3 May 2008

Kangal Ürür Kervan Yürür


Topluma bir kez daha Galatasaray'lı duruşunu gösterdik. Bırakın yenmeyi Fenerbahçe geçen hafta berabere bile kalsaydı aynı puanda olmasına rağmen nasıl bir gürültü kirliliği yapacaklardı. Ciğerlerini bilirim, bu yüzdendir egemen olan, baskın olan çoğunluğun sadece çıkar amaçlı olarak Fener'e yalakalık yapması. Fener lider olsaydı, cep telefonu şebekeleri bayram yapacaktı, sahibi Galatasaray'lı olsa bile. Sarılırlar telefona o iğrenç kızdırma mesajları yollarlar genci, yaşlısı, çocuğu. Atlarlar arabalarına çıkarlar sokaklara, ekonomiye ivme kazandırırlar. En ücra köy kahvelerinde bile sabaha kadar televizyon seyredilir, insan görünümlü maç yorumcuları dinlenir. Ertesi gün ne kadar gazete varsa alınır, arka sayfalarını okumak için sıraya girilir. Forma alınır, hediye alınır, yemek yenir, kumaş alınır bayrak dikilir. Yeni sezon kombinesine hücum olur, hasılı herkes kazanır.

Ya Galatasaray yenerse ne olur, hiç bir şey. Galatasaray geçirir, o maçta stadyumda olanlar hakları olan sevinç gösterilerini yaparlar,ve evlerine dönerler. Hiç bir Galatasaray'lı Fenerli'yi kızdırmaya çalışmaz. Kızmazlar zaten, onların kızmaları kendilerine giderler futbolcu döverler, maça gitmezler, bir maçta takıma ters dönerler. Ben sanki bütün azılı Fenerli'lerle yan yanaymış gibi biliyorum, hepsi ne küfür etmişlerdir Volkan'a, Alex'e, Kazım'a. Ne ağlayanlar vardır koskoca zenginliğin içinde. Bakmayın siz Samandra'da ağlayan garibana. O gerçek taraftardır, içinden parça kopmuştur, feryadı boşuna değildir. Siz yalandan, kendi çıkarı için ağlayan küfür edenden bahsedin. Kezman'a küfür eden garip, bu hafta yine kale arkasında olacaktır, her zaman vardı zaten. Ne adamlar tanıyorum, modaya uyup son senelerde Fenerli olmuşlar. Gösteriş yapacak,paralarını sayacaklar. Bende zenginim diyecekler, sosyal statü kazanacaklar. Onları kötü günde nasıl, kim görür.

Bunun içindirki Fener'lilerin dışında kalan bütün futbolseverler Fener olmasında kim olursa olsun derler. Bunun içindir Antifenerbahçe oluşumu. Totemciler, büyücüler, ağız ishalciler, ters kolpacılar, senaryocuları bir haftadır ürüyorlar. Oysa Dünyanın en güzel, en delikanlı, en yiğit ürümesini Sivasın, Kangal'ın itleri yapar. Canım memleketimin canım çoban köpekleri. Size emanet sürülerimiz. Siz bakmayın size benzemeye çalışan ve asla benzeyemeyecek olan insan görünümlü olanlarınızın seslerine. Onların sesi, hani şu sonradan görme zenginlerin şişman, çirkin, kokana karılarının asfaltta tasmayla gezdirdiği süslü fino kadar bile değil.

Bir haftadır ağlıyorlar, bok atıyorlar, mide bulandırıyorlar, ürüyorlar. Galatasaray'ın kervanı bu gün Ali Sami Yen stadının yanında hazırlanıyor Sivas'ın dağlarına, ölürüm yollarına, Veyselin diyarına. Halkımızın huzurunu kaçırmadan, kimseyi rahatsız etmeden.

