25 Haz 2009

Arabalı Basket


geçen gece GS televizyonunda takılıyordum, bir ara bizim meşhur tekerlekli sandalye basket takımının maçına denk geldim. Önce meraktan biraz seyrettim. Bilirsiniz basketten anlamam, sevmem, ancak bu başka bir şeydi. Adına başka spor adı konması lazım bence.
Basket maçına gitmeye karar verirsem, ben bundan sonra tekerlekli basket maçına giderim. benim için daha zevkli. O ne büyük sanat, top olmasa bile arabalarla yaptıkları inanılmaz. Hem araba süreceksin, hem top oynayacaksın. Bizim ülkemizde milyonlarca kişi sakız çinerken yürüyemez iken bu adamlar destan yazıyorlar.
Arabalı basket ligi kurulsa bari. Zaten varda, gerçekten sakat olanlar oynayabiliyor. Sağlamlarında oynaması gerek bence. Ne farkı var ki, arabaya oturduktan sonra kimi oynatırsan oynat. Hepimizden sağlıklılar, hepimizden hünerliler. Dünya'ya meydan okudular, eğer kabul ederlerse bendeniz bundan sonra tekerlekli basket takımının taraftarıyım.

Allahından Bulasın


Koyverdun gittun bizi.
Karadeniz'in, Hopa'nın deli dalgalı çocuğu. Varmıydı tek başına sataşmak Dünya'ya.
Trabzonspor şampiyon olduğunda senle beraber horon tepecektim, nerdesun la, nerdesun lazoli
Hey yana yana yana,
Hey ay moli hey yana,
ckinen ckin men şenan bedi do şana.

24 Haz 2009

Geyik Muhabbeti




İşin özünde bir fark yok. Anadoluda bir köy kahvesinde buluşan, görünürde hasım, çıkarları müşterek 3 ayrı köy ağasının muhabbeti.

Toplanmışlar 3 büyük takımın başkanları, Beşiktaş'ın şampiyonluğunu kutluyorlar. Geleneksel hale getirmiş yöneticinin biri. Bu yıl olanı kalabalıkmış, medya maymunlarını da dahil etmişler. Kendi yardımcıları da hazırmış sofrada, kurtların sofrasında.

Yedikleri içtikleri onların olsun, güle güle sindirsinler de, biz geyik muhabbetinden çıkan neticeye bir bakalım istedik. İşin ucu biraz dokundu o yüzden. Arda Turan'ın pazarda oluşan fiatını cepte bilin demiş Yıldırırım, bizim Seramik'çiye. Maksat geyik olsun işte, bizimkiler Arda için Fener'e gitmez buyurmuşlar. Bizde her daim aynı şeyi söylüyoruz, pek önemli değil yani. Ardından Yıldırırım, müsade edin bir konuşayım demiş.

Ne konuşacak acaba? Kapalı kapının ardından Arda'ya ne der ki ikna eder. Bence bir şey demez, Mehmet Topuz'a yaptıklarını yapar tehdit ederler en fazla. Arda'da kolpaya takılır, ''ben ''bebekken sarı lacivert bez kullanmış annem'' der.( bu arada ben bizim Gencoya aynısını yaptım yalan yok. Annesi tekstilciydi o zamanlar, sarı lacivert bez kestirirdim, iki sene bu renk beze kakasını yaptı bizim mahdum)

Kahkahayla geçiyor yemekleri, muhabbetleri daim olsun. Daha 2 hafta evvel Yıldırırım 8 milyon dolar kazık atmış Tüpçü'ye. Daha gireni nasıl çıkaracağız diye kaygıya bile kapılmadan bu sefer Seramik'çi geçirdi. Normalde Tüpçü'nün bu iki başkanla tuvalete gitmemesi lazım. Kaybedilen paralar kendi paraları olsa böyle mi olur. Biz Tüpçü'den mazot alsak, çekimizi ödemesek hacizden icradan koltukları, televizyonu kurtaramayız. Sırtını dönemezsin bu kurtlara, demek bizimkinin otelinde bir futbolcu kalsa, Florya yakın kahvaltıdan sonra idmana.

