1 Mar 2008

Bu Futbolcu Kim


Büyük Galatasaray taraftarı, bu resim Ümit Karan'ın Fenerbahçe ağlarına topu gönderdiği anın 2 saniye sonrasıdır. Televizyon görüntüsünden edit edilmiştir. Ve yedek kulubesinde bir futbolcu aynen böyle bir duruş sergilemiş gole en ufak bir reaksiyon göstermemiştir. Acaba kimdir bu son yılların en büyük en anlamlı golüne sevinmeyen Galatasaray'lı.

Kim Bu Futbolcular

























Ne futbolcular geldi geçti, kimisi başka türlü iz bıraktı gönlümüzde
Kaka ,Boksiç, Abramcik, Six, Götz, Toshak, Schilacchi, Sissoko, Gottardi, Skoko, Amokaçhi, Amunike, Anosike, Babangida, Babayaru,
İkbaba, Berbatov, Sulakvelidze, İsakson, Gutshov, Rahim

Baltalar Elimizde




Bu çocuk sakatlandı. Baltanın biri ayağını kırdı. Belkide yürüyemeyecek. Bir iki maç cezayla kurtulacak. Lakatus ayak kırmıştı futbol hayatını bitirdiler. Bu tabanı koyan adamın hayatını bitirmek lazım








29 Şub 2008

Yapmayın Çocuklar


Burası kapalı tribün. Fenerbahçe maçı. Tamam hepiniz gerginsiniz. Yıllardır yenemediğinizden hepinizde sinir had safhada. Fener'i yenen takımın tribünlerinde olmak,katkıda bulunmak, bağırmak istiyorsunuz. Neden çıkıyor kavga bilen yok. En kritik yerde konuşlanmış taraftar yumruk yumruğa. Fener maçı her şeyi kaldırır, bu yumruk da unutulur gider ama bu maç unutulmaz. Maçın atmosferine veriyorum ve bu kavgadaki arkadaşları sarı kartla geçiştiriyorum. Bir daha olmasın, barışın çocuklar.

Galatasaraylı'ların Çoğu Özhan Başkan'cı!


Dün gece Digitürk'te Başkan vardı. Israrla sordular adaymısın aday olsan ne olur gibisinden. Kongre dediğimiz oluşumu anlattı. Benim karşımda her zaman 1300 kemik oy vardır dedi. Yani Özhan Başkan takımı Dünya Şampiyonu yapmayı garanti bile etse 1300 kişi ona oy vermez. Bir anlamda 1700 kişi kemik oyda kendisininmiş. Galatasaray kümeye oynasa bile farketmez bu 1700 kişi ona oy verecek. Can alıcı lafını da söyledi. Galatasaray'lıların çoğu kendisini seviyor ve destekliyormuş.Haklı onun için Galatasaray'lı sayısı 3.000. Galatasaray sıradan bir dernek, yani Kartal Sahillerini Güzelleştirme Derneğinden tek farkı Türkiye'nin en büyük iki derneğinden biri oluşu, üyeleri ya zengin, ya tahsilli, ya da eskiden Galatasaray'da spor yapmışlardır. Başka takımı tutanlar da olabilir. Kendi dünyaları vardır, lokalleri, havaları, plavları, günleri....Böyle düşününlerin(Galatasaray'lı) çoğu Başkan'ı tutuyormuş. Geri kalan maça gelen gelemeyen 20-30.000 kişi ve takımla beraber yaşayan ağlayan, coşan milyonlarca Galatasaray'lı. Onların görüşü yok hükmünde, ortalamayı etlilemiyor. Taraftar siteleri ne diyor ne yazıyor sümük atıyorlar. Galatasaray'ın sportif başarısı umurlarında değil. 3.000 kişiden 300 kişi maça gelmez. Galatasaray'ın gün be gün maçını takip etmezler. Maç günü bir işleri olsun, bir yemeğe gitsin seyretmezler. Yenilirse üzülmezler. Şampiyon olursa balo da yada görünülen bir barda eğlenirler. Ümit Karan hiç birini son dakikada yerlere yatıramaz tribünlerde. Varsa o 300 kişi maç biter bitmez evlerine gitti, biz ordaydık 1 saat boyunca coştuk onlar coşmaz.

