mac yorumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mac yorumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mar 2021

10 Maçı Alacaz Başka Yolu Yok; Galatasaray 3-4 Manchester Rize


Yutturulan bir futbol yalanıyla başlıyorum. Atanın tutanın iyi olacak. İlk yarıyı kalecisiz, golcüsüz lider kapadık, yani yalan çöpe gitti.  Doğrusu orta sahan kadar konuşacaksın olmalıydı. Taylan'la konuştuğun için Şampiyonluk hayalleri kurdun. Golü kim olsa atar, orta sahan kükremişse, ben yenilmem diye savaş vermişse, Melo gibi direnmişse kalende kova olsun fark etmez. İstersen Rize gibi bir takımdan 4 tane ye, 5 tane atar çıkardın o cendereden. Aykut'la Orkun'la kaleye gelen her topun gol olduğu sezon Şampiyon olmuştu Galatasaray büyük takım refleksi.

Her şey Anaconda'nın atılıp Falcao'nun geri dönüşüyle ters gitmeye başladı. Hiç birimizin aklında bile yoktu. Atılmasa koskoca Falcao yedek kulübesinde 3. 4. pas tutma evresine geçmişti. Mohammed attıkça da aranmayacaktı.  Yokluğunda çıktı, sanki baldırına platin plaka taktırmış gibiydi Kaplan, attı, 1 maç sonra da gel de oynatma her ikisini de. 3 golle geçince sistem değişikliğinin oyuna aslında kötü yansıması sümen altı edildi. 2 iyi golcüyle çok daha fazla gol atılır sanıldı. İki hücum beki kendi ortalamalarının bir tık üstünde oynadığı için tabelaya göre rahat, bana göre çok zor geçildi Kayserispor maçı. Bu maçta cortladılar, orta saha timi olarak, bayan takımı 8 numarası Gedson ki -muhtemelen antrenman yapmaya gönderilmiş, belli sayıda ilk 11 sözü verilmiş- zayıflıktan bir şut atıp dermanı kalmayan Akbaba, sanki romatizmali gibi her ilk 11 oynadığında yağmur yağan Etabo, Milli takıma çağrılıp dengesi bozulan Kılınç'dan oluşan dörtlü, hücum beklerine alan açamadılar, dolaysıyla iyi golcü dediklerimiz topla buluşamadı.  

Burada bir mola veriyor, bir gün önce Morinho'nun yediği dayağı hatırlatıyorum. Mahalle takımından 3 gol yiyerek elendi. Maçı seyrettim, bizim Xamax maçı gibi ölmeye gelmişlerdi. Hayatlarının bütün oynayacakları topu bir maçta oynamış kazanmışlardı. Bakın görün bu turda nasıl paramparça olacaklar. 

Aynısı bu sezon bizim ligte sahneye konuyor. 20 takımın tamamı şu ana kadar 30 maçı bizimle ölüm kalım maçı oynar gibi oynadı. Kaybedenler zeten cezalandırıldıyor da kazananlar da öldü. Her takım Teşkilat'ın bütün kurum ve kuruluşlarını arkasına alarak son nefesini bizim maçta verdi. Hep söylerim, Dünya'nın en büyük takımı süper ligte bize karşı oynayan takımdır. Nedendir bilinmez  bütün kinlerini bize kusuyorlar. Bursaspor gibi, Başak Şehir gibi kinlerini paylaştırabilseler her sezon başka bir Anadolu takımı Şampiyon olabilirdi oysa. 

Nitekim sıradan bir küçük boy başaltı takımı olan Beşiktaş, filler tepinirken sinsice bir sincap çevikliğiyle ağaca çıkıp palamut kemirmeye başladı. Biz direnirsek aşağı sağ selamet inemezler, çok hata yapacaklar göreceksiniz. Her hafta Bayern'e, Real'e, Sen Germen'e oynamak kolay değil. Dünyanın hiç bir hocası hiç bir takımı dayanamaz. 

Bu sütunlarda Fatih Terim'e çok saldırdım, fikrimde değişiklik yok, taktik bilmez, oyuncudan anlamaz, oyunu okuyamaz, oyuncu bulup çıkaramaz, hiç bir futbolcu formunu artıramaz, eldeki iyi oyuncular bir müddet sonra çöpe çıkar, Donk misali, Ömer Bayram misali, Emre Akbaba misali. Ne var iş benim tek oyuma kalsa ölene kadar takımın başında kalsın isterim. Devran dönmediği, futbol lağım yerine çim sahalarda oynanmadığı sürece Fatih Terim dışında hiç kimse bu kadar nefret edilen, bu kadar saldırılan yanlız takımı yönetemez, iyi futbol oynatamaz. Adamın yardımcısı yok, yöneticisi başkanı, yeterli Gala his takımı futbolcusu yok, sahası yok, dayan diyen diren diyen Büyük Gala Taraftarından, bizden başka kimsesi yok.  

Nerde hata yaptıyı herkes çok güzel yazmış, yazıyor. Ben oynanmış bitmiş bir maçı, önümüzdeki maça bir mum ışığı kadar faydası olur mu diye deşeliyorum. Falcao- Anaconda ikilisi aynı sahada olmalı ama aynı bölgede değil. Terim çok iyi bilir kendisi santrafor olarak gelmiş, bir kaç maç sona liberoya geçmişti. Raşit Çetiner Fenerden santrafor olarak transfer olmuş atamayınca stopere çekilmişti. Açın bakın Gala tarihinde en çok gol atan stoperdir. Anaconda hazır stoperler cezalıyken Donk'la ortak oynatılmalı, her pozisyonda Falcao'ya desteğe yollanmalıdır.

Başta dedik orta sahan konuşamıyor, kalecin bana göre iyileşmedi. Dikkat edin sağına doğru atlayamıyor, uzun atışları isabetsiz. Sanki sakınıyor. Bu arada Muslera kaçmıyor, hiç bir takıma da gidecek değil apar topar 2 ay sonra olup olacağı belli olmayan yönetim 3 sene daha kontrat imzalayıp, sezon ortasında Okan Koçuk'u kovuyor. Muslera'ya bugün bir şey olsa kalan 10 maçta 30 tane gol yeriz. 

En son yenile yenile Şampiyon olmuştuk, ortalama 2.02 puan ortalamamız vardı. Aslında biz şampiyon olmamıştık da diğerleri Şampiyon olmadığı için en tepede görünmüştük. Kan kusa kusa hiç bir maçın 20 dakikasında bile iyi oynamadan. Yani demem o ki çocuklar Şampiyon olduğumuz sezondan iyi durumdayız. 2.03 le oynuyoruz. Ne olur diye bir umut soruyorlar, kalan 10 maçta bu oyun en fazla 21 puan alır. neticeyi bekleriz, 82 puan bizi vezirde edebilir rezil de. Şampiyonluk hayali kurmak isteyenler için 2 maç daha beraberlik veriyorum, BJK maçı paketin içinde olmak koşuluyla 26 puan alırsak Şampiyon oluruz.

İyi futbol beklemeyin, savunmadaki oyuncuların cezalı olmaları bana göre bir şans. Çoğunlukla Gala 11 ini Gala tanrısı GALATAUS yapar bizde. Keşke Saraççi'de de ufak defek sakatlık çıksa da oynamasa. Fatih Terim formda kalabalık oyuncu gurubunu oynatamaz. Ne kadar sakat, cezalı, kısıtlı kadro o kadar iyi netice. Kadroda ben olsam bana bile acır oynatır. İyi ki Belhanda kovuldu yoksa dünkü maça bir şekilde o da bulaşacak sinirlerimizi daha beter zıplatacaktı. Neyse ki Emre Akbaba top kaybında aratmıyor.

Yapılacak şeyi yazıp kapatayım. Taraftar olarak Manchester Rize derken şaka yapmıyorduk, biliyorduk en az onlar kadar oynayacaklar. Son 7 maç 21 puana kadar enerjimizi takıma verelim, bu süre zarfında detant uygulayıp sorunları hasır altına süpürelim. Nasrettin Hoca'nın eşeği kaybolmuş bütün köylü arıyor, Hoca'da en ufak bir kaygı yok. Biri demiş Hocam kaybolan eşşek senin derdi bize düşüyür. Şu karşı dağın arkasına bakalım tüm umudum eşşek orada, orada da çıkmaz ise bakın görün beni nasıl feryad ediyorum. Son 7 ye kadar beni getirin, gerisine karışmayın. 

Sıradaki maç Hatay Sen Germen maçı, Her takım gibi onlar da ölüm kalım maçına çıkacak, bizim maçtan sonra ölecekler. Biz iki ayrı 11 belirlemeliyiz. sırayla bir maç biri diğer maç biri ölüm kalım maçı oynamalı. Ölüm kalım maçında normal oynayana da dayak, para cezası, kadro dışı, küfür, seneye kovma  aklınıza ne gelirse. 

Bu diyardan gidemeyiz, bizim Galatasaray'dan başka hiç bir şeyimiz yok, sabaha kadar uyuyamadık, rahat uyuyan futbolcular varsa kabusumuz olacak rüyalarına gireceğiz bu  deveyi güdeceğiz, 

Haydi çocuklar 10 da 10, yaparsınız, olmayacak bir şey olsa istemem. 

14 Mar 2021

Türbülanstaki Uçağın Kabin Amiri; Kayseri Forest 0-3 Galatasaray

Kutuplardan bir Eskimo, Avustralya'dan bir Oborjini davet etsek, 10 dakika futbol kurallarını öğretsek, Nato kafa nato mermer devrini geçtim, cilalı taş devri aklı olsa razıyım. Desek ki Galatasaray'ın bütün maçlarını izleyip yorum yapacaksınız. Oynadığı her takım aynı, adı TEŞKİLAT ne rapor verirler acaba?

Derler ki TEŞKİLAT takımı dünyanın en iyi takımı, hangi ülkede oynarsa oynasın kafaya oynar.  

Evet doğru en azından ülkemizin en iyi futbol oynayan takımı Galatasaray'la oynayan takımdır. Yani TEŞKİLAT.

TEŞKİLAT takımın kuruluş tarihi 17. 5. 2000 saat 23.20 Popescu son penaltıyı Arsenal ağlarına gönderdiği andır. Hiç bir takım bir daha asla bu kupayı alamayacaktır. Ve artık mutlu olamayacak olanların en büyük mutluluğu başkalarının mutsuz olmasını sağlamaktır. Amaçları Gala şampiyon olmasın da kim olursa olsundur.

Her hafta 20 takımın karmasıyla ölüm kalım maçına çıkmak nedir arkadaş? 

8 de 8 yapıp yola devam eden kervan yol kazasına uğradı. Bir mola, bir ara gazı, bir bakım onarım arası ne dersek diyelim adına, uzun mesafe koşucusunun bir anlık gafleti 5 puana mal oldu. Hafta içinde de bal kaymak bir olay gerçekleşti şer cephesi adına. Aklı vicdanı hür Gala taraftarı da bin değişik fikir üretti. Buradan bir kaos çıkarmıydı?  Bir Gala yöneticisi misal Fener karşısında haydi Gençlerbirliği sana güveniyoruz diye bir tweet atsa bugün sizlere ömürdü. Linç etmiştik, oysa BJK yöneticisi Kayserispor'a yalvarmıştı puan alın diye. Hafta içinde UEFA'nın yayınladığı damgalı eşşekler listesinde adı geçenler ölü taklidi yapmıştı. Ne zaman norkozun etkisi geçti ne zaman dirildiniz? 

Filler tepinirken sincaplık yapıp ağacın tepesine çıkmayı başardınız meşe palamutlarını kemirdiniz de sağ selamet aşağı nasıl ineceksiniz bakalım. Dünyanın en korkunç yaratığı Yaralı Aslan'dır. 5 yerden yara aldık, kanımızı silmeyeceğiz,  hiç hakkınız olmadan Gala bağlarına daldınız, salkım salkım üzüm çaldınız. Ey kağnı gölgesinde yürüyüp de ne büyük gölgemiz var diye övünen itler, sizi pekmez sıçana kadar kovalayacağız.

Oynanmış maçın yorumununu eleştirisini herkes benden daha iyi yapar. Bir kaç notla kapatıyorum. Muslera karşı karşıya kalınan pozisyonda rakibi kenara zorladı, kaleyi çok küçülttü, büyük bir kurtarış sayıyorum. Kenar bekleri orta yapmıyor, orta gelişigüzel bir bölgeye şişirilen top demektir, bakarak görerek pas verdiler. İki 9 numarayı aynı anda ilk 11 görünce en büyük beklentim beklerdi, büyük ölçüde görev tamam sayılır. Çok daha fazla gol pası verecekler,  not alın 11 maçta en az 15 hücum beki asisti bekliyorum.

Mesut Özil devlet desteğiyle Teşkilat takımına transfer olduğunda yüzü buruşanlar olmuştu. Falcao hiç hesapta yoktu, bir düşünün Mesut'un ertesi gün transfer edilmiş olsaydı ne olacaktı. En büyük transferleri biz yaptık. Muslera ve Falcao transferleri. Anaconda biraz Falcao'nun ayakkabılarını parlatsın.