Neymiş efendim Yıldırırım Avrupa'da başarılı olmak için iyi takım kuralım gazıyla dolandıracak diğerlerini. Sanırsın ki başka bir turnuvada oynayacaklar. Tamam madem dostsunuz, bir Türk takımının Avrupa'da bir kupa daha alması için güçlerin birleşmesi gerekiyor, ben varım. Anons edin şimdiden, bu sene Şampiyon olan takım, seneye istediği futbolcuyu alsın, bir sene oynatsın, biz de taraftar olarak o takımı destekleyelim. Dostluksa budur, gerisi adam kandırmadır. Beni kimse Mehmet Topuz ve Gökhan Zan transferinden Tüpçü'nün haberi olmadığına inandıramaz. İftira atmak istemem ancak nemalananlar olmadığına da inanmam.
Başkasına olunca kızıyoruz, başka futbolcuya sahtekar diyoruz. Burası mahalle takımı kardeşlerim, ben çuvaldızı kendime batırmadan kimseye iğne batırmam. Sözleşmesindeki esneklik yüzünden kaçıp giden Ribery'e etmediğim küfür kalmadı. Aynı boşluktan, gafletten bize gelen Gökhan Zan'a ne demeli. Yakışır mı bize? Bereket, Beşiktaş'lıların gidişine ağıt yakacağı biri değil Gökhan Zan. Ben ah almış, helalleşmeden ayrılmış futbolcuları hiç sevmedim. Oynar oynamaz o ayrı şey. Bugün Ribery benim için, nasıl 10 milyonlarca dolar eden bir şerefsiz futbolcuysa, Servet, futbolunu hiç sevmediğim, gidişine de kayıtsız kaldığım sapına kadar şerefli bir futbolcudur.


Köy kahvesi geyiği işte, normalde bir birlerine selam bile vermemesi gereken insanlar nasılda neşeli toplantılar yapıyorlar. Avrupa Ligini yayınlayacak olan televizyonun sahibi olası bir elenmenin önüne geçebilmek için ne numaralar tezgahlamaya başlamış. İşin içinde bizim gibi taraftarlara dekoder satma işi var, takımlarımız kuvvetli olsun, elesinler, bunlar da para kazansınlar. Kupaya, amatörce sevinmeye yer yok bunların sofralarında.
Çocuklar bu kadar da olur mu diye bana kızacaksınız biliyorum ama ben hem Fener'in, hem Galatasaray'ın bilerek Uefa Ligine kaldıklarını düşünüyorum. Düşünün bir an, D Smart için UEFA Ligine Fenerbahçe ile Galatasaray'ın oynamasıyla, bir iki maç sonra elenecek olan Kayseri'nin, Bursa'nın oynaması aynı şey midir? Bir de Beşiktaş'ın 3. olupta aynı lige düştüğünü varsayın, ballı ekmek kadayıfı işte.

Bunlar neşeli olmayacak da biz mi olacağız? Arda Turan'ı da meze yapmışlar işte. Şakası bile adamı ipe götürür muhabbeti, köy kahvesindeki ağalar yapmazdı oysa. Afiyet olsun.

23 Haz 2009

Medya Maymun Oldu


En sevdiğim deyimdir konu medya olunca. ''Medya maymunu'' Helal olsun sporda bizi yönetenlere bu sene. Spor medyasını maymun yaptılar. Artık tescillendi, sadece bizim gibi sivrilere, başkaldırıcalara kaim değil medyaya maymun demek.

Geçen yıl bu mevsimlerde yalan haber listesi yayınlamıştım. ne kadar futbolcu, ne kadar hoca varsa hepsinin adını yazmışlardı. Gelenler 500 de bir ihtimalle tutmuştu. Skibbe'yi bile 30 atışta tutturabilmişti bizim yalancı spor medyası.

Bu yıl cebalıtarık maymunu oldular. Bir konuşuyor, binlercesi dinliyor. Koskoca Surinam'lı Galatasaray'a geliyor, bir tane maymunun haberi olmadan. Shuster'den, Fatih Terim'e, Ersun Yanal'a, Lucescu'dan Co Adrianna'ya derken bir baktık uçaktan Surinam'lı indi. Üstelik yanında Dünya'nın en büyük yardımcı hocasıyla.