Ey büyük Galatasaray taraftarı, sana istikamet gösteriyorum, stadı kurtardığın gibi takımınıda kurtar bu zihniyetten. Yeme içme bir kaç sene maça gelme biriktir paranı git kulübe üye ol. Onlar taraftar olamaz ama sen oy verici olabilirsin. Yoksa değişen hiç bir şey olmaz. o 1700 kişinin oyu bellidir, biri gider bir gelir senin için bir şey değişmez. Tanımadığımız, bilmediğimiz biri çıkarsa belki biraz umutlanırız ama ÖzhanBey gidip, Polat Bey gelirse bu günleri, bu Başkan'ı mumla değil,tribünlerde meşale yakarak,koltukları kırarak, su atarak,kudurarak daha çoooook ararız.

Fenerlilerin Parmak Kaldıramadığı 25. Kupa


Bu sene gam yemeyiz, almasakta olur. Bu kupadaki Galatasaray ve taraftarının motivasyonu artık kupayı almak değildir. Bu sene başardık bundan sonrada ilk hedefimiz Fenerbahçe'nin rekoruna yardımcı olmaktır. Kupayı alma ama Fenere'de aldırma. Kupaya ancak böyle renk gelecektir. Sponsor olacaklar bu konuyu da düşünsünler, bütün takımları motive etsinler. Aksi halde şu maç trafiğinde Türkiye Kupası maçları angarya olmaya devam edecektir. Belayı savuşturduk nasılsa, gariban bir anadolu takımı kupayı alırsa üzülmem. Görevimi fazlasıyla yaptığımı düşünüyorum. Şu Fener maçı için yazdıklarımı okuyanlar hak vermişlerdir. Taraftar olarak yarı final maçında istirahatliyim, izinliyim, huzur içinde televizyondan seyredeceğim.

Hakemin Tek Hatası


Bütün yorumları okudum. Özellikle eski hakemlerin. Ahmet Çakar idam sehpasını kurmuş, Erman Toroğlu madalya kürsüsünü. Ben hakemi beğenmediğimi yazdım herkezden önce. Koşullu çıkmış, ''ben bu maçta kuralları tam uygulayacağım'' bakalım ne olacak, sonuç ne olursa olsun düşüncesindeydi. Salya sümüklü Fenerli'ler kelle avına çıkmış ağlıyorlar. Unuttuk Kadıköyde Ali Aydın doğrarken alkışlayan Bülent Korkmaz'ın atıldığı maçı. Delikanlımısın Alex top toplayıcı topu sana veriyor bakmıyorsun bile, Gökhan demin konuşuyordu televizyonda hakeme fazla sallamadı o da vakit geçirmek için topu almadı. Mağlup olsa yalvarmazmı kenara topu çabuk verin diye. Lugano'ya kimse söylemedimi hakemin gözüne gözlük, başına tarak vecizesini. Volkan'ı atmasınmı ne yapsın. Gözlerden kaçan kimsenin değinmediği bir hatası var hakemin, tek hatası. Kapalının bizim tam önümüzde Lincoln tac atışını kullandı Volkan'ın önüne. Kimse yoktu kaleciyle karşı karşıya kalacaktı. İlk yarıyı bitirdi. Yani Çakır'a göre 1 saniye kalmıştı ve basket gibi top oyuna girer girmez bitirecekti bitirdi. Ya attırmayacaktı ya da pozisyonu bitirmeliydi.

Asker Kaçağı Aziz Yıldırım

Türkiye bu maça kilitliyken, sınırların hemen dışında karlar altında can pazarı vardı. 25 yıllık husumetin en yoğun çatışmaları yaşanıyordu. 20 yaşında gencecik delikanlıların şehit haberleri yürekleri yakıyordu. Maçtan önce şehitler için saygı duruşu yapıldı. Duruştan önce de kıyamet koptu tribünlerden. Karşı taraftaki şeref tribününde oturan önemli biri askerlik yapmamıştı. ''Asker kaçağı'' tezahüratı yapıldı. Kimbilir şehit olan çocuklardan Fenerl'i olanda vardı. Kimbilir bir yolunu bulup askere gitmeseydi ölmeyecekti. Kimbilir daha sonra o da aynı yollardan geçerek Fenerbahçe'ye başkan olacaktı. Ve bir gün bir maçta saygı duruşunda o da ayağa kalkacaktı. Ne hissetti acaba.

