10 Ara 2010

Elveda Tapınak

Dünyanın en iyi atmosfere sahip statları' listesinde Ali Sami Yen 13., Şükrü Saracoğlu ise 28. sırada yer aldı. Maçlarda yapılan şovlarla dikkat çeken BJk İnönü Stadı ise ilk 50 stat arasında kendine yer bulamadı.
İngiliz basını, Türkiye'de çok tartışılacak bir liste daha yayınladı... 'Bir stattan daha çok mabedi andıran' başlığıyla yayınlanan ve yaptıkları listeyle 'Dünyanın en iyi atmosfere sahip 50 stadı'nı belirleyen İngilizler'in, geçmişte Ali Sami Yen Stadı'nda gördükleri ortamın etkisinden kurtulamadığı açıkça ortaya çıktı. 
Milliyet.

Tapınak; En ürkütücü stadyumlarda yerini almış. Yani stadyum olarak çok kötü olmasına karşın babaocağı dillere  destan olmaya devam edecek. Kolay değildi, yıllara yayılan büyük mücadelelerden, devrilip giden nice takımlardan, tribünlere akıtılmış göz yaşlarından, kanlardan serpilip gelişerek büyütmüşüz tapınağı. Avrupa da ismini söyleyemeyen yok. Maç be maç ibadete gider gibi gittik. Ne var ki yarın, çimlerinde  son lig maçına çıkıyoruz. Biz de gelişen teknolojiye, endüstriye feda ediyoruz tapınağımızı. Bizim ömrümüz, Sami Yen'in adını Dünya'ya duyurmaya yetti, görev sizin çocuklar, Artık Aslantepe'nin adını sanını en azından Sami Yen'in yarısı kadar duyurmamıza ömrünüz yeter mi bilinmez.



Ne kadar duygu katılacak yeni stadyuma, mabetten stadyumda oynamak nasıl bir şey. Tapınak ta bağırmakla, ağlamakla stadyumda bağırmak, ağlamak aynı mı? Kimler gelecek aramıza, biz 20.000 kişiydik bu takımın dünya üzerindeki öncü birliğiydik. Kontenjan arttı iki misli taraftara daha ihtiyaç var. Gelenlerin asimile olması ne kadar zaman alacak. Kaç ömür geçecek, kaç nesil bitecek Aslantepe efsanesinin Dünya'ya yayılması için. Sadece galibiyet yetermi? o tribünlere duyguları, desibel desibel gırtlakları kimler yırtacak. Haykıranlar seslerini duyurabilecekler mi?

Ali Sami Yen'den uzaklaşma menzili yaklaştıkça, takımla aram açıldı çocuklar. Nerde o eski şevk o heyecan, sıradan maçlara bakar gibi bakıyorum artık maçlarımıza. Hiç şüphem yok ki yeni stadyumda eski ben olamayacağım. Bunu Olimpiyat Stadında 1 sene boyunca yaşadım. O stadyumda dolu dolu hiç bağıramadım. Ne kadar görkemli olursa olsun yeni stadyuma benim alışmam çok zor. Yıllarını geçirdiği gecekondusunu müteahhite vermiş de modern bir binaya taşınmış bir baba gibi olurum herhalde.


Ben kapalının koltuklarının yaslandığımız incecik plastiklerinde omuz omuza çekmeyi çok ararım. Elveda Sami Yen diyen en son Galatasaray'lı ben olmak istiyorum.

5 Ara 2010

Semt El Kalasiko; Kasımpaşa 0- Galatasaray 3

Maç seyretmeye  tarafımdan sadece 10 dakika dayanılabilmiştir. Fosil, Ersen Martin ayağı kırılmış gibi anırmış, sonra da bi bok olmamış gibi devam etmiştir. Benim için maç o anda bitmiştir. Pazartesi seyrettiğim Barça- Real maçından sonra, tribünü olup seyircisi olmayan bir stadyumda 100 yıllık iki semt takımının maçına daha fazla katlanamadım. Veba Servet'ten kurtulup, Kolera Gökhan hastalığına yakalanmamak için uzadım.

Maçla ilgili bildiğim şeyler, kaleye top gelmediği için muhteşem bir maç çıkarmış olan kalecimiz ve atak yemediği  için gol pozisyonu vermemiş defansımızın unutulmaz futbolu. Tabi tabelaya yazan deplasman galibiyeti, alınan 3 puan, küme hattından fiktif uzaklaşış.

Adnan Polat'ın bir haftalık moral izini, saç baş yolma işi, küfürlerin devamı, Ali Sami Yen'de.

Hadi eyvallah,

edit; bir okurdan gelen uyarıyla, başlığı düzelttik, özür.