24 Eki 2008

Avrupa'nın Hayula Belası; Galatasaray 1- Olimpiyakos 0


Yine ultrAslan'dan başlıyoruz yazmaya. Acaba Alpaslan Dikmen'in vasiyetimidir nedir. Tribünlerin en büyük liderlerinden Alpaslan'ın cenaze töreninden sonraki bütün maçlar tıklım tıklım oluyor. Aslında paradoks var, tribün iyiyse takım iyi, takım iyiyse tribün. Ali Sami Yen her maç böyle olsun her maça 1-0 yenik başlamaya razıyım. Bugün kazayla bir gol yesek 2 tane atardık.

Defans göbekte Meira- Servet ikilisi değişti. Olmazdı, Meira defans için gereğinden fazla teknik, Servet'te kazmalıktan teknik adamlığa doğru yumuşak geçiş halinde. Kendini teknik sandığından göbek iki teknik adama fazla. Şu anda eğrisi doğrusuna denk geldi, yarım teknik adamla, gözünü budaktan sakınmayan bir kazma bu takıma gol yedirmez. Hatırlayın Bülent'le Emre Aşık Lucecu zamanında son düzlükte gol yememişlerdi. Servet geçen yılki performansına döndü. Ondan istenende bu. Sen topu tehlike bölgesinden uzaklaştır yeter kardeşim. Bir de kornerlerde çık işte kafaya. Vurursan vur vuramazsan golcülere yancılık yap.

Arda, Lincoln, Baros, Kewell; Bir kabus forvetidir, bir hayalettir artık Avrupa Stadyunlarında. Galatasaray hayaleti ufuktan gözükmüştür. Bu gece Dağ Başını Duman Almış'tır. Arkadaşlar yürümüşlerdir. Finalden söz ediliyor, final ne ki oynanmadı mı daha önce. Kupa alınmadı mı. Bence kupayı alan kadrodan çok daha iyi bir kadro, çok daha iyi bir taraftar, çok daha iyi bir motivasyon vardır. Yolun açık Galatasaray, peşindeyiz.

22 Eki 2008

Arsenal'ı Seyrettim


17 Mayıs 2000 de seyretmiştim Arsenal'i. Seaman'lı, Viera'lı, Hanry'li, Overmans'lı, Suker'li muhteşem takımı. Bakalım ne durumda diye. Bıraktığımız yerde bile otlamamışlar. O günkü Galatasaray, bu günkü Arsenal'le oynasa maç ne uzatmalar giderdi, ne de penaltılara. Ben Arsenal'i seyrettim, bu kadar laubali, bu kadar çok pas hatası yapan İngiliz takımını.

Fenerbahçe ile oynadılar. Dikkatle izledim, Fenerbahçe'nin kalesinde kaleci olsa 3-0 galip bitirecek maçı. Adamların tek taktiği ofsayt üzerine. Bir adamı ofsaytta tutup, diğerine derin pas atarak attılar bütün golleri. Aynı taktik Luis Aragones'indi. Buldukları gol pozisyonlarını değerlendiremediler. Fenerbahçe'nin oyununu beğenmemeişler. Nesini beğenmemişler anlamadım. Arsenal'e karşı bu kadar gol pozisyonunu kim bulmuş.


Bir de anlamadım. Fenerbahçe maçlarındaki baş çelişki Maldonado'yu. Gözüm ondaydı, nesini beğenmiyorlar. Adam muhteşem orta saha oyuncusu. Topu kapıp en risksiz bölgede oyu kurucu Alex'e aktarıyor. Alex en az 5 defa gol pozisyonuna direk top attı. Daha ne yapsın, iyi bir golcü olsa duman olacak Arsenal. Tam kolpa spor basınımız var. Guiza'ya ,Roberto Carlos'a laf söyleyemeyenler, Maldonado'ya yükleniyor. Aslında Fener'in en kötü oyuncusu Carlos. Görmek istemeyen göz görmüyor.

Sevgili Aragones ne işin var bu burada.

21 Eki 2008

Ben Senin Köse Sakalını.......


