30 Kas 2010

Futbola Lanet Ettirenler; Barça ve 3 Nisan 2001

Çok uzun yıllardır futbol maçı seyretmemiştim. Bakmayın siz benim palavralarıma, her maça gidiyorum deyişlerime, her maçı yazışlarıma. Ben, bir kez daha kayda düşüyorum ki futbol maçlarına gitmiyorum. Gittiğim, gördüğüm şeylerin futbolla alakası yok. Ben Galatasaray forması seyretmeye gidiyorum Ali Sami Yen'e. 15 günde bir deseler ki, bu pazar saat 19.00 da kapalıdan numaralıya bir ip gerilecek, o ipe de sarı kırmızı Galatasaray forması asılacak, ben yine aynı sayıda giriş yaparım, Ali Sami Yen'e o formaları seyretmeye giderim. Başka formalara da baktığım yok zaten.

En son gittiğim maçı Collina yönetmişti. Nisan'da o zamanlar Galatasaray, Şampiyonlar Ligi maçları oynardı. Hani logosunda 8 tane yıldız olan turnuva maçları var ya onlardan. Şampiyonlar Liginin kurucu 8 takımından biriyiz biz. Şimdilerde unuttuğumuz, bir daha ne zaman oynarızı kimsenin öngöremediği o maçlardan biriydi gittiğim son maç. 3 Nisan 2001, Real Madrid maçı. 0-2 ilk yarı soyunma odasına gönderdiğimiz takımın, taraftarla bütünleşip, ikinci yarıda koskoca Real Madrid'e Dünyayı dar ettiği maç. O maç benim son maçım oldu. Hakkını yemeyelim, daha sonra oynanan Milan maçı'da maçtı elbet. Ama ben Real Madrid maçını ezbere biliyorum, hangi şarkıları söylediğimizi hatırlıyorum, o maç ta oynayanlar gözümün önünden hiç gitmedi, gitmeyecek. Lanet olsun o takıma! lanet olsun o maça!

Yıllar sonra bir maç daha izledim. Dün gece oynanan Barcelona maçı,  ve yine huzurumda Real Madrid. Maç sabaha kadar oynansa değil ben, Dünyadaki milyarlarca insan gözünü kırpmaz, tuvalete gitmez, yemez içmez bu maçı seyrederdi. Bu maça El Clasico diyorlar, bizim bir gece önce oynanan maçı da derbi maçı diye, klasik, tarihi maç diye yutturuyorlar.

Ne fark var ki çocuklar. Barça 52 pas yaparak 2. golü atıyor, bizim maçta da toplam 52 pas yapılmış. Ayhan'da 11 km koşmuş, İniesta'da. İlker Kasillas'da dandik goller yedi, Ufuk'da. Koskoca Sergıo Ramos maymuna dönerken, Ali Turan'a küfür etmek bize yakışır mı? O yüzyılın topçusu dedikleri Messi, 5-0 galip geldikleri maçtai atabildi mi ki Pino atsın. Ya o Ronaldo kolpasına, Türk kafatası taşıyan Mesut'a kızanınız var mı? Servet'e sümkürdü diye kızıyorsunuz. Morinho'yu bile şebek yaptılar bize ne oluyor?  Fark yok, bizim  futbolcular da zengin, onlar da. Ben eminim, dün gece bizim takım izinliydi, bu maçı seyreden 5 kişi yoktur aralarında.

Lanet olsun sana da Barça. Oynadığınız oyun futbol mu lan sizin? Yok eğer futbolsa biz ne seyrediyoruz buralarda, ne seyredeceğiz? Hepimizi futbolu sevdiğimize pişman ettiniz. Futbol topundan soğuttunuz. Ah ulan futbolun düşmanı, Taffarel'li, Popoescu'lu, Hagi'li, Okan'lı, Suat'lı, Hakan'lı, Bülent'li, Ümit Davala'lı takım! Ne enkaz bırakmışsınız giderken, senelerdir cesedi kaldıramadık. Var mı lan öyle kahramanlık maçları seyretmiş taraftara, Servet'i, Cihan'ı, Orhan  Ak'ı, Sarp'ı, Ali Turan'ı seyrettirmek. Ne suç işledik biz lan Hagi? Gırtlaklarımızı parçalamadık mı? siz o büyük maceralarda yürürken kutuplara kadar sizinle gelmedik mi? Vestfaalen'de sen topa vurduğunda biz yokmuyduk? o topla beraber uçmadık mı? Parken'de Taffarel'in arkasında kaleye geçmedik mi?

