12 Tem 2008

Necati,Semih,Nihat

















Necati Ateş; 40 yıllık Galatasaray taraftarıyım. Ne maçlar gördüm ne futbolcular. Gelmiş geçmiş bütün futbolcular içinde en nefret ettiğim futbolcu olmuşur. İlk Galatasaray golü attığında sol elinini öptüğünde başladı neftetim. Kaç gol attı saymadım. Hiç bir golüne sevinmedim. Galatasaray tarihinin en kötü bankosu Öner Kılıç'tan bile daha fazla nefret ettim. Ne demek lan gol attığında yüzüğünü öpmek. Galatasaray'ın golü kim atarsa atsın kayıtsız koşulsuz Galatasaray taraftarınındır. Sen karına bir şey armağan edeceksen bizden kazadığın paralarla aldığın jipi armağan et. Çoluğun çocuğun sevinsin paralarına. Gol Galatasarayındır şerefsiz adam. Nedir bu maymunluk, bize ne senin karından, çocuğundan. O gün bugün taktım, hiç sevmedim, sevmem. Attığı gole sevinmem.


Baktım aynı hareketi Nihat Kahveci yapıyor. Yazılarımı takip edenler bilir, Nihat'ın futbolunu hiç sevmem. Nihat'ı da elbette. O da gol attığında yüzüğünü öpüyor. Nihat'ın attığı golü canlı seyretmedim herhalde. Necati gibi, bencil, pas vermeyen kendine oynayan bir futbolcu. Patlar gelir en kısa zamanda.
Fenerbahçe'den ilk defa beğendiğimiz biri çıkıyor demiştik. Semih'e sonradan giriyor diye ufaktan acımıştık bile. Milli takımdaki performansıyla kariyerinin tavanını yaptı. O da ne Semih'de gol attığında yüzüğünü öpüyor. Almanya'ya son dakikalarda koymuş attığı golü Türk Milleti dururken karısına armağan ediyor. Hırvat maçından sonra golümü eşim ve çocuğuma armağan ediyorum dedi. Orada başlamadan bitti benim için Semih. Ötekileri bilmem ama bizim Necati zamparanın allahıdır. Muhetemelen onlar da öyledir. O yüzden belki de yüzüklerini öpüyorlardır.Ne değerli karıları varmış bizim üçlümüzün. Bunlardan bi bok olmaz. En azından benim için.

10 Tem 2008

Kağıttan Kaplan



İşimiz futbol, spor, kardeşlik. Biz anlamayız kapitalizmin çarkından nasıl sebepleniriz. Biz aslında en çok anlarız da kimseye dinletemeyiz feryadımızı. Çekin lan ayağınızı pis ellerinizi burjuvalar sevgili futbolumuzdan. Sevgili Fenerbahçemizden, Beşiktaşımızdan, uğruna ölümlere gidip geldiğimiz Galatasarayımızdan.

Varmı lan kalleşçesine takım sevgisini sömürmek. Forma dersiniz alırız, kombine dersiniz alırız, siz lokallerde üç kuruşa yemek yersiniz, biz 100 kuruşa Beşiktaş pazarında, Kalamışta Divan'da Mecidiyeköy Meşale'de götümüzü yırtarız.

1 haftada tavan çektirmişsiniz Fener hisse senetlerine. Götünüzün yağı aksın emi. Çaktınız takımını karşılık beklemeden sevenlere. Acımadınız, sarı lacivert renklere gönül verenlere. Mütareke gazetelerinize yazdırdınız, Dünyanın en zengin kulübü diye. Hiç aklında olmayanlara senet aldırdınız. Hayatımda ilk defa Fenerbahçeye gönül bağlayanlara, ondan istikbal bekleyenlere acıdım. Beklesinler tabiki. Onlar sahadaki Fenerbahçe'ye aşıklar, 100 yıllık sevgili Fenrbçele'lerine. Nerden çıktı bu halka açılma kardeşim. Ne halkı, herkes kendi taraftarını sikecek. Fener hisse senedini yavşak Galatasaray'lı dışında kim alır.

Yazık oldu, ben anlamam takip edin, bir haftada %100 artan senet, bir hafta sonra dip yapmaya başladı. Aragones geldi, Emre geldi, Gauzo geldi saldırın senetlere. Ne alakası varsa. Spor sahada olur, İstinye'de Menkul Kıymetler binasında değil. Benim 1 liram yok borsada, Galatasaray senedinden 1 lot almadım. Trilyoner olsan gene almam, biz forma alırız, maça gideriz, bayrak yaptırırız. Sermayenin dişlisi olamayız.

