4 Mar 2010

Hiddink'i Beklerken

Bu akşam ki Milli maçı seyretmedim. Gazoz maçlarını seyretmem. Oğuz Çetin'in Galatasaray'lı futbolcuların tamamını takıma alması ve oynatması manidar. Biri sakatlansa, yorgun düşse, morali bozulsa ne güzel olacaktı. Komplo teorisi mi yapıyorum? hadi ya bir daha ki maçın kadrosuna bakın bakalım. Aslında bizden alınması ve bu maçta oynatılması gereken oyuncu 16 numaraydı. Ligin başından beri orta sahada en çok maçı o oynamıştı. Medya sülükleri de arkasındaydı. Ağırol Memet'in yerine oynatsa eline mi yapışacaktı? Olmaz, 16 numara artık kendi takımında bile oynamayacak, Oğuz'un ağaları Arda'nın başına bir şey getirebilir mi acabanın peşinde olabilirlerdi.

Neyse bu yazıyı bir milli maç sonrası yazayım diye beklettim. Hiddink'in Türk Ulus Takımının ceosu olarak atanması hakkındaki görüşlerimi.

20 yıl önce kendisini kovanlar, 20 sene sonra bokunda boncuk buldular. Beni bilen bilir, Milli maçları pek izlemem bile. Kadro seçiminde hep bir bit yeniği aradığımdan, uzun yıllardır Milli Takım beni heyecanlandırmaz. Milli maça gidişim de 3-5 i geçmez. Kafatasçı değilim, enternasyonelim, oynayanların kimliklerine en son bakacak adam benim. Ne var ki Milli Takım'da  İspanya 2.liginden Ağırol Memet oynuyorsa o Milli Takım benim takımım değildir. Ben bu satırlarda Mehmet Topuz yerine devşirme Memet'i oynattığı için Fatih Terim'e az kahır etmedim. Şimdi aynı duygular içindeyim. Türk olmayan birinin Türk Milli takımın başında olmasına dayanamıyorum. Dünya Kupasında 3. olan kendi öz evladımızı kovup, 4. olan Hiddink'i 8 sene sonra yalvararak getiren zihniyete lanet olsun.

Sanki bizim Milli Takım her turnuvada kafaya oynuyor, finallere çıkıyor, kimini kazanıyor da bu futbolcular bütünlüğünü yönetecek hoca bulamıyoruz. Hiddink, Brezilya hocası olur, Dünya üzerine dağılmış yüzlerce futbolcu içinden takım seçer, onları kombine eder anlarım. Hiddink yerine Pendikspor'un hocasını alsan ne fark edecek. Alt tarafı 20 kişinin içinden bir takım çıkaracaksın. Alacağın adam belli, onların yeteneği ortada. Katacağı ne var? Kaleye Volkan'ı geçirecek, Arda'yı alacak, Galatasaray Milli Takımın alt yapısı zaten, bütün Türk pasaportluları alacak, Fener'den kimi alacağını soracak, maçına göre. Maç angarya ise kimseyi almasa da olur, kalifiye maçsa, önemliyse parsayı Fener'lilere toplatacak. Beşiktaş cezalı zaten bu konuda. Fasülyeden birini alacak, onu da oynatmayacak. Yurt dışında oynayanları, dandik mandik dinlemeden toplayacak. Başka liglerde oynayan gurbetçilerin torunlarının çocuklarını, Türkçe'yi konuşamayan Türkleri çağıracak. Bunların tamamı 25 kişiyi geçmez.

Aksini yapar mı dediniz? Yaşatırlar mı lan o zaman? Adam keriz mi?, bu ülke sülük medyasını karşısına alsın. Fatih Terim gibi kabadayı değilsen, Oğuz gibi pısırık olacan. Müfit gibi valiz taşıyacan( bu arada unuttuk ya, ne yapıyor acaba Müfit Hoca!) Memet Özdilek gibi hayatında kavga etmemiş biri olup ta talimat gereği tekme tokat girişecen.

Hiddink Hoca'nın başlangıç macerası tarihe geçmiştir bu ülkede. İlk çıktığı maçta Bokludere'de ligin yeni takımı Aydınspor'dan 6 tane yemiş, sonrasında da fazla yaşayamamıştır bizim mahallede. Şimdi sorsak hatırlamaz, o maçta kadroda olan Oğuz yardımcısı olmuş, körler sağırlar birbirini ağırlıyorlar. Araya bi karışık Ersun Yanal koydular galiba.

