12 Ara 2010

İşte Gittik Serv-i Revanım; Galatasaray 0- Gençlerbirliği 2

Kabusumdu, Ali Sami Yen'deki son maça, Seyrantepe'deki ilk maça Aykut, Servet, Mustafa Sarp'ın çıkacak olması. Yedi bitirdi beni 2 senedir bu kabus, bu vesvese. Reykart'ı paketlediler, Hagi'yi maymuna çevirmek için elleri tetikte kulakları kirişte. Çıkamadılar işte son maça, en azından verdiğim kavga boşa gitmedi, ilk maça da çıkamayacaklar işte yüzyılın kazmaları.

Karıncayı incitmeyiz dedik, dedik demesine de böcekleri kastetmemiştik be Hagi. Bana Galatasaraylılığımın en uzun travmasını yaşatan adamlar sahada değildi de, Gökhan Zan'la, Balta'yla, Aydın'la mı kalkacaktı bu mübarek stadın cenazesi? Burçlarında salkım saçak gırtlaklarımızı parçaladığımız stadın kalelerine, çuvallar sırayla mı geçecekti. Ömrümüzü yörüngesinde tavaf ederek geçirdiğimiz tapınağımızın sonu böyle mi olacaktı? Her tribününde, her basamağında anım var benim. Hatta soyunma odasına girmişliğim, Cüneyt'le, Papaz Erhan'la, Savaş'la aynı veteran takımında topa vurmuşluğum var.

Ya sizin ne anınız var? Galatasaray Taraftarı namlı çapulcular; takım ikinci golü yemek üzereyken'' tam zamanı şimdi'' diye bağırın lan çektirenlerin emrine girecek kadar mı korkaksınız? Ey mübarek tribün emekçileri siz nerdesiniz? köpeksiz köyde değneksiz gezenler hakim oldu dört bir yana. Sorsalar maçın kaç kaç olduğunu bilmeyen, bir an bile olsa maça bakmayan iğrenç çapulcu liderleri götlerinize kına yakın. Kötü, her zaman iyiyi kovmuştur, kovdunuz bizi, 10 senede Dünya'nın 1 numarası olmuş takımı, 10 senede hep beraber bitirdiniz. Futbolcu lisansı sahibi kişiliksiz organizmaların korkusu yok taraftardan. Aynı kaptan besleniyorlar, futbolcular milyonlarca dolar alırken, aynı çanaktan yalandıkları, 3- 5 bilet parasına sattılar takımı. Biz tribünlerde, Öcüler, Çarliler, Peygamber Hüseyin'ler, Varol'lar, Kenan'lar, İkizler, Cem'ler, Mehmet'ler, Devo'lar, Eski Tüfek'ler...., tepineceğiz ve o Ayhan, o Balta, o Aydın, o bok çuvalı kaleci Galatasaray formasıyla Ali Sami Yen'deki son maçtan sağ selamet çıkacak.

Kimsenin suçu yok gelinen noktada, bir birlerinde telefon numarası bile bulunmayan 20-25 futbolcuyu bir araya getirip takım diye önümüzde oynatanlar hariç. Bin tane hokkabazlığı bir araya getirip stat yapan, arazi alan, şirket kuran, komprodor olanlar, kaledeki sepetlerle sezonun geçmeyeceğini bilmez mi? Ortalama bir taraftar, sezon başı yapılanmasında bu gün oynayanlardan kaç kişiyi koyardı? Adamımızın başı ağrısa Amerika'ya hastaneye gider, milyonlarca dolarlık futbolcuları baytarlara emanet eder mi, işin içinde kendi parası olsa? Ben, 41 yıllık çapulcu, Baros'un bu sene oynayamayacağını yazdım da, koskoca prof.lar bilmiyor mu? Geçin bunları,defalarca yazdım. Başımızdaki şebeke tam isabet kaydetmiştir. Kendi kızını Galatasaraylı yapamamış basiretteki bir Galatasaray Başkanının, Galatasaray futbol takımına yapabileceği en fazla kötülük budur. Futbol takımı dışında her şeyi çok iyi yapmışlar. Doğrudur da, o iki Avrupa kupalı futbol takımı olmasa sen acaba başkan olmaya talip olacakmıydın? Hereke diye bir yer var, benim doğum yerim. Bilen var mı? Hereke kürek takımı dünyaca ünlüdür. Belki de tarihi, Galatasaray'dan bile eskidir. Kimse bilmez, çünkü Hereke Yıldızspor Türkiye'de şampiyon olmadı, Süper Kupayı almadı, Herekeli kürekçiler de, balıkçıların aralarında topladıkları paralarla küreklere asılıyorlar. Kimi kandırıyorsunuz lan, adı başkan olan,yönetici olan, milyonlarca Galatasaraylı saf dışındayken 1000 prostatlı, 200-300 eski sporcu, 200 yeni zengin'in verdiği oylarla şebekeye meşruluk kazandıran çete reisleri. Futbol takımı olmasaydı, Galatasaray tarihi 100 seneyi sollayabilirmiydi?

Liseymiş, İngiltere'de asırlardır iki üniversite kürek yarışı yapar, hangisinin 1000 taraftarı var? Milyonlarca taraftar, güreşle, golfle, boksla, sidik yarışıyla oluşmuyor. Kendi kasalarındaki çuvalla paraları bildiği gibi biliyorlar, Ferhat Öztorun'un Hakan Balta'dan, Uğur Uçar'ın Ali Turan'dan, Serdar Eylik'in Mustafa Sarp'tan daha iyi oyuncu olduğunu. Mondragon varken 5 senede 6 defa kaleciye para verilmeyeceğini, Hasan Kabze, Ümit Karan'ı kovup forvet namlı 10 tane sığırın beslenmeyeceğini. Fakat ticareti yok bu eldeki malların. Alış değeri olmadığından neye satarsa kardır bu zihniyet için.Şimdi değilse ne zamandır, tam zamanıdır, ey futbolcu satıcıları koşun Florya'ya elinizde kalmış, defolu, sakat, hocalarla problemli futbolcuları kakalayın Galatasaray'a bölüşün komisyonları.

Aslında yapılacak bir şey daha var. Hakan Şükür'ü dağa kaldıracaksın, işkenceyle söyleteceksin bütün bildiklerini. İçerde ne kadar irin, cerahat varsa çıkarttıracaksın. Benim bile bildiğim 3-5 ibnelik varken, 20 sene o takımda oynayıp, tarih yazmış, tarihe geçmiş futbolcular neler biliyorlardır?

Maç yazısı değil bu yazı. Sahada oynayanları Galatasaray futbol takımı olarak muhatap almıyorum. O yüzden küfür bile etmiyorum. Ki küfür direk halk edebiyatıdır, netice de bir duygudur, kinin nefretin en kestirme yoldan dışa vurumudur. Ben, Ali Sami Yen'de son lig maçına çıkmış Galatasaray formalı böceklere nefret bile duymuyorum.  Dünkü maçın, onların da maç başı alacakları paradan başka bir değeri olduğunu da sanmıyorum.

Son sözlerim Ali Sami Yen Stadına; Ben yoktum, biz yoktuk sevgili ibadethanem. Ömrümü harcadığım tapınak. İyi ki de yoktum, dayanamazdım. Yetiştirdiğimiz, yerimize gönderdiğimiz nesil de, hayatlarında ilk defa maç bitmeden terketmişler seni, onlar da dayanamamış. Bu utanç bizim değil, bunu en iyi sen bilirsin, elveda. Elveda Şir-jiyan, uyan bu hab-ı gafletten.