Dün gece Barça, kedi fareyle oynar gibi oynarken dalıp gittim geride bıraktığımız yıllara. Yok artık,bir daha asla olmayacak, gelmeyecek günlere. Bunlar olduğu yerde kalıp bizi bekleseler 100 sene sonra bile biz bu futbolu oynayamayız. Ya yeni bir spor icat edilecek, o sporu yapanlara bizim parçalı Galatasaray forması giydirilecek, ya da kadere razı gelinecek,o sarı kırmızı parçalı formayı giymiş mahlukatları futbolcu kabul edip seyredeceğiz. Barça diye bir futbol takımını da yok hükmünde sayacağız.

28.11.2010 tarihinde Ali Sami Yen'de ve 29.11.2010 da Noi Camp'ta oynayanlar; Aranızda hiç bir fark yok. Hiç birinizin oynadığı oyun futbol değil. Artistik Patinaj puanlamasına tabisiniz. En kötü puanla en iyi puan puanlama dışı yani. Ne Galatasaray, ne siz futbol takımısınız Barça. Her ikiniz de bana futbolu sevdiğime lanet ettirdiniz.

Mustafa Sarp'da futbolcu değil, İniesta'da. Messi'de futbolcu değil, Pino'da. 2010 senesinin Galatasaray'ı da futbol takımı değil, Barcelona'sı da , Lanet olsun.

28 Kas 2010

Gereken Yapılacaktır; Galatasaray 1- Beşiktaş 2

Bu eller rekor kırdı, Galatasaray mağlubiyeti yazma rekoru. Keşke Hagi olmasaydı aramızda. Dedim, gelme dedim, seni de bitirecekler dedim. Sandı ki oynanan oyun futbol, iş futbol olunca da Hagi'den daha büyük adam mı var? Geldi, kurtarırım sandı, ne bilsin şebekenin, bokun, pisliğin içine düştüğünü.

Ya biz ne yapalım şimdi? Koskoca Galatasaray forması lağım çukurunda, lağım fareleri futbolcu lisansı almış her hafta midemizi bulandırıyor. Bunların satıcıları da var, kontrat, sözleşme para, yuro.

Reykart bizi dinlenmedi, kendi ipe gitti. Hagi belli ki Reykart'a sormadı, takımın neden kötü oynadığını? Aslında takımın kötü oynadığı falan yok. Kapasite bu kadar, sırtında sarı kırmızı forma var diye gök tanrı seni daha iyi oynatmaz. Ayhan, emekli hür general, bundan daha iyi oynayamaz. Ali Turan'ı yazmaya bile gerek yok. Galatasaray çekirdek çitleme takımın unutulmaz sağ bekidir. En iyi zamanlarını geçen sezonun 2. yarısında oynamayarak, kendisini bekleterek geçirmiştir. Seyrantepe'de oynatan hocayı bu taraftarın içinden biri vurur benden söylemesi.

Servet, sen benim dünya ahiret düşmanımsın artık. Seni nasıl olsa Kartal'da falan yakalarım. Bu yaşımda beni geberteceğini bile bile,  ölmüş anam üstüne yemin ediyorum, sana kafa göz girişip, ana haber bültenlerine, gazetelere çıkacağım. O koca götünü artık benden de kolla kardeşim. Senin allah bin belanı versin emi.

Hakan Balta; Şebekenin, çetelerin adamı. Ruhun olsa ruhuna küfür edeceğim senin. Sen nasıl bir lisans sahibi futbolcusun? Bütün Galatasaray taraftarı yüzüne tükürse, sen yarabbi şükür diyorsun. Seni Galatasaray'a getirenlerin götlerinin yağı aksın, bağırsakları düğümlensin sıçamasınlar.

Pino, Elano yanlış zamanın, yanlış takımının oyuncuları. Bu kadar kötü futbolcuların arasında, küfürü yer oturursunuz. Tez elden siktirin gidin.

Adnan Polat, bana gelene kadar milyonlarca Galatasaraylı senin hatırını soruyor. Şebeke lideri, çete reisi, senin kurtuluşun kolay değil. Seninde cezanı senden sonra gelecek çete reisi verir elbet.