2 May 2008

Basın Yalan Yazıyor

Nasıl oluyor bu iş ya, Avrupa Fatihi büyük Fenerbahçe'mizin adı nasıl olmaz listede. Hep zenginler listesindemi olacaklar. Galatasaray yıllardır sürünüyor, Avrupa'nın en güçlü takımlar listesinde 20. sıraya düşmüş. Bizim düştüğümüz yerlere henüz çıkan yok. Bu Avrupa basını yalan yazıyor herhalde, bizim basın gibi gerçekleri yazacak değiller ya. Ne büyük abdest almışız be kardeşim yıllar önce,bu kadar namaz kıldık gene bozulmadı. Avrupa defteri kebiri çeyrek finalleri, yarı finalleri yazmıyor, yazmaya kalksa kalamozalar almaz. Liste, ünvan, şan, şeref sadece Şampiyonlara özeldir. Bu onur ve gurur daha çok yıllar Galatasaraya gönül verenlerde kalacaktır. İbne basın bunuda yazın.

İlk Kez Aynı Fikirdeyiz


Bu gurur Fenerbahçe'nin!(Fanatik, 2 mayıs)


Chelsea, Liverpool'u geçip adını finale yazdırınca durumdan vazife çıkaranlar çok sevindiler. Şimdi finalde aynı takımı tutacaklar. Ne alakası varsa elendikleri takımın kupayı almasını istiyorlar. İlk kez bunlarla aynı fikirdeyim. Bende istiyorum Chelsea'nın kazanmasını. Üstelik çok sevdiğim Liverpool'u eledikleri halde. Ben aslında Chelsea'yı hiç sevmezdim, İngiliz'in Fenerbahçesi. Zenginlikte üstüne yok. Fenerbahçe'yi eledikten sonra sempati duydum. Şimdi Fener'lilerin kafası karışıktır. Manchester United'i ve Chelsea'yı yenmişlerdi ve elenmişlerdi. Kimi tutsalar acaba, yendikleri fakat elendikleri takım yenerse acıları hafifliyor galiba. Bak işte biz ne büyük takıma elenmişiz, Avrupa Şampiyonu oldular diye sevinecekler. Her durumda, her şeyden mutluluk duyabilmek ne güzel. Halbuki bendeniz, bu sene bizi hezimete uğratan Leverkusen elenince bayram etmiştim. Ne tuhaf, ilk defa Fenerbahçelilerle aynı fikirdeyim. Haydi Chelsea Şampiyon ol beni sevindir Fener'i eleyen takıma canım feda olsun, Fenerliyi sevindir acıları hafiflesin. Yazık koskoca zenginler kulubü neyle avunacak sonra.

1 May 2008

Günlerin Bugün Getirdiği


Futbolumuzu bugünlere getirdiler, mafya, tarikat, siyasetçi, sanayici günlerine. Halk çocuklarının oynayabildiği, oynayanları seyredebildiği, bu en kolay, en ucuz, sınıf ayrımının en aza indirgenebildiği stadyumlara dolan yığınların bu güzelim oyunu bozuldu. Her alanda her kademede baskı, hile, kolpa çıkar ilişkisi, parası çok olanın çaldığı borazan ve borazancıların yalamaları futbolu spor olmaktan çıkardılar. Ancak bu böyle gitmez, yıllardan beridir serpilip gelişerek geleduran karşılıksız takım sevgisini yaratan, yaşatanlar ve yaşatacak olanlar gelinen bu noktaya direniş gösterirler. Yepyeni bir hayat gelir her yere olduğu gibi futbol sahalarına da.
Bir yerlerden başlayacaktı bu isyan, bu direniş. Geçen yılki Fenerbahçe maçında Galatasaray Taraftarı, gidişten duyduğu endişeyi, takımlarından ayrı kalmak pahasına eyleme dönüştürüp direnme hakkını kullandı. Aynı hak bu yıl futbolculara geçti, sonuç ne olursa olsun muzaffer olunmuştur ve olunacaktır. Birgün yepyeni bir güneş doğar,Temeltepe doruklarından, Kızılırmak boylarından, hepimiz onur ve güven duyarızki mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından. Cim Bom'un mutlu günleri daha yaşanmamış büyük günleridir.
Vermeyin artık bu saatten sonra izin sahtekarların yalanlarına kanması, susması, zenginlerin dağıttığı boş umutlar için. Hakkını alması için örnek olun, alın şampiyonluğu getirin, kurun kardeşliği yeniden, ulusumuzu bilinçlendirin. Sizlerin elindedir gelen ışıklı günler.