Mehmet Topuz olayında medya maymun ötesi yaratık oldu. Ne yazsalar yalan çıktı. Bari hiç yazmayalım dediler. Özer Hurmacı'yı Beşiktaş'a verdiler bir baktık Fener Forması ile ameliyathaneye gitmiş.(sakatmış kendisi) En son Gökhan Zan transferinde dumura uğradılar. Sözleşmesi bitmiş bir futbolcuya ihtimal bir yalan uydursa biri ve tutsa, şimdi basın ödülü alacak. Ne gezer, onlarda bizim gibi resmi sitelerden öğreniyorlar. Hoş artık resmi sitelerde yalan haber veriyor. Misal resmi Beşiktaş sitesi, borsaya bile bildirmişti Mehmet Topuz'u. Tepelerine topuz yediler.

Bu gazetelerin sahibi, patronu yok mu? genel yayın müdürleri neden hesap sormaz? Ne deseler yalan çıkıyor, doğru çıkan haberi de yazan hiç kimse yok. Bir iki kişi olsalar kolay, ama hemen hemen hepsi aynı çanaktan besleniyorlar. Ya yalan yazacaklar, ya da yalan yazmamak için hiç bir şey yazmayacaklar. İkinci gurup bence birinci guruptan daha aşağılık. Yalan yazanın, doğruyu yakalama ihtimali zayıf da olsa var, ya hiç bir şey yazmayan yazarlar.

O hiç birşeylerden elime birini bir geçirebilsem.....

Başka Bir Aşk İstemez


Eğer kafayı yememişsek, şu fotoğraftakiler, Surinam'lı ile Neeskens. Galatasaray forması giymişler, yanlarına da Barca'dan Kondisyoner Alberto'yu getirip Florya'da ilk idmanı yaptırmışlar Galatasaray'a.
Bu ilk idmanı kaçıranlar ne kadar şanssızlar bence. Lincoln henüz teşrif etmemiş, iki sezondur avukatı bendeniz de umudumu kesmek üzereyim. Benim izlediğim Surinam'lı kafasındaki oyun düzenini değiştirmeyecekse eğer, orta sahada oyun kurucuya gerek yok. Şaşı pas atmalar da gereksiz, koşmayan, az koşan adama da yer yok. Göreceksiniz Sabri bu takımın bu sene en çok çıkış yapan futbolcusu olacak. Barış içinde öyle düşünüyorum. Orta sahada görünürdeki 3 kişi koşacak, topu kapacak, topu kaptırmayacak, ilerideki 3 kişiye servis yapacak. İleride ki 3 kişiden biri Baros zaten çok koşan biri, Arda fazladan koşacak, yeni alınacak forvette tazı kadrosundan işbaşı yapacak. Manda yiyicisi eğer geçen sene koştuğunun iki misline çıkmazsa oynayamayacak, oynayamayan futbolcu gönderilir gider.
Ulus takımında oynayanlara izin vermişler bir kaç gün daha. Bence caza vermişler, ben olsam tatil matil dinlemem koşar idmana çıkar ve bu büyük adamlarla hemen tanışırdım. Senelerdir maça gelmeyen Eski Tüfek bile kombine kuyruğunda sabahlıyorsa vardır bir hikmeti bu işin.
Emeklilik günlerimin bir tarafına koyan Surinam'lı, beni kombine aldığıma pişman edersen seni Noi Camp'a, Surinam'a kadar kovalarım haberin olsun.
Bu yazı Hadesperado'ya gitsin, doğum günü kutlu olsun.

22 Haz 2009

Avrupa Avrupa Duy Sesimizi


İşte bu Cim Bom'un ayak sesleri.

Bu tezahüratı yapa yapa duyurmuştuk sesimizi. Duydular, duyurduk, şampiyon olduk. Şampiyonlar kupasını alan takımı yendik. 10 senedir de nal topluyoruz Avrupa'da. Sesimizi duymaz oldular, unuttular, unutturulduk.

Son maça kalmıştı Avrupa'da bu sezon oynayıp oynamayacağımızın akibeti. Son maçta kazandık ve ilk Avrupa Liginde oynamaya hak kazandık. Şu listeye bakın;

MTZ Ripo - SutjeskaLahti - Dinamo TiranVetra - GrevenmacherRosenborg - NSIHaladas - IrtyshSligo - VllazniaOlimpi - B36Anorthosis - KaerjengSlaven Koprivnica - BirkirkaraZimbru - OkzhetpesLisburn - ZestafoniHelsinborg - MIKAValletta - KeflavikDinaburg - Nomme KaljuBuducnost Podgorica - Polonia WarszawaRudar Velenje - TransMotherwell - LlanelliSiroki Brijeg - BanantsSpartak Trnava - Inter BakiDinamo Minsk - RenovaRanders - LinfieldSimurg - Bnei YehudaTNS - Fram....