28 Şub 2008

Orkun Efendi

Bu resimde Orkun yok

Bu sefer yedekteydi Deli Orkun. Bu piskopatı takıma kim kazandırdıysa lanetim üzerine olsun. Kendisi oynarken, her geleni içeri alırken, ortalığa bağırıp çağırıken arkasında bekleyen zavallım Aykut'tan hiç ses çıkmıyordu. İsakson geliyor diye ağlayan yine kendisi oldu. Bakıyorumda takımın ölüm kalım maçında yedek çıkmayı hazmedememiş. Maç öncesi ısınmada konsantrasyonu sıfırdı. Yalandan çıkmış sağa sola yatıyordu. Devre arasında ise ısınmaya çıkmadı. Aykuta'a bir şey olupta kaleye geçse kesin hezimet olurdu. Ve maçtan sonrada arazi oldu hiç sevinenler arasında gözükmedi. Özellikle baktım, bütün yedekler maçtakilerden daha fazla sevinirken Orkun Bey yoktu. Anlaşılan kendi oymamadığı bir maçın zaferini paylaşmaya gerek duymamıştı.



Ey Orkun Efendi, burası Aslan Yuvası, burada profosyonellik sökmez, sen kimsinki Avrupa Şampiyonu bir takımın kalesine geçeceksin. Sana bu kadar tahammül edildiğine şükret. Burada önce adam olacaksın sonra futbolcu.Biz ne futbolcular gördük, taraftarlık hayatımız şahittirki Galatasaray'da Galatasaray'lı olmayan olamayan hiç bir futbolcu barınamadı. Galatasaray'lı olanlarıda kolay kolay kimseye yedirmedik. Sabri'yi atamadılarsa onun taraftarlığı yüzündendir, Ümit Karan gitti taraftar geri çağırdı, Hakan Şükür isterse hiç atamasın takımda her zaman oynayacaktır. Tugay bugün desin 5 numarası hazırdır. Bülent Korkmaz Floryanın kapısına tekme atar içeri girer kimse bir şey söyleyemez. Sen kimsin ki dünkü çocuk. Hayatında kaç maç kurtardın takımını. Galatasarayın zaferine sevinmeyen futbolcunun bizde yeri yok. Burası taraftarların baba ocağıdır, tez zamanda defol git 2. ligine.

Hakan Ünsal'ın Pusulası


İbre Fener’i gösteriyor
Hakan Ünsal - Star 27.2.2008


Kusura bakma be Hakan Ünsal'ım böyle düşünebilirsin ama sanane yazmanmı gerekiyor. Bir takıntınmı var. Yani dediğin çıksa ne çok sevineceksin değilmi. Yönetimde, Florya'da bir yerlerde olsan böyle konuşmazdın. Böyle yazdığını yedirirler adama kolpa Galatasaray'lı

27 Şub 2008

Sevinin Çocuklar Daba Daba Duuuu Galatasaray 2- Fenerbahçe 1


Uzun yıllardır ilk defa muhteşem bir seyirci vardı tribünlerde. Coşkuyu sahaya 90 dakika boyunca yansıttılar.Artık klasikleşti açık tribüne dolan üniversiteli çocuklar hem çok güzel kareografi yapıyorlar, hemde bilinçli tezahüratla takıma katkıda bulunuyorlar.'' Bu kupayı alanlar parmak kaldırsın'' pankartına taş devrinden Fener'li Fred Çakmaktaş utanarak parmak kaldırıyor. O kaleye 10. saniyede gol olacaktı Volkan önledi, coşan seyirciyi 4. dakikada Hakan Şükür sarmaş dolaş yaptı. Maçın hakemi maçın önüne geçti, demekki kötü yönetti. Her harekete faul çaldı, belkide haklıydı futbolcular hakeme hiç yardımcı olmadı. Dinlenen Fenerbahçe maça yoğun konsantrasyonla çıktı. Yenik durumdaki Fenerbahçe kalesi ilk yarı boyunca epey tehlike atlattı, Orkun'un yerine kaleye geçen Aykut'un performansını ölçemedik. Top gelmedi. Fener 10 kişi oyunu rolantide götürüp Galatasaray'a karşı nasıl olsa 1 gol atarım düşüncesiye oynuyordu. Nitekim geliyorum diyen gol geldi. Golü atan Gökhan atılınca 9 kişi kalan Fener Estergon Kalesi futbolu oynamaya başladı. Kalli ancak hamleyi düşündü. Geriden bir oyuncu çıkarıp Nonda'yı aldı. Şuursuzca doldur boşalta döndü maç. Tam genemi yenemeyeceğiz diye kahrederken gelen gol futbolcuları ve taraftarı çılgına çevirdi. Anamaç bitti. Fener bu senede kupayı alamayacaktı. Maçtan sonra sahadan çıkmayan taraftar açıkta köşede bulunan Fenerbahçe seyircisine unutamayacakları bir azap yaşattı. Bu gün maça gelen Fenerbahçeliler bu maçı asla unutmayacaklardır. Son dakikalarda gelen golle Feneri eleyen Galatasaray'ın taraftarları içinse uzun bir aradan sonra hesap günüydü. Maçtan sonra hesabı fazlasıyla gördü.

