9 Eyl 2009

Ah Ulan Galatasaray


biz öööle kendi hayatımızı efendi gibi yaşamaya çalışırken ne biliyim... sağa sola salça olmadan... belki en büyük keyfimiz... günesin allahına kadar vurdugu altın sarısı biramızı yudumlarken... birbirimize ask acılarımızı, ''pardon! gözüme toz kaçtı!'' hissiyatı içinde fısıldarken... bacağımıza sürünüp duran bir kediyi okşarken, ''ooluum bu kedi hayvanı var ya, tekamül zincirinin en son halkasi lan... "buda'dan bile daha bilge lan bu hayvan!'' seklinde naif muhabbetlerimizi yaparken... kanımızı dökerek kurduğumuz ayyaş cumhuriyetin en aşşağılık başkentleri aksaray meyhanelerinde ileri karakolları olan parklarda... gökte sadece sahici bi dolunay... elimizde güsel marmara... şehirin götünde pireler uçusurken ve biz terkedilen bir sevgili nasil üşürse... işte ööle üşürken... ve daha onyedi...onyedi...on yedi...iken aşk konuşulur di mi... hayir biz senin addını fısıldıyorduk galatasaray bunu hiç bilmeyeceksin! gecenin çükünde her türkgh babası gibi ayyaş bi babanın sızmasını bekledikten sonra yine boynumuzda sarı-kırmızı kaşkollar yine aynı dolunayın altında buluşup bağrında gecelemek için sana koşarken içtigimiz o güsel marmaranın bile adın kadar içimizi ısıtamadığını hiç bilmeyeceksin galatasaray! 1980'ler...sokağa çıkma yasakları... daha on yedi...on yedi...on yedi...bile diilken geceleri boynumuzda sarı kırmızı kaşkollar... elimizde sarı kırmızı pankartlar...bir militan gibi toplum polislerinden kaçarken... ve bütün yaşıtlarımız... geceleri... gayrimeşru bu şehrin gayrimeşru duvarlarına kahrolsun faşizm yazarken biz geceleri aynı duvarlara...en büyük cimbom yazdık ve bütün yaşıtlarımız gündüzleri mütemadiyen fenerli iken biz aleme inat seni sevdik komik olan şuydu tarihinin en zavallı dönemiymis meğer hiç şampiyon olamazdın o zamanlar biz de zaten farkında diildik... hep güsel marmaraydık çünki daha on yedi on yedi on yedi bile diildik... neden gaassaray? diyenlere... because, güsel marmarayla güsel gidiyor! derdik... ki bunu hiç bilmezsin... daha onyedi onyedi onyedi bile diildim diyom... alooooooo? ulan gaassaray! söyleyecek o kadar çok şeyim var ki sana! ulan! anlatacak o kadar çok hikayem var ki gaassaray! anam avradım olsun hiç bilemeyeceksin! bu kediler var ya...çok enteresan hayvanlar abi...

5 yorum:

Bulut dedi ki...

öncelikle teşekkürler, ilginiz, alakanız, şevkatiniz için:)


efendim, yazıyla ilgili birkaç bilgi verelim, anonim olmaktan çıksın. sanıyorum fi tarihleriydi, nerden baksan bi 6-7 senesi var... o sıralar homeless im, beşiktaşta, çalıştığım büroda sabahlamaktayım, tabii 'her gece bodrum' ; ortaköy de meydan da, şarap olur, bira olur, denize nazır demlenmekteyim... o zamanlar oralar buralar hep bizimdi yani...

net ortamına yabancıyım, hayatımızın öznesi galatasaray olduğundan, o zamanlar bildiğim tek site olan, galatasaray.com a yazıyordum... anlatacak çok hikayemiz vardı gerçekten, ve bunlar o zamana kadar pek dillendirilmemiş şeylerdi, şeklimiz şemalimiz ve dahi kafamız da güzel olduğundan, her gece siteye alakasız yazılar yazardım, bu da onlardan biriydi...ki daha çok sevdiğim yazılarımda olmuştu, bunu hatırlamadım bile sabah tekrar okuduğumda...

ben sklenmiyorum sanıyordum ama meğer yazılarımı arşivleyen bazı arkadaşlar varmış, derken efendim, oradan infazteam a asılmış, oradan tribündergi de basılmış... bir mail gelmese bana, ben tribündergi den de bihaberdim, hep güsel marmaraydım çünkü:)
yazının bana en büyük katkısı, tribündergiyi tanımam oldu, evet, vicdanlarınızı yalıyorum;)

görüldüğü gibi aslında pekte mühim bir yazı değil aslen ve fekat galiba söylenmemiş birşeyi söylenmemiş bir zamanda söylenmemiş bir şekilde söylediği içün, kutsal bir değere büründü kendisi... eh, böyle de kalsın...

TD/Fergurel--Külköpeği diye not düşmek lazım..

Adsız dedi ki...

Milliyet gazetesnin sayfasındaki 'Elano Dos Santos'un yerine oyuna girdi' şeklinde aşağılaycı biçimde yazılan başlığı kınıyorum..

çetin dedi ki...

Bulut Kardeş;

Özgünlük önce bir öz yaratmak ve farketmekle sonra da ifade edebilmekle oluyor...

Hoş, ifade edebilmek uzaklara bir nida, yakınında bu da gerekmiyor ya!...

Tıpkı yazında, tıpkı yorumunda olduğu gibi...

Adsız dedi ki...

Nazmi Hasdemir... Galatasaray'lı olmak ve seninle aynı takımı tutuyor olmak gurur veriyor... Eski yazılarını ben de sakıyorum. Helal sana...

Bulut dedi ki...

@Çetin abi;

Abi, yorumu ben tribün dergiden alıp buraya aktardım sadece. Bana ait bir yorum değil onu da düzeltmek isterim. Yazıyı yazan akadaş (Fergürel-Külkedisi)ın bu yazıyla ilgili yapmış olduğu yorumdur bu.

Bilginize.

Ayrıca bu blogda daha önce de çok yorumum oldu. Sizinle futbol ve hayata bakış felsefesi anlamında aynı çizgide olmak da mutluluk verici kendi adıma.
Saygılar