Maçın bitiş düdüğüyle benim hikayem biter, benim için en büyük maç Gala'nın oynayacağı ilk maçtır. Televizyon izlemem, zift medyası okumam, lağım kanallarındaki maymınları dinlemem de kaçamadık bir şekilde haberimiz oldu. Taylan'a kırmızı kart istemişler. Kafaya çıkanın yere düşmemesini istemek gibi bir şey. Faul bile yok, hakemin hatası, maçta en az 20 dakika uzatma vardı. Puan kaybetmemiz için düdüğünden bir şey gelmiyordu, lig olası genel averaja kalacak, bari fazla atmalarına engel olayım diyerek maçı erken bitirdi. Teşkilat'tan fırça yememeyi başardı.

Çok başıma geldi yüzlerce defa uçağa bindim hala tırsarım. Türbülansa girince hostese bakarım, pilotu görebilsem ona bakacağım. Bir anormallik var mı yok mu? Kabin amirini kollarım. 5 puan kaybedince iyi sallandık, Belhanda'yı yolcu ederken bulutlara toslamaya başladık, kulağımız Kabin Amirindeydi. Eyvah bu sefer tamam sonumuz geldi diye endişeyle baktık ne diyecek diye. Gülüyordu, rahat olun çocuklar. Daha ölmedik. Cenaze namazımızı kılmaya gelenlerin tabutunu taşıyacağız.

İşte tam da bu sebepten, tekerlekli sandalyeye düşene, koluna serum bağlanana kadar Fatih Terim kulübede kalmalı, biz his takımıyız bize futbol hocası gerekmez. Dünyanın en elit 5 hocası gelse bile istemem. Bize başımız derde düştüğü zaman omuzuna yaslanıp ağlayabileceğimiz ADAM lazım. Ne mutlu ki aramak mecburiyetinde değiliz. Başımızdadır. Fikirlerimiz aynı olmayabilir ama ilkelerimiz aynıdır. Amacımız iki üç ve daha fazla bebeği fanatik Galatasaraylı yapmaktır. mevcut Galatasaray Taraftarının en az 10 milyonu sayesindedir. Bir Galatasaraylı olarak adını her seferinde minnetle anacağım.

11 maçta 11 bekliyorum elbette ne var ki en kötü ihtimal, BJK havuzda olmak şartıyla 28 puana da  razıyım. Hiç bir şeye benzemez, Galatasaray yine şampiyon olacak korkusu. Çok kaybedecekler. Hele ki son 7 maç kala 21 puan gerekiyorsa asın bayrakları.

Şampiyon Cim Bom yazdıracağız.

8 Mar 2021

Son Sözümüz Söylenmedi; Galatasaray 2-2 Sivasspor


Ne güzel başlamıştık oysa, her zamanki gibi Teşkilat hazırlığını tamamlamış, Gala'nın kazanmasından endişesini duymuş, senede 2 maç oynayan Sivasspor'u hazırlamış, en az bir futbolcusuna piyasa değerinin çok üstünde transfer sözü verilmiş, Rıza'ya 5 senelik yeni bir kontrat önerilmiş, sahamız kötü, bir önceki yenilen takım cezalandırılmış, Anaconda yok, Falcao zeten futbolu bırakmış, bir depar bir şut atsa yeniden sakatlanacak. 

Güzel dedim, ironi değil, tuzak ne kadar büyük olursa, rakip ne kadar güçlü olursa büyük takım refleksimize güveniyordum. Dersini almış, işi son dakikalara bırakmadan ilk yarı tabelayı koparacak, daha büyük maç olan Kayseri maçına aktif dinlenmeye geçecek, zevk yaparak maçı tamamlayacak bir büyük takım bekliyordum. 

Eşi benzeri var mı bilmiyorum, kendi ülkesinde uzun yıllar kaptanlığını yaptığı takımın başında bu kadar çok maça çıkan Hoca. Gözünü bantlasalar, maç günü hücreye kapatsalar, yöneteceği takım her sezon en geç Mart ayına Şampiyon girmesi lazım bu ülkede. Kimlerle yarışıyoruz?  Geçen sezonu uzak ara Şampiyon bitirmiş takım kümeye oynuyor, her takım 3. 4. hoca turu atıyor. Bizim maçlar dışında bütün maçları izleyen biri olsam da puan cetveli sorulsa en az 10 puan Gala yukarıda derdim. Sinirden uyuyamıyorum.

Bu bir iman, zan, çıkıyor siz bilmezsiniz ben bilirim deyip Büyük Gala Taraftarının siyatik sinirlerini zıplatıyor. İyi oynadık diyor, ikinci cümlesinde saha bozuk diye mazeret üretiyor. Son 3 dakikada saha bin beter olmuşken oynadığı topu ilk 5 dakika oynasa rakip korkudan kendi kalesine 2 tane atar. Ben iman etmiyorum çocuklar, ispatlanamayan her şey benim için zandır. 8 de 8 yaptığında taraftarı dinleyerek takım çıkardı, oyunu taraftarın öngördüğü biçimde sevk ve idare etti, Alanya maçı hariç sorunsuz geçtik. Uzun sürmedi, Taylan belasından kurtuldum sanarak Kız Gedson'u oynattı. Sanırım ilk 11 garantisi var, buraya idman yapmaya göndermişler. Yarın çok büyük futbolcu olursa başıma kakmayın. Bana ne elalemin topçusundan ben müberek Gala formasının içindeki adama bakarım. Emre Kılınç Fernandez'i top diye oynar. Etabo son maçlardaki gibi oynasaydı da  şimdi Taylan yoktu. Belhanda takıntısı canımızdan can almaya devam ediyor. Bakalım 2 gol attı devam edeyin diye bu kez Anaconda'yı mı kesecek.

Kitabını yazmışım, bundandır bütün meridyenlerdeki başkaldırışım. Galatasaray'ın, taraftarından başka Hocası, yöneticisi, futbolcusu dahil hiç bir şeyi yok. Bizim dışımızı yüzdeye vursan %10 etmez. Geçen sezonu taraftarsızlıktan verdik, dün Arena'da olsak son 10 dakikaya böyle girsek 3 gol attırırdık. Pes mi edeceğiz asla, Fatih Terim'den vaz mı geçelim asla. Bin defa yazdım on bin defa daha yazarım, şu konjonktürde, TEŞKİLAT olanca kiniyle nefretiyle, olanca mühimmatıyla savaş açmışken Fatih Terim olmasa takımı 2. liglerden toplarız.

Hocam, silkin, titre kendine gel, yanındaki spor çantanı taşıyanlar da dahil hiç kimsenin sana yardım edecek bilgisi yok. Büyük Taraftarından başka neyin var, milyonlarcasını tek kişi kabul et, hangi 11i uygun bulmuşlarsa oynat, kimi çıkar diyorlarsa çıkar, inan bana berabere kalırsan en başta ben en az 100 kişi kafasına sıkar. Kim bunlar ya? Sen demedin mi adı geçenlerle rakip bile değiliz. Değiliz, ben değilim mesela başka hiç bir takım taraftarıyla merhabam bile yok.

Tekerlekli sandalyeye düşene , koluna serum bağlana kadar Florya'ya Morinho dahil kimseyi sokmam, Biz neler gördük, değil 5-6 puan 15 puan fark olsa ne yazar, son düzlüğe, finiş ipine kadar korkudan neler kaybedecekler. Dünyadaki en büyük nefret ve kin, ikincinin birinciye duyduğu nefret ve kindir. Öyleyse sloganı başka türlü okuyalım.

Dünyadaki en büyük zevk ve eğlence meydan savaşının sonunda birincinin ikinciyle eğlenmesidir.Son 7 maçta 21 puan gerekiyorsa bu iş tamam, Ben toplam 31 puan yeter diyorum da siz fit olmayın. 12 de 12 yapıp puromuzu bu kez maçtan önce yakalım.

Yaşasın Gala'dan da büyük, BÜYÜK GALA TARAFTARI

3 Mar 2021

23.Şampiyonluğun Şoklaması; Anakaragücü 2-1 Galatasaray

Klasik maç yazısı kelimesiyle başlıyorum. TUZAK. Ben yazmaktan artık sıkıldım, ama bugüne kadar kurulanlar bugün kurulanın yanında Miki Mausa kurulan kapan kalır. Çok profesyonelleştiler. Şeytanın aklına gelmezdi bunların geldi. Aslında yenseydik bile bu cümleyle başlayacaktım. Bilen bilir benim tabelayla ilgilenmem maçtan 5 dakika sonra biter. 

Ligin uzak ara en iyi hakemi Halil Umut Meler bizim maça verilince tahmin yaptık, hayra alamet değildi de neden verilmişti. En kritik maça en acemi hakemi verip, en kaşar hakem heyetini bu maça neden atamış olabilirlerdi. Sonuçtan bağımsız aynen böyle yazacaktım. Şebeke'ye görece en kolay maçımızdı, Rıdvan'ı, Rambo'yu hakem yapsalar yine Galatasaray yenerdi. Peki niye verdiler? Maçı koparsaydık, lehimize hakem hatası yapacaktı. Bakın görün sizin maçınızda da hakemler hata yapıyor deyip sesimizi keseceklerdi. 

Troller, zift kanallarında kusacaktı, İstedikleri sevdikleri hakemi maçlarına atadılar, Gala kazandı. Ankaragücü pis akvaryumun temiz balığı, hemen hemen akvaryum dışına da attılar zaten, vıyak vıyak bağırsın dursun. Hakem kervanı yolda düzdü. Baktı Gala kötü oynuyor, Ankaragücü haftalardır hazırladıkları gibi beklenmedik direniş gösteriyor, kollamaya başladı. Hatalarını yazmayacağım, hepiniz benden iyi görüp yorumladınız, ortada hata falan yok, suç işlediler. Bu suçun ödülü de ömür boyu yaşam sigortası. 10-15 sene sonrasının hakemlikten en zengin olan şahsı olmayı garantiledi.

Hakemi gereğinden fazla konuştuk.

Biz ne yaptık, ne yapmalıyız. Önce ki maç galipken yazdık devam edelim. Takım potadaysa kalecisiz, golcüsüz  potaya tutunmamızda en önemli rolü oynayan gözbebeğimiz Taylan'a ne oldu. Etabo'nun beklenmedik formu diyen futbolu bilmiyor demektir. Ne demek şimdi bu Anaconda atıyor diye koskoca Falcao hiç oynamayacakmı. Ya da onun atılmasını mı bekleyecek. Taylan oynamak için Etabo'nun küfür yemesini mi beklesin. İkisini de oynat, yer yok diyorsan birini kaleye geçir yine oynat. O olmaz diyorsan 6 numaralı formayı vardiyalı koştur. birer devre oynasın 15 km formayı koştursunlar. 45 dakikada 7.5 km koşamazlarsa da kadro dışı bırak.

Yenildiğimiz maçlarda futbolculara giydirmek hele şu ortamda faydadan çok zarar verir. Biz çocuğu çeşmeye giderken dövüyoruz, gelirken testiyi kırdığında değil. Takım ite kaka seri galibiyetler alıyorken söyledik, hepsini de Şer Şebekesine rağmen aldı. Kötü oynuyoruz, bu oyunla her maç hakemi yenemeyiz dedik. Başımızda Dünyanın en çok maça çıkmış hocalarından biri var, daha dün başlayanlar gibi bir motto bellemiş. Galip takımı bozmam. Soru; galip takımı mı bozmazsın?, iyi oynayan takımı mı?. Büyük hocaysan yenen takımı değil, yenilen takımı bozmayacaksın. Ne dedin maç öncesi çocuklara, bir önceki maç kazandınız, sizi ödüllendiriyorum, güveniyorum, çıkın bu maçı da kazanın.

Burası İsveç ligi, Izlanda ligi değil ki, sen her maç doldurulmuş, puan kaybettirilmiş, yine kaybederse dünyanın sonu gelecek hakemle desteklenmiş takıma karşı oynuyorsun. Ceza olarak yenilen takımı oynat hoca.  Anaconda atıldı, Falcao'yu koy aynı takımı çıkar, onlarda sebep oldukları rahatsızlığımızı temizlesin.

Maçtan sonra Fatih Terim'de söylemiş, bize tuzak kuruldu diye, 

Yineliyoruz, son sözlerimizi 23.ün kupa töreninde meşaleler altında söyleyeceğiz, sondan bir öncekileri zapta geçiriyoruz.

Tuzak aslana kurulur demedik mi hocam, eşşeğe öküze tuzak kurulduğu görülmüşmüdür?. Nihayet bu gece büyük bir pusuya düşürdüler, En umutsuz maceraya sürüklemek istediler. En umutsuz macera, yedi yerden yara almak değil, umutsuzluğa düşmektir. Dünyanın en korkunç yaratığı Yaralı Aslan'dır. Başlarına büyük bela aldılar. Berabere kalsak yazmazdım, yenildik diye daha bir kinle yazıyorum. Yenilgiyle şoklandık, takıma reset attık, kuşandık, hazır kıtayız. 

Teslim olun çağrılarına ateşle karşılık vereceğiz. Bu saatten sonra bizim için artık her yer tuzak, herkes hedef. Hepimizin kanı yerde kalmayana kadar, hiç birimiz kanımızı silmeyeceğiz. 13 de 13 yapıp ŞEBEKE'yi de yenip 23. Şampiyon Cim Bom yazdıracağız.  Köprülerden turuncudan iz taşıyan sarılı, vişneye çalan kırmızılı bayrağı seyredeceğiz. 