ultrAslanın gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor, Nonda'nın Servet'in, Arda'nın, Emre'nin Sabri'nin, hepsinin yumruğu balyoz gibi patlıyor. Şampiyonluğun şanlı dalgası dört bir yanı kaplıyor.

11 Mayııııss, 11 Mayıııııss ultrAslan'ın, Cim Bom'un bayramı. Yönetim, futbolcu taraftar birliğin, dostluğun, dayanışmanın, direnmenin hakkını almanın bayramı.




Beşiktaş'ta Oynamak Kolaymı


Bu sütünlarda Beşiktaş'tan pek bahsetmiyoruz. Kendi halinde ortalama bir büyük işte. Trabzon'un burun farkı önünde büyük. Gene yazmıcaktıkta biz ara verelim stresli günlere dedik. Malum son haftalarda Fener ve Galatasaray dan başka haber, haber değildir. Ama biz yakaladık bi tarafından. Geçen Cuma millet Ali Sami Yen'e kilitliyken, yalancı gazetecinin biri herhalde Beşiktaş'lılar şovun dışında kaldığına fazla üzülmesinler diye bir haber patlattı. Meğer Beşiktaşlı idareciler gelecek sezon transfer etmek üzere Brezilya ulusal takımının ve Bayern Münshen'in bankosu Lucio'yu takibe almış. Kolaymı lan Beşiktaşta oynamak bir izlesin bakalım bizimkiler. Nasıl oyuncuymuş Lucio. Bence Ayı Sinan gidip bir kaç maçını izlemeli, ne olur ne olmaz belki kolpa transfer olur. Oynayamaz, uyum sağlayamaz, belki Baki daha iyidir. Ne bileyim, ben fazla Beşiktaşa bulaşmam, maçlarını izlemem ama bu haberi okuyunca yazayım dedim. Günahı yalancı Türk spor medyasının bir şerefli üyesinin boynuna. Aman ha denemeden almayın.

30 Nis 2008

İmparatore Olursun Ama Hagi Olamazsın


Maça gel(e)meyeceğini Cumartesi yazdık, okuyanlar şahit. ''İmparatore Arazi'' yazımız. Yardakçılık devam ediyor hala. Neymiş koskoca Fatih Terim arkalardamı oturacakmış. Yerine millet vekili oturmuş. Galatasarayda vefa yokmuş, bir daha Ali Sami Yen' e gelmeyecekmiş, haklıymış.
Gelirsen şerefsizsin zaten. Adın bu ülkede futbolun en tepesinde dolaşacak yıllardır. Hiç hakketmediğin makamları sana verecekler, istediğini yapmakta serbest olacaksın, bu ülke futbolunun en büyük maçını seyretmeyeceksin. Ne için kişisel kapris için, küseceksin. Kimsin kardeşim sen başımıza bela yıllardır. Hagi'nin, Taffarel'in, Popescu'nun leşine kondun Çeteistana İmparator oldun. Ersun Yenal'ın ne günahı vardı. U21 finaline gitmedi diye kovdular. Bu maçı seyretmeyeceksinde hangi maçı seyredeceksin.
Şartmı şeref tribününden seyretmen, Hıncal Abi yazmış, gelip kapalıdan seyretseydin bak bakalım sonra biz ne yapardık. Bunlar ucuz bahaneler, zaten gelmeyecektin. Gelipte bir Galatasaray'lı koltuğunda oturarak Galatasaray golüne sevinebilecekmiydin Hagi gibi. Feldkamp gibi. Bak Denizli sevinebildimi, taş kesildi. Sende otursaydın sanada felç gelecekti. Sıkımı kardeşim bu ülkede Galatasaray gol attığı zaman ulu orta sevinmek. Sevinen adamı Hoca yaparlarmı, hemde milli takım hocası.
Kolpadan kızmış gitmiş, hadi be hocam, bir zamanlar bizde yırttık götümüzü senin için. Sen maçı televizyondan bile seyretmemişindir. Bir gören olsa gole sevindiğini nasıl hesap vereceksin Aziz Abi'ne.İmparatore, Commandatore olabilrsin, onlar senin elinde değil yaparlar ve yaptılar nitekim. Kolaysa, Galatasaray'lı ol, Metin Oktay ol, Hagi ol.