Bilinmeyen bir ilaç reçetesi gibi liste. Şu takımların hangi ülke takımı olduğundan imtihan yapsam hepiniz sınıfta kalırsınız. Bu takımlarla ismimizin aynı yerde geçmesi ne acı. Utanıyorum bu takımlarla oynayacak olmamızdan.

Maçları ya PAF takımı oynasın, ya da maçlar Florya'da Jupp Derwall sahasında oynansın. Her şeye yeniden başlıyoruz, Avrupa'nın sesimizi duyması için önce Asya'ya göçecekmişiz. Kazak takımı çıkmış, yazı yazmak için ezberlemeye çalıştım ancak yine unuttum. Tekrar sayfadan çıkıpta yazmaya bile değmez bir takımla eleme turu oynayacağız. Kazaklar hayatlarında ilk defa bir tribün önünde maç edecekler. Takımı bilemem ama biz taraftarlar maça nasıl motive olacağız. Maça gidecekmiyiz, maçı yazacakmıyız?

Ah be Cim Bom, angarya maçlar yüzünden, millet deniz kenarında tatil yaparken siz 40 derece sıcakta koşmaya başladınız. Bari çabuk geçin şu trışkadan turları da, gerisini bize bırakın. Biz duyururuz unutanlara seslerimizi yeniden.

Sağlık Kurulu Sedyeyi Hazırla! Gökhan Geldi


Haber gün ortasında telefonla geldi. Aslında eve daha geç gelecektim, işim vardı. Gökhan Zan transferi bir an önce gelip yazı yazmamı gerektirdi. Hiç kimsenin yorumunu dinlemeden, okumadan içimden gelenleri yazıyorum. Bizim gibi tecrübeli taraftarların böyle bir durumda ne hissettikleri önemlidir çünkü.

Bizler Galatasaray'ın kasasının sahibi değiliz. Servet Çetin'in satılıp, bonservis ücretsiz Gökhan Zan'ı almak kulüp için karlı bir iştir. Ancak bize ne kardeşim bu işlerden. O zaman sat Arda Turan'ı, yerine oynat Mehmet Güven'i, koy cebine 15 milyon dolar. İşin bu tarafına Galatasaray veznedarları bakıyor, paraları sayıp ne büyük ticaret yaptık diye sevinebilirler.

Galatasaray taraftarını yerinden oynatacak, heyecanlandıracak, Galatasaray dükkanlarına koşupta Gökhan zan formaları kapıştıracak bir transfer değil. Nasıl ki Servet'in gitmesine üzülmediysem, Gökhan Zan'ın gelmesine de sevinmedim. Yalancıların, dolandırıcıların sinsi bir bir tezgahı ile Şampiyonlar Liginde oynamak, oradan da muhtemel bir kapı aralamak varken, bizim gibi Florya'da oynanması gereken(bu konuya da takılacağız) sözde Avrupa Kupası maçlarında oynama tercihinin sebebi ne ola ki?

İstermisiniz Gökhan Zan albümünden sarı kırmızılı sünnetsiz fotoğrafını göstersin bizlere. Başka bir şey, Surinam'lıya ne dediler acaba. Galatasaray maç cd lerinin yanında Beşiktaş'ınkileri demi verdiler? Nasıl oldu, ne zaman karar verildi, kimler ikili oynadı. Kimler komisyon aldı? Beşiktaş'lılar üzüldü mü? Beşiktaş maçında küfür ederler mi?

Bu transfere en çok sevinen bence Galatasaray doktorları olur. İki maç sonra sakatlanır, belki hazırlık maçlarında yatar revire. Onca sakat iyileşti, Linderoth bile oynayacak durumda, yeni hasta lazım baytarlarımıza.