Çocukluk Aşkımsın, feda olsun. Ne Mutlu Galatasaray'lıyım diyene.

28 Şub 2021

En Uzun Koşuysa Elbet; Galatasaray 2-0 Erzurumspor


Kumpaslardan, tuzaklardan ateşlerden geçiyoruz. Her maçımıza ayrı bir toplantı yapılıyor, bir maç öncesinden oynayacağımız takım hazırlanıyor, kimle oynarsak oynayalım bir hafta önce yeniliyor, acısını bizden çıkarmak üzere motive ediliyor. Maçın çoğu dakikaları günler önceden oynanmış oluyor, pusuya bağlı ipi çekmek üzere her maça bir öncekinden beter bir tetikçi atanıyor. 


Yine öyle oldu, Erzurum City'yle , Sanki Manchester City'yle en az bir çeyrek final maçı oynar gibi oynadık. sezonun en büyük topunu oynadılar. Sanıyorlardı ki, öyle inandırıldılar ki kaybederlerse Palan Döken başlarına yıkılacaktı. Belki de son 14 maçın enerjisini bizim maçta harcadılar. Tek tesellileri, her takım bize karşı son nefesini verir gibi oynayacağı için, kendilerini totalde rakiplerinden moral ve fizik açıdan aşağı düşmemiş kabul edebilmeleridir. 

Sorun yoki her takım isterse bir sonraki sezonun eforunu da bize karşı harcayacakmış gibi hazırlanıp öyle çıksın. Galatasaray tarihi, tuzakları bertaraf etme tarihidir, Aslan'a tuzak kurduğunu sananların çukuruna yaban eşşekleri düşmeye devam edecektir.

Maça gelelim; Yenilen takım mı bozulmasın, iyi oynayan takım mı? Soruyu genişletelim Kalecisiz, golcüsüz, sağ beksiz, sol beksiz, orta sahasız, sezona tutunmamızı sağlarken arada yenilen mi, yoksa kalesine Muslera geçmiş, 9 numarasında golleri insanlık dışı şutlarla atan Anakonda'sı olup da her maçını kazanan takım mı? Etabo'nun beklenmedik formu Taylan'ı cezalı olup oynamadığı bir maçtan sonra kulübeye attı. 12., 13. futbolculuk iyi oynayan, kazanan, yürüyen  takımda en zor iştir. Bıçak sırtı bir durum, mecbur oynatılacaksın, girdiğinde  iyi oynamak zorundasın, en ufak bir hatanda kulübede geçireceğin zaman uzar. 

Linnes olsan sorun değil, devlet memurusun, nereye sürülürsen oraya gider çalışırsın, Belhanda, Babel'sen profesyonelsin, sıcak aşım dertsiz başım der geçinir gidersin. Taylan gibi, taraftar futbolcuysan koyar adama, takımın gözbebeğiyken, kenarda olduğun, katkıda bulanamadığın takımı seyretmek. Donk içinde aynı şeyleri yazarım, ne var ki Donk kaşar, bugün var yarın yok. Kaleye koy oynar. Hoca'nın bir an önce bu işe neşter vurması lazım. Ben olsam 6 numaralı formayı 15 km koştururum. Bir devre birini bir devre birini, Etabo bu formuyla yedek oturmaz, Taylan'a yazık olur. 3 maç daha oynayamazsa Emre Akbaba'ya evrilir. 

Diyorlar ki kazanıyor ama kötü oynuyor, çok pozisyon veriyor. Ben katılmıyorum, Çok pozisyon vermesinin sebebi, kaleci Muslera. Takım, nasıl olsa Muslera yemez , 1 golle de beni bu maçtan galip çıkarmazlar mottosuyla bir ance fişi çekmeye oynuyor. Geçen haftayı geçtik, Erzurum maçında da aynısı oldu. Etabo insan üstü oynarken, faul olmayan pozisyonda sarı kart alarak oyundan düşürüldü. Kötü zeminde pas futboluyla gedik arayıp üst üste golleri bulduk, Arda'nın çataldan dönen topu girse, önümüzdeki maçın aktif dinlenmesine geçecektik. Golü yesek misliyle cevap vereceğimize eminim. 3. gol gelmeyince de galibiyete limon sıkmadan maçı bitirme yoluna gittik. 

Bana Anakonda deyin demişti, ilk geldiği gün. Elimizden geldiğince yaymaya çalıştık. Dün kendi tescilledi, ANACONDA olarak anılacaktır. Eskiden mahalle futbolunda böyleleri için üretilmiş bir futbol terimi vardı. ''abanmak yok'' yakında sıkça duyacağız. Kaleciyi de içeri sokacağı veya kalecinin şuta sırtını döneceği bir maç bekliyorum. Tuzaklardan biri de bu olursa şaşırmam. Futbolcu sağlığı tehlike altında, Serbest vuruşun başına geçse baraj kurmaya korkarlar. Şutlarına maksimum hız belirleyebilirler.  

Gala'nın oynayacağı en büyük maç önüneki ilk maçıdır. Kolay maç yoktur, en ufak bir dikkatsizlikte kendimizi yarış dışında buluruz. Ankaragücü maçı bir finaldir,  aynı konsantrasyonla bu maça hazırlanıp milyonlarca inanmış taraftarın enerjisiyle bir pusudan daha sağ selamet çıkmalıyız. 

Elbette en uzun koşuydu bu seferki lig, en güzel son 22 yi Gala Delikanlıları koştu.  14 kaldı, Şampiyon Cim Bom Yazdıracağız. Kağıttan bir gemidir Şampiyonluk, Mayıs'a kadar kimbilir kaç yunus kaç DENİZ daha göreceğiz.

21 Şub 2021

Şebeke'ye Karşı Kurtuluş Savaşı; Alanyaspor 0-1 Galatasaray

 

Gücünü paradan ve siyasi mekanizmadan alan çok kapsamlı bir Şebeke'ye karşı unutulmaz bir savaş veriyoruz. Her maçımız en az bir Şampiyonlar Ligi maçı seviyesinde. Kimle oynarsak o takım bir önceki maçında puan kaybediyor, bizim maça ölüm kalım maçına çıkar gibi çıkartılıyor. Tam kadro, en yüksek prim vaadi, bize gol atan, yenen takımlara ödül, transfer sözü, sonraki maçlarında destek puanları, puan kaybettiğimiz maçın hakemlerine hayat sigortası. 

Şikayetim yok , benim için sürpriz değil. Tuzak Aslan'a kurulur, yüzlerce maç yazısı yazdım, çoğunda aynı yere  bastım kutsal Büyük Gala Taraftarlığı mührünü. ''Eşşeğe tuzak gerekmez''. Ben hakemin puştunu severim, Büyük takımsan hakemi de yeneceksin, nitekim dün gece olduğu gibi. Zaferin kutlu olsun Gala ve onun şanlı büyük taraftarı.

Hakem heyetine söylenecek herşeyi söylediniz, ben acıdım. Darmadağın oldular, neticede belki de en çok onlar sevindi böyle bitti diye. Ellerinden gelenin fazlasını yaptılar, Gala'nın Puan kaybetmesi olası en büyük maçında, Rambo Okan hakem olsa daha fazlasını yapamazdı. Sonlara doğru görmediği, yan hakemin 12 parmak bağırsağını yırtarak verdirdiği hentbolde( öncesi marcao'ya faul vardı) baraj mesafesini sayarken 7.5 adımda durduğunda içim parçalandı. Hakem Şebeke'nin verdiği emri yerine getiriyor, ama maçı Gala kazansın istiyordu. Yolu diğer hakem abileri gibi açık olsun. Ömrü Gala'ya kaybettirdiği puanlarla doğru orantılı olacak.

Sıçan gibi oynadık diyenler var. Erol Bulut'la mukayese edip, aynı şeyleri yazmamız gerekirci objektiflerimiz. Ben öyle düşünmüyorum. Fatih Terim'in taktik, sevk ve idare bakımından en büyük 5,6 maçından biriydi  Bir tarafta ligin en iyi top oynayan takımı, son oynadığın maçları kaybetmişsin, elenmiş kupadan olmuşsun. Ezberledikleri oyunu oynayacaklar biliyorsun. Ve bütün bir hafta puan kaybı üzerine kurulmuş kumpasın içindesin. Bir şeyler yapmak zorunda olan sensin. 1 golle de yenemeyeceğin maça çıkıyorsun. Karşında seni senden iyi tanıyan bir rakip var.

Çıkardığı ilk 11, oynattığı oyun, bir an evvel maçı koparmaya yönelikti. Kafa kafaya oynanacak bir maç değildi. Topun onlarda orantısız bir biçimde fazla kalmasının sebebi, bizim sıçan gibi oynamayı kabul ettiğimizden değil, aksine kazaya belaya meydan vermemek için özellikle savunmanın bilerek toplara müdahele etmemesi yüzündendi. Düdük ağzında nefesini mideye kadar çekmiş, müjdeyi çalmak için üflemesi an meselesi bir yaratık var içeride. Süper dikkatli, şut imkanı tanımayan( bir kere atabildiler, gol olsa kesin cevap verirdik)  tehlikesiz paslara izin veren aktif bir savunma oyunu. Nasıl olsa kalede Muslera vardı, burnumuzun dibine kadar gelebilirlerse de yakın dövüş gerillası  bertaraf edebilirdi. Savaş planları kusursuz bir başarıyla taçlandı. Vukuatsız, kayıpsız, esirsiz, şehitsiz, dönüş uçağına bindik.

Alanyaspor oyunu beni korkutmadı, ne var ki transferi konuşulan Salih Uçan ödümü patlattı. Unutulmaz maç çıkardı, bir büyük potansiyel Gala 10 numarası gibi oynadı.Topla çok oynamak marifet değil, iyi oynadı görünürsün o kadar. Direkten dönen topun dışında Muslera'nın çıkaramayacağı bir pozisyona giremediler. Biz mahkum oynadığımız zaman bile daha net gol pozisyonuna girdik. Onyakuru gününde olsa 3 tane atardı veya attırırdı.

Çok büyük bir engeli aştık diye bir şey yok, hiç bir iddiası olmayan takım bile 1 hafta doldurularak karşımıza Real Madrid olarak çıkartılabilir. Her maç bir önceki maçtan zor. Her maçı hayatımızın son 90 dakikası gibi oynamaktan 15 de 15 yapmaktan başka savaş planı kabul edemiyorum. Bu seneki Şampiyonluk şimdiye kadarkilerden ne kadar daha değerliyse, seneye alınacak olandan ucuzdur. Gittikçe saldırıları daha da korkunçlaşacak. Siz hepiniz biz tekiz hodri meydan diyoruz. Bakalım bu haftanın tuzağı ne olacak?

İmkansız belki ama takımı karantinaya kampa almak lazım. 5 taş oynamıyoruz, Kurtuluş Savaşındayız, her maç ayrı bir muharebe, sakatlığı, hastalığı, virüsü var diyoruz, son sözlerimizi Fatih Terim'e bırakıyoruz.

Bir tuzağı daha bertaraf ettik.    

3 Oca 2021

Faydası Yok; Galatasaray 0-0 Antalyaspor

6-0 yenilmiş bir takım, daha bir kaç ay önce kovulmuş  sözde bir büyük baş hoca. Tahminler havalarda uçuyor, üstelik yılın son dakikalarında gelen vahim bir kaza haberi maça başka anlamlar da yüklemiş. Takım beklenmedik şekilde şapkadan çıkmış onca takım arasından 2020 yi lider kapamış. Havada gol kokusu var. 

Açıkçası benim tahminim 7-0 dı. ne var ki ilk 10 dakikada değişti, peğ peşe tweetler gelmeye başladı. Takım kötü oynuyor 1-0 olsun bizim olsun diyenler çoğaldı. Takım kötü oynamıyordu oysa. Ersun dünyanın en aşağılık futbolunu oynat(mıyor)du. Her an 18 içinde kaleci dahil 4, önünde 6 kişi, santrayı geçer geçmez de mayına basmış gibi geri kaçan 1 adam. 

Yine tweetler düşmeye başladı, ne yapmalı? Bir ara Fatih Terim'i gösterdiler.Tepeden üzgün, bitkin bir şekilde boş gözlerle sahaya bakıyordu. Lanet olsundu. Omar'a mı yanalım, haksız ceza aldığımıza mı, ağzımızdaki maskeye mi, tribünlerdeki hayaletlere oynanan futbola mı, anti futbol oynatma ustası Ersun'a mı. Gençlerbirliği zamanlarında geliştirmişti sarı kartsız faullerle durdur, en ufak bir temasta vurulmuş gibi bağır yat. Her zaman dedim, Gala Taraftarı dünyada futbolu bilen tek taraftardır. Yanında biri olsa gelen tweetleri okusa mutlaka beklenmedik futbola karşı beklenmedik hamleler yapardı.

Benim aklıma Okan'ı çıkarmak geldi ilk 10 dakikada, saldım tweeti. Donk'un eline ver eldiveni, al bir hızlı adam daha.. Kaleciye gerek yok hızlı adam da çalımlarla 18 e girsin, karambol kovalansın, insanlık dışı kasap sol bekleri 3 toptan birinde penaltı yapacaktı zaten. Bir gol yetmez 2 ye bile razıydı, 2 olduktan sonra Ersun'u saklandığı delikten çıkarıp, bir hezimet daha atıp, Antalya'ya dönen uçağa bindermeyecektik.