Öcal Uluç Abi; Hasap Bilmiyon

Önüme çıkan “futbolla ilgili” tanıdık tanımadık ama beni tanıyan herkes soruyor; “Galatasaray şampiyon oldu mu, olur mu?..”Hepsine şunu söylüyorum; “Galatasaray galibiyeti hak ettiği maçta Fenerbahçe’ye bir gol daha atıp, ikili averajı eşitlese idi, ‘yüzde 51 şampiyon’ derdim, zira ‘puan eşitliği hâlinde’ genel averajda Fenerbahçe’yi geçebilirdi!.. Ama şimdi diyemiyorum, şampiyonluk için son haftanın son düdüğü beklenecek.”

Puan eşitliği nasıl olacak be Öcal Abi. Sivasa yenilirseyi hesaba katmışsın. Çokmu zor bu matematik. Biz hesabı belediye maçından sonra yaptık, ecbet hesaplarına karşı. Biz Sivas'a yenileceksek eğer, Fener maçını 5-0 bile kazansaydık farketmiyordu. Her 3 takımında puanı eşitlenecek, son maçlarını kazandıklarını varsayarsak 3 lü averaj devreye girecek. Bu durumda 3 takımın birbirleriyle yaptıkları maçlar lig kabul edilecek. Fenerbahçe 9 puan, Galatasaray 6 puan aldığı için Fenerbahçe şampiyon(ecbetçiler göre) olacak.

Taşşakçılara göre ise zaten o iş çoktan bitti. Fener maçı hesapta bile yoktu. Bu hafta Gençlerbirliği maçında olası puan kaybederlerse o stad tıpkı geçen yılki bizim stada benzeyecek. Bu stresle nasıl oynayacak her biri 5 milyon dolarlık şöhretler karması. 55000 kişilikmiş stadları, biz aynı düzey maçı 2 yıl önce oynadık. Denizliden mucize beklerken Ali Sami Yen şampiyonluk günü gibi süslenmiş doldurulmuş ve beklenmişti. Bakalım büyük Fenerbahçe taraftarı kaç kişiymiş.

29 Nis 2008

Benzemiyor, Aynısı


Yazacak bir şey bulamıyor mütareke basını. Fakat bize ekmek çok biz yetiştiremiyoruz. Galatasaray taraftarının yaptığı kareografiye bok attılar, dandik golle yenildik dediler, sanki Patagonyadan bir takıma yenilmişler gibi futbolcularını dövdüler. Kezman'dan küfür yediler. Yeni bir şey bulmuşlar gibi yandaki yezahüratı haber yapmışlar. Dinleyip karar verecekmişiz. Kulüp marşı dedikleri Viva Espanya marşı yıllardır yutturuluyor. Marşta adı geçen fosiller, Lefterler, Canlar Fikretler'in kim olduklarını ne işe yaradıklarını şimdiki taraftar bilmiyor. 100. yıl marşı diye Kıraç'a yaptırdıkları beste neden güzel diye sormuyorlar. Nasıl herkes tarafından beğenildi diye araştıran yok. 1 Mayıs marşı'nı alır söylersen tabiki herkes sever. Evet karar vermeye gerek yok, biz yıllardır biliyoruz zaten. Anlamını bile yazabiliriz. River Plate taraftarlarının Re Re Re sidir. Çıldırın tezahüratı. Biz çıldıralım siz kuduradurun

Koreografi Budur!








