka delilleri kayıt altına aldı, ve marşa bastı. Ülkeyi böleceksiniz, kaos çıkaracaksınız.  Direndi, direnince Kobay Fenerbahçe ortaya saçıldı, aynısını sana da yaptık seni de bitiririz ya git, ya dediğimizi yap diye tehdit ettiler. Aziz haklıydı, biliyordu kumpasa getirildiğini, ama kim olduğunu bilmediğinden önce AKP dedi, Erdoğan Fener'den bana ne dedi, futbol polis arabasına bindirildi. Aziz 3-5 koğuş nöbeti tutarken tehdit devam etti. Siyesi irade direndi.

Gezi Park ayaklanması çıktı, tınmadılar, tınmayınca Fenerbahçe'yi kumpasa getiren ekip 17-25 i patlattı, tınmadı, ekonomik kriz oldu, tınmadı, Orta Doğu kan gölüne döndü, tınmadı, ülkede 20 yaşındaki polisler, askerlerin tabutları taşındı yine tınmadılar. Bu sefer de bana pusuyu FETO kurmuş dedi aziz, yarın başka bir örgüt çıkar da bütün bunları biz yaptık dese, Aziz vay be bize pusu kuran demek buymuş diyecek, ne desin?

Bizi sokaklarda eylem yapmayalım diye tribünlere doldurmuşları 12 Eylül öncesi, şimdiki gibi maça gitmeseydik darbe yapamazlardı, bugün taktik değiştirdiler, sokakları kontrol altına alıp tribünleri boşalttılar. Asayiş berkemal ancak bu şekilde oluyordu, tribünler dağılacak.

Aziz Yıldırım, ilk gelen ekibi, kovsaydı, futbol kirlenmeyecek ti, biz maçlarımızı yeni statlarda yine eski şevk ve heyecanla 40 ar 50 biner kişiyle coşkuyla seyredecektik, ne bu Belediye takımları olurdu, ne siyaset bu denli futbolu yönlendirebilirdi. En önemlisi de rejimi tehlikeye atacak hamleye hiç kimse cür'et bile edemeyecekti.

Fenerbahçe'li  bizden önce gitti, bizim tarihimizden gelen hasletimiz, huyumuz bizim biraz daha fazla can çekişmemizi sağladı, serumla aşıyla Melo'yla, Drogba'yla, Sneijder'le idare ettik.

Aklımız almıyordu, bizim 11 dün gece karşımızda olsa, Başakşehir 11 i sarı kırmızılı formayı giyse sonuç değişmeyecekti, belki de daha fazla yiyecektik. İş futbol olsa yorumlamak kolay, Semih Kaya'yı kadro dışı bırakırsın, gider Karabük'te oynar, senin maçta sana gol atar, sen bu futbolcuyu kovanlara söversin. Sövmeyen var mı içinizde Yalçın Ayhan'ı Galatasaray'dan kovanlara, Alpaslan'ı hiç oynatmayanlara.

İş futbol olsa keşke, Ulu Tudor ben hangi büyük takımın hocasıyım diye Ayhan Akman'a soruyor. Halı saha şirket maçları olur, 60 yaşında müdür bende oynayacağım der, beke geçirirler, şerefsiz oğlu şerefsizim ki, Semih Kaya'nın pasını vermez, verse bile felç geçirmez, ne bok yedim diye cebelleşir.

Ahmet Çalık Milli takımda oynar, sende oynamaz, Shedju kovulsun gitsin 6 ay sonra Ulusal Takıma alırlar. Futbol topu ırz düşmanı, karısına Lombarcini alıcı Sabri Sarıoğlu'nun bu takımda 20 senedir oynamasının futbolla açıklanır tarafı yok. Burak Yılmaz'ı odunla dövüp attık, kariyer rekoru kırıyor, yarın Selçuk İnan'da gider bir takımda Emre Belözoğlu olur, 10 sene daha oynar.

Biz his takımıydık, en zor pusuyu bize kurdular, His 11 i sahada olduğu zaman başında Hamza bile olsa Şampiyon olacaksın, Şampiyon olursan maçları tehlikeli, marş söylemeye meyilli 50.000 kişiyle oynayacaksın, Şebeke bu riski göze almaz, Beşiktaş'a Şampiyonluk verilmesinin sebebi de pusuya bağlı organizasyondur. Çarşı Beşiktaşlısı, sisteme en muhalif taraftardır, ülkenin en büyük takımı Ankaragücü taraftarı gibi. Beşiktaş 5.  Ankaragücü süper ligte olsa hem tribünler hem sokaklar protestolardan HAYIR'lardan, İzmir Marş'larından geçilmezdi. Çarşıya meme verdiler. Artık Şampiyonluklar ağlayana meme olarak dağıtılacak. Galatasaray taraftarı sistemle en barışık taraftardır, en yobazı, en gericisi bizdedir, en büyük pusuyu bu yüzden ASLAN'a kurdular, öküze pusu gerekmezdi.

Galatasaray forması içinden Metin Oktay'ı, Hagi'yi, Hasan Şaş'ı Melo'yu çıkardığın zaman o forma artık Galatasaray forması değildir. İçine istediğini koy gerilemenin önüne geçemezsin. Galatasaray olsan 2-0 yenik girdiğin soyunma odasında yumruk yumruğa kavga çıkmadıysa 2. yarıya çıkmazdın, çıkıyorsan HİS TAKIMI değilsin, his takımı değilsen de üzülmeyeceksin yenildik diye.

Şut çekemeden, pozisyona bile giremeden maçı bitiriyorsun. Büyük Takım olsa, Hocası büyük takım hocası olsa Galatasaray'ı 10-0 yenerdi. Sistem takımı olduğu için talimat geldi yukarıdan, ligin marka değeri açısından Galatasaray'a acıdılar az attılar. Beşiktaş'ta büyük takım olsa, Şenol Güneş Büyük takım Hocası olsa o da korkmaz Arena'da Galatasaray'ı hezimete uğratırdı. Fenerbahçe ruhu teslim etmeden Galatasaray'ı böyle yakalasa o da acımaz atardı 10 tane daha.

Söylemeye dilim varmıyor ama yenilen Galatasaray değildi, bizim Galatasaray'ımız formaların içinden his uçup gittiğinde gitmişti. Hocayla, futbolcuyla düzelmez, ya sistem bizi, tamamen bitirecek, bizim yerimize başkalarını dolduracak, Galatasaray'ı bir Arap'a bir Rus'a satıp bambaşka bir kimlikle piyasaya sürecek ki- o zaman bu takım bizim takım olmayacak- ya da biz sisteme direnip, bitirip Galatasaray'ımızı pusudan, zincirlerinden kurtaracağız.

Ey Büyük Galatasaray Taraftarı, elini kalbine götür, oy verirken Vatan'la beraber Galatasaray'ını da kalbinle düşün, sonra o büyük gururla, hep beraber 50.000 + 2.500 Fenerbahçeli'yle beraber futbolumuzu da boyunduruktan kurtaralım.

Fenerbahçe maçında ya bir karşı devrimin yenilmiş halklarının cenaze marşı çalınacak, ya yeni bir Devrim'in şanlı utkusunun şanlı marşları söylenecek.

Karar senin.