İlk defa puan kaybedilen bir maçta kimseye kızamıyorum. Faydası yok. Bir futbol maçı oynamadık. 10 kişi kalmış takıma kalecin, yetmedi korner atmayan oyuncun vakit geçirmekten sarı kart alıyor. Bu arada vakit geçirme hırsızlıktır bana göre. Günde 10 maç canlı izlemek mümkün, taraf olmadığımız bir maçta böyle oynayan, korneri bile atmayana denk gelsek ne yaparız. Ben küfür eder kapatırım. Kuralın değişmesi lazım, hangi pozisyonda sarı kartlık vakit geçirme tesbit edilmişse tam tersine oyunu başlatırım. Kaleciyse ver korner, korner, faul taç ise aynı yerden topu diğer takıma ver. Bana ne senin sarı kartından. 2 sarı kart maçtan 2 dakika çaldı.

Hakemler bizde art niyetli falan değil, kesin hasta. Futbolu bilmiyorlar demiyorum, hasta diyorum. vardır mutlaka bu konuda eğitim almış bir doktor, yorum yapsın. Yaşı 50 den fazla olanlar bilir, olmayanlarda duymuştur. Bizim mahalleden hatırladım maçtan sonra. Bir çocuk vardı top oynamasını çok sever ama hiç bilmez. Maç kurulurken ilk o gelir, adam eksik veya sayı tekse zayıf takıma verilir, tamsa biri geldiğinde çıkarılır. Her birimiz Maradona'ydık, hiç birimiz bir bok olamadık o hakem oldu. Eziklikten takım tutmazdı, daha doğrusu ayda bir takım değiştirirdi. Kim kendisine iyi davranır onun takımını tutardı. İyi futbol oynayanları hiç sevmezdi. Muhtemelen yönettiği maçlarda futbolun ırzına geçmişti. Çocukluk travmalarının acısını maç be maç  Arda'lardan, Belhanda'lardan, Taylan'lardan çıkarmıştır.. 

O girseydi, Emre atılmasaydı, Taylan olsaydı hepsi nafile tekrar ediyorum faydası olmazdı. Hiç biri çocukken bile böyle bir maç oynamamıştı. Eminim Fatih Terim 1000lerce maça çıktı, böyle bir takıma karşı oynamamıştı. Böyle maçlar için taktik üretmeye vakit harcamaya bile değmez. Bir daha asla olmayack. Çıkarılacak tek ders, serbest vuruş, korner kullanacak bir alternatif bulmak. Futbol topu ırz düşmanına karşı ne yapabilirsin? Antalya'lı futbolseverler, gerçekten futbolu sevseler bu yaratığı Antalya'da denize bile sokmazlar. Başkanı futbol dışı planlar içinde değilse tesislere almaz. Ne yazık ki konjonktür böyle, devir bunların devri. Ne kadar kötü olursan, ilgili olduğun alanı ne kadar kirletirsen  o kadar kıymetlisin. Bizde hocaların CVsinin ilk maddesi kaç takımdan kovulduğudur.

Gala'dan başka takım yüzü, forma rengi görmemiş Fatih Terim'e top yekun düşmanlığın sebebi budur. 

Çocukluk travmalarıdır.

Yense de büyüktür yenilse de. 

29 Eyl 2019

Çok Sevdiğimizdendir Bunca Savaş Gala 0-0 Fenrebahçe

Bu yazdıklarımın çoğunu maçtan önce yazmıştım. 2-0 lık galibiyete bile razı değildim, Şebeke'nin açık oturumla iptal ettiği penaltı golüyle galip gelmiş olsak, inanın daha beterini yazacaktım.

Durum içler acısı, Gala'ya karşı tarihte görülmemiş bir cephe savaşı var, hamasetle geçiştirmek, nasılsa Mayıs'ta biz Şampiyon oluruz gafletiyle bu kadar organize saldırıya seyirci kalmak, Gala'ya ihanetlerin en büyüğüdür. Yıllardır yazıyorum biz farklı onlar aynı takımın yandaşı. Global Kraliyet Ailesi mensuplarının takımı falan yok, Bu ailede Gala'lı kodoman, prostatlı hırsız yok sanmak en büyük aymazlıktır. Biz siperlerde yaylım ateşiyle karşı karşıyayken, takımın kanadı kolu kırık vaziyetteyken, her maç kudurtulmuş bir takıma 5 hakem, yetmedi VAR Şarlatanına oynar yara alırken, senin Başkan'ın sistemin bir parçası, Ailenin bir üyesi de kendisi olduğu için tek kelime etmez, edemez. Şer Cephesi'nin Ekselansıyla selfi çeker, biz sinirden kahrolmuş milyonlarca taraftar birbirimizle it dalaşı yaparız, Böyle gelmiş böyle gider.

Ülkemizde bir diktatör var deniyor, yok olduğunun en büyük kanıtı futbol. Olsa, aynı yetkilerle ben olsam dün gece maçtan sonra her iki takımın Başkan'larını Hocalarını halkın şu yok zamanda 2 gün önce deprem korkusuyla mahvolmuş moralini sinirini bozmaktan, milyonlarca futbolseveri büyük bir maç olacak beklentisiyle dolandırmaktan, 5 Cente muhtaçken  büyük maç oynayacaklar diye çöp yabancıları doldurup milyonlarca yuro yu çaldirmaktan hapse attırır, en az 20 futbolcunun lisansını yırtar, yabancıları kovardım. Dalga mı geçiyorsunuz lan bizle?  Sen kalk Dünyanın en büyük golcülerinen birini 2.5 ay pazarlıktan sonra getir, egonun tatmin için oynatma, yenildiğin maçın son dakikasında sok,  onu seyretmeye gelmiş taraftarın önünde rencide et, son saniye çıkar, Adem'ı sok. Hocamısın diye sormuyorum adammısın?

Ülkede futbol lağımda oynanıyor, lağım futbolunun en büyük Ceo'susun, soruyorlar ne alıp veremediğin var diye? Var kardeşim alacağım var, lağıma pislik taşıyanların da başında. Ve sistem böyle gittiği sürece de hepinizden daha çok ondan yanayım. Fatih Terim tekerlekli sandalyeye bile düşse Gala kulübesinde olması lazım. Olsa geçen hafta Andone bu hafta Lemina pozisyonlarından sonra maçı başlatmazdı. İstedikleri oldu 3 maçta 4 puan kaybettirdiler, aldığın 3 puana da zamanları yetmedi.

Gelelim taraftara , hiç şüphe yok, Dünyanın en kötü taraftarı bizde. Görüntü muhteşem, kırmızı bir manzara, içinde maç olmasa Dünyanın en güzel mekanı. Locandasın ,yak bir havana, aç bir Shateau Cheval Blanc şarap, ortaya Hazar Denizi Mersin'i havyarı saatlerce seyredersin. Ürkütücülüğün zerresi tezahüratın tınısı yok. Neden? Çünkü maçın manüpüle edilmiş yüzbinlerce müşterisi var, kombineler cahil, kıro tribün çetelerine devredilmiş, karaborsa satıyorlar. satın alanlar da maç taraftarı değil, giymiş formayı takmış atkıyı, sırtı sahaya dönük, maçtan pozisyonlardan bağımsız hırbolardan talimat bekliyor. Tezahürat yerine böğürtü çıkarttırıyorlar, onu da onlar bilmiyor, sistemin tam aradığı atmosfer. 50 yıllık tribüncü olarak söylüyorum, 52.000 yerine 20.000 Ali Sami Yen taraftarı olsa yakardı ortalığıda bu takıma bu hocaya bu topu oynatmazdı.

Yıldız Tablosu;

Muslera 10( çerçeveye top gelmediği zaman muhteşem kaleci, son dakikalarda acaba mı diye uyandı ligin bizden sonra en kötü topunu oynayan Fenerbahçe, eli ayağına dolaştı) Kötü oyunun 1 numaralı sorunsalı, Gala tarihinde Hayrettin, Bahattin dahil gördüğüm en kötü kaleci. Bunu sadece kale de dikilen gole mani olan biri olarak yazmıyorum. 1 kişi eksik oynuyoruz. O var diye bir yabancı kadro dışı kalıyor. tezimin doğruluğunu test edebilirsiniz. Sezon başı Altay tıpkı Okan gibi Muslera:ya yedek diye alınsa bu maçta kaleye geçirirmiydiniz? geçirmezsin Okan'ı da çöpe atacaksın bu sepet yüzünden. Bu sepet yüzünden Linnes çoluk çocukla antrenman yapıyor, bu sepet yüzünden takımın tek bankosu üvey evlat Donk mayın eşşeği görevinde. Azıcık adamsanız, zerre toptan anlıyorsanız bırakın şu sepeti kadro dışı, yazın 12 yabancı kadroya, bir adam bir adamdır. 9 senedir Muslera marifetiyle dolandırılıyoruz. Melo'lu Drogba'lı Şnaijder'li kadroda kalede bir Türk olsa bir büyük yabancı futbolcu aha oynatabilsek Avrupa Şampiyonu olurduk, siz çeyrek finale fit oldunuz. Geçen yıl en kötü futbolu yine biz oynadık Şampiyon olduk gözlerinize perde indi. Temennim rezil olmadan Şampiyonlar Liginden elenip lağıma bir an önce kavuşmak.

Mariano -2 futbol ölümü geçekleşmiş adım atacak dermanı yok. aklı sıra hücuım beki, ne hücumcu ne bekçi.

Luindama+Marcao 1 benim için bu adamların 2 si tek futbolcu. Biri olmasa kayıp değil. Normali stoperlerden birinin kesin Donk olması, bu iki salaktan birinin de kurayla 11 e veya tribüne gönderilmsidir.

Japon -5 Öcü dolayısıyla 2. plana atmıştım, Orhan Ak dahil Gala tarihinin en kötü sol beki. Kendi getirmese Linnes gibi miras kalsaydı, kesin Linnes yerine Japon lisans dışı kalırdı. Büyük sahtekarlık büyük aptallık büyük hainlik, büyük iş bilmemezlik.

Uzunzi 10 şu an takımda kupa ellemiş en kariyeli futbolcu. Ne var ki lağım futboluna yabancı, dürüst futbol sahalarının vazgeçilmez oyuncusu. Bir Melo değil, pislik yapmaz, itiraz etmez, tribünü ateşleyemez, bu anlamda bizim almak istediğimiz verimi ondan alamayız. Görürsünüz yakında çöpe ayırılar.

Lemina 8 çok iyi futbolculardan biri daha, ne var ki adam hasta. Adrian İlie'yi hatırlayanlar varsa bilir aynı yüz hali, aynı ritüeller, tahminim hepatit B, iyileşirse adam yer, iylişemezse o da çöp.

Maskeli Arap 1 kornerleri ben atsam bari kaleye yetiştiririm. Organiz profesyonel amatörlük oynatılması. Neymiş hocam ben sakat sakat oynarım. Lan şerefsiz sen Bülent Korkmaz'mısın, Hasan Şaş'mısın, Elmander'misin. Korkudan bir kere bile kafaya çıkmadın, en büyük özelliğin yatarak dalmandı bir kere dalmadın. Paris maçına kaskla, zırhla çık bari.

2. Arap 1 Falcao'nun baş düşmanı, eğri gemi doğru sefer yamış Rodrigez satılmış kendine yer bulmuş, son düzlüğe denk gelmiş oynayacağı bir kaç güzel maç Şampiyonluğun en büyük elemanı olmuş. Ee ne yapalım, bedava mı oldun. Çıkarken yaptığı tripe bakın, kenarda salak olsa 15. dakikada çıkarırdı.

Falcao 8 bir kere top taşındı, o açıdan ulaşılamaz köşeye o şutu çekti ya ispata gerek de yok du aslında. Ne var ki takım çöp, oyun oynatılamıyor, topla buluşturulamıyor. Madem oyun planın böyle daha doğrusu hiç bir planın yok ne diye transfer edersin böyle büyük bir futbolcuyu.

Babel 1 Küfür etmekten çenem felç olacak diye ödüm koptu. takımda en nefret ettiğim 2 oyuncu var ikisi de sol, Paris Sn Germen'in de en öldürücü tarafı sağ. Felç bölgemizden ameliyata giriyoruz, masada kalmamak için Yüce Gök'e şimdiden duaya başlayın.

Toparlayıp noktayı koyalım. Fatih Terim futboldan, futbolcudan oyun okumaktan anlamaz, hiç bir maç planı yok, adam kayırır, sevdiği adamı oynatır tek kelimeyle Hoca değildir. Ama hepiniz karşı çıksanız, gitsin deseniz tek başıma savaşırım. Futbol lağımda oynandığı ve uzun süre daha oynanacağı için takımın başında Fatih Terim hariç kim gelirse gelsin her sezon takım 10.lıktan toplarız. Bu yüzden ölene kadar Fatih Terim.

Şebeke'nin Gala düşmanlığı gayet normal. Ülkede her kurumun olduğu gibi Futbol da denge unsuru. İki takımı var, Beşiktaş büyük takım değil( bunu ayrıca yazıp ispatlayacağım). Aradaki şampiyonluk sayısı hassas dengeyi bozdu. Her ne kadar Başkanları yöneticleri güdebiliyorlarsa da Fatih Terim'i ve Büyük Gala Taraftarını(sadece maça gidenleri kastetmiyorum) güdemiyorlar. Her saldırıda bir delik bulup çıkıyorlar. Bu sezon işi baştan sıkı tuttular ve gördük ki sonucu  da alıyorlar. devamı gelecektir.