Fenerbahçe Stadında yıllardır büyük maçlarda koreografi seyrediyoruz doğrudur. Yönetimin, kombine kart sahiplerinin oturduğu(kelime manasında, sadece küfür etmek için ayağa kalktığı) koltuklara sıkıştırdığı kartonları, gelen anansla iki elleriyle havaya kaldırdıklarında oluşan görüntü. Taraftarın kendi kendine yaptığı koreografi ise şu yukarıdaki tablo.



Adamlar, çıldırıyor, Galatasaraylı olarak Fener'i yenmenin en büyük zevki maçtan sonraki Fener'lilerin vaziyeti. Kimini görüyoruz, kimini tahmin ediyoruz ne haldeler. Yazık ya, şu ülke ekonomisinin yüksek selamati için hep Fener galip gelse. Her sene şampiyon olsa, hep onlar gol atsa. Ne oldu sanki biz yenince. 3-5 araba görmemişler gibi korna çalarak sokaklara çıkıp halkımızı rafatsız etti. Futbolcular sanki yenilmiş gibi Florya'daki kulubelerine döndüler. Gazeteler, televizyonlar sustu. Ölüye çıkıp, Sivas maçı totemleri hazırlanıyor.



Ercan Saatçi adam yerine kondu, bir şeyler yazdı çizdi, Bu ne sadomadohizmdir, insan milyonlarca Galatasaray'lıyı anasına küfür ettirmekten nasıl bir zevk alır. Kendi parasıyla, hatta karaborsa bilet alarak maça gelen üniversiteli gençlerin o sıkıştırılmış tribünde yaptıkları gösteriye bok atan mikroorganizma; kudur emi şerefsizin damadı.

Fener Maçı Bitmedi


Fenerbahçe maçı öncesi ne yazmışsak aynen devam. Sivas'ın Fenerbahçe'ye yakınlığını bilmeyen yok. Başkanları Sivaslıdan çok Fenerli, Hocaları zaten kendi maçını bırakmış, kendi kariyerini Fener'e yaranarak geliştirmeye çalışan zavallı. En kolay yenildikleri maç, Fener maçıydı, kimse unutmadı.


Bakıyorumda Fenerliler totem efendiyi hortlatmışlar. Hepsi Galatasaray'ı şampiyon ilan etmişler. Teşekkür ederiz, meğer ne çok sevenimiz varmış. Forma aşkı, para aşkını yenmiş, Daha evvelki akşama kadar yere göğe koyamadıkları Zico, bu işi bilmezmiş. Avrupa takımlarının gözdeleri futbolcularını her zamanki gibi Samandra'da tartakladılar.


Ah bi Sivas geçirse şu Galatasaray'a, bak nasıl salyaları, zehirleri akıtacak şerefsizler ordusu. Bizim mütareke taraftarı yazarlarımızın durumu daha beter. İttihat ve Terakkici Osman Paşa, pis bıyıklarını kıvırarak yazamadı ben demedimmi diye. Turgay Şeren'in ecbet hesabı tutmadı, Lise geleneği Ali Sami Yen soyunma odalarında son buldu. Hıncal Abi, birazda ironi yaparak Fener'i çoktan şampiyon ilan etmişti. Bülen Tulun, Ayhan Akbin gibi bi bok sandıklarımız ekibi yazdıkları bir yerlerine kaçtığından, sevinemiyorlar, her yanları ağrıyor.


Galatasaray'ın final takımı olduğunu, dünyada hiç bir takımda olmayan Re Re Re ruhunu taşıdığını, sevenlerinin sevgilerinin kupalara, şampiyonluklara, pamuk ipliklerine bağlı olmadığını daha ne zaman öğrenecekler.