Yalaka basın, şerefsiz basın, ne kadar küfür etsek azdır basın, yarın ne yazacaksınız. Dünyanın en zengin kulübü diye yazdınız, en çok prim yapan hisse senedi yazdınız, manipilasyon yaptınız. Mao De Zung demişti yıllar önce, Amerika için, kağıttan kaplandır korkmayın diye. Üfleseniz kaçarlar, siz ondan korkarsınız o sizden.

Fenerbahçe hisse senedine güvenipte satın alan Fenerbahçeliler, geçmiş olsun. Ateşlere yandığınızın resmidir. Fenerli olmayıpta durumdan vazife çıkarıp köşeyi tez döneyim diyen başka takım taraftarı varsa içinizde beter olun emi. Fenerbahçe'ye kim güvenmişte iki yakası bir araya gelmiş.

Kral'a Açık Mektup


Sevgili Kaptan,
Tanju Çolak Fenerbahçe'ye transfer olmuş ve biz koca bir sezonu ağlayarak tamamlamıştık. Beşiktaş'tan 16, Fener'den 11 puan fark yeyip sezonu kapatmıştık. Domibique Iorfa adlı santroforumuz bile vardı. Feldkamp'ın Galatasaray'ında başladın tarih yazmaya.

Ali SamiYen'e ilk çıktığın maçı hatırlıyorum, ben de vardım. Kaleciye atılan toplara deli danalar gibi koştuğunu, uzun boyunla her hava topuna uzayarak vurmaya çalıştığını, her noktadan şut çektiğini ve daha pek çok şeyi hatırlıyorum.

Tanışma sezonumuzda en çok golü sen attın. Tanju Çolak'ın yarası sarılıyormuydu ne. Seninle başladığımız ilk iki sezonu Şampiyon kapadık. Adının, artık Ümit Burnu'ndan Sibirya Bozkırlarına kadar Galatasaray'la birlikta anılacağın Büyük Galatasaray Efsanesi kulaktan kulağa duyulmaya, dilden dile söylenmeye başlamıştı.

Çok zaman uzun süreli atamazdın. Küstü der geçiştirirdik. Ha bu maç, ha bir dahaki maç diye bekler dururduk. Belki de Dünya'nın en çok yüzde yüz gol kaçıran forvetisi sensin. Ama seni hep sevdik biz. Hem de sevmediğimiz adamları sevdiğin halde. Hiç alakamız olmayan mecralara aktığın, futbolla bağdaşmayan eylemlerin içindeyken bile bu taraftar seni her zaman ilk çağırdı. Herkesin karşında olduğu zamanlarda arkandaydık, en ağır Galatasaray yazarlarını senin yüzünden stada sokmadık biz. Sana saldıranlara saldırdık.

Gittin yurt dışına en kral zamanında bok varmış gibi. Kral gibi uğurladık, döndün aslan gibi karşıladık. Avrupa Şampiyonu olduk beraber. Bir adım dahası vardı, Şampiyonlar Ligi Kupası'nı dahi alabilirdik. Kaçtınız, ilk sen kaçtın. Yıllarca Avrupa dediğiniz, bir türlü neden gittiğinize akıl erdiremediğim stadlarda, tesislerde ömür harcadın. Tekrar kükçü dükkanına döndüğünde dükkanın vitrini futbolcu bozmalarıyla doluydu. Baliç'inden Pinto'suna kadar menager dolandırıcılarının cepleri doluyordu, kaleler golle dolacağına. Bekledin sessizce, taraftarın baskısı beklentisi sonuç verdi tekrar kaldığın yerden başladın hiç gitmemecesine.

Şu son şampiyonluk, belkide en anlamlısıydı hepimiz için. Fakat en çok senin için değer kazandı. Bütün rekorları bu sezon kırdın. Şampiyon takımın kaptanı olarak, bir daha asla kimsenin yaklaşamayacağı kariyerle adını zabıtlara geçirdin.