Tribünlerden çete liderleri acilen temizlenmeli maça girişleri yasaklanmalarıdır. Spor polisi var da spor savcısı yok mu kardeşim bu ülkede. Gitsin birini yakalasın 50 yıldır tanırım aynı adamlar 1 dakika çalışmadılar araştırsanlar mal varlıklarını.Ya da bir gazeteci ropörtaj yapsın bir tezahürat söyletsin. 3 lüyü bile söyleyemezler. Güzel insanları, unutulmaz tribün liderlerini dövdüler, tribünlerden kovdular. Bu sezon stad kapalı gişe, hayatlarının vurgununu yapacaklar.

Son sözüm şu, futboldan nefret ediyorum. Şebeke'nin bu sezon bizi daha fazla engelleyeceğine eminim. ligi en iyi ihtimal 5. bitiririz metin olun sükunetle karşılayın. Hakkımızla kaybedeceğimizden değil, şikeyle kinle, nefretle saha dışından emirle. Ben hazırlıklıyım bu yazıyı da bu yüzden yakın tarihe not düşmek için yazdım.


Biz Gala'yı şampiyon olsun diye sevmiyoruz, çok sevdiğimiz içindir bunca sitem bunca savaş. İnsan sevmediğine sitem edemez. Yensen de büyüksün yenilsen de tek gerçek bu.

3 Kas 2018

Bizim El Sikko; Gala 2-2 Fener

Maç başlayana kadar son yılların en büyük taraftarı tribünlerdeydi. Uzun zamandır ilk defa gördüm, localar bile tıklım tıklımdı, keşke maç başlamasaydı da şovu izleyip eve dönseydik.

Ne yazık ki maç başladı, Japon sakattı, oynamadığı 3 maçta da pozisyon bulamamıştık. Ama bu sefer maç Fener maçıydı. Fener'i ilk defa sezonun 1/3 ü lig 15. si Sami Yene çıkarken gördük, sanki o maç bu maçtı, tarih çağırıyordu Fatih Terim'i. İtiraf edelim hiç birimiz galibiyete 100 lira basacak kadar bile emin değildik.

Başka maç seyretmediğimizden ancak seyrettiğimiz takımlara göre ahkam kesebilirdik. Bu maça kadar 10 maç 11 takım seyretmiştik. oynadığımız 10 takımdan da kötü takımdık. Tabelaya baktığımızda bu 10 takımdan Fener'le oynayanlar da vardı ve Fener 15.ydi. Demek Fener bu 10 takımdan bile kötüydü. Maça 0-0 verdim öncesi, rezalet oynarız dedim, Bu takım gol pozisyonu bile bulamaz diye tweet attım golden 10 saniye önce. Bulamadı da zaten, bir duran top, bir serseri topa vurulan usta sağ bek işi golle, ataksız, sıfır forvet katkısı, insanı bırak püre bile yiyemeyen Ndiaye'siz, 2-0 öne geçtik.

Keşke maç başlamasaydı işte. Ya da UltrAslan kareografi yaptıktan sonra evine gitse, ya da en azından hiç bağırmadan otursaydı. 2-0 ı emeksiz bulmuşsun, Fener maçı bırakmış, bir yumruk daha atsan lig rekoru kıracaksın, hakemin aklına bile gelmeyecek serum takmak. Sen o iğrenç cenaze marşı tezahüratlarından sonra oley çekmeye başladın ya, maçı orada verdin. O dakikalardan sonra maçın hakkı en az 2-4 olmalıydı. Yeniler bilmez, 3-0 galip soyunma odasına gittiğimiz maçın ikinci yarısında, Uğur bom boş kaçırdı, arkasından Tanju çok kolay atacağı golü rövaşataya kalkıp atayıma gitti, taraftar da aynı dün gece gibi dalga geçmeye başladı.Bir kıvılcım yetti 4-3 yenildik yarım saatte. Oley oley lerde bu maç aklıma geldi.

Sanırım Hasan'lar Ümit'ler de kulübede oley çekiyor, Fatih Terim dalgaya icabet ediyordu. Diyorlar ki hakem. EEe hakemin işi bu kardeş. İşini iyi yapana saygım sonsuzdur. Muta Çocuğu bu kadar kötü iki takımdan birinin farklı kazanmaması gerektiğine karar verdiğinde geçmiş olsun du. Gala büyük takım refleksini çoktan kaybetmişti. Takımın son büyük futbolcusu Sneijder'i ağlata ağlata yolcu ettiğimizden beri, Avrupa Kupası ellemiş futbolcumuz yoktu, ne yazık ki daha uzun süre de olmayacaktı. Bir büyük futbolcu olsaydı 2-2 olduktan sonra titreyen, cebelleşen, can çekişen bir futbolcu 3 tane daha atacak zaman vardı. Fenerbahçe korkusu 2-2 ye razı oyun oynattı.

Tek tek futbolcu performansına girmek aptallıktır. Takımın en büyük futbolcusu Ozan Kabak'tır diyelim kapatalım, ne kadar küçük takım olduğumuzu da  varın siz hesaplayın. Maçı kaybeden(benim için 2 li averajı düşündüğümüzde kaybedilen maçtır) Fatih Terim ve ona referans unutulmaz koreografi yapan Büyük Gala Taraftarıdır. Ölülerden can bekliyor, bal kaymak 2-0 öne geçmişsin, forvetin son 20 yılın en katkısız, en kötü oyununu oynuyor orada öyle bir hamle yapacaksın ki, hem kendi takımını hem rakibi maymuna çevireceksin. Hadi Sinan adam attırmaya oynuyordu, üstüne üstüne gidebilirdi sarı kartlıların, aldırdığın çöp, geçen sene para edip bu sene hurdaya çıkan Rody'yi çıkar al Maicon'u santrafora, taraftarı da fırçalat oley çekmesin diye, bitmişlerdi, saldır.

Kimse kusura bakmasın ben helal olsun Fenerbahçe'ye diyorum, taraftarını da selamlıyorum. 2. yarı maç başlarken öğrendik, taraftar stadı terketti gitti, El Sikko'nuz batsın dediler, İzmir Marşı'yla gittiler. Kalanlar da Mustafa Kemal'in Askerleri savaştı, 2-0 dan sonra acaba mı diye saldırdı. Tek bir tanrıya iman ederim, Futbol Tanrısı ne derse o.Beni vekil tayin etseydi, 50 yıllık azılı Gala Taraftarlığımın üzerine yemin ediyorum Fener'i 3-2 kazandırırdım. Hem 20 yaşında tribünden toprağa giden çocuğu ödüllendirmek, hem de rakiple zamansız dalga geçmeye kalkan taraftarı cezalandırmak için. Yine de fazla gaddarlık yapmadı da sepet bir topu kurtardı.

Deplasman Tribününün adının Koray Şener Tribünü olmasını öneriyorum.

Bundan sonra ne olur sorusu geldi. Söyleyeyim, kalan bütün maçları kaybedebilirsin, kalan bütün maçları kazanabilirsin, veye her maç berabere biter. Ülkede langırt futbolu var, gözler bantla bağlı her oyuncuda 2 şer futbolcu mili var, rastgele sallıyor, çekiyorlar, elbet bir netice olacak. Romanya futbolu bu yüzden battı, bizde de batacak. Hele şu Başakşehir bir kere Şampiyon olsun, önümüzdeki sezon takımlar anlaşıp çöp harici transfer yapmasın, en kabadayı maçı 5.000 kişi izleyecek. Kendi payıma beklentim, bize en az 5 maç ceza verseler de maça gitme derdinden kurtulsam diyorum.

50 yıldır belki ilk defa oluyor, takımda sevdiğim tek oyuncu Serdar Aziz. Bir sonraki maç tamamını atıp alt yapı takımıyla çıksa bir kişiyi bile aramam. Ozan Kabak'ı da bir kenara ayırıp, kaleci başta tüm takımı lağım çukuruna attım bile. Bizden bir bok olmaz, anca Şampiyon oluruz.

Belki bir daha yazmam, ilave edeyim, Schalke maçından büyük hezimet bekliyorum, ama işte genlerde Avrupa maçları oynama harsı var, son 3 maçı kaybetsek bile ki öyle de görünüyor, Avrupa Liginde devam etmen garanti. İstesen de elenemiyorsun, vah vah.


25 Ara 2017

Kenetlendik; Galatasaray 3-1 Göztepe

0
Maçı herkes gördü, en az bizim kadar da futboldan anlıyor. Yazmaya gerek yok, biz kimsenin görmediği, görse bile yazmadığı şeylerin peşine düşelim.

Şunu yapmayalım Tudor olsaydı, Terim yerine başka biri gelseydi.

Görünmez eller bu değişikliği çok önceden kurdu zaten. Tweet'i bile hazırmış 1 yıl önceden baksanıza. 

Kesin bilgi yarın Fatih Terim antrenmana çıkıyor,
Uzun yıllardır ilk defa tribünlerin erkekçe kapıştığı bir maç oldu. Erkekçe dediğim tezahürat anlamında. Yoksa orantısız güç elbette var. 2500 kişiye 45.000 kişi. Hem de stadın en kötü, önü pis paravanlı bölgesinden. Maçın başlamasından önce başladı muhteşem Büyük Göztepe Taraftarı şovu, aşağılık stad DJ'yi onlar marşa başlayınca anfinin butonuna yüklendi. Her şeyin kötü olduğu ortamda stat cazgırı adam olacak değil ya. Maç boyu, 3-1 yenikken, maçtan sonra hiç durmadan bağırdılar, sıralı tezahüratlara geçmesek sesimiz hiç çıkmayacak şekilde tarihe not düşerek gittiler. Helal olsun.
Terim aynı takımı çıkardı sananlar, ne Terim'i tanıyor, ne Galatasaray'ı.
Kaleciyi değiştirmiş misal, tam konsantre 1 numara vardı kalede, vakit geçirmeyen, pas trafiğine giren, resmini çektim bir kornerin, ön direğe birini koyan, çıkıp alan.
Sağ bek transferi yapmış 1 günde, Mariano sakat demişler, sorun yok demiş, kuzey ülkelerinden birini getirmiş, Kurtalan Ekspres'i seferlerine başlatmış. Çoğu zaman saha yetmedi çocuğa.
Oynadığı her maçta ezilen uzun saçlı biri var, sağ bekte görüyorduk, bu sefer sol beke almışlar. Sol ayağım yok demiş muhtemelen, oyna lan demiş salmış sahaya.
Gomis transfer edilmiş, sağlı sollu ortadan muhtemelen en çok topla buluştuğu maçını oynadı. Bari golü o atamasın diye olağan dışı önlem almışlar. Gerçi vurduğu toplar da oldu ama insanlık dışı değildi. Normal vuruşlarını da kurtardılar. Göztepe pozisyona giremeden maçı bitirmişse en büyük pay yeni transfer 9 numaralı futbolcunundu.
Biri sakatlanıp çıkarken eyvah çekerdik, Rodrigez ağlayarak gidip Yasin girerken çok iyi oynayacağından emindim. Daha önce de yazmıştım. Maçın başında yapılan ağır idman futbolcuları çok yoruyor, özellikle çok koşacak futbolcuları. Yasin'in sonradan girdiği maçlardaki büyük oyunlarının tek sebebi bana göre maçın başındaki salakça yapılan ağır idmanlara katılmayıp diri olması. Artı yedek kalmayı içine sindirememesi. Çok büyük oynadı, attığı kafa golü Metin Oktay golüydü.
Feghouli takımda en çok sevdiğim oyuncu benim. Şovunu gösterebilmesi sağlanacak her maçın yeni transferi olur. Maçın adamı seçtim kendisini.
Adam yiyiciyi saymıyorum, yeni transfer değilse de 2 gündür  aç bırakıldığı kesin. Bir insan bu kadar mı acıkır, bir maç daha olsa sofradan kalkmayacak. Hani Fatih Terim'in ilk maçı olmasa hakem 2. golü de atsa diye iç çekerdim. Yazıyı okuyanın kulağına küpe olsun. Galatasaray yenikken, hem de ballı kaymak golü hakem atmışsa N'Diaye'nin forsesine doyamayacaksınız. 
Belhanda kötü oynadı sananlar varsa diye not düşelim. Öldürücü atakların çoğu kendisinden.  Golden önceki pası verenden önceki adam mutlaka o. Yeni transfer sayılmaz, aynı oyunu oynadı. Maçın tamamını izlersen kadraja en az giren, özetleri izlersen en çok giren oyuncudur. Verdiği paslar direk gol pası olmadığı için hakkı ancak bizim gibi maçı mikroskopla izleyenler tarafından veriliyor.  Yerine Selçuk oynasın beyaa diye böğüren iyimser Galatasaraylı bile var. Selçuk İnan veteran t0akımı kaptanı olmuş, usulen kadroda, yorulanın yerine girip oynadığı maç sayısı artırılan eski futbolcu.
Serbest vuruşun başına Maicon'u Fatih Terim'in gönderdiğini sanmıyorum. Öyle kararlı gitti ki, millet telefonlara kaydetti vuruşu. Yok eğer Terim göndermişse de saygıya bir iki puan daha eklerim. Örümcekleri aldı, hem de sert bir şutla. Yalnız ters takla atarken içim cız etti, sevinmeyi bile bıraktım. O cüsseyle o akrobasi nedir arkadaş ya?
Kendi payımıza duygularımızı da yazalım da emsal teşkil etsin. Uzun yıllardan sonra ilk defa sesim kısık, ilk defa gollerde yanımdaki tanımadığım çocuklara sarıldım, 3 lüye icabet ettim dizlerim hala ağrıyor.
Yürüyedurun çocuklar, Mayıslar bizim.  


9 Ara 2017

Kıble Doğru; Galatasaray 4-2 Akhisar





50 yıldır tribünlerdeyim, görüp görebileceğim en büyük hakemi seyrettim.

Yasin Öztekin dolandırdı önce, sonra Mustafa Yumlu. İki şerefsiz, hakemi gözümde bir kat daha büyüttü. Üstelik konjonktür, her maça proje hakemi verdiği ortamda, leş gibi maçta gelenlere 6 gol seyrettirdi. Bu maçın hakemi Fırat olsa 0-0 biterdi.

Ben hakemim 20-30 yaşında bir delikanlı kaleşnikof mermisi yemiş gibi bağırıp kendini yere atarsa görmesem bile göremedim zannıyla çalarım faulü, basarım kırmızıyı. İbrahim Tatlıtes beynine kurşun yedi ah demedi. Hakem ne yapsın futbolcu şerefsiz ise. Maçın hakeminin ismini bilmiyorum, kıstırdığın ilk maçta Yasin Öztekin'i atmazsan şerefsizsin.

Dedikleri, diledikleri oldu Galatasaray'ın yoluna taş koydular, Şampiyonluk kavgası harlandı, ikinci yarı kimse tv başından ayrılmaz. Galatasaray'ın yabancıları da öyle gözünüzde büyüttüğünüz gibi değil. Bakın gördünüz Yüzde bir milyon gol olacak yerden kazanılan serbest vuruşun başında sahtekar ötesi futbol fakiri, zengin Yasin Öztekin var. Ne ara küçüldün be Galatasaray. Yasin serbest vuruşu gole çevirse taraftarlık hayatımı bitirecekti.

Kaleci için son sözlerimi geçen hafta söyledim. Ekleyeceğim bir şey yok. Yaftayı yapıştırıyorum, bundan sonra istediği kadar gol yiyebilir. Dünyanın gelmiş geçmiş en kötü, büyük takım kalecisidir. Aksini söyleyen benle selam sabahı, takibi kessin, küfrünü etsin yazıyı okumayı bıraksın. Ama şunu da yazmazsam olmaz. Adam ofsaytta, bıraksa çalacaklar, kuş beyini taşıyan kafasıyla müdahale etmeye kalktı ya, son sözlerimi söylemeye o zaman karar verdim.

Galatasaray Taraftarı son 50 yılın en kötü notunu aldı benden. 3 er puan fark atmışsın, berabere kalsan sistem seni kusacak, ne hocan var, ne başkanın, formanın senden başka kimi var? Senin formadan başka neyin var? Hayatından Galatasaray'ı çıkarsan, pardösünü giyip kafana huni takıp otobana çıkacaksın. Ve bu hayati maça gitmiyorsun. Hangi maça gideceksin? Sen yoksan Galatasaray ezilir ama kokar, fesleğen gibi, kekik gibi, nane gibi, Galatasaray yoksa, hiç düşündün mü? Sen ne halt yiyeceksin, nereye sürüleceksin, hangi hapiste yatacaksın.

Eğri gemi doğru sefer yaptı. Dersler çıktı.

1- Kaleciye güvenme kaleci değil.

2- Büyük takım kendi sahasında 4 bekle oynamaz

3- Feghouli, N'diaye Fernandez büyük oyuncular, kullanmasını bil.

4- Yasin Öztekin sahtekar, beyinsiz, çöp.

5- Tudor büyük takım hocası değil.

6- UltrAslan Galatasaray taraftarı değil.

7- Büyük takımlar tarihi geri dönüşler tarihidir.

Tam zamanı, istesen kuramazsın. Belhanda, Feghouli gol attı namaz kıldılar. Kudüs'ü kurtardık, şaşılası, kıble doğru. Muhtemelen maçtan önce tespit edilmiş. Zerre kadar inancım olsa ilahi mesaj var diyeceğim. Ah bir de Yasin atsaydı, kaleyi hac kabul edip tavaf ederlerdi. Neyse o ta Tebbet'e sayılsın ellerin kurusun Ebu Yasin.

Ne olacak? bilmiyorum, Galatasaray her maçı kazanabilir, her maçı kaybedebilir. Langırt oynuyoruz. Bütün maçlar kurulu, Global Kraliyet Ailesi Şampiyonu belirlemiş, biz bilmiyoruz, tiyatro izliyoruz. Kendi açımızdan bakarsak aynı oyunla, 10 puanla Şampiyon da oluruz, -15 puanla lig 5.si de.

Yenilseydik üzülürdük diyen Galatasaraylı ne yazık ki az. Pusuda Fatih Terim'in hayaleti var. Bana sorarsanız 2 seçeneğiniz var.

1- Ya bizim gibi 40 yaş üstüler gibi, futbolu temiz farz edip, kaçan Şampiyonlukların ardında bir puştluk aramadan,  seneye Şampiyon oluruz umuduyla ağıtlar yakarak sezonu bitirmek. Sırayı beklemek.

2- Ya futbolun lağımda oynandığını kabul ederek, lağım futbolunun bir numaralı teknik direktörü Fatih Terim'i takımın başına getirmek.

Her şey kötü, her şey küçük, ama Galatasaray büyük, kahrolası. İflah olmaz bir çocukluk hastalığı. Mezarda iyileşeğim.

3 Ara 2017

Kumpas; Beşiktaş 3-0 Galatasaray


Ey Büyük Galatasaray Taraftarı;

Her yenilgi bir hicran yarasıdır. Ok gibi saplanır sol memenin altındaki cevahire. Takımına, renklerine bağlılığınla orantılıdır acın. İçine akar kanın, kinlenirsin, sebep sorumlu ararsın. Elinden bir şey gelmez bir sonraki maça gidene kadar. Maçtır 3  ihtimallidir der teselli ararsın, gerçekler seni yarışın bir adım daha gerisine atar.

Unutmamalısın;

Yensen de büyüksün yenilsen de.

Sana bu maçı kazandırmayacaklarını haftalardır söylüyorlardı zaten, üzül ama fazla dert etme. Sen maça çıktığında karşında bir 11 gördüğünü sanıyorsan in bu trenden ilk  mahrumiyet bölgesi istasyonunda. Şu son 1 haftada olan şeylere duyarsızlığa bak istersen. Senin ki nedir? Karşında bir devlet, hakem şebekesi, 17 takımın kudurmuşçasına motivasyonu, lağım medyası, bertaraf edilmesi mümkün olmayan bir şer cephesi. Bu şer cephesini bilerek, onları da yenerek büyüdük, kupalar kazandık.

Bunları hepimiz görüyor, ve bilerek maçlara çıkıyoruz. Biz daha beterini, görünmeyen kripto cephenin kodlarını kırıyoruz. İnanın daha beter, daha zor onları yenmek. Prostatlı, mezar kaçkını iktidar kemik yalayıcılarını yenemezsin. Hangi kanattan akın yaptıkları, kimin şut çektiğini göremiyorsun. Karanlıkta maç ediyorsun, ve senin kalen devamlı bombardıman altında.

Tribün eşkıyalarını yenemezsin. Dün hezimete uğrattılar misal. Deplasman tribünü satış paneli hiç açılmadı. Karaborsadan 450 lira taban fiyatla sattılar. Onlar ki Hagi'yi, Sneijder'i, Ünal Aysal'ı kovan, Dursun'a biat edenlerdir. En büyük rakibindir. Yenilgiye en az üzülenlerdir. Onlar Galatasaray'ın kazanmasını, karaborsa ortamı oluşsun diye isterler. Senin gibi gururla caddede gezmek, okuluna işine gitmek için değil.

Kenarda hoca yok, Başkan yok, kulübede 12. futbolcu yok, tribünde taraftar yok, kalende kalecin yok, topu ileriye taşıyacak topçun yok, golü atacak adamın yok. Ve sana demişler ki bu maçı kazanmayacaksın. Yoksa lig bitiyor, şov bitiyor, en nefret edilen takım Şampiyon oluyor.

Ben kaybettiğimiz bütün maçları bilerek kaybettiğimizi düşünüyorum. Adına ne derseniz deyin, tehdit deyin, rüşvet deyin, şike deyin, futbolun Global Kraliyet Ailesi'nin ortak kararına uyum deyin. Denge bir şekilde kuruluyor. Alavere dalavere oyun(kelime manasında) kuruluyor ve oynanıyor. Kimin Şampiyon olacağı önceden belli, bazen imalat hatası futbolcular sonucu değiştiriyor Hagi gibi, Melo gibi, Sneijder gibi, sen oluyorsun. Ama cezası da çok ağır oluyor. Şampiyon olduktan sonra seni gayda kuyusuna atıyorlar.

Dünkü maçı kaybedeceğimizden emin, vakur, heyecansız, umutsuz tv başına geçtim. Oynayacağımız takımın bizden iyi oynadığı, iyi olduğu için değil. Kurt sofrası kurulmuş. Ya o sofrada davetli olacaksın, ya da meze. Biz de açtık rakımızı serdik mezemizi, bakalım bizi nasıl yiyecekler diye arınıyoruz. Peş peşe yağ gibi kadehe akan rakıda Ganj Nehri'nde yüzüyoruz.

Aslında kadro grubu içerisinden en iyi 11 sahadaydı. Bana sorsa aynı 11 i çıkar derdim. Tek tek bir kez daha taradım bizimkileri, imalat hatası futbolcumuz var mı acaba diye? Hani yenileceksiniz lan dediklerinde, teslim ol çağrısına ateşle karşılık verebilecek birini aradım. Hadi ben nankörüm kafadan yok diyorum, Sizi düşünüyorum, nikbinlikleri. Serdar Aziz'm, Maicon'um, Müslüm Baba'm var diyorum. İnsan yiyiciler geliyor aklıma, Gömis diyorum yürür mü acaba Aslan gibi Maçka sırtlarına doğru. Acaba diyorum güvercin takla atar mı Belhanda? beyhude umutlanıyorum.

Yok çocuklar, bu saydığım haslet sahibi futbolcular, top yekun ateşe karşılık verebilecek savaş gücü olan futbolcular değildi.  Bunlar iyi çocuklardı, sonradan Selçuk girdi, Yasin girdi ki, kavga çıksa ilk topuklayacak olanlardı. Hagi gibi hakemi dövüp atılacak, Melo gibi adam yiyecek, Sneijder gibi insanlık dışı füze gönderecek kimse yoktu.

Kaleci için pek çok şey söyledim. Buraya son bir not daha düşüyorum ki, bir sonraki maç beni hatırlayınız. Başka büyük maçlarda büyük kalecileri gördüğünüzde kıyaslayınız. Yarın Dünya Kupası başlayacak, büyük kaleciler hakkında notlar veriniz.

'' Top çerçeveye girerken, ayakta kalan kaleci değildir''

Çin Milli Voleybol Takımı hocası söylemişti, yıllar önce bir spor dergisinde okumuştum. Top bizim parkeye düştüğü anda yerde en az biriniz yoksa, takımı silerim.

Bu sezon dikkatle izlemek için tam arkasından kombine aldım. En azından yarım devre Muslera'yı izliyorum.

1- Vakit geçiriyor,  Top kendi kontrolüne geçtiğinde satranç oyuncusu gibi düşünüyor, acele edip topu oyuna soksa 1,2 adam eksiltmiş olacak. Yanındakine verse bile çok geç ve rahat top değil.

2-Genelde şişirerek oyuna sokuyor, yarısı taç yarısı da rakipte. Pas trafiğinde yok.

3- Yan toplarda tam ortada duruyor, Biz 50 sene önceki mahalle maçlarından biliyoruz. Kaleci arka direkte durur, ön direğe kısa boylu beki koyar, top havada en az 3 sn kalıyor o esnada öndekini ite ite dizini, bükerek havaya çıkar. Alır, veya yumruklar, en kötü ihtimalle adama vurdurmaz. Bizimki felç geçiriyor. İsteyen rast gele eski bir maçı izler, isteyen bir sonraki maçta not tutar.

4- En önemli kaleci mottosuna muhalefet ediyor. Top çerçeveye giderken çoğu golde ayakta hareketsiz kalıyor.

Ve ben artık pes ediyorum ki, Muslera kaleci falan değil. En azından şunu zapta geçiririm, büyük takım kalesine geçemez.

Diyorlar ki eskiden tutmuştu, kupalar kazandırmıştı, nankör herif!

Burası Florya, Baba Ocağı değil Aslan Yuvası. Tuttuğu için buradaydı, tutsun diye alınmıştı, şimdi tutamıyor, işin yapamıyor, Galatasaray'ın bu kaleciyle iyi oynaması mümkün görünmüyor. Çünkü sıra dışı futbolcumuz yok. O yediğinde, hakem attığında direnebilecek adam yok.