Büyük Galatasaray taraftarı; Her zaman iftihar ettim sizden, bu maçta da çok büyüktünüz. Üzülmeyin bağırsaklarınızı temizlediniz. Servet, Ayhan, Ali Turan, Mustafa Sarp içinizde kalan, ıkına ıkına çıkaramadığınız son boklardı. Onları da sıçıp kurtuldunuz. Sevinin, seviniyorum, içimde bir ölüm huzuru var. Galatasaray forması boka düşmekle değerini kaybetmez. Yıkarız, yeniden giyeriz. Onlar boktur,  bok yıkanarak bokluktan arınamaz.

Bir günde kral olmadık, bin yılda tahttan inmeyiz. Gidin hepiniz elinizi yüzünüzü yıkayın, kırmızı bir çiçek bulun, yatarken yastığınızın altına koyun, aldığınız kupaları, kazandığınız zaferleri düşünün. Renk arayın, koku arayın, Galatasaraylı gibi uyuyun. Uyandığınızda, yakın geçmişin çok kötü hatıralarının, yeni Galatasaray'a yenilmiş olduğunu göreceksiniz. İnanın çocuklar, göreceğiz hep beraber.

Maçtan Başka Her Şey; Galatasaray-Beşiktaş

Oynadıkları futbol, aldıkları neticelere bakılırsa bu maç, sıradan bir lig maçı bile değil. Ligimizin uzak ara en kötü futbolunu oynayan, oynayacak olan iki takımın maçı langırt maçından öte bir şey olmaz. O yüzden başka zaman olsa, eski yıllarda olsa bu maça 10.000 kişi bile gitmez, kahvedeki adam da bu maç için okeye ara bile vermez. Ne var ki bu maç bizim için maçtan öte bir şey.

Aldığımız haberlere göre Mecidiyeköy taraftar tabiriyle yıkılıyor. Adı cehennem diye nam salmış stadı, son bir kez daha ateşe vermek için dakikalar sayılıyor. Birazdan bizimkiler Ali Sami Yen'e ecelinden 3 maç kala kazma kürek dalacaklar, tribünleri ateşe verecek, ve son yılların en büyük coşkusunu sahaya yansıtacaklardır. Biz de uzaklarda bir yerde olanları televizyondan seyredip, zapta geçireceğiz.

Kadro henüz gelmedi, ama artık dedik ya en azından bu maç için kadronun hiç önemi yok benim için. Ben değil Servet'e, Mustafa Sarp' a bile kızmam bu maçta. Yarım asıra dayanan ne maçlar oynandı Beşiktaş'la bu mabette. Ne tavaflar atıldı çevresinde mübarek stadın. Kim bilir kaç kere binildi Beşiktaş tramvayına. Bir daha oynanmayacak lan bu maç burada. Bir daha ki Beşiktaş maçında Ali Sami Yen olmayacak. İnanılır gibi değil ama olmayacak.

Büyük Galatasaray taraftarına güveniyorum. Bu maçta bir kez daha imtihan verecekler. Galatasaraylı olmanın saygı doruğunda  sesleri, çığlıkları sonsuzluğa karışacak. Ve siz futbolcular, her şeyinizi sırtınızda taşıdığınız o kutsal forma uğruna affettik, siz de imtihan vereceksiniz. Son yıllarda  her girdiğiniz imtihandan çaktınız ama bu akşam da çakarsanız, ruhsuz,silik, kapasite altında oynarsanız. Kısaca her zamanki futbolunuzu oynarsanız,Ali Sami Yen'i bizlere boynu bükük kapattırırsanız, değil Galatasaray'dan ayrılmak,değil futbolu bırakmak benden kurtulamazsınız. Sıçtığınız yere kadar kovalarım sizi.

Bu gün maça çıkmıyoruz, spor yapmıyoruz, Bu günkü maçta puan yok, gol yok, kırmızı kart falan yok. Hakem yok, Antrenör yok, Başkan yok. Ali Sami  Yen Bey var, Metin Oktay var, Hagi var, taraftar var. Galatasaraylı evliyaların ruhları, alınan kupaların anıları, kazanılan zaferlerin gözyaşları var.

Bu maçta kötü oynayacak olan futbolcu, dünya ahret düşmanımdır.