Sana teklif edilen, Galatasaray başkanlığı dahil bütün makamları istemedin. Florya'ya heykelin dikilecekmiş sen bir yıl daha futbol oynayacağım diyorsun. Hangi takımda oynayacaksın. Galatasaray kalesine doğru golmü arayacaksın bu saatten sonra. Bülent Korkmaz gibi Galatasaray'ın yediği gole maymunluk yapıp seni sevenleri ikiyemi böleceksin ortadan. Hadi oynadın diyelim golmü atacağını sanıyorsun. Galatasaray gibi 90 dakika gol kovalayan bir takımın forveti olmakla Konyaspor'un forveti olmak aynı şeymi. Ayağına, kafana top gelmeden maçları bitirir yuhalanarak kovulursun.

Şimdi aklıma bir önceki sezon geliyor. Şampiyonluğu Fener'e kaptırdığınız sezon sen sadece 4 gol atabilmişsin. Acaba bilerekmi atmadın. Rekorunu kırsaydın o sezon acaba bir sezon daha kalırmıydın. Galatasaray yönetimi ve büyük taraftarı Tanju'nun elinden rekoru alasın diye seni bir sezon daha fazladan oynatmış olmasın.

Ey büyük Galatasaray'ın Büyük Kaptan'ı; Sakaryaspor dışında bir takıma gidersen ilk beni kaybedersin. Git büyüklerin elini öp, ne görev verirlerse kabul et. Heykelini diktir biz de ara sıra ziyaret ederiz. Metin Oktay'la seni, büyük Galatasaray golcülerini....

Kolpa Memet Teskere Aldı


Aurelio ilkokul çağına gelen çocuklarının eğitimi için daha önce de İspanya'da yaşamak istediğini söyleyerek Real Betis'e gitmiş. Ne diyelim hayırlı olsun. Özkan Sümer'in sokakta bularak ayda 1000 dolar maaşla Trabzona getirdiği Marco, yılda 2.700 Euro para alacakmış. Parasında gözümüz yok ama şimdi ne olacak. Türk Ulusal takımıda oynayan devşirme çocukları okuma çağına gelince vatanının eğitim sistemini beğenmemiş İspanya'da okutmak için bir İspanyol takımına gitmiş. Bebeklerinin mama parasını Trabzon'a ödetmiş, kreş paralarını da Fener'e. Okumaya gelince kaç git. Aman ha Türkçe falan öğrenmesin çocuklar, sonra büyürler Türkiye'ye faydalı insanlar olurlar, tıpkı babaları gibi.

Eeee nerde kaldı yalandan Milli Marş söylemek. Ne kazandı peki Fenerbahçe? yılda 12000 dolarlık futbolcuyu zenginler kulübüne sokmuş, 5 dolar indiremeden Kadıköy'den yollamış. Yazılarımı okuyanlar bilir ben bu adamı hiç sevmedim. Milli takımda oynamasını içime sindiremedim. Bakalım yine çağıracaklarmı, Fener'den uçtuğuna göre mecburiyet ortadan kalkmıştır. İsmini anmayacağımıza söz verdiğimiz Milli Takım CEO su umarım rahatlamış, sıçtığı bok kendiliğinden temizlenmiştir. Real Betis'te oynayan Brezilya vatandaşını kim Milli Takıma alır artık.

Geçmiş olsun hepimize, unutun gitsin, zaten bu gece itibariyle kazan mevcudundan çıkarmışlardır. Bereket çok uzaklara gitti de Fener'lilerden edilen küfürleri duymayacak. Memet tezkere aldı, artık sivil hayatta başarılar dileriz kendisine, zaten çürüktü. Üzülmeye değmez.

Futbolu Sevdirenler; Arif Erdem


11 sene oynadı o da Galatasaray'da tıpkı aşağıdaki futbolcumuz gibi. Oynadıkları mevki aynıydı. Sağaçıktaydı. Üstelik eskiden 3 lişiydi forvet, Arif iki kişilik hücum hattındaydı. 297 lig maçı oynamış, tam 90 gol atmıştı. Bir kere gol kralı olmuştu. 7 defa şampiyonluk kupasını kaldırdı. En büyük maceralarda vardı. Galatasarayın kader maçlarının unutulmaz futbolcusu oldu. 4 sene destan yazan takımın ilk şampiyonluğunda, İstanbulspor maçının son dakikasında yalandan atlamış penaltı kazandırmıştı. Sonradan diyecekti ki adam değmemiş ama penaltı girişi yapmıştı. O penaltıyı 40.000 kişi gözü kapalı seyredememiş, Hagi ağlara göndererek uzun yolculuğa çıkarmıştı takımı.