Lincoln'um Ve Aslanım

Duruş benzerliği

Hagi Ve Lincoln





Fenerbahçe maçında Lincoln oynamayacakmış. Biraz düşünelim bakalım, hayal edelim. Takımın başında Lucescu var. Romanya'da Rapid Bükreş ile tur maçına çıkılsa. Lucescu sakatlıktan yeni çıkmış, Rapid'e bilenmiş Hagi'yi oynatmasa. Fark yenilse de Galatasaray elense. Sonraki maç Kasımpaşa maçı olsa Hagi'yi oynatsa. Hagi maça çıkarmıydı. Çıksa nasıl oynardı. Diyelim ki kötü oynardı ve 3 gün sonraki Fener maçında oynatılmasa.
Hadi be kardeşim, dalgamı geçiyorsunuz, beş taş oynamıyoruz Fener maçına çıkıyoruz. Maymuna çevirdiler takımı. Nerde görülmüş yenilince sil baştan. Dede son maçına çıkıyor olabilir. Bu maç kaybedilirse, söylemek istemiyorum ama korkuyorum da. Ali Sami Yen tekrar yangın yerine dönebilir. Hele ki Kasımpaşa maçı gibi bir oyunla beklenmedik skor alınırsa o seyirciyi oradan polis bile çıkaramaz. Bırak en büyük kadro oynasın, büyük maçlar büyük futbolcularla kazanılır.

Haydi hayırlısı,

Fenerbahçe Maçı Seyircisi



İşte bu resimdeki seyirci, Fener maçı seyircisidir. Fazla söze gerek yoktur. Yoğunluktan, konsantrasyondan bellidir. Hangi maç hatırlamıyorum ama Galatasaray'ın bu maçta yenilme olasılığı yoktur. Taraftarın en iyi olanlarından 20.000 kişisi stadı doldurmalıdır. Herkeste forma atkı bayrak olmalıdır. Davullarla tribün desteklenerek, durmadan tezahürat yapılmalıdır. Gol atılırsa golü atan hemen kaleden topu çıkaracak koşarak santraya dikecektir. Kaleci yok farzedilecek çekilecek her şutta en az biri topun çnüne atlayacaktır. Serbest vuruş kazandırılmayacaktır. Maçtan önce Fenerli futbolcularla takım asla selamlaşmayacaktır. Kaleye şut çekildiğinde biri mutlaka topla beraber koşacaktır, Volkan topları sektiriyor. Sahaya madde atılmayacak, oyun durmayacaktır. Hakeme dalaşılmayacak o iş taraftara bırakılacaktır. Futbolcular topluca çağrılacak, Metin gibi oynayacaklarına yemin ettirilecektir. Kısaca, bu maç alınacaktır, başka yolu yoktur.

26 Şub 2008

Anamaç

Gerisi teferruat, angarya. Her iki takım bu maçı düşünerek yenildi kendi sahasında. Ne hocalar, ne yöneticiler, ne futbolcular gitti bu Anamaç'ların sonucuna göre. Her iki takım taraftarı için bu maçı alın isterseniz şampiyon olmayın sloganları atılır diğer maçlarda. Nitekim 6-0 yendikleri sezon UEFA kupasına bile gidememişlerdi.
İşte gün oldu harman oldu bir Anamaç daha geldi. Galatasaray acaba hazırmı, takım deneme tahtasına döndü, her maç ayrı 11 sahada. Hatta sahadaki 11 bile maç esnasında değişir oldu. Son maçta bir ara Hakan Şükür sağaçıkta, Servet Santraforda Lincoln bekte gözüktü. Taraftarın motivasyonu nasıl. Motor gücü kapalı karmakarışık, kombinelerin pahalı olması yüzünden bu sene hiç bağırmayan, atkısı olmayan yer numarasına göre oturan seyirciler var. Nerde o şevk o coşku o heyecan o güler yüzlü adam. Bir diriliş bir haykırış gerek, en iyi Galatasaray'lıların maçta olması gerek. Hiç susmadan skor ne olursa olsun ölümüne bağırmak gerek.
Ey büyük Galatasaray taraftarı, yarın bir kez daha imtihan günün, sen bu imtihanlardan nicelerini vermiştin daha önce. Şahit o günlere, kapalıyı yaktığın, Real'lere, Milan'lara,Leeds'lere stadı dar ettiğin, Maldini'ye ''bu statta sadece 20.000 kişi olduğuna benikimse inandıramaz'' diye vecize söylettirdiğin maçlar. Takım yeni, çoğu Anamaç oynamamış. Sen tecrübelisin, bilirsin işini. Stada erken gir, ısınırken başla ürkütmeye korkutmaya, davullarla, bayraklarla, çoşkuyla gel. En güzel Fener galibiyeti henüz alınmayandır. Gazan mübarek olsun.

Kapalıda Bağırmayanı Dövelim







Sırada Fener maçı var.Maç dediysek sıradan bir şey değil tabi. Yenersen ağzın kulaklarında gezeceksin, yenilirsen kaçacak delik arayacaksın. Bu maçları kim ne derse desin seyirci alır. Pahalı bilet yüzünden an azılı taraftar kapalıda olamıyor. Bağırmayan, atkısı bile olmayan seyirci peyda oldu son zamanlarda kapalıda. Ey kapalıya gelen millet, bizler o mekanı savaşa savaşa dayak yiye yiye , desibel desibel götümüzü yırta yırta yaptık. 50 yaşına geldik. Ne günler gördük, bağırmayanı alt kata atanlar oldu, yüzlerine tükürüldü, kovuldu. Arkadaş ben kombine bilet aldım, yerimde otururum, bağırmam diyen varsa Fener maçında kapalıya gelmesin. Bir araba dayak yemeye hazır olsun. Siperde ateş etmeyen askere benzer onlar. Onlarıda kapalıda barındıranlar Galatasaray'lı değil. Dövün onları.

25 Şub 2008

adam Sandıklarımız; Selim Soydan

Fenerin 1-0 mağlup olarak soyunma odasına gittiği bir maçta devre arasında ilk yarının yorumu olarak "fenerbahçe gol atamazsa yenilir.." diyebilmiş bir yüce futbol duayenidir.. insana "şimdiki futbolcular da senin gibiyse ya senin kadar kafaları çalışmıyor ya da kazanmak istemiyorlar.." tarzı bir yorum yaptırır.
Senelerdir o spor programı senin bu spor program benim televizyonları nasıl işgal ettiği bilinmeyen yaratık. Alemcilği Ali Şen'le Brezilyaya futbolcu, pardonTangalı hatun, bakmaya gittiklerinde tescillenmişti. Bir kadının kalçalarını avuçlamıştı.
Bu hafta benim için seyredin reytingi en düşük yorumcumumuzu. 30 kereden az ''tamam mı '' derse eşşoğleşşeğim. Yine senelerdir her programda Fenerbahçe'nin ki Fenerbahçe'den bahsederken mutlaka ''Fener takımı'' der- çok iyi kadrosu var diye tasdikler.
Aşağılık, ağzından salya akan, Fener yenilse de yense de karşısında eğer varsa Galatasaray yorumcusunu kızdıran ve de köşemizde hakkıyla, torpilsiz yer alan her gördüğümde tiksindiğim, küfür etmeye doyamadığım tip.

24 Şub 2008

Hacıhüsrevi Yenemediler GS 0- Kasımpaşa 1

İnsan gördüğünden geri kalınca ne kötü oluyor. Ali Sami Yen'de lig sonuncusuna, hemde 3 gün evvel ki hezimetin ardından, hem de Fenerin kendi sahasında yenildiğinin ertesi günü, sayılı kötü maçlarından birini oynayıp yenilince çok koyuyor. Neresini yazacaksın, kimi yazacaksın. Bu gün rahat bir maç olur, Lincoln'ü Yeni transfer Barusso'yu vede formasını özlemiş Song'u izlemek için doldurduk Tribünleri. Hem elenmenin ardından takımı Fener maçına motive etmek için seyirci elinden geleni yaptı. Çok merak ediyorum acaba Lincoln bu maçtan daha kötü oynamışmıdır. Fener maçı olmasaydı sırada bu kadar metin olamazdık. Korkuyorum eğer Fener'e bir de böyle kötü oynayarak yenilip elenirsek tribünler gecen seneyi aratmaz. Belkide Sami Yen'de bu sene son maça çıkarız. Olsun bizler çapulcular, maça gelmesekte olur, şu liseliler ve Galatasarayımızın gerçek sahipleri sayın kongre üyelerimiz bizim için yeni yöneticileri rahat rahat seçsinler. Stadı kırıp döküp etkilemeyelim kongreyi. Gerçi ne etkileyeceğiz biz pis, gariban olsada olur olmasa da taraftarız. Bizim bağırıp, dayak yeyip, soğukta it gibi titreyip, sıcaktan sıtma olup kavrulup uğruna ölümlere gidip geldiğimiz Galatasaray'la, asil kongre üyelerinin Galatasaray'ı aynı değil.
İstesek te bir daha böyle kötü oynayamayız, canınız sağolsun, unutun gitsin, çarşamba akşamı tribünlere çağırır barışırız. Cim Bom Bom'umuz bizim biricik sevgilimiz, sizlerden başka kimimiz var bizim.

Adnan Öztürk; Galatasaray Başkanı


Dünya devi bir Çelik firmasını yönetiyor, Adnan Sezgin'in yönettiği takımı devralmaya aday. Üstelik Liseliymiş, prostatlarımız yol verir, sorun olmaz. Ribery transferini yapan adam. Firmasını sponsor yapacakmış Galatasaray'a..... bunlar araştırınca çıkardığım sonuçlar. Bizim dışımızda gelişiyor, bizim yerimize birileri karar verecek ve kaderimiz belirlenecek. Pek ilgilenmesekte isimlere baktığımızda bize heyecan getirecek, ölü toprağımızı atacak, yalanla, dolanla uyutmayacak, akıllı, vizyonlu, ADNAN ÖZTÜRK ; Başkanlığın hayırlı olsun, bir kere de taraftarın istediği biri başkan olsun.

Orkun Maçtan Önce Isınmada



Maç yaklaşmakta, tribünler yavaş yavaş dolamakta, takımlar sahaya beklenmekte. Bir hışımla kaleci çıkmakta ve koşarak ceza sahasına girmece. Hemen hemen aynı anda rakip takımın kalecisi de aynı şeyleri yapmakta. Belki de bütün dünya stadlarında aynı şey olmakta. Biz Orkun'a bakalım. Ceza sahasını enine yavaş yavaş koşmakta. Koşarken kollarını öne arkaya çevirmece. O sırada kaleci antrenörü Nezihi ve karizmatik yedek kalecimiz Aykut sahaya çıkmakta. Kapalıda biriken seyircinin kaleciyi çağırmasına referans. El kol sallama bacak gerdirme seansı sırasında takımın sahaya çıktığını görüyor erken giden taraftarlar. Tek tek çağırmaca, bir önceki maçın varsa kahramanı önce çağrılıyor yoksa Hakan Şükür'den karizma sırasıyla. Neyse dönelim Orkun'a. Yere yatıyor Nezihi elle bir sağa bir sola atlatmakta. Dön bak diğer kaleye aynı şeyler. Nezihi daha sonra açılıyor, uzaktan orta kesiyor. Yan top çalışması Orkun'a. O sırada takımda hemen hemen her mac aynı şeyleri yapmakta. Yelekler giyilmiş 5 e 5 maç yapılıyor. Orkun'un işi bitti, ısındı, öğrendi ve gitti. Kaleye Aykut geçiyor. Futbolcular şut çekiyor sırayla. Uçmuyor yedek kaleci, antrenmanda uçma dediler. Yoksa hepsini kurtarır.

Ey makinadan çıkmış kaleci antrenörleri. Birinizde imalat hatası olarak çıksın ortaya da başka türlü kalecisini çalıştırsın. Belki sol kolu çekiyordur, belki o gün morali bozuktur. Belki karşı takım hiç şut çekmeyecekte bütün akınları kanatlardan yapacak. Maça , rakibe göre çalıştırsana. Hatta yasakmı maç esnasında kalecinin arkasında dur ne yapacağını sen söyle. Çık, çıkma, elle oyuna sok, degaj yap. Uğur'a at, Balta'ya at. Konuş be allahın adamı Nezihi. Bütün işin kale arkasında ısınanlara doğru koşup, oyuna girecek futbolcuyu çağırmakmı yoksa.