''Maçı Trabzonspor da 3-0, 4-0 hatta 5-0 kazanabilirdi. Aslında maçın geneline baktığın zaman daha iyi oynayan, daha çok pozisyona giren ve daha çok kazanmayı hak eden takım Trabzon'du''

Televizyon seyretmedim, yazdıklarını okuyorum. Köse sakalına lanet ettiğimin, bunamış, Galatasaray'lı görünümlü, Ali Sami Yen'e girişi yasak, Aziz Yıldırım'ın kolpadan eleştiricisi, gerçekte tetikçisi Hıncal Uluç'un.

Biz başka maça gittik. Son 20 yılın en büyük Trabzonspor'una ortada sıçan oynamıtmış, 11 pasla iki verkaçla golü atmış, darmadağın etmiş Galatasaray'ı hangi gözle seyretmiş. Bizi yanlız bırakın şerefsizler, siz ne yazarsanız yazın, tribünde götünü yırtan biz 20.000 kişi, ve yırtmak için canlarını verebilecek milyonlarca Galatasaray'lı takımdan gurur duydu. Arda orta yapmış, Lincoln atılmalıymış, Servet'in eline çarpmış, kaleci hatası varmış. Senin yazdığın gazeteyi yıllarca almıştım, ne kadar hakkım geçtiyse zehir zıkkım olsun. Sen varsın diye malum gazeteyi gazetecide bile görmeye tahammülüm yok. Sen ki yıllarca Hagi'yede aynı şeyleri yaptın. Foyanı ortaya çıkarmaya devam edeceğim. Jardel'e de bok atmış, Serkan oynamalı demiştin.

Bayrak direği ile şov yapmış, Trabzon tafaftarı rencide olmuş. Trabzon taraftarı olsa olsa kedi fare ile oynar gibi paslaşarak atılan gole utuanmıştır. ben olsam utanmazdım, böyle bir gol yesek ben alkışlardım. Futbolcu gol attığı zaman, konsantresine bağlı olarak bir gol sevinci yaşar. Sen ayağına top sürmediğin için bilmezsin. Biz bu yaşta halı sahada gol atınca neler yapıyoruz, koskoca Lincoln, Arda gol atınca üzülecekmi.

Sen git Beşiktaş'lı ol artık da kurtulalım. Galatasaraylı taraftarların %90ının Fener'lilerin %100 ünün küfür ettiği bir futbol ulemasısın. Bunun nedenlerini araştır. Bence sen en iyi bildiğin işi yap, bırak mikserliği, kimse ne okuyor, ne etkileniyor, ne de senden akıl alıyor.Sen git şapkalı moruk arkadaşının barına, orda meşhur olmak için sıra bekleyen çıtırlarla şu ahir ömrünü geçir. Bu yaştaki adama küfür etmek bizim raconumuza ters. Bakma hem okumuyoruz diyor, hem yazıyoruz ama gözümüze çarpıyor işte bir yerlerde. Öyle bir bok kokusu varki etrafta sen boka bakmasan bile kokusu geliyor. Ortalık leş gibi, bu yazıyı okuyan benim için tuvalete gitsin bir kere sifonu çeksin.

Ameliyathaneyi Özlemişiz



Hasan Şaş ilk yarıyı kapadıGalatasarayımızın yıldız oyuncusu Hasan Şaş, sakatlığı sebebiyle bıçak altına yatacak
Galatasarayımızda, sakatlığı bulunan Hasan Şaş'ın ameliyat olacağı bildirildi. Kulübümüzden yapılan açıklamada, bugün Özel Acıbadem Hastanesi'nde Prof. Dr. Ömer Taşer tarafından konsültasyonu yapılan Hasan Şaş'ın, sağ diz ön çapraz bağındaki ileri derecedeki yırtık nedeniyle, ameliyat edilmesine karar verildiği kaydedildi.
Hasan Şaş'ın ameliyatının, ön rehabilitasyonu tamamlandıktan sonra, 22 Ekim Çarşamba günü Özel Acıbadem Bakırköy Hastanesi'nde gerçekleştirileceği duyuruldu. Sarı-Kırmızılı oyuncumuzun sezonun ilk yarısını kesin olarak kapadığı öğrenildi. Hasan Şaş'ın sahalara dönmesinin ise ikinci yarının ilk haftalarını bulması bekleniyor.