Gomis çok atıyor diyorlar, ilk 2 maçını gördükten sonra yazdığım notu başıma kakıyorlar. Tarık Çamdal'ın sağ bek, Ahmet'in stoper, Yasın'in, Sinan'ın Selçuk'un banko oynadığı takımın golcüsü atamaz demişim. Yine de pek ümidim yok. Tak başına bir şey yapabilecek bizi ipten alabilecek biri değil. Ağır, ve hızı gittikçe düşüyor. Değişik kombinasyonları yok, çabuk çözüldü. İkinci yarı daha az gol atacak. Belki de gol orucuna girecek. Hakan Şükür gibi biri de değil ki atamasa bile iyi oynasın. Top gelmez buna faydasından çok zararı olur, takımı eksik oynatır.

Atamayan da gidecek bu yuvadan.

Atanın tutanın kötüyse, isyan futbolcun da yoksa, Tudor'un biri gider, Prandelli'nin biri gelir.

Yapabileceğimiz tek şey devletin bu senenin son aylarında Şampiyon'a karışmaktan çok daha ciddi sorunları çıktığına kendi açımızdan prim çıkarıp umutlanmak.

Büyük bir kumpasın tuzağın içindeyiz. Biliriz ki tuzak Aslan'a kurulur, öküze tuzak gerekmez.

26 Kas 2017

Subliminal Mesajlar; Galatasaray 2-0 Alanyaspor

E

Akılları almıyor, Belediye çalışanlarından 5 yemiş bir takımın maçına 40.000 kişi niçin gelirmiş? Hadi geldi, isimler anons edilirken Tudor denince neden ıslık çalınmış, takım galipken kendi oyuncusunu dışarı davet eden taraftar olurmuymuş? De gedin lan. Galatasaray'ın taraftarından başka hiç bir şeyi, kimsesi yok. Fenerbahçe taraftarı gibi birine kızıp tribünleri terk etsek 3 senede takımı Bal liginden toplarız.

Şer cephesini bilmeyen yok, gelen yabancı futbolcular bile kısa sürede çözüp özdeyiş olarak söylüyor Keweell gibi. Türkiye'de futbol Galatasaray Şampiyon olmasın diye 17 takımın de facto senet imzaladığı bir beyannamedir. Şebeke bu orta oyununu yazar yönetir. Biz her sezona bunu bilerek başlar, her maça bu ihtimali düşünerek takımı yönlendirmeye çalışırız. Nereden? tabi ki er meydanımız tribünlerden.

Biz Alanya maçına gitmedik. Maç öncesi sokaklar lider takımın taraftarının maça gidişi gibi değildi. Suratlar asık, nasıl bir mesaj verileceği şüpheliydi. Başakşehir Belediye'sine gidebilseydik, fark yemezdik. Nasıl ki Hamza'ya takımı emanet etmeyip leş gibi top oynayan takımın maçında durumdan vazife çıkarıp maç be maç anırdıysak, dün de öyle oldu. Bir önceki maçın fırçasını çektik önce. Ayhan Akman azıcık futboldan anlasa, zerre kadar Galatasaray DNA sının çift sarmalından bilgisi olsa o çöp sol beki sahaya çıkartmazdı. Hatta daha da ileri gider Tudor'a da kardeş sen bu maça bir bahane uydur çıkma derdi.

Belki çok büyük Hoca, değilse de olacak. Ne var ki kesin olarak Galatasaray Hocası değil, olmayacak. Gençler maçını, Belediye maçıyla sadeleştirmeye kalkan, maçlara ayrı puan veren, BJK maçını büyük maç sanan kafa, bizim kafaya uymaz.

Romanya'nın Ermenistan maçına gittim. Tarihinin en kötü Milli takımı var şu an. Bizi yendiler, biz 1923 deki Milli takım seviyesinden bile aşağıdayız çünkü. O milli takıma Lider Galatasaray'ın banko sol bekini limon taşımak için bile almıyorlar. Futboldan anlayan Rumenler sordum, adını bilen yok. Zannediyorum kel kontenjanından oynuyor. Ya da Linnes, kel veya zenci olmadığı için oynayamıyor.

Islıklamışız, ne yapsaydık? ben başlattım diyebilirim ilk homurdanmaları. Bu maça gelmedik dedim, gelmiş olsak sığır gibi seyretsek ligin en kolay maçını bile alamayacaktı bu salak. Çerçeveye top gelmedi, 2 defa yan top oldu, ikisinde de kafayı vurdular, tam arkasındaydım dikkatle izledim kaleci felç geçirdi, gelse gol olacaktı. Lato'yu çıkarmasak aklına bile gelmeyecekti, bir sakarlık yapması daha an meselesiydi.

Alanya maçına değil, Beşiktaş maçına gittik. Aklınızı başınıza alın lidersiniz, hem içeride tökezlemeni bekleyen daha beter paralel şer, hem görünen Şebeke'nin önündesiniz. Biz ayaktayız, takımın sahibiyiz, arkanızda, önünüzdeyiz, omuz omuzayız, gidin şu Beşiktaş'ı tepeleyin gelin dedik.

Gomis belki de hayatının en cenabet maçındaydı. İlk kaçırdığı gol bereket doğarken evliyaların yaladığı Yasin'in önüne düştü. Yasin demişken iyi oynayacağını şerefsizim yanımdakine söyledim. Maçın adamıydı. Takım ısınmaya Tolga ile çıktı, bir büyük salaklık bana göre de ayrı yazı konusu. Maçtan 1 saat evvel takımı sahaya çıkarıp yarım maç değerinde antrenman. Bir baktık Tolga ilk 11 yok, apar topar yardımcının biri Yasin'i hazırlamaya başladı. Yani salak gibi 1 saat koşup 5 2 oynayıp deli hunilerinin etrafında döneceğine adalesini ısıttı. Yorulmamış bir Yasin hızına hız kattı.

Bir türlü gelmeyen 2. gol, maç öncesi coşkusu olmayan, maça başka amaçlarla giden suskun taraftarı canlandırdı. Takımın en kötü oynadığı anlarda Aslan gibi kükredik. İstediğin kadar kaçır ama maçı  da kopar dercesine gol attırdık Gomis'e. Sonrası malum Şampiyonluk şarkılarıyla takımı Maçka'ya uğurladık.

Bir kez daha not düşüyoruz. Galatasaray Şovu Büyük Galatasaray Taraftarı içindir. İstemediğimiz futbolcuyu oynatan, mezarını kazar gider. Koskoca Mancini'yi Ceyhun, Küçücük Hamza'yı Umut kovmuştur. Bu Rumen çöpünü(adını yazamıyorum hala) nereden getirdiysen oraya gönder başına iş alma. Bir an önce de Hangi takımın başındasın öğrenmeye bak. Senin büyük maç dediğin tek bir maç var o da Fenerbahçe maçı. Diğer maçlar sıralı mecbur maçlardır. Hele ki BJK maçına büyük maç gözüyle bakan Hoca, futbolcu, taraftar bizim baş çelişkimizdir.

Mesajı aldınız gidin yenin gelin. Anlamadık derseniz sizin anlayacağınız şekilde de vermesini biliriz.

18 Kas 2017

3.Köprüden İlk İntihar; Başakşehir 5-1 Galatasaray


Tere yağdan kıl çekmek deyimi şimdiye kadar bulunmasaydı ben bulmuştum bu gece. Ne güzel yatırdılar, Devlet Bahçeli bile müdahil oldu. Bu maçtan bir önceki hakemden öncekine verildi vazife. Devlet takımı maçına kadar ve sonrası yalaka takımı maçına hazırlayın hastayı. Büyük ameliyat var. Daha bu bir şey değil, ufak bir çizik attılar, apandisit, dalak, pankreas girişecekler. Büyük Galatasaray Taraftarı haricinde yetkili kim var ise narkozu verdiler. Senin o kurdum zannettiğin efsane kadroyu 3. Köprüye çıkarmaları iş mi ki onlar için.

Hakeme bok atan çıkar, ben madalya veririm. Faul olmayan pozisyonu verip, faul olanı vermeyip 2 gol yememize sebep oldu. Helal olsun, en güvendiğim hakemdi. Ben böyle hakemleri severim, Galatasaray maçına objektif maç yönetmeye çıkan hakem hakem değildir. Galatasaray büyükse 100 lerce defa proje hakemlerini de yendiği için büyüktür. Hakemi yenemiyorsan, o maçın hakemi en büyük hakemdir. Bu maçın proje hakemi BJK maçını da düşünmesi lazımdı, takımın en önemli adamı Fernando'yu kollayacaktı. Sarı kart almaz diye iddia açsalar, iddia çökerdi. Ayhan Akman'ı adam yerine koysak ona saydıracağız, neden uyarmıyorsun diye.

Tarihin gelmiş geçmiş en kötü Romen Milli Takımı var şu an. Koskoca Galatasaray'ın banko sol beki Rumen. Top toplamak için bile çağırmıyorlar, bokunda boncuk bulduk. Sadece kel olduğu için oynamıyorsa ben anırmayı, havlamayı, kükremeyi bırakacağım.

Eren Derdiyok'un oynayacağı tek yer stoper. 12 parmak bağırsağımı parçaladım, defansa çekin diye. Bir zamanlar Raşit Çetiner vardı gol atamayan santraforumuz. Atamayınca stopere aldılar, her sezon 5-6 kafa golü attı yıllarca oynadı.

Geldiği, çıktığı ilk maç söyledim. Muslera kaleci değil. Kaleye yeni biri gelince ilk baktığım şey, topu oyuna nasıl sokuyor. Muslera'nın topu oyuna sokması en az 1 dakika, satranç oyuncusu gibi düşünüyor, sonra şişiriyor. Mahalle takımı kalecilerini gidin seyredin, korner atılacağı zaman arka direkte bekler, ön direğe birini koyar. Top en az 3 saniye havada öndekini iter topu yumruklar, def eder. Bu sepet yan toplarda felç geçiriyor. Tam ortada duruyor, çerçeveyi bulan her top gol oluyor.

Hakkını yemeyelim bu gece çerçeveyi bulan top sayısı 4, tamamını yedi. Bulmayanı da bir şekilde buldurdular, onda da Lidyalı heykeli gibi dondu. Neymiş kontrapiyede kalmış. De gedin lan, biizim 50 sene önceki mahallenin kalecisi bile yemez o golü. Nankörüm ben kardeşim, isteyen varsa hodri meydan Muslera'nın kaleci olmadığını ispatlarım. İleri gidiyorum, nefret ediyorum Eray İşcan bana göre daha iyi. En azından uzun boylu yan toplara çıkardı, teknikti topu oyuna elle ayakla sokardı. Neymiş iyi adammış, iyi aile babasıymış. Çoluğu çocuğu sevinsin, aldığı maç görmedim.

Takımda 12. oyuncu yok, yedek kulübeleri maç etse bizim takım İstanbul BAL liginde bile oynamaz. İçeri girme ihtimali olan tek oyuncu Rody, onu da hezimetten sonra sokuyor. Başka birini sokmaması iyi bir şey, çünkü diğerleri fasulyeden oyuncu, kotayı dolduruyor.

Şimdi ne olacak? hiç bir şey, her şeyin olduğu gibi futbolunda tek bir sahibi var, o ne derse o olacak. Şampiyon olmayacaksınız denmişse boşuna üzülmeyin ağlamayın. BJK'yi hakemin kurtaramadığı haftada senin 3 puan almana müsaade edecekler. Çok iyimsersin canım kardeşim. Yarın FB çok rahat bir hezimet alır, kartlar yeniden karılır.

Tudor intihar etti, 3. Köprüden atladı, Yüce Gök'e dua etsinler de Sarıyer'den karaya sağ salim çıksın. Daha Dolma Bahçe'den denize dökecekler bizi, tatmin olmamışlardır. Bizden kurtulana kadar rahat yok.

4 Kas 2017

Korkadurun; Galatasaray 5-1 Gençlerbirliği

Tanımayanlara kendimi tanıtayım diyorum önce. 1000 den fazla kitabım var, yarısını okumuşumdur, kimini bir kaç kere. Misal; Nutuk, Kur'an, Uyandırılmış Toprak, Yüz Karası, Bir gün Tek Başına, Nisan Tezleri, Felsefenin Temel İlkeleri,,,,,,

Gazete okumam, kendim yazmaya başladığımdan beri lağım kanalı izlemem. Benim için Futbol, tribündeysem en az 1.5 saat önce tv başındaysam başlama vuruşuyla başlar. Son düdükle biter, gazete okumam, tv seyretmem, lağım medya maymunlarının ne dediğini, sosyal medyada yakalarsam haberim olur.

Başlıyorum, 

Yazmayacaktım aslında, takım hezimete uğratmasa bu haftayı es geçecektim. Diyorlar ki bizim çocuklar, akılları sıra açığımı yakalamışlar, Gomiş 11 gol atmış, ben demişim- ki( dedim) 10 gol atarsa Arena'nın çatısından balıklama atlayacağım, atla abi diyorlar, attı diyorlar. Bilmiyorlar ki Galatasaray tribünlerini ben kurdum, bilmiyorlar ki Galatasaray için Kutuplara gittim, kavimden kardeşimden vaz geçtim. En büyük maceralarında, en umutsuz kavgalarında yumruk salladım. Ne diyorsunuz lan siz?