Peki başarılı olur mu? Ne bileyim, başarısı ulus takımının Avrupa Kupası finallerine gitmesi demekse hikaye. Çıkmışsak zaten çıkacaktık, hoca kim olursa olsun çıkarız. Çıkamazsak hocanın yüzündendir. Bakın işte çocuklar zurnanın zırt iye ses çıkardığı delik burasıdır. Bir büyük takım eğer oynadığı turnuvayı en tepelerde tamamlıyorsa, zaten tamamlayacaktır. Hocanın bana göre katkısı yoktur. Yok duman olmuşsa Hocanın yüzündendir. Yani, Fenerbahçe şampiyon olursa Daum'un katkısı sıfırdır, olamıyorsa eğer baş sorumlusudur.

Gamlı Baykuş olarak Hididink konusuna bakışım budur. Bir Türk olarak kendi Ulus takımımdan heyecan duymuyorum. Beklentim de yok, senede en fazla 5-6 ciddi maç oynanacak diye onca para verilerek getirilen adamı istemiyorum. Esas acı olan şey, en az 50 milyon Türk'ün ilgilendiği futbolda, milli takımın başında bir yabancıdan medet bekliyor durumda oluşumuzdur. Başbakandan'da memnun değilim ben, ancak yerine bir yabancı getirilirse en başta ben dikilirim.

Kendisine defalarca saldırdığım Fatih Terim'i, Taksim Meydanında Hiddink'le yumruk yumruğa kavga ederken görsem ki- Fatih Terim mutlaka haksızdır- hiç tereddüt etmem Hiddink'e girişirim.

Aklı varsa gelmesin, nitekim girişeceğim de zaten.

2 Mar 2010

Nonbertarafus'un Tövbesi

Yazdıklarını dürüm yapıp yediğine defalarca şahit oldum. Medya baronlarına göre duayen olan Hıncal Uluç, bize göre bertarafedilemeyen bunak, 1 ay geçmeden tövbe etmiş. Dos Santos için Prekazi demiş, Hagi demiş. Surinamlı'yı affetmiş, Galatasaray forvetini Brezilya'nın efsane forvetine benzetmiş. Didi, Vava, Pele, Garrinca. Fener'in kadrosu Galatasaray'dan iyi diyen Mehmet Cansun'a sarhoş demiş. Şimdi kalemini yağlamış, seyredin, takip edin, bundan sonra tutamazsınız. Bugün El Çiko'cu olmuş, yarın Co Dalton için, Kara Şimşek için, Caner için, Emre Çolak için, her kimi bulup oynatıyorsa onun için, en sonunda Surinam'lı için destanlar yazacak. Allahı var, yazarsa iyi yazar, Surinamlı'yı affedecekmiş, bakalım biz seni affedecekmiyiz NONBERTARAFUS.

Ölümüne tövbe edeceksin, 40 gün 40 gece, Ali Sami Yen'in mezarına gidip fatiha okuyacaksın. Biz her maç en az 2 defa Ali Sami Yen Stadını tavaf ederiz, sen her maç gelecek, 40 defa tavaf edeceksin. Ara sokaklarda, bira içecek, Fener'e, Aziz Yıldırım'a söveceksin. Yetmez, herkes affetse seni 40 senedir okuyan ben affetmem, 40 deve kesip, Keyta'nın memleketindeki açlara göndereceksin. Bu senenin en iyi taraftarı Kasımpaşa maçındaydı, sen o taraftara bile etmediğini bırakmadın, gelecen kapalının ortasına, biz 3 lü çekeriz ya hani maç başlarken, sen 40 lı çekeceksin. Zengin adamsın, hacca gitmek, umreye gitmek senin için kolay, zorunu yapacan peş peşe tam 40 deplasmana gidecek, gittiğin şehirlerdeki Galatasaray'lıların hayır duasını alacaksin.

Mehmet Cansun, Alp Yalman, Faruk Süren...., eski Galatasaray Başkanları anlaşılan gidişattan memnun değil, başka bir adayı destekleyecekler, o yüzden eğer ters kolpa yapmamışsa Cansun Başkan'ın Fener'i övmesi sinsice planlarının işaret fişeğidir. Sen gidecek, Adnan Polat'a omuz vereceksin varsa Galatasaray'ın yoluna taş koymak isteyenler deşifre edeceksin. Seçim'in arifesinde Ertekin'in kafesinde viski içip günaha girmeyecek, seçim sabahı millet 4 rekat namaz kılarken sen 40 rekat namaz kılacaksın.

Hani ayda bir hatırlatırsın, taraftardan dayak yediğini yazarsın. Demek sen hayatında hiç sopa yememişsin, aramızda bir maça denk geleceksin, o maçta Galatasaray yenik durumda olacak, ve biz bağırıyor olacağız,''saldır galaaaa-taasaray'' diye, sen bizle alay edecek gevrek gevrek güleceksin, Keyta, Arda, Co, Çiko maçı kopartana, yani eşşek sudan gelene kadar taraftardan dayak yiyeceksin.