Epeydir Acıbadem Hastanesi Ameliyathanesi Galatasaray servisi boş yatıyordu. En son yanılmıyorsam barış Özbek taburcu oldu. Bizim baytar ekini hastanenin gizli ortağı sanki.




Bekle elbet birinin çapraz bağı yırtılır. Yırtılana kadar nerdesiniz siz lan. Sadece bizimkilerin dizimi yırtılıyor. Bana bu ekibin kovulması yetmez. Diplomalarını yırtacaksın, olmadı onlarında diz bağlarını yırtacaksın. yatıracaksın Acıbadem Hastanesine, ceplerinden ödeyecekler ameliyat paralarını. Bu işe kim dur diyecek, ödüm kopuyor Arda'ya Lincoln'e bir şey olacak diye.

20 Eki 2008

Spor Programlarındaki Maymunlar


Beni tanıyanlar tanıyor, sporla futbolla ilgim sadece Galatasaray'la sınırlıdır. Galatasaray için kavim kardaştan vazgeçerim, en yakın arkadaşlarımı bir dakikada silerim. Galatasaray'ın maçından başka maç seyretmem. Eğer anlarsam ki ve vaktim varsa Fenerbahçe mağlupsa son dakikaları seyrederim. Nitekim bu sene Fenerbahçe'nin sadece Kocaelisporla oynadığu maçın son 20 dakikasını seyrettim. Beşiktaş'ın maçı kaç kaç bitti diye sormam bile. Diğer takımlar diziliminde Kayserispor, Sivasspor memleket takımı, Kocaelispor doğum yeri takımı, Bursaspor, Ankaragücü ,taraftarlarının büyüklüğünden sevdiğim takımlardır.

Galatasaray maçı bittiğinde hafta bitmiştir. Gelecek maça kadar ne yazmışlar, ne söylemişler umurumda değildir. Spor programları benim için uyku hapıdır. Cebelitarık maymununun biri konuşur diğerleri dinler. Ben seyretmedim seyreden arkadaşların dikkatini çekmiş. Vay efendim Lincoln bayrak direğiyle oynamışta atılmalıymış. Lincoln bu büyük futbolcu, neme lazım 3-0 zaten galip takım, hakemde atmamış,(niye atsın ki, ne yapmış ne kadarda güzel olmuş, Gaziantep maçında değişik bir şov yapanı atmış sadist hakem.) Bütün hafta konuşmasınlar diye topa değmeden kendi atılarak çıktı.

Maksat üzüm yemek değil. Bunlar Hagi'yide ecelinden önce öldürdüler. Lincoln atılsın, kovulsun, dövülsün. Yerine kazmanın bir oynasın. Hagi attıça kuduranlar, Lincoln döktürünce kan kusmaya başladılar. 11 pas yaparak atılan golün güzelliğini anlatacağına Trabzon'luların neden boş bıraktığını anlatıyor. O muhteşem vuruş tekniğiyle kaleciye felç geçirten hareket yerine bayrak direği ile uğraşıyor. Sanki bir tarafınıza sokar gibi yaptı.

Hadi Lincoln yapmadı ama ben yaptım farzetsinler. Gerek Gaziantepli futbolcu, gerek Lincoln'ün bayrağı inşallah bir taraflarına kaçar bu şerefsizlerin. Ben sadece Lincoln'ü bu hafta seyredemeyeceğime yanıyorum.