Bizim maçtan sonra yaptığımız gösteri sevinç değil, gururdur, minnettir, onurdur. O gün maçta milyonlarca Galatasaray'lıyı temsilen gırtlağını yırtan 22.000 ultrAslan tarihe geçmiştir. Turuncudan iz taşıyan tok bir sarıyla, vişneye çalan koyu kırmızıya sevdanın, inanmışlığın, taraf olmanın bizleri ulaştırdığı nokta, Galatasaraylı olmanın saygı doruğudur.

Maykoda Piçka


İşte gerçek Fenerbahçe taraftarlığı budur. Yenince, alacaksın Fenerium'dan pahalı bir forma, çıkacaksın Cadde'ye(orası senin tapulu malın ya), salyalar akıtacak, gürültü kirliliği yapacaksın. Ve senden başka bütün futbolseverleri, furbolsevmezleri Fenerbahçe'ye düşman edeceksin. Her maç kazanacaklar ya, seni öyle kandırdılar ya gazeteler, antenler, renk renk sinamalar. Sen en en zengin, en büyüksün ya. Her maç yenersin ya. Yenildiklerini saymazsın ya. İlahi adalet ya, dandik bir golle Galatasaray geçiriverir ya Nisan yağmurlarıyla beraber. İşte o zaman depreşir gerçek taraftarlılığın. Koşarsın Samandra'ya saldırırsın otobüse. Semih'in maymunu yaptığın koskoca Kezman'a bok gibi İngilizcenle küfür edersin. Diyalog geçer aranda'' Are you good player- No I am bad no problem'' Daha önce arabaya girmişti ya reisiniz açtı kapıyı Kezman, Ezik taraftar küfür ediyordu lan diye. Uzadı Kezman ve yapıştırdı küfürün allahını sırpça.'' maykoda piçka''. Helal lan Kezman, delikanlıymışın. seni hep sevdim, Fener sana asla layık bir takım değil. Kapımız sana açık, Balkanların Batman'ı Mateja Kezman.

28 Nis 2008

adam Sandıklarımız ; Ercan Saatçi


İnsan görünümlü yaratığı İzel-Çelik-Ercan üçlüsünün yaptığı müziklerle bi bok sanmıştık. İzel aynı İzel, duygusal şarkılarla hala dinlenilesi bir hanım. Çelik desen ben sevmem şarkılarını ama seveni çoktur zannedersem. Bizimkine gelince onlardan ayrıldıktan sonra yaptığı müziği kimse dinlemedi. Bir şarkısını hatırlayan yok. Sporla ilgisini hiç bilmiyorduk, meğer herkes gibi oda modaya uyup Fener'li olmuş. Pahalı bir yerden kombine aldınmı Kadıköy'de artık bu ülkede adam sayıldığının tescilidir. Adamlık için başka bir haslet içinde olmana gerek yok. Saat tamircisinin torunu aynı yolu izlemiş, kısa yoldan adam sanılanlar sınıfına atlamış. Allah yürü ya kulum demiş, kardeşimize mütareke basının en önemli şahsiyetlerinden Ertuğrul Özkök'ün kızıyla evenmiş. Nerde nasıl, hangi ortamda görmüş evlenmiş belli değil. İçgüvesi kontenjanından gazeteye, taraftarı olduğu kısa yoldan yürümeye başladığı Fenerbahçe adamlığı kimliğiyle bir şeyler yazmaya başlatılmış.


Yazdığını, kendisi gibi olanlar dışında tek bir Fener'li bile okuduğunu sanmıyorum. Biz neden okuduk neden yazdık peki burada. Bi bok sandık, dün geceden beri nasıl kokmuş, ne renge bürünmüş, nasıl bulaşmış bi görelim istedik.

