3 Kas 2018

Bizim El Sikko; Gala 2-2 Fener

Maç başlayana kadar son yılların en büyük taraftarı tribünlerdeydi. Uzun zamandır ilk defa gördüm, localar bile tıklım tıklımdı, keşke maç başlamasaydı da şovu izleyip eve dönseydik.

Ne yazık ki maç başladı, Japon sakattı, oynamadığı 3 maçta da pozisyon bulamamıştık. Ama bu sefer maç Fener maçıydı. Fener'i ilk defa sezonun 1/3 ü lig 15. si Sami Yene çıkarken gördük, sanki o maç bu maçtı, tarih çağırıyordu Fatih Terim'i. İtiraf edelim hiç birimiz galibiyete 100 lira basacak kadar bile emin değildik.

Başka maç seyretmediğimizden ancak seyrettiğimiz takımlara göre ahkam kesebilirdik. Bu maça kadar 10 maç 11 takım seyretmiştik. oynadığımız 10 takımdan da kötü takımdık. Tabelaya baktığımızda bu 10 takımdan Fener'le oynayanlar da vardı ve Fener 15.ydi. Demek Fener bu 10 takımdan bile kötüydü. Maça 0-0 verdim öncesi, rezalet oynarız dedim, Bu takım gol pozisyonu bile bulamaz diye tweet attım golden 10 saniye önce. Bulamadı da zaten, bir duran top, bir serseri topa vurulan usta sağ bek işi golle, ataksız, sıfır forvet katkısı, insanı bırak püre bile yiyemeyen Ndiaye'siz, 2-0 öne geçtik.

Keşke maç başlamasaydı işte. Ya da UltrAslan kareografi yaptıktan sonra evine gitse, ya da en azından hiç bağırmadan otursaydı. 2-0 ı emeksiz bulmuşsun, Fener maçı bırakmış, bir yumruk daha atsan lig rekoru kıracaksın, hakemin aklına bile gelmeyecek serum takmak. Sen o iğrenç cenaze marşı tezahüratlarından sonra oley çekmeye başladın ya, maçı orada verdin. O dakikalardan sonra maçın hakkı en az 2-4 olmalıydı. Yeniler bilmez, 3-0 galip soyunma odasına gittiğimiz maçın ikinci yarısında, Uğur bom boş kaçırdı, arkasından Tanju çok kolay atacağı golü rövaşataya kalkıp atayıma gitti, taraftar da aynı dün gece gibi dalga geçmeye başladı.Bir kıvılcım yetti 4-3 yenildik yarım saatte. Oley oley lerde bu maç aklıma geldi.

Sanırım Hasan'lar Ümit'ler de kulübede oley çekiyor, Fatih Terim dalgaya icabet ediyordu. Diyorlar ki hakem. EEe hakemin işi bu kardeş. İşini iyi yapana saygım sonsuzdur. Muta Çocuğu bu kadar kötü iki takımdan birinin farklı kazanmaması gerektiğine karar verdiğinde geçmiş olsun du. Gala büyük takım refleksini çoktan kaybetmişti. Takımın son büyük futbolcusu Sneijder'i ağlata ağlata yolcu ettiğimizden beri, Avrupa Kupası ellemiş futbolcumuz yoktu, ne yazık ki daha uzun süre de olmayacaktı. Bir büyük futbolcu olsaydı 2-2 olduktan sonra titreyen, cebelleşen, can çekişen bir futbolcu 3 tane daha atacak zaman vardı. Fenerbahçe korkusu 2-2 ye razı oyun oynattı.

Tek tek futbolcu performansına girmek aptallıktır. Takımın en büyük futbolcusu Ozan Kabak'tır diyelim kapatalım, ne kadar küçük takım olduğumuzu da  varın siz hesaplayın. Maçı kaybeden(benim için 2 li averajı düşündüğümüzde kaybedilen maçtır) Fatih Terim ve ona referans unutulmaz koreografi yapan Büyük Gala Taraftarıdır. Ölülerden can bekliyor, bal kaymak 2-0 öne geçmişsin, forvetin son 20 yılın en katkısız, en kötü oyununu oynuyor orada öyle bir hamle yapacaksın ki, hem kendi takımını hem rakibi maymuna çevireceksin. Hadi Sinan adam attırmaya oynuyordu, üstüne üstüne gidebilirdi sarı kartlıların, aldırdığın çöp, geçen sene para edip bu sene hurdaya çıkan Rody'yi çıkar al Maicon'u santrafora, taraftarı da fırçalat oley çekmesin diye, bitmişlerdi, saldır.

Kimse kusura bakmasın ben helal olsun Fenerbahçe'ye diyorum, taraftarını da selamlıyorum. 2. yarı maç başlarken öğrendik, taraftar stadı terketti gitti, El Sikko'nuz batsın dediler, İzmir Marşı'yla gittiler. Kalanlar da Mustafa Kemal'in Askerleri savaştı, 2-0 dan sonra acaba mı diye saldırdı. Tek bir tanrıya iman ederim, Futbol Tanrısı ne derse o.Beni vekil tayin etseydi, 50 yıllık azılı Gala Taraftarlığımın üzerine yemin ediyorum Fener'i 3-2 kazandırırdım. Hem 20 yaşında tribünden toprağa giden çocuğu ödüllendirmek, hem de rakiple zamansız dalga geçmeye kalkan taraftarı cezalandırmak için. Yine de fazla gaddarlık yapmadı da sepet bir topu kurtardı.

Deplasman Tribününün adının Koray Şener Tribünü olmasını öneriyorum.

Bundan sonra ne olur sorusu geldi. Söyleyeyim, kalan bütün maçları kaybedebilirsin, kalan bütün maçları kazanabilirsin, veye her maç berabere biter. Ülkede langırt futbolu var, gözler bantla bağlı her oyuncuda 2 şer futbolcu mili var, rastgele sallıyor, çekiyorlar, elbet bir netice olacak. Romanya futbolu bu yüzden battı, bizde de batacak. Hele şu Başakşehir bir kere Şampiyon olsun, önümüzdeki sezon takımlar anlaşıp çöp harici transfer yapmasın, en kabadayı maçı 5.000 kişi izleyecek. Kendi payıma beklentim, bize en az 5 maç ceza verseler de maça gitme derdinden kurtulsam diyorum.

50 yıldır belki ilk defa oluyor, takımda sevdiğim tek oyuncu Serdar Aziz. Bir sonraki maç tamamını atıp alt yapı takımıyla çıksa bir kişiyi bile aramam. Ozan Kabak'ı da bir kenara ayırıp, kaleci başta tüm takımı lağım çukuruna attım bile. Bizden bir bok olmaz, anca Şampiyon oluruz.

Belki bir daha yazmam, ilave edeyim, Schalke maçından büyük hezimet bekliyorum, ama işte genlerde Avrupa maçları oynama harsı var, son 3 maçı kaybetsek bile ki öyle de görünüyor, Avrupa Liginde devam etmen garanti. İstesen de elenemiyorsun, vah vah.


1 yorum:

Dobrowski dedi ki...

Abi deplasman tribününe Koray Şener Tribünü denme fikri çok güzel. diğer tümüne de katılıyorum.
ayrıca terim maç sonu basın toplantısında ne kadar iğrenç bi insan olduğunu yine göstermiş oldu.