Peki kardeşim biz gelelim Gökhan Zan'ın futboluna. Oynar mı? nasıl oynar? Bilmiyorum, ben Gökhan Zan'ı bizim maçlar dışında seyretmedim. Bizim maçlarda da dikkat etmedim. Bildiğim kadarıyla baltanın önde gideni. Surinam'lıya ben güveniyorsam bu adamı oynatmaz, oynatırsa biliniz ki bildiğiniz Gökhan gibi oynamaz. O yüzden benim için Gökhan Zan'ın gelişi, Emre'lerin ekmeğine mani olmaz. Bu durumda ben daha üst düzey maç oynamak varken, daha alt maçta oynama tercihi yapan futbolcuya iyi gözle bakmam. Büyük futbolcu olamaz, büyük adam zaten değil, Servet'ten daha vasıfsız. Bence Beşiktaş'lılar sevinsin, Tüpçü zarar etmiş olabilir ama, yerine daha iyisi geleceği kesin.

Bize beklemek, görmek düşer bu saatten sonra. Bu yıl takım aleyhine bir şey yazmamaya karar vermiştim. Maçı futbolcular oynar, sahaya bakmak lazım, ancak bu yıl benim kombinem kulübeden. Ben kulübeyi seyretmeye gideceğim. Neeskens'i, Albert'i, Surinam'lıyı. Kim oynarsa oynasın sahada, önemli değil benim için. Ben kaptan Arda'ya ve, kulubeye, biraz da Kewell'e tezahürat yaparım, benden daha fazlasını beklemeyin.

Gökhan Zan kardeş, hoşgeldin, ancak kusuruma bakma, gelişine sevinmedim.

Hasan; Uyan Artık Uykudan Uyan




Şu Galatasaray tarihinde en sevdiğim futbolcular içindesin Hasan'ım. Ben de kredin hiç bitmez. İki oda bir hol olup ta elendiğimiz maçı kurtarmak üzere oyuna girdiğinde bile kızmadım sana. Ki tribünlerde topa ilk dokunduğunda homurdular kopmuştu.




Hasan'ım sen büyük Galatasaray devriminin oynayan son devrimcisiydin. Bir nesil seninle birlikte tarih oldu. Taffarel'li Brezilya'ya gol attıktan sonra namın Dünya'ya yayıldı, mazlum ülkeler futbolseverleri duvarlarına senin de resmini astılar.




Ve Hasan'ım duyduklarım umarım yalan haberdir. Galatasaray'dan alacağın 1.milyon doları alabilmek için kapımıza haciz gönderecekmişsin. Hani haber doğru bile olsa meraklanma seni silmem, ama insan sevdiğine sitem edermiş. Sadece sitem ederim sende mi Hasan'ım derim? Sürekli lanet ettiğim endüstri futboluna, sürekli küfür ettiğim futbolcu satıcılarına basarım kalayı olur biter.




Hasan hatırlıyorum bundan 3 sene öncesini. Felaket bir sezon geçirdikten sonra malum rakipten bile teklif gelmişti sana. Adana'lı, Karataş'lı, Galatasaray'lı Hasan'ımızı yollayacak değildik. Daha çok işimiz vardı seninle. Sen olmasan kim dalaşacaktı Kadıköy'deki soytarılara, maç uçurumlara giderken kim forseleyecekti oyunu? Sen sahada topla harman dalı oynayacak, kendine bile çalım atacak, biz tribünlerde halay çekecektik daha. Görecek günlerimiz vardı Hasan seninle. Nankörlük etmeyelim gördük de. Kayseri'yi yenip Denizli'den haber beklediğimiz 16 dakikanın baş efsanesiydin. Klasiklere girdi üstün çıplak başın kel, gök tanrıya yakarış fotoğrafın.




Ve Hasan Şaş'ım sen bu son üç sezonda toplam 38 maça çıkmışsın haberin var mı? Haberin varmı Karataş'lı geçen sene sadece 10 maça çıkmışsın, kaç maça sonradan girdin, kaç maçı tamamladın saydın mı? Hasan bu sene ne zaman sakatlandın, çoğu torpille 8 maçta oynamışsın. Sonunda da yuhalanmışsın. Kısaca Hasan'ım, benim sevdiğim Hasan'ım son transfer paranı haketmemişsin. Adana'da acılımı yedin? göbek yapmışsın.