Manchester United maçında 25 metreden Schmeichel'ı avlamış, hezimet beklenilen maçı İstanbul'a taşıtmış, devamında ilk defa taraftarı sokaklara döktürmüştür. UEFA kupası final maçında yüzde yüz golü kaçırmış, taraftarın yüreğini ağzına getirmiş fakat zaferle dönen takımın neferi olarak en tepelere Galatasaray adını yazdıranlardan biri onuruna erişmiştir.
Zetinburnuspor'dan 18 lik delikanlı olarak Florya'ya zıplayan Arif, transfer sezonlarında hiç bir problem çıkarmadan alnının akıyla, şampiyon takımdan emekli olmuştur. Hepimiz tarafından sevilmiş, en kötü oynadığı maçlarda bile antipatik olmamıştır. Hakan Şükür'ün yanına alınan nice futbolcular sezona başlamış, bir kaç maç sonra formayı Arif'e teslim etmişlerdir. Kosecki'ler, Knup'lar, İlie'ler, Sunders'ler, Saffet'ler, Serkan'lar.... daha kimler kimler gelip geçmişler Arif'le baş edememişlerdir.

Futbolu sevdirenlerdensin Arif, bir gün yuvana mutlaka bekliyoruz. İstediğin zaman gelebilirsin. Sağolasın, varolasın kardeşim.

9 Tem 2008

19 Numaralı Futbolcu





Bizde 19 efsane formadır. Cihan Haspolatlı'yla özdeşleşmiştir. Hey gidi Cihan baba, yıllarca 19 numaralı formayla koskoca Galatasaray'da sağ kulvar oynadın. Dile kolay 118 maça çıkmışın, sadece tek bir maç taraftarlarca çağırıldın tribüne. Satılmış Fatih Akyel'in geri gelme ihtimali karşısında seni bile defalarca çağırdık. Sen bile şaşırmıştın beni niye çağırırlar diye. Unutulup gittin, yolda görsek tanımayız. Hiç bir olumlu hatıran yok. Tek bir maçını hatırlamıyorum. Hiç aklımda yoktun, mutemelen hiç de gelmeyecektin.




Bir de baktık Harry 19 numaralı senin efsane formanı satın almış. İster istemez anılarımız depreşti. Hafızaları zorlayınca Cihan takıldı ağlarımıza. Kewell beni şaşırtmaya devam ediyorsun. Başka formamı yok. Tamam 7 numara olmazdı. Büyük saygısızlıktı Leeds taraftarına, ama 19 nereden çıktı. Cihan durumdan vazife çıkaracak şimdi. Vay be diyecek sen sol taraftan yıldız gibi kayarken. Bir zamanlar benim sırtımdaydı diye böbürlenecek. Çok kötü futbolcuydu ama adam gibi adamdı be Cihan.

Keşke Kewell'e 17 giy deselerdi. 19 rafa kalktı deselerdi. Bu forma Cihan'ın emaneti deselerdi. Ondan daha kötü biri gelene kadar kimseye verilmeyecek deselerdi.


Büyük futbolcular genelde 11 den büyük numarayı almazlar. Bizde 3 müzede, 9 kuru temizlemeye gitti müzeye kalkacak. 2 balta numarası, 5 Emre Aşık'a rezerve. 11 tapulu Hasan'a. 7 Aydına miras kaldı. Çok aradılar 19 Kewell'a isabet etti. İnşallah eski 19 ları aratmaz.

7 Tem 2008

Kimi Oynatmasak


Hocanın işi ne kadar zor. Kimi oynatmasa acaba. Ligin en az gol yiyen kalecisi Aykut diken üstünde. Her allahın günü bir kaleci alınıyor. Hatta biri İstanbul turu bile attı. İtanje'midir nedir, kimin nesi belli değil, hiç oynamamış kaleci. Tamam Aykut'a güvenmiyoruz da gel de geçir yeni adamı kaleye.

Sağ bekte geleceğin kaptanı var, Uğur Uçar. Sakatlanmasaydı belki de turnuvada oynayacaktı. Sabri oynadı. Ne olacak şimdi, Sabri az daha geçen yıl kovulacaktı, kovulan Kalli tarafından. Kimi oynatacaksın bilader. Avrupa 3. takımın sağbekini oynatmada görelim. Stoper aranıyor, yabancı olacakmış. Song'un yerineymiş. Lan Song son düzlükte oynadımı. Bırakın kim kapatmışsa o açsın sezonu. Unutulmuş Emre Aşık Milli Takım'a alınınca kıymete bindi. Yabancıyı döverler geri hatta benden söylemesi. Üstelik Semih gencimiz var. Girerse çıkmaz takımdan.

Sol cenap başlı başına bir takım. Balta'yı gelde kes. Volkan'a ne olacak. Arda desen monşer oldu, general oldu, banko oynayacak. Kewell'i aldılar o da sol taraf ekspresi. Ferdi'yi unutmayın ha. Bakmayın Rize'den geldiğine. Türkçeyi bile bilmez Ajax'lıdır kendisi. Raket gibi derler ya o cins ayak var. En az 15 maç oynar, benden söylemesi.

Sağ tarafta Bariş Özbek var. Bu sene banko yazdık kendisini. Aydın, Arda'yı sollamazsa beni bi bok sandıklarımıza ilave edin. Serkan Çalık her halde devre arasında bi takıma gider. Hasan Şaş'a gelde kıy. Bana ne lan yeni yetme Galatasaray'lılardan. Benim Hasan Şaş'ım, büyük maçların büyük futbolcusu. Ben oynatırım. Topal, Linderoth, Ayhan, Mehmet Güven. Estergon Kalesi savunması. Kim oturursa yazık olacak.

Lincoln, papuç pahalı ona göre. Geçen yıl yattın, idare ettik. Hemde ne idare. Şampiyonluk kupasını kaldırdık. Oyna, oynamayan unutulur. Burası aslan yuvası, yattığın yerden belli oluyor nasıl aslan olduğun. Kalk kükre, kendine gel.

Hakan Şükür'e elvada dedi Galatasaray infaz timi. Ümit Karan, Nonda yanınıza bir adam getirecekler. Atamayana atarlar sezonu yaşayacaksınız. Her maç atacaksınız başka yolu yok. Kartal'lı Yaser'i 3 defa seyrettim. Arkadaşlara önerdim, Hasan Kabze'den iyi olduğuna bahse girerim. Tip, oyun sitili Pires'e benzer. Süratlidir, uzaktan çakar. Çakılı santrofor değil de izini kaybettiren özelliği var. Forveti zorlayacağı kesindir. Sonradan girecek bu sene en az 10 maç oynayacak. Bir de gözbebeğimiz Cem Sultan'ımız var. Yaşı tutarmı, kadrodamı bilmiyorum.

25 kişi saydık sanırım. 11 kişi çıkacağımız ilk maçta oynamayacak olanlara gerçekten şimdiden üzülüyorum. Bu Galatasaray hortladı taraftarlar, sizde hortlayın Sami Yen'de. Unutulmuş ismimizi dosta düşmana hatırlatma vakti gelmiştir. Gel ilk lig maçı gel.

6 Tem 2008

Beşiktaş'ta İbolar Darbesi


Bir anda bütün İbolar toz oldu. İbo'lardan Kaş olanı ne olduğunu kimsenin anlayamadığı bir sihirle İspanya'ya transfer oldu. Bizim bile yolda görsek tanımadığımız Kaş'ı nerde görmüşler, hangi maçını izlemişler de kapmışlar hayret valla. O kadar futbolcu Avrupa haliyle yanar tutuşurken Kaş İbo hiç yanmadan lejyoner rütbesine erişti. İbo Akın başlatmıştı aslında Beşiktaş'tan İbolar tasfiyesini. Geçen yıldan Ayı Sinan başlatmıştı operasyonu. Baki Mercimek'in oynadığı takımda Akın'ı oynatmadılar. Oysa ki geleceği parlak, hızlı, çevik ahlaklı bir sporcuydu. Bilmediğimiz ne kabahat işlemişti acaba.


Beşiktaş'ı takip etmediğimizden, ne zaman sezon açtılar ne zaman gittiler, kimi transfer ettiler haberim yoktu. Taa ki İbo Toraman terlikle otelde dolaşana kadar. Terliğin kavga nedeni olduğu vaka belkide ilktir. Dayak atma aleti olarak eskiden beri kullanılırdı, annelerimiz bizi terlikle döverdi ama o günler geride kaldı. Şimdi kimse çocuğunu dövmüyor. Dövmüyorda eşşek kadar adamlar terlik yüzünden bir birlerine girişiyorlar.


Ayı Sinan'ın parmağı olduğu kesin. Ben anlamam ama burnuma İbo Üzülmez'i üzecekler kokusu geliyor. İbo Toraman'a bir ceza keserler, Kaptan'ın biletini. Merak etmedim değil, terlik twigy markamıydı.