Acımız Hafifledi


İyi haberler peşpeşe geldi. Özhan Canaydın artık padişah!olmayacakmış haberi geldi öğle saatlerinde. Bu haber Galatasaray şampiyon oldu haberinden daha iyi. Tebrik telefonları Türkcell'i ihya etti. Tebrizden Şems gelmiş Konya'da bayram havası. Başkana teşekkür edip ellerinden öptük bize bu sevinci yaşattığı için. Galatasaray'lı taraftarlar bu sevinçli günlerini barlarda, meyhanelerde kutlamaya başlamıştı saat 19.00 sularında. Pek ilgilenmiyorlardı maçla, nasıl olsa farklı kazanacaklardı. Bir penaltı haberi geldi Kadıköy'den. Ne olur ne olmazdı seyrettiler, kale arkasında üsta katta, köşedeki yeşil beyazlı taraftarlar ayaktaydı. Aynı zamanda sarı lacivertliler dışındaki her futbolsever. Tuzun yokuşu ne zormuş, her şeyin öncüsüymüş Galatasaray, yabancıları oynatmadan da yenebilirmiş. Bir de Brezilya'lı hoca denese ne çıkarmış. Oynatmamış, yabancılardan bir kaçını. Zora girerse sokar maçı döndürürmüş nasılsa. Derken, yeşil beyazlı taraftarlar bir kere daha coştu. Ustaları soktular sahaya ama artık çok geçti. Şimdi onlar düşünsündü, bizim acımızı hafiflettiler.


Şuna bu gün bir kere daha şahit oldum ki, Fenerbahçe yenildiği zaman, Galatasaray'ın galip gelmesinden daha fazla seviniyorum. Ve Fenerbahçe Dünyanın hangi takımıyla, hangi kademede maç yaparsa yapsın karşısındaki takımın taraftarıyım.

Teşekkürler Leverkusen



Başka türlü gitmezdi, tam zamanıydı böyle bir hezimetin. Elesek, ya da kıl payı elensek yanmıştık. Prostatlı Liseliler yine seçerledi kendisini. Liseyle gururlanılacak övünelecek sonsuza kadar ama anlamakta güçlük çekerim 40 yıllık taraftarlık hayatımda. Biz lise takımımıyız ne alakası var bu liselilerin sporumuzda. En az 1000 Galatasaray maçını canlı seyretmiş, en büyük maceralarında bulunmuş, takımla kutuplara bile gitniş bendenizin bu yönetim seçiminde alakam olmayacak, lise mezunu belkide Fener'li biri milyonlarca Galatasaray'lıyı kahredebilecek kararlar alacak. Taraftar sitelerine baktım demin sevinçten ağlıyorlar, Leverkusene teşekkür ediyorlar. Biz takımın değişmesi için yarım sezon Galatasaray'ımızı izlememeyi göze aldık Fener Maçında stadı yıktık. Eğer o gün o eylem olmasaydı aynı takımla devam ederdik. Kazasız belasız elenmeyi ne çok istemişler meğer, meğer Yunanistan'da Pananıos yenilmeseydi belkide sevinecekti yönetim kademesindeki yaratıklar.

Galatasaray'lı taraftar; Özhan gidiyor, kim gelirse gelsin diye sevinme. Zihniyet gitmedikten sonra değişmez hiç bir şey. Merak etmeyin prostatlı bir Liseli hazırdır, yada liseliler hazırdır. Bülent Tulun, Ayhan Akbin, şu an ne kadar maça gelmeyen Galatasaray'lı fosil varsa ekmek bekliyor. Kimin umurunda takımın durumu. Onlar varsa takım iyi yoksa her kes kötü.

Düzen değişmediği sürece düzülen aynı kalacak. Faruk Süren, Mesut Yılmaz gibi biri gelmediği sürece hiç bir şey değişmez. Ancak ben son yıllarda bu kadar sevindiğim bir haber duymadım Galatasaray adına. Defol git Galatasaray tarihinin en kötü başkanı. Adnan'ları da götür