Öyle kolayına tövbe yok Hıncal Abi, hiç seyretmediğin adamı ortalama Galatasaray'lıların gözünden düşürürken, bir maç oynadı diye çark etmekle yırtamazsın. Ağır Abimizsin, Rıdvan Dilmen, Hakan Ünsal değilsin, onlar Galatasaray aleminde her ne güzel şey varsa ona düşmanlar. Sana Galatasaray'ın düşmanı diyemem, sen sadece busun, daha önce Lucescu'ya, Gerets'e, Hagi'ye ne ettiysen Surinamlı'ya da aynısını ediyorsun. Yarın Trapottoni gelse yazıların aynı olacak. Amma ve lakin bu sefer zarın istediği gibi gelmedi. Bindiremezsin, gücün kalemin yetmez, senin demenle binmez Reykart, Kalem Hava Yolları uçağına. Sana hem kızarız, hem severiz, hem söver hem ne yazmış diye merak ederiz, bilirsin. Daha çok maç var, bakarsın senin önce dediğin bile çıkar, o zaman tövbe ettiğine pişman olursun.

Yol yakınken katıl saflarımıza, Sen bilirsin, kendi üslubunca sağlam bir tövbe et. Bana kalsa işin zor da, bu taraftar kimleri affetmedi ki?

Git Arena'dan bir loca al, Şampiyonlar Ligi maçlarını puronu tüttürerek, viskini yudumlayarak seyret. Hadi yarın sabahtan başla Galatasaray Umre'sine. Florya'dan, Surinamlı'nın odasından. Onlardan korkma, işin kolay, onlar zaten senin ne yazdığını, ne dediğini bile bilmiyor. Kaynar gidersin. Başkan'lar, yöneticiler de arkadaşın, merhaban var onlar da silerler alacaklarını. Futbolcular desen, işleri ağır, seni ciddiye alan bir kişi bile yok. Kaldık biz abi, Fotomaç okuyan, televizyonlarda ettiğiniz geyikleri dinleyen, etkilenip kendi futbolcumuza acaba mı? diye kuşkuyla bakan çapulcu sürüsü.

Ne var ki Galatasaray'da egemenlik, kayıtsız, koşulsuz, kongresiz, seçimsiz 30 milyon Galatasaray'lı adına maçlarda gönüllü görevli olan 10.000 Büyük Galatasaray taraftarınındır. Gelene yapacak bir şeyimiz yok, ama gidenlerin dönüş vizesinin mazbatası bizdedir. Yine de sen bilirsin.

Tövbeni bize edeceksin abi. Saygılar,

28 Şub 2010

El Çiko Huzurlarınızda; Galatasaray 4- Kasımpaşa 1


Üzerimizden büyük yük kalktı, elendik. dramatik bir elenme olmadığından fazla zayiat verilmedi.Aynı maç yarı final maçı olsa travmayı atlatamazdık. Züğürt tesellisi, her işte bir hayır var hesabı analarımızın ligine dönüş yaptık.Gündüz dağ başından gelen haber, bizim maçı 5 puanlık hale getirdi. Duble İskender, o soğukta kendi rekorunu kıran Fener taraftarının midesine oturmuştur. Takıma küsmüş, kızmış olup da bu maça gelmemeye karar verenler, Fener maçı biter bitmez Mecidiyeköy'e koşmuş belli. Maç başladığında bile içeri girmeye çalışanlar yoğunluktaydı.

Büyük maç, tur maçı, biletin karaborsa olduğu maçların seyircisini oldum olası sevmemişimdir. Normal taraftarın yerine kırk yılda bir çok para vererek girenler, bağırmasını bilmeyenler dolu stadyumdan yetersiz volümle yapılan tezahüratlar tecrübeli taraftarı bezdirmişti Atletico maçında. Hayat normale dönünce Ali Sami Yen tribünleri asıl sahipleri tarafından dolduruldu. Ve maçın başından, sonuna kadar yoğun ve etkili tezahüratla takımın olası puan kaybına izin vermeyerek görevini layıkıyla yaptı.

Maç kadrosunu ısınmaya çıktığında, 16 no, yedeklerle çalışıyordu. Maçta garanti güzel oyun beklentim oluştu. Reykart beni düşünüp, halyaletsiz bir orta saha çıkardı. Gerçi yerine Ayhan oynayacaktı, ama olsun du, Ayhan'ın oynadığı muhteşem maçları daha unutmadık. 16 no oynamayınca bana göre Mehmet Topal'da daha iyi oynadı. Ve ilk yarı bu senenin en hızlı, geriye, yana en az paslı, pozisyonu bol bir maç oldu.