Büyük Maçların Küçük Futbolcusu




Yetenekleri sınırlı, yakışıklı kardeşimiz, ihtiyaç duyulduğu anda hiç kimsenin beklemediği bir maçta hatta büyük sayılabilecek maçta Meira'yı yerinden etti. İyi ki de etti. Göklerin hakimiydi, Hakan Şükür'ün stoperde oynayanıydı. Profosyonel deniyor ya işte tam da kendisiydi. Gözünü budaktan sakınmaz, hiç bir forvet oyuncusundan tırsmaz, konuşmaz, kapris yapmaz çıkar tekmeye kafa kor. Eskiden Galatasaray'da Tarık namlı bir futbolcu vardı. Sadece büyük maçlarda oynardı. Emre Aşık'ta sanki böyle bir futbolcu. 34 yaşına gelmiş sanki 20 yaşında ki gibi. İstediğin maça koy, senede iki maç oynasa bile farketmiyor. Form tutma gibi bir derdi yok. Yedek otursa somurtmuyor, gole oynuyormuş gibi seviniyor, para bile almıyor görüntüsü çiziyor. Taraftar bu güne kadar homurdanmadı bile kendisine. 3 Büyükleri dolaştı maçlarda en ufak bir küfür yemedi. Tıpkı Sergen gibi hangi taraftar olursa olsun kendisini sever.




Velhasıl ben kendisini seviyorum. Servet'in yerine oynarsa hiç itirazım olmaz. Delikanlı futbolcuları say deseler ilk 5 koyarım. Bugün kü maçtan dolayı kendisine teşekkür ederim.


19 Eki 2008

Emre Aşık'ın Maçı; Galatasaray 3- Trabzon 0


Maçın iyi geçeceği dışarıdan belliydi. Milli maç arasında taraftar takımını ne kadar çok özlediğini yoğun bir şekilde gözterdi. Tıklım tıklım tribünler, takım sahaya ısınmak için çıktığında gürledi. Bu gürleyiş, Trabzon için hayra alamet değildi.

İlk 11 belli olunca anladık ki Çaylağı döve döve adam ettiğimizi anladık. Göbekte asla Meira ve Servet'in oynayamayacağını ilk maç ben anladım. Sonunda Saftiggibbe'de anladı. Meira'ya yer arandı, Meria teknik her alanda yer bulabilir ama ya Servet'e yer aransa ne olacak. Acaba Servet şu anda oynadığı alan dışında nerede oynayabilir. Bence Servet'in oynayacağı en iyi yer şu anda kulube. En kısa zamanda Çaylağın yanında oturur. Bu kısa zaman Emre Güngör'ün sakatlığının geçtiği zamandır. Tez gel Emre Güngör.

Servet Milli futbolcu, kolayına kesilmiyor, Meria'da nerde koysan oynar o halde bir satranç hamlesi ile Meira ileriye kaydırıldı. İyiki kaydırılmış, unutulmaya yüz tutulmuş ama benim için asla unutulamayacak Emre Aşık sahadaydı. Bütün hava toplarına kafayı yapıştırdı. Her topa müdahele etti. Büyük maçların büyük topçusuydu. Ben kötü oynarken görmedim. Haydi eski tüfek, oynayacak çok daha büyük maçların var senin.

Bu bölge dışında sakat bölge yok. Bize sorsa bizde aynı takımı çıkarırız. Lincoln'ü yalama basın gözden düşüremedi, her biten maçtan sonra, klas bir futbolcuyu özlemeye başlıyoruz. Haftaya yok şimdiden özledim.

Arda; ne şanslı nesil bu nesil. Arda gibi bir futbolcuları var. Geçemeyeceği adam yok. Top ayağına gelsin diye yalvarıyoruz. Futbol taraftarlığı ne garip. Servet'in bir an önce ayağından topu çıkarmasını istiyoruz, Arda'nın çıkarmamasını.

Son yılların en iyi Trabzonspor'unu Lincoln çıkmasa daha beter edeceklerdi. Takım takım olmuş, gol atıldığında herkes sarmaş dolaş. Bu güzel günlerin göstergesi. Bu takımın oynadığı her maç oynayacağı en kötü maç olur.




