4 Nis 2013

Yenilsen de Büyüksün; Real Madrid 3-0 Hayal Saray

Kısmende olsa Yalama Türk Spor Medya maymunlarının 12 parmak bağırsağındaki kınalar hayırlı olsun. Gerçi bekledikleri skor bu değildi elbet. Çok daha ağırını hesap etmişler ve ağızlarında salyalarla maç saatine kadar pis pis sırıtmışlar, bekledikleri ilk golü de çok erken görmüşlerdi.

Biz bu arada ne yaptık peki? Son yılların en kuvvetli, en saygı duyulası 11 imize ve başımızdaki Hocaya güvendik, umutlandık, rüyalara yattık. Acaba bu turu da geçebilirmiydik? Şu sonuçtan sonra bile umudunu yitirmeyen Galatasaraylılar vardır mutlaka. Neuchatel maçını bir kere daha yaşarmıyız kim bilir?

Maçın sonuna baktığımızda bize görünen iftihar ettşiğimiz takımın maçın son dakikasına kadar kahramanca savaşıydı. Koskoca Real Madrid maçına 2 forvet bir 10 numarayla takım yenmeye çıkmıştı. Mutlaka yazan bir Maymuın vardır, hiç birini okumadım, keşke yatsaydık demişlerdir. Bu takıma Fatih Terim'e her şey yaptırılabilir ama bütün bir maç boyunca savunma yaptırılamaz. Rakip kim olursa olsun, maç nere oynanıyorsa orada Galatasaray o takımı yenmeye oynar. Yine oynadı.

Sakin düşünüp pozisyonları tek tek hatırladığımızda, takımdan beklentimizin hayal olmadığını gördük. En net pozisyonlara biz girdik. 2 penaltı verilebilirdi, Benzama kazmasının Semih'in kafasına salladığı tekme kırmızıydı. Ve işin gerçeği biz topla Real'den daha fazla oynamış, daha fazla korner atmıştık. Maçı tabelaya götüren tek faktör mantel farkıydı. Eboue Real Madrid'de oynasa o golü bize mutlaka atardı. Drogba onlarda, Ronaldo bizde oynasa, Drogba'nun o şutu gol olur, Ronaldo kaleciye çarptırırdı. Başkace farklar bizim lehimizeydi. 3-0 yenildiğimiz maçtan sonra idda ediyorum, biz Real Madrid'den büyük takımız. Onların büyüklüğü tabela, kupa büyüklüğü. Gördük 500 kişi taraftarı var. 10 sene kupa alamamış takımın taraftarı çeyrek final maçının biletlerini Galatasaraylılara satmış. Hangi Galatasaraylı kombinesini çeyrek final maçında satar? Real Mardrid veya başka hangi takım, bahislerin 1.10 verdiği maça 15-20 bin taraftarla deplasmana gider.

Maçı seyrederken bir an bile endişeye düşmedik. Her an maçta gol atacağımız beklentisi vardı. Maçı maçtan önce seyretmiştik. Korktuğumuz şeyler oldu sadece, 3 pozisyonda 3 gol yedik dönüyoruz. Nedense bizim stoperler kafaya çıkmasını bilmiyorlar. Asimo'ya soruyorum maç boyunca, her Galatasaray kornerinde rakip ceza sahasında ne iş yapıyor diye. Eğer kafa vurmak için oraya gidiyorum derse bir araba sopa atarım. 1000 tane korner atılsa bir kere bile topa vuramayacağın kalabalıkta ne işin var? Başta dedik biz stajı maçta yapıyoruz. Adamların savunmasında 18 yaşında Varan diye biri varmış, muhtemelen alt yapılarda topa nasıl çıkılır öğretmişler, bizim Semih, daha 1.5 sene önce Kartal'da pide yiyordu, ona topa nasıl kafa vurulur diye öğretecek adam mı var Türkiye'de. Ne yapsın o da Bülent Korkmaz gibi, Benzema'yla, Messi'yle boğuşa boğuşa öğrenecek.

Takım 2-0 geriye düşer düşmez hoca Gökhan Zan'ı oyuna soktu. Tabela açılmasın diyenler mutlaka olmuştur. Değildi elbet, hatta bizim daha önce oynat diye yazdığımız sisteme döndü. Futbolcu kadrosundan Melo'yu ortaya çekerek de yapabilirdi. Bekleri ileri daha fazla çıksınlar diye 3-5-2 ye döndü. Büyük takımların, büyük hocalarına yakışır bir hamleydi. Savaşa devam ediliyordu, pisi pisine faul bile olmayan pozisyondan serbest vuruşta bir kere daha topa çıkamayan stoperler yüzünden avlandık. Gerisi zaten dostluk maçıydı. Hoca eski hocalarına daha fazla mahçup olmasınlar diye Sneijder ve Hamit'i oyundan aldı.  Morinho'da Fatih Terim'e saygısında en ufak bir kusur etmedi. Aslanlar gibi ağırlandık, muamele gördük ve yenildik hepsi bu.

Bu seviyedeki maçlardan sonra yazılacaklar hemen hemen aynı olur. Şampiyonlar liginde 6 maçı zorla oynatıyorlar adama, maksat 8-10 ve daha fazla maç oynamak. Galatasaray Nisan'da bize bir Avrupa Kupası maçı seyrettirdi ya gerisi hikaye. Her sene biz en azından bu seçilmiş takımlar içinde olmalıyız ve olacağız. En kısa zamanda da daha ileri seviyeleri göreceğiz.

Melo, Dani, Selçuk maçın en iyi oyuncularıydılar. Takımda kötü diyebileceğimiz, koşamayan, savaşamayan hiç bir futbolcumuz yoktu. Taraftarımız için söylenecek şey her biri birer kahramandı. 2001 deki maçı da 3-0 kaybetmiş, tepelerde 1000 kişi kadar taraftar yırtınıyor, sesimizi duyuramıyorduk. Dün gece bütün Dünya'da Cim Bom Bom sesleri yankılandı.

Galatasaray; bize gösterdiğin rüyalar için teşekkürler. Canınız sağ olsun, elesen de büyüksün, elensen de.