Gomiş atmış, sevinin, sevindim, bu yaşta 3 tel örgü uzaklıkta naralar attım. Aklı sıra açığımı yakalamış, yanıldım, attı, Arena çatısından atla diyor, yazık Galatasaraylılığı öğrenemeyeceksin, yol yakınken in bu trenden. Ben o lafı ettiğimde Linnes sağbek, Carole sol bek, Ahmet stoperdi,  Selçuk maestro Yasin-Sinan gol açıklarıydı. Var mısın? ilk 11 çıksınlar,  Gomis bırak gol atmayı, gol kaçırsın kafama sıkacağım. Deli misiniz lan siz ? Rakibine ilk çeyrekte 7, son şampiyona 5 puan fark atmışsın, tüm Şebeke bir olmuş yoluna taş koyuyor, sen eski fosil bir abinizin yanlışını arayorsun. Dua edin Sami Yen Kapalısında değilsiniz, olsaydınız ilk görüldüğünüz an alt kata paketlenmiştiniz.

Bu kadar fırça yeter, bizim çocuklar dersini çabuk alır, maça geçelim.

Ülkeye huzur getirdik, Dolar 3.85 önemli olan Galatasaray'ın 2 maçta 5 puan kaybetmesi. Alzhemier Lucescu'nun sesi çıkmaz oldu derken, çıkmış, yeniden gündeme oturmuş kadromuz. Sanıyorduk ki futbol alemi aşısını oldu, ne gezer, kuduz sarmış dört bir yanı. Lig sonuncusuna fark atmışız diyecekler di ki, demediler meğer, lig sonuncusu takım  bir kaç hafta önce Beşiktaş'larını yenmiş.

Sandılar ki, Galatasaray tribünlerine caza verdik, en önemli futbolcularını maça çıkarmadık. Aptallar biz normal bir kulüp takımı değiliz ki, 500 yıllık harsımız var, ezmeye kalkarsın, ezersin, bilemezsin ezildikçe güzel kokarız biz, nane gibi, ıtır gibi, fesleğen gibi...

Takım sezonun en güzel golünü attı. Severim takım gollerini. 16 pas, 17.yi sağ bek gol yaptı. Muhteşemdi gol ve sonrası. Sonrası ne? aklımıza geldi 2 maç doğrandık, Ligimizin seyir zevki açısından 5 puan sildik, onlar mutlu oldular, ya sen Galatasaray Başkanı? Sanma ki unutuldun, Baltaları gömdük, çıkarmamız an meselesi. Bir çıkın bir kükreyin, bir cebelleşin, bir can çekişin. Hakemlerden, Şebeke'den medet bekleyen Galatasaraylı varsa buradan uzasın. Onu demiyoruz, sinyal verin en azından, onların iyiliği için, Galatasaray'la uğraşanın çocuğu olmaz deyin.

Köstebek var dendi, sahaya çıkacak takımı bilenler için. Tudor'un blöfünü kimse göremedi. Eren-Gomis ilk 11 deydi. Ben Eren'e acıyanlardanım, bekliyordum ikisinin birden sahada olmasını. Ben atayım kaygısında olmadan her ikisi de inanılmaz asist yaptılar. Messi, Ronaldo olsa o pası vermezdi, verdiler gol oldu. Bu asistler sıradan gol pası değil yeri gelince yazılacak, attık bir tarafa.

Takometrecilere soruyorum, Santrafor-Çapa-Stoper üçlüsü olarak en fazla golü hangi takım atmıştır?

10 numarayı sağ bek oynatıyoruz.  Lükse bak!

Muslera'ya saydıracağım da yeter yediğim küfürler. Büyük takım kalecisi değil, 3 korner bir penaltı,  sokak futbolu statüsü. Ya be kaleci Taffarel bile senin kadar sevilmedi, yan topa çık, çıkmıyorsan 2 direğe birer adam koy, vakit geçirme, elle at birine, 6.5 yıldır senin yüzünden çocuklar üstüme yürüyor.

Sonraki maç Başakşehir maçıymış, çok korktum. Belediye işçileri izinli muhtemelen maç zamanı. Stat Arena'ya daha yakın. Bana bakmayın ben yurt dışındayım, defolun gidin tribünlerde yeriniz alın.

Başkan yok, yarım hoca 12 futbolcu büyük Galatasaray taraftarı var. Yeter mi?

Artar bile! kükreyeduruyoruz,  korkadurasınlar.

15 Eki 2017

Böyle Özletme Kendini Cim Bom; Konyaspor 0-2 Galatasaray


Futbolu bitirmek için ellerinden gelen bu kadardı, daha fazlasını yapabilseler tereddüt etmeyeceklerdi. Passolig icat ettiler, maça geleni fişlediler, rutin dışına çıkanı maça almayız dediler, koskoca Konya'da bu Galatasaray'ı kimse canlı izleyemedi. Çok mu zor, sadece olaylı maça gelenleri maça sokmamak. Kaldı ki o maça gidip olay çıkarmayan binlerce taraftar da var. Babası embesil oğlunu işten el çektirmek için Ayı Sinan'la arkadaş yaptığından beri başımız belada. 

Gideceğimden değil, istesem de gidemezdim, maça bilet almaya kalktım. Satışa çıkar çıkmaz en hızlı bilgisayar çekenimizi görevlendirdim, 30 saniyede bitti, hayatında bilgisayar görmemiş Sabo'lar, Yılmaz'lar benden önce davranmış demek, oradaydılar. Bu sene ne götürüyorlar ama, BMV'ler yenilenmiştir. Hele ki Fener maçında gasp ettikleri kartları kaça satacaklar acaba?

Kara günler için kombine almış, en yakınlarımdan fırça yemiştim, biz Galatasaraylılığı sokakta bulmadık, artı eksi bize ihtiyaç duyulacak biliyorduk. Düşüş sürseydi de Fener maçında tribünde olacaktık. Dursun'un kellesini alacaktık, şimdi gırtlak parçalatmaya geliyoruz.

Biz yokken ne güzeldi ortalık, maçlara 5.000 kişi gidiyor, küçük boy baş altı takımı kendini Şampiyon oldum sanıyor, lig öyle 8. Haftada falan bitti sayılmıyor, lağım medyasın maymunları zevkten kuduruyor, yayıncı kuruluşun kardan zararını konuşmuyor, futbolcunun pasaportuyla ilgilenen yok. Biz olmadığımız için, bizim 1.torbaya attığımız Milli Takım 3.torba takımı olmuş, en kolay gruplardan çıkıp turnuvaya gidemiyor, giderse de kovuluyor derdine düşen çıkmıyor. Hayat bayramdı çocuklar, şimdi nasıl geçecek daha 26 ızdırap haftası var. Çekilecek dert değil, bilirim, o muhteşem 4 ızdırap yılı yaşayanlar benden daha iyi bilir. Hiç bir korkuya benzemez ayağa kalkmış Galatasaray korkusu. Daha bunlar bir şey değil. Öcünüz, zebellahınız, kıyametiniz olacağız. 

Tarih diyalektiği dersi veriyoruz. Galatasaray Şampiyon olmayacaksa, kötüyse göz yanılması, Fenerbahçe iyi görünür, görecelidir. Fenerbahçe'de kötüyse Beşiktaş Başakşehir'le şampiyonluk yarışına girip kazandım sanır. İllizyondur, Galatasaray Şampiyon olacağım diyorsa da herşey teferruata girer, gerçek ortaya çıkar. 2.ler, 3.ler içtimada görünür. Beşiktaş kötü oynadığı için fark yemiyor, sen iyi oynadığın için olması gereken oluyor. Muhtemel lağım kanallarındaki şebekler şaşırıyorlardır, seyretmesek de seyredenler bildiriyor. Asıl şaşırmaları gereken hadise bu Beşiktaş'ın nasıl 2 yıl Şampiyon olduğu olmalı oysa.

Şaşırmaları da iyi bir şey, şaşırmak iyidir. Ağzı bir karış açık şaşıran Aynştayn fotoğrafı vardır. Biz şaşırıyorduk yıllardır, nasıl oluyor da Şampiyon olmuyorduk(olamıyorduk değil). Şaşırdığımız için de biliyorduk, ülkemizde futbol Galatasaray'a karşı oynanan oyundu, bu yüzden en çok Şampiyon olmamızı da savaş gücümüze bağlıyorduk. His takımıydık, kenetlenmesini bilirdik. Mekan sahibi geri döndü kabul edin.

Nutuk uzun sürdü, maça gelelim biz. Futbol adına ne varsa ilk biz yapmıştık ya, yine yapıyoruz. İlk defa yabancı pasaportlu ilk 11 le sahaya çıktık. Kural bize özel değil, hatta biz Şampiyon olmayalım diye çıkarılmış zabazingo. Geçen yıl da çıkabilirdik, geçen maçta, gelecek maçta da. Türk oynamayacak diye bir şey yok. Derde düştüğü için oynayan Türk'e, kaptana değil, Galatasaray derde düştüğü için oynayacak kaptanlara oyunculara kapılar da açık, tribünlerde. Son 3 yılın en büyük topunu oynadı Selçuk Bey. Sana demiştim, Burak'ı unut sana en fazla Marakeş'te meyveli kokteyl ısmarlar, sen onu kurtarırsın, ama onun sana kıyağı olmaz. Sıkı sarıl Gomis'in saçlarına, 3 hafta önce atmadığın pasları at korkma. 

Çıkardı Rodrigez'i, devreyi beklemeden. 1 maçı 5 maç gibi oynuyor Tudor. Yürümedi, bir şeyler ters gidiyor, adam geçemiyordu. Galatasaray'ı durdurmanın yolunun gol yememek olduğunu sanan küçük hocalardan birine daha denk gelmişti. 6 bekle oynadılar, setten, akan oyundan gol atmak için dakikalar hızla geçiyordu. Ameliyatı erken yaptı, adam geçemeyen Rody'nin yerine topu havadan geçirme ihtimali olan Selçuk'u soktu. Belki şartlı soktu, beni bitirmeye oynarsan bitiririm mi dedi bilinmez. Uzun dikine oynamaya başladık. Topu tutarak av aradık. En ufak bir şüphesi olan Galatasaraylı  yoktu sanırım puan kaybı olur diyen. 

Fernando maçın en büyük futbolcusuydu. Bana göre de şu ana kadar ki en büyük futbolcusu. Futbol ayakla değil, kafayla oynandığı zaman güzel. Adam yiyiciler, kabus olmaya devam edecek. Gol olsaydı unutulmaz bir gol olacaktı Feghouli'nin çektiği insanlık dışı şut. Muhtemel benzerlerini çok seyredeceğiz. 

Gugıl dayıya sormadan adlarını doğru yazamam, tanımıyorum. Fener'in, Beşiktaş'ın aldığı golcüler varmış. Daha doğrusu gol atamayıcılar. Ulu Tudor onları veto etmiş, belki çok atacaklardı, ama his takımı oyuncuları değil demiş. Ve Aslanla insan karışımı Saçlı'yı seçmiş ( Romanya'da bir meyhanede seyrettim maçı, Gomis'e saçlı diyordu) ve tam isabet kaydetmiş. Saçlı( bu kadar kelin olduğu takımda da güzel bir ironik lakap) aslan yürüyüşü yapmadı. Adamlığından, olmayan seyirciye saygısından. Bence deplasmanlarda yapmasa daha iyi olur. Halk düşmanı bir hakeme denk gelir, taraftarı tahrikten basar kartı. 

Sadece ben mi arıyorum bilmem, Tolga Ciğerci'yi unutmayın kazanıyoruz diye. Biz kazandıkça oynayacağımız takımların direnci artacak, her maçımızı bekleyen takım, Hoca iştahla ilk çelmeyi ben takayım diye bir sezonu feda etmek pahasına bizim maçta can çekişecek. Tabelaya tutunmaya çabalayacak Konya hocası gibi, 1-0 yenikken bile gelmeyip, son barutu son 5-10 dakikaya saklayacak. Tudor penaltıdan bağımsız son dakikaları Serdar'la oynayacak yoğurdu bile üfleyerek yiyecekti zaten. Maç doldur boşalta gidecek, yeteri kadar hava topu golü yedik, sütten ağzı çok yandı. Denayer'e de kıyamadı, iyi oynadı, bir kişi değiştirip 3 kişi değiştirmiş oldu.

Eren Derdiyok o golü atacaktı. Yedek kalmasını sebebi atamaması değil, gol postta kararının yanlış olması. Çalım atarak boş kaleye atacak ne tekniği, ne hızı vardı oysa. İnsan kendini bilir, iman gücüyle üste doğru vururdu. Kaçırsa bile dert değildi, mesele ne yapacağını bilmemesi. Yazık daha çok kulübe paspasçısı olacak bizim çocuklar. Şu kupa maçlar başlasa da paslanma dursa bari. 

Dükkanı bu haftalık kapatıyoruz, bundan sonra yazacaklarım Fener maçı yazısına girecek. Kelimeleri tüketmeyelim,  Şunu bilmenizi istiyorum çocuklar. Bükreş'te şu an saat 05.17 ve ben akşamdan kalma, yorgun Galatasaraylı Ahmet Kaya dinliyor, son sözlerimi yazıyorum. Fener maçına anırmaya geliyorum. Bu takım bizim.

Ne mutlu Galatasaraylıyım diyene, hepinizi Galatasaraylılığımın olanca ateşiyle kucaklarım.