Küçük Takımların Büyük Hocası


Galatasaray maçlarından başka maç seyretmem. Bugünkü maçın son dakikalarını seyrettim. O da maçın 2-2 devam ettiğini öğrendiğim için. Yılmaz Vural'ın maçını aslında seyretmek lazım. Daha doğrusu Yılmaz Vural'ın büyük takımlarla özellikle Fenerbahçe ile maçlarını. Oyuna somut etkisi vardır. Artı ya da eksi yönde anlarsın Yılmaz Vural'ın maçı olduğunu. Misal kaleciyi santrafor oynatması kadar değişik bir fonksiyonu vardır kulubeden. Maymunluk cabası. Televizyon gösterdi durum 1-1 iken Fenerbahçe kulubesini. Aragones dede 3 bilinmeyenli denklem çözerken elinde kağıt kalemle Fenerbahçe galibiyet golünü atıyor. O pozisyona bakmıyor bile üstad. Uğur Boral'ı çıkarma hesabı yaptığı için top Uğur'a geldiğinde hesap yapıyor yardımcısıyla konuşuyor. Nasıl olsa bi bok olmaz hesabı. Uğur golü atmasın mı. Koskoca Aragones tükürdüğünü yalayacak değil ya başka hocalar gibi. Golü atmış olsa bile Uğur'u çıkarıyor. Deniz'i alıyor. Kader ağlarını örmüş ne kadar hata yaparsa yapsın Futbol evliyaları Aragones'in yanında yerini almış. Fenerbahçe taraftarının yüzde doksanının küfür, yüzde onunun beddua ettiği pozisyonda Deniz, sakarlığını yapıp beraberlik golüne sebep oluyor. Ama olsun evliyalar son sözünü söylemedi henüz. Konumuz Aragones değil, bizimkisi; aman diyen takımların Gazman'ı, Zagor'u, Kara Murat'ı, Yılmaz Vural'ı konumuz.



O sırada maymunluk yapıyor, devreyi galip kapamış. Fenerbahçeyi en çok yenen küçük takım hocası, bir kere daha muzaffer olmak için kısmi felç geçiriyor, kalp krizini tutuluyor. 1-o galipken beraberliğe el sıkışan bir taktiğe geçiyor. Belki de tarihinin en kötü Fenerbaçesinden tırsıyor. Son dakikaları dua ederek, metafiziğe yalvararak geçiriyor. Dedik ya geçmiş olsun bu akşam papazların akşamı.

Uzatmalara gitmiş maça ne olduğu bilinmeyen, kimin basiretinin bağlanması sonucu futbolcu lisansı almış, bütün futbol hayatını orta altı takımlarda yedek futbolcu olarak geçirecek olan Murat Hacıoğlu'nu almış Yılmaz Hoca. Bari aldın bu adamın salak olduğunu bilecek ve olası ayağına top geldiğinde sahanın en uzak noktasına doğru abanmasını söyleyecektin. 5 saniya kalmış Fenerbahçe aut çizgisinde taç ataışı kazanmışsın. Baskette 1 saniya kala top sende hesabı. Tacı yanlışlıkla futbolcu görünümlü Hacıoğlu'na verdiler. Topu kaptırdığında bastım küfürü ecdadına. Yalandan koştu daha yarım dakika önce oyuna girmiş, Kocaelispor'un Tüpraş reklamlı Yemyeşil_Simsiyah formasını giymiş lanet futbolcu. Ey hemşerim, sevdiğim, maçlarına gittiğim, ve bizim maç hariç kimle oynarsa oynasın taraf olduğum Körfez ekibinin taraftarı, bu maçtan sonra Fethiye Caddesinde Murat'ı gezdirirseniz futboldan anlamıyorsunuz demektir.

Ey küçük takımların büyük hocası Yılmaz Vural; Normal bildiğini sahaya yansıtsaydın kazanmıştın. Maçı beraberliğe razı olduğun gol attığın dakikada kaybettin. Murat Hacıoğlu'yla bir daha maça çıkarsan futbol tanrıları seni affetmez. Eğer hala kovulmamışsan bilki sevgili Kocaelisporu biz Kartal Stadında seyredeceğiz demektir seneye. Sende televizyon başına geçip yorumladığın maçın Hocasını eleştirmeye devam eder, başı derde giren başka bir küçük takımın yollarını gözlersin. Başarılı olmanı isterim Hocam. Senin, Giray'ın ve Güvenç'in.