Ne yapsaydık Hasan, Surinam'lı Bülent değil ki nazımız geçsin. Bir sene daha kıyak yapsın sana. Galatasaray'ın Başkanı Sultan Süleyman değil'ki sen kulübede esnerken cebine para doldursun. Elini vicdanına koy, bu takımda oynayabilirmisin. Biz Linderoth'a kaptırdığımız paraya yanarken içimizden birini nasıl domine edeceğiz? Hepiniz senede 2 ameliyat geçirdiniz, burası futbol kulübü mü, hastane'mi belli değil. İş futbolcuya kalsa demek bizim kalede hala Turgay Şeren vardı. Hakan Şükür, Bülent, Ergün, Arif hepiniz takımdaydınız. Hiç biriniz Hagi olamadınız yazık. Son maçta tribünler ağlayarak yolladı Hagi'yi. Yalvardılar Romanya'da, bir sene de burada oyna diye.




Ergün kulübeden emekli oldu. Bülent Korkmaz kulübenin tozunu aldı son sene. Sen bırak kulübeyi revirden emekli oluyorsun. Hakan Şükür son maçta gol atarak gitmişti, kendi gitse ne güzel olacaktı. Bir de bu takıma vefasız diyorsunuz, ne vefası be çocuk? Daha ne yapacaklardı?




Benim bildiğim Hasan Şaş, son sene aldığı bir para varsa Florya çalışanlarına bağışlar, aslanlar gibi ayrılır ve istediği zaman gelir. Ya haber doğru çıkar da, icra marifetiyle hak etmediği parasını alırsa ne olacak. Bilmiyorum çocuklar, Hasan'ın ihanetine dayanamam.

21 Haz 2009

Müslüm Baba ile Mehmet Topal



Galatasaray’ın milli yıldızı Mehmet Topal, "En büyük isteğim Müslüm Gürses ile tanışmak. Onun üzerine sanatçı tanımıyorum. Şarkıları beni kendimden geçiriyor" dedi. Hürriyet 21.06.09

Galatasaray'ın İstanbulspor'u 4-1 yenip şampiyon olduğu maçta Müslüm Baba ile yan yanaydım. Galatasaray'lıymış, Şampiyonluk maçına gelmiş. Nasıl gururlandım anlatamam. Maçın ilk yarısını 1-0 mağlup tamamladık. Berabere kalsak Fener Şampiyon olacak. Ve Müslüm Baba maçın ilk yarısında gitti. İster inan ister inanma, böyle bir maçın ikinci yarısını seyretmedi. İşte bu kadar dı onun Galatasaray'lılığı. Ben Mehmet Topal gibi düşünmüyorum, hiç bir şarkısını bilmem, dinlemem ve o maçtan sonrada kendisini sevmem. Hoş zaten sevdiğim bir sanatçı değildi ama hiç olmazsa başlamadan bitti. Oysa biz Ferdi Tayfur'cu bir nesilin evlatlarıydık. Gribandık, onu da sevebilirdik.

Mehmet Topal ise benim gibi düşünmüyor. Onun üstüne sanatçı tanımıyormuş. Biz gözümüzde fazla büyütüyoruz galiba futbolcuları. Senede 1 milyon dolara para deme, Müslüm Baba'dan başka şarkıcı tanıma. Peki senede hiç milyon dolar kazanamadığı için, Müslüm Baba sayesinde elini, kolunu jiletleyenleri hayatın neresine koyacağız?

En büyük isteğine bakın bizim Topal'ın. sanki Müslüm Baba uzayda yaşıyor, kutuplarda türkü söylüyor. Git kardeşim adam nerde takılıyorsa, al bir permaşap traç bıçağı, ben Galatasaray'lı Mehmet Topal'ım de ayağına gelsin. Çok mu zor, çok mu önemli lan Müslüm Baba'yla tanışmak?

Sen Messi'yle, Ronaldo'yla, Raul'la tanışsana. Ulaşsana Benitez'e, Moirınho'ya, Capello'ya.

Ne yapsın çocuk, geçmişi gariban, futbolcu olmasa Müslüm baba konserlerinde şarapçı olacak. Ne var ki top onamış, top oynayınca cebine dolar doldurmuşlar. E doları var diye de sınıfını satacak, yeni zevkler edinecek değildi ya. Parası var diye Müslüm Baba'yı satıp da Beyonce'yi mi dinlesin? Bizde hiç bir şeyden memnun olmuyoruz. Mehmet Topal, Cristina Agulera ile tanışmak istiyorum dese bir tarafı kalktı diyeceğiz bu sefer.


Neyse Müslüm baba'yı tanıyanınız varsa bi kıyak yapsın şu Topal'a da tanıştırsın. Şimdi kafayı takar, oyununu oynayamaz, olan bize olur. Nemize lazım.