16 numara oynamayınca, kaleci Leo'yu özel takibe aldım bu maçta. Daha ilk dakikada kendisinden beklenmedik bir kurtarış yaptı. Gerçi top adamın önüne düştü ama  attıkları gol ofsayttı. Mercek altındaki Leo'ya degaj yapıyor diye yüklendim ama adam haklıymış. Top kendisine geldiğinde kimse ondan top almak istemiyor. Almak isteyen olduğunda da elle pas veriyor. Ancak, yine yediği golde taş kesilmiş, bu topları kurtarmasını beklemek hakkımız oysa.

Amigo Sabri, nihayet sahadaydı. Özlemişiz, helal olsun Sabri'ye. Bu taraftarın özleyeceği, yolunu gözleyeceği bir futbolcu oldu. Nargileci Uuuuu artık zor oynar. Emre Güngör'ün sakat olduğuna inanmamıştım, bu maçta yedeklerdeydi, Servet'in lobisi hakim geldi ne yazık ki. Olsun bu maçta Servet sezonun en iyi maçını çıkardı. İnsan takımda, 1-2 kazmayı kaldırıyor, 3 olunca midemiz bulanıyor.

Kasımpaşa'nın futbolu çirkinleştirmeyen, berabere olduğu zamanlarda bile zamandan çalmayan, iyi niyetli fut bolcuları maçın güzel geçmesini, sağladı. Maç sarı kartsız bitti, Koray'ın belki istemeden yaptığı penaltı olmasa sezonun en celtilmence geçen maçı olacaktı belki de. Yılmaz Vural, seyircinin istediği taklayı atmadı ama, maça somut etkisini yine gösterdi. Yılmaz Vural'ın büyük maçları mutlaka seyre değer geçer.

Maç dizilişlerindeki rakamlarla aram iyi değildir. Pek de inanmam, 4 2 4 oynadı takım. Ayhan'la Topal atakları karşılamakla, ilk topa basmakla görevliydiler. Sabri ve Caner'le, sağlı sollu hücum bekleri, bitmek bilmez enerjiyle atakları bölüştürerek, temponun yüksek kalmasını sağladı. Ben Caner'in bekte oynamasını daha verimli buluyorum. İlerde o kadar adam varken yeri sağlam olmaz, sol bekte kalırsa takımın bankosu olur. Hani benzetsek, Fener'in sağ beki neyse bizim sol bekimiz o olur.

Maçı maç yapan bölgeye gelince, Kara Şimşek, Co Dalton, El Çiko, Arda... Kewell ve Baros'da eklenince hücum hattını seyretmeye doyamayacağız. Son hamlelerde biraz şans, biraz beceriklilik olsa maç 10. dakikada kopacak, taraftar aylardan sonra rahat bir maç seyredecekti. Keyta'nın fantastik hareketleri, çalımları şutları, hata da yapsa topu kaptırsa da taraftarı mest ediyor. Co, Baros'u bayağı rahatsız edecek gibi görünüyor. Arda kaptan yine elinde mazbatası bir maçı daha atlattı. Gol vuruşu, kafayla yaptığı asisti sonrasında Keyta'nın füzesi, kapalının önünde takla gösterisi, işte futbol bu. Bunları görmeye geliyoruz maçlara. Kazmaların hüküm sürdüğü, maçtan çalınan dakikalar, yatan takımlar, çirkef futbolcular, ligimizin kalitesini düşürüyorlar.

Gelelim fos Santos'a. Adam daha hangi ülkeye geldiğinin bile farkında değilken, yapıştırdılar damgayı.  Nerden bulmuşuz bu Fos futbolcuyu. Bunun için Nonda gönderilir miymiş? Banko bir maçı bekliyormuş, Surinamlı'yla El Çiko. Vurduğu toplar girmeye başlayacak yakında, futbolu aklıyla oynayan bir futbolcumuz daha geldi. Bu oyununu gördükten sonra bundan daha kötü oyununu göremeyiz. Maçın adamıydı bana göre, Keyta'nın attığı gollerde ki payı büyüktü.

Sabri'nin çektirdiği üçlüyle geceye veda ederken, Fener'in yenildiği bir haftanın televizyon geyiklerini dinlemek bayağı eğlenceli olacaktır. Bu yazdıklarımı yazdığım gece okuyanlar varsa, boş versinler, televizyondan Fener'lilerin hakeme küfürünü, ağlamasını dinlesinler daha iyi. Son dakikalarda alınan puanları, son dakikalarda fazlasıyla verdiler. Şimdi susma, Fener'li sülükleri dinleme zamanı.