3.10.1973 İnönü stadı. 15 gün önce İspanyol Şampiyonu Atletico Madrid'le İspanya'da 0-0 berabere kalınmış maçın rövanşı. Dönemin en büyük futbolcularının oynadığı İspanyol takımıyla yapılan ilk maça hezimet korkusuyla çıkılmış. Estergon Kalesi taktiğiyle oynanmış, 75 dakika bizim 18 de maç oynanmış, En büyük futbolcuları Luis'in, Tarık tarafından Kırım Kongo Kenesi markajıyla ayağına top gelmemesi sağlanmış gol yemeden ve tabiki atamadan(pozisyon yok, kalecilerine gelen tek topu santradan Gökmen kaleye atmıştı) İstanbul'a dönülmüştü.
İnönü Stadı tıklım tıklım, yeni açıktayız. Aynı Tarık( büyük maçların stoperi, o zamanın Emre Aşık'ı) aynı Luis'e yapışmış adım attırmıyordu. Maç 0-0 bitti. O zamanların en büyük skoruydu. Şampiyon kulüpler kupası maçında İspanyol Şampiyonu'na karşı iki maç golsüz kapanmış uzatmalara taşınmıştı. Stadyumda korkudan tezahürat yapılamıyordu. Uzatmanın ilk yarısıda kazasız belasız atlatılınca bayağı umutlanmıştık. Penaltılar da elenirsek kader utansındı artık. Bitime 5-6 dakika kala Yeni Açık tribünlerine doğru olan kaleye serbest vuruş kazandılar. Topun başında Luis vardı ve maalesef Tarık iki maç toplamında Luis'den ilk defa en az 9.15 metre mesafedeydi maalesef. Yine de hatırlıyorum elinden daha doğrusu ayağından geleni yaptı olanca gücüyle sıçradı, top barajın, dolayısıyla Tarık'ın saçlarını yalayarak Yasin'in solundan doksana yapıştı. 45.000 kişi taş kesildi, gol olup olmadığı bile anlaşılmadı.
Elendik aslan gibi. Bizi eleyen Atletico Madrid Kızıl Yıldız'la final oynadı ve kazandı. Kıl payı bizi eleyen takım dönemin en büyük takımıydı. Yaşları 40-50 dolaylarında olanlar ne hissettiğimi anlayabilirlar. Bu maç, unutulan maçlarımızdan biriydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder