10 Oca 2009

Yusufçuk Yusuf


Doğuştan Beşiktaş'lı olduğunu söylemiş. Daha önce de doğuştan Fenerbahçeli'yim demişti. Keşke dedi, Fener Denizli'ye şampiyon olup öyle gelseydi buyurdu. Unutulup gitmek üzere olduğu sezonda bokunda boncuk buldular. Tekniğine bir şey diyeceğimiz yok. Toplasan bu kadar teknik futbolcu sayısı ülkemizde 10 kişi yoktur. Ama işte iş topçulukla olmuyor, 32 yaşındaki Sergen'i iptel edip 34 yaşındaki Yusuf'u alıyorlar. İş sebat etmeyle ilgili. Fenerbahçe'de banko oynarken Milli takıma almayanlar, gider ayak Milli yapıp cebine para dolduruyorlar.

Tevekkeli değil, bizim ortalama hatta vasatın altı futbolcularımız yabancı hocaları hiç sevmezler. Onlar için varsa yoksa Terim, Denizli, Rıza, Ziya.... uzar gider liste. Neden, neden olacak bu hocalar ekmek kapıları. Biat etmiş topçuysan baştaki seni bir milli takıma çağırır, alttakiler kapışırlar. Beşiktaş'ın başında Dürüllü'lü yerine Tigana olsa Yusuf'u aldırırmı.

Bütün bu hocaların kendi futbolcuları var. Kimse almazsa gittiği takıma aldırır. Ersun'dan sekse, Güvenç'e, Güvenç atsa Rıza'ya. Bir orta oyunudur gider. Yeter ki birinin adamı ol, birazda çocukluğunda top oynamışsan futboldan ekmek yersin. Ne kadar kötü futbolcu olursan ol, mutlaka bir takıma gidersin.

Büyük takımlarda 10 numaralı futbolcu olmak en zor iştir. Beşiktaş'ın orta sahasında sanmıyorum ya eğer oynarsa Yusuf'cuk top göremez. Görmesi de önemli değil, 1.5 sezon kulubede takılır çatır çatır yer aldığı paraları. Belki biraz da Denizli'ye koltuk çıkar. Yok parasından biraz verir diye değil, yarın Çarşı Yusuf'a küfür ederken Denizli'de sürüklenir. Ele ele giderler Dolmabahçe Saray'ına doğru.

8 Oca 2009

Büyük Takım Refleksi; Altay 1-Galatasaray 2


Fortis Kupasına angarya olarak bakmamışız demek. Kadrolara bir baktım, Lincoln ve kaleci hariç tam kadro. İzmir'de yoğun Galatasaray taraftarı var. Skibbe, kupada erken bir kazaya gitmek istememiş. Deplasmanda Altay'ı ayıklayıp, Ali Sami Yen'e gençlerle çıkmayı planlamış. Plan başka, saha başka. Bizim kaleciye gelen ilk top her zamanki gibi ağlarla kucaklaştı. O pozisyonda Meira korkuluk gibi seyretti. Bu adam bu kadar kolay maçta bile kademe hatası yapıyor, tırsık, tehlikeli toplara hiç bulaşmıyor. Orada Servet olsa o topa vurdurmazdı.

Altay'ın kalesinde bir çocuk az daha Halkapınar Panteri olarak tarihe geçecekti. İlk yarıda direklerle beraber Baros'u iyi kapattı. Takımı özlemişiz, gol bir türlü girmiyor ama takım kabus gibi Altay kalesine çöküyordu. Arda iyi zevk yaptı bu akşam. Her futbolcuyu çalımladı.

Penaltı ağırdı, içime sinmedi. Bu çocuk kurtaracak dedim Baros atarken. Penaltı kurtarılınca, büyük takımla küçük takım arasındaki refleks ortaya çıktı. Kriz dakikalarında Feyyaz yusuf yusuf futbola döndürdü takımı. İyice tırsan Altay'a gol atacağımızdan en ufak bir şüphem yoktu. Yaser bu pozisyonlara iyi vurarak kariyer yapmış sanki. Başka da bir hareketi yok. İlkinde tutturamadı, ikincisinde ters doksana gitti top. Aynı golü Kartalspor'da attığını görmüştüm.

Arda sonlara doğru nerede diye ararken bir baktım topla buluştu. Lincoln'ü özlemişiz ya, dur onun gibi bir pas verip taraftarı sevindirelim bari der gibi içeri ölümcül bir pas attı. Topla buluşan Baros bu kez yıkılmadı, vurduğu top direği kıracaktı neredeyse.

Altay'a acımadım dersem yalan olur. Maalesef düzen böyle, büyük balık küçük balığı yutacak. Kısa çöpün uzun çöpten hakkını alacağı başka bir maça denk gelmeleri dileğiyle. Geömiş olsun Büyük Altay, en kısa zamanda lige bekliyoruz sizi. İzmir'siz takım çekilmiyor.

7 Oca 2009

Yüksel Ta Arşa Kadar

Aslantepe yükseldikçe, feryat figan da yükseliyor. Konu bulamadılar bu hafta spor programlarında. Çıkartmışlar bir kadın maymun, Galatasaray'ın falına baktırıyorlar. Bir umut da falcı kadına bağlamışlar meseleyi. Ne kadar kötü şey varsa hepsi bu sene Galatasaray'ın başına gelecek. Bir tek soru sormayı unuttular. Sorsaydılar ona da olumsuz yanıt verecekti. Aslantepe bu yıl bitecek mi? diye sorsa, bitmeyecek diyecekti. Unuttular sanmıştım, unuturlarmı. O konuya paragraf açmışlar.

Toplamışlar para alamayan üç beş amele onlara soruyorlar. Stadyum bitecek mi? diye. Onların verdikleri cevaba göre rahat edeceğiz, ya da korkuya kapılacağız. Stadyumun mimarı net bilmiyor ne olacağını, bizim medya bitmeze fal çıkarttırıyor. Stadyumun kolonları yükselmeye devam ettikçe, saldırı sürecek. Biz kendimize yer bakalım en iyisi. Ben kapalının alt ortasında bir yerde, açığa yakın bir nokta belledim. Şimdiki kapalı ve eski açık taraftarları, alt kattan yayılarak yerleşirse muhteşem olur. Bir de her blok, ya da her kat değişik bir formayla maça gelirse kareografiye bile gerek kalmaz.

Bu stadyum bize ikinci yarıda hazır olur olmasına da, yollar, gidiş geliş kepazeliği bitmez. Metroyla maça giderim diye bekleyen varsa boşuna beklemesin.

6 Oca 2009

El Fetih, Hamas, Arafat'ın Generalleri

Sporun ve Galatasaray'ın dışında bir yazı,


Arafat indikten sonra ivmesini artıran Filistin direnişi Haması başa getirmişti. Gelir gelmezde tuzu kuru olanlardan beyanatlar gelmeye başlamıştı. Bilmem kim Vaşhingtondan bildiriyor, ne zaman adını duysam gülesimin geldiği Asoseytid Piresten Edvin bildiriyor, İngiltere’den muhabirimiz Corc bildiriyor. Yıllarca Reha Muhtar Yunanistan bildirdi. Brüksel’den bildirdiklerine göre…

Bildiri ortak. Filistin’de seçimleri terörist Hamas kazandı. Aman ha nerde bir Filistinli görürseniz potansiyel bombacı, katil siper alın. Filistinli çocuklara ilaç göndermeyin süt vermeyin gebersinler. Yoksa büyünce ağabeyleri dedeleri gibi özelde Yahudi’nin genelde hepimizin ocağına incir ağacı dikerler.

Ulan şerefsiz oğlu şerefsiz sömürge gazeteleri, televizyonları, bir muhabir bir kameramanda Orta Doğuya göndersen de oradan bildirse olmaz mı nelerin olup bittiğini. Sen otur 10000 km kuş uçuşu mesafedeki, bomba, füze menzili dışındaki plazalarınızdan bildirin bize Hamas için neler düşüneceğimizi.

Sizin düşünmenize gerek kalmasın diye ben biraz düşüneyim dedim. Biraz eşeledim Şeria Nehrinin batısını, Gazzeyi, seyrettim ağlama duvarına yaslanmış yalandan ağlayan tefeci Moşeyi. Düşündüm yeniden intifada da tanklara sapan taşı atan Arafat’ın generalleri Filistinli çocukları.

Bir kere şu kesin sabiteyle yorum yapmaya çalışacağım ki her kim vatanını emperyalizme karşı savunuyorsa haklıdır. Emperyalizme karşı olmayan insan insan bile değildir. Hamasa terörist diyor emperyaller. Evet, teröristlik acımasızlıksa, bunlar El Fetihten daha acımasız. Adamı anasından doğduğuna pişman ediyorlar. Ama hangi adamın.

Anayasalarının birinci maddesi şöyle diyor. Biz ülkemiz toprakları dışında sebep ne olursa olsun eylem yapmayız. Evet, eylemciyiz acilciyiz teröre karşı terör estiririz. İslam’dan besleniriz. Yani ülkemizi savunuyoruz ve bu savunmayı yaparken de işgalcilere acımıyoruz. Ya onlar bizi şehit edecek cennete gideceğiz, ya da onları biz eşek cennetine göndereceğiz.

Iraklıların işgalci Amerikilalıra yaptıklarının bin beterini yapıyoruz. Peki, şimdi biz ne yapacağız, nasıl yorumlayacağız. Hamasın dünya görüşüne tamamen tersiz. Fakat yaptıkları anti emperyalist mücadeleye de sempatimiz var. Marksist Leninist değiller. Her Marksist aynı zamanda anti emperyalisttir ama her Müslüman emperyalizme düşman olamaz. Nitekim Arabistan müslümanı karşı değildir Amerikan emperyalizmine.

Ne yani ülkesini savunan birini duyduğumuzda solcumu, sağcımı, ibnemi, yavşak mı yaşlımı, erkek mi bunları mı sorgulayacağız. Yok, arkadaş kim ne düşünürse düşünsün ne olursa olsun. Savaşların en kutsalı en haklısı emperyaliste işgalciye karşı savaştır. Bu savaşı yapan Hamas ise de canları sağ olsun, sapına kadar yapsınlar.

Bir yardımda bulunamadığım bir omuz atamadığım içinde benim kusuruma bakmasınlar. Biz onların dağlarına, El Fetih gerilla kamplarına, en ihtiyacımız olduğu zamanlarda Denizimizi, Sinan’ımızı, Mahirimizi ve hatta sonradan dönek olacak olan Cengiz Çandarımızı bile göndermiştik.

Hamasa terörist diyen aydınlarımız var ya. Hani dışardan talimat alarak bizi uyutmaya çalışan satılmışlar. Hani Müslüman olup ta Yahudi’ye, İsrail oğluna dümeni çevirip ondan yana çözüm üreten, bağımsızlık mücadelesinin vitesini küçültenler, tansiyonunu düşürenler.


Bende karınca kararınca onlara saldırmaya devam edeceğim. Tövbe diyene kadar savaş. Hem de kolayına tövbe değil. Gidecekler Müslümanların kalelerine, kabesine. Millet yedi kere dönüyor bunlar yetmiş kere tavaf edecek kabeyi, yediyüz deve kurban edip Somali’ye gönderecekler, yetmiş gün yetmişer rekât namaz kılacaklar. Yediyüz gün oruç tutacaklar, yetmiş gün biz ettik siz etmeyin diye yazacaklar. Yetmiş gün eşek sudan gelinceye kadar biz vatanseverlerden dayak yiyecekler belki o zaman affederim kanı bozuk vatan satıcılarını, emperyalizmin çanak yalayıcılarını.

Ağla Filistin, çocukların şehit oldu diye değil. Ağla, acılarına yalandan ağlayanlara.
Nihat Genç'e sevgilerimle,

5 Oca 2009

Su Isındı


Son 8 yılda 13 gol attı.. Sakatlık, formsuzluk derken İtalya, İngiltere ve Türkiye’deki 270 maçın 124’ünü (yüzdesi 46) kaçırdı.. Ama 19 milyon kazandı... Dakikası 2 bin 28, her golü 1.4 milyon Euro’ya geldi.

Fenerbahçe resmi gazetesi Vatan, Emre'nin seceresini çıkarmış. Daha düne kadar koyacak mevki bulamıyorlardı Emre'ye. Ne ola ki saldırıya geçtiler. Ne gerek vardı şimdi herkesin bildiğini tekrar yazıp milletin gözünün içine sokmak. Yeni damatın kolpasını ortaya çıkarma işi bizim medyaya mı kalmış.

Biz adamı Boğaz'ın Maradona'sı olarak yollamıştık. Göğsünde Avrupa Şampiyonu takımın şeref madalyası vardı. Çizmeyi ters giydirdiler gittiği yerde. Oradan attılar, ada sahillerinde boşa kürek salladı. Aziz Başkan'a evlat acısı gibi koyan şampiyonluktan sonra kendini yeniden boğazda buldu.

Galatasaray'a ayar vermek için yapılan transfer ters tepti. Bağırlarına taş bastılar, ilk yarı idare ettiler. Demek Emre artık Fenerbahçe camiasına batmaya başladı. Emre yerine Ciksini parlatıyorlar herhalde. İki büyük maçta attığı iki şutu direkten dönen çocuğu. İlk açıklanacak Milli Takım kadrosunda olacak olan futbolcuyu.

Ciksin geldi, Emre'nin suyu ısındı. Emre için farketmez, kendisi sağlıklı yaşam için spor yapmıyor. Parayı verecek belediye takımlarından birine gider. Neticede senede 10 maç oynayıp cebine parayı doldurur. Gerçi doldurduğu paraları koyacak yer bulamıyor ya. Yeni cepler dikmeli Emre'nin pantalonuna.

2009'da Mahvoluyoruz!


Star Televizyonunda, Futbolig Özel'de falcı kadın falımıza baktı, işler iç açıcı değil sevgili çocuklar.


Galatasaray, UEFA kupasını alamayacak,


Arda transfer olacak,


Baros sakatlanacak,


Kewell'in futbol hayatı bitecek,


Ümit Karan gidecek,


Galatasaray 2. olacak,


Skibbe kovulacak,


Yani çocuklar başımıza gelmedik felaket kalmayacak. Gamlı baykuşluk yapan falcı hayatımızı kararttı. Ama iyi bir şey var yinede, Adnan Polat çok başarılı olacakmış.

Yani, akıl tutulması yaşıyoruz gibi. Takım nerdeyse duman olmuşken, başkanı nasıl başarılı olacak anlaşılır gibi değil.

Şarlatanlık işte, yazacak başka bir şey bulamadım. Şu yok zamanda bu yazıyla idare edin.