Maç Böyle Alınır; Galatasaray 1-Fenerbahçe 0


Çok şeyler söylediler, Fenerlilerin hepsi, Galatasaray'lıların çoğu. Zengin dediler, ne alakası varsa, daha iyi futbolcular var dediler. Aziz Abilrine yarandılar gün be gün. Kafası çok şalışırmış, bizimkiler aptalmış. Hocası çok büyükmüş, Yabancıları sahadaymış. Mışlar bitti bu gece.

Galatasaray bir kez daha gösterdi dosta düşmana, neden farklı olduğunu. Başka takım olsa çoktan dağılacakken nasıl oluyordu da son iki maça 3 puan önde giriliyordu. Ve nasıl oluyordu da Galatasaray Feneri yenebiliyordu. İşte biz bu takımı en umutsuz anlarda dahi bir şeyler yapablme ihtimali yüzünden seviyoruz. En büyük futbolcusu Lincoln, uyurken sakatlanmış, yokmuş. Önemli değil, kim oynarsa oynasın bu maç alınacaktı zaten.

Hazırdı aslanlar, çok uğraşmışlardı geride kalsın diye. Peki şimdi ne olacaktı, beden eğitimi öğretmeni vardı takımın başında. Kaleci artık çok güven vermeye başladı, önemli olan bu. Song'a teşekkür etmek lazım, Afrika Kupasına gittiğii için. Emre transfer edildi yerine, Song gidebilir artık. Servet, hepimizi utandırdı. Sezon başı ilk 11 de Bouzit kazmasını koydukta onu koymamıştık. Topal, Sabri, Balta dua etsin kötü yabancılara. Maçın yıldızı Servet'ti, Emreyle mükemmel oynadılar. Nerdeyse gol pozisyonu vermediler. Fazla pozisyon olmadı ama Galatasaray üstündü. Karan'ın bir şutu direkte patladı. Seyirci çok büyüktü. Eğer mahşer diye bir şey varsa bugün Ali Sami Yen'di. Maçtaki 1100 Fenerliye acıdım, mactan sonra 1 saat çıkmadık, tezahürata boğduk. Çıktık, kimbilir onlar ne zaman çıkacaklar.

Bu saatten sonra iş bitmiştir. Ettoyumu alacaklar Shevcenkoyumu bilmem. Geçmiş olsun Fenerli kardeşler, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.

Ağlamayı kesin, Bülent Uygun'a yalvarın ve türkü söylemeye başlayın.''Sivas ellerinde sazım çalınır.''

27 Nis 2008

Söz Bitti,Şimdi Çıldırın


Her şey tamam, söylenecek sözler bitti. Fener maçı ancak böyle oynanır, ancak böyle kazanılır. Ne demişiz daha önce bir çek edelim.


Kalli kovulacak, kovuldu


Ahmet Akcan kovulacak, kovuldu


Kadro 18 kişiye inecek, oynamayacak olanlar tatile çıkacak,çıktı


Oynamayan yabancılar Carusca, Barussa, Bouzıt unutulacak, unutuldu


Maça gelecek en azılı 22000 kişi bulunacak, bulundu


Parçalı formayla çıkılacak, çıkılacak


Her taraftar aynı renk giyecek, giyecek kıpkırmızı


Bu maç bestesi olacak, oldu özel şarkı tribünler için çıldırın tezahüratı


Lincoln hazırlanacak, hazırlandı Brezilyalılara karşı tek tabanca boğuşacak


Görsel şov yapılacak, yapılacak 25000 el bayrağı dağıtılacak, büyük bayraklar stadı süsleyecek


Eski hocalar maça çağrılacak, başta Hagi olmak üzere Terim hariç hepsi tribünde olacak


90 dakika susulmayacak, susulmayacak.


İşte bu yöneticilerden istediğimiz şeyler. Şimdi sözü kapattık, çıldırmaya Ali Sami Yen'e savaşmaya gidiyoruz. Gazamız mübarek olsun.