10 Haz 2008

Aklımız Sıra Milliyetçiyiz


İş kafatasına gelince mangalda kül bırakmayız. Ceddin deden neslin babanla büyüdük, çırpınırdı karadenizi dinledik. Maçlardan önce Ulusal Marş söylenen tek lig bizimkisi. Türklüğe Müslümanlığa laf söyletmeyiz evelalah. Ergenekon destanı yazar çetelerimiz her daim. Peki neyin nesidir bu vurdumduymazlık. Turnuvanın ulusalcılıktan en uzak takımıyız. Ulusun yarısı kaybedelim diye dua ediyor. Maça giden taraftarlar bile coşku içinde değil. Kimi kadroyu, çoğu hocayı suçluyor. Oyuncuları eleştiriyor. Hepimiz, ağzımıza geleni söylüyoruz. Ahmet Çakarlar, Ermanlar düğmeye basılmış bekliyorlar. İsviçre maçı kaybedilirse son maça Hocayı çıkarmazlar. Oynayan futbolcuların derdi büyük. Peki ya oynamayanların durumu.


Hakan Şükürden, Ümit Karan, Toraman, Topuz, Yıldız ... cümle seçilmemiş futbolcularımızın durumu. Eve yollanan Yıldıray, Halil, Kaş ve tümü. Nerdesiniz kardeşim. Bekliyorsunuz dışarda hakkınızı başkası arasın diye. Futbolcu değilmisiniz, en büyük turnuvalara neden gitmezsiniz. Hadi takımın yenilmesini istersiniz doğaldır, peki neden maçlarda yoksunuz. Paranızmı yok, vaktinizmi yok. Ey Hakan Şükür, Figo orada, Hagi orada sen nerdesin. Arkadaşların ateş altındayken belkide sen Sapancada bir akrabanın sünnet düğününde çeyrek altın takıyorsundur. Toraman köyüne gitmiştir belki. Ümit Karan muhtemelen bir tatil köyünde animasyoncuyla maymunluk yapıyordur. Mehmet Yıldız Sivas yaylalarında yaylıyormusun, seni göremiyoruz. Aman gitmeyin ha oralara. Belki yeni birini tanırsınız, yeni bir hareket öğrenirsiniz. Yarın hoca olursunuz bir futbolcuyu izlemeye alırsınız. Ne gerek var takılın istediğiniz yerde. Siz yoksunuz ya, maçları bile seyretmeyin. Hakkınız yendi nasılsa, beterolsunlar. Sizin yerlerinize oynayanlar ne kadar rezil olurlarsa o kadar iyi.

Ne kadar aşağılık kompleksli insanlarız. Turnuvadaki en kötü, en sevimsiz, en olmaması gereken takımız. Bizde ne milliyetçilik var, ne vatan sevgisi, ne takım sevgisi. Tez elden elenip gelelimde daha fazla kepaze olmadan kendi içimizdeki hesapları görelim.

Biz bir garip çingeneyiz, nemize gerek gümüş zurna.

4 yorum:

Mario Jardel dedi ki...

Abi ne kadar güzel yazmışsın. Açıkçası ben de bir çok insan gibi uefa kupasını aldıktan sonra fatih terim'i efsaneleştirmiştim. Ama bu adam ne zaman galatasaray'a 2. dönem geldi ve takımın içine edip gitti o zaman kafamda Terim hakkında çelişkiler ve soru işaretleri oluşmaya başladı. Olacak iş değil transfere harcanan 40 milyon euro civarında bir para, sırf kişisel nefretler ve kaprisler uğruna türkiye ligine gelmiş geçmiş en iyi pasör ve yürüyerek adam geçen felipe'nin uçup gitmesi, Revivo'nun ısrarla oynatılmaması terim hakkındaki soru işaretlerimi iyice arttırmıştı ki işte şimdi baştan sona tutarsızlıklarla geçen ve her geçen gün sona bir adım daha yaklaşan türkiye macerası.

Köyüne giden, sivas'ın yaylalarına yayılan ya da kayseri'de ailesi ile elinde cipsi televizyon karşısında maçı izleyen o çocuklarda bir gün hakketikleri emeğin karşılığını o milli takımda oynayarak alacaklardır. Terim giderse kim gelir bilmiyorum ama türkiye şartlarında futboldan orta derece anlayan bir adam bile bu takımı terimden daha iyi yönetir.

Artık teknik direktörlüktörleri geçmişteki başarılarıyla değerlendirmeyelim lütfen. İşte van basten teknik direktörlük kariyerinde hiçbir başarısı yok ama takımı dünya kupası şampiyonu italyayı tarihinde çok az karşılaşacağı şekilde kepaze etti, işte almanya Voller, klinsman, şimdi de adanaspor'u çalıştırmış löw. Burdan çıkaracağım şu ki terim artık uefa kupası kontenjanını tüketmiştir ve bu takımı medya jargonuyla backgroundu sözde sağlam olmayan bir teknik adam bile haydi haydi yönetir.

denaissance dedi ki...

şu hollanda ile italyanın oynadığı futbolu görünce türkiyenin futbola henüz hazır olmadığını anladım. şu maçı türk milli takımı ne zaman çıkarır bilemem

Adsız dedi ki...

Nazmi Bey, yazı süperdi. Özellikle böyle önemli bir turnuvayı mesleği futbol olan adamların milli takımda olmamasına rağmen takip etmek gibi bir ihtiyaç duymamaları eğitime ve öğrenmeye bakış açımızın özeti gibi geliyor bana. Ucuz kompleksleri uğruna mı yoklar burada yoksa 'gideyim, göreyim, kendimi geliştireyim vizyonumu genişleteyim' kısmını düşünebilecek kadar da vizyonsuz oldukları için mi yoklar bilemiyorum. İki ucu .oklu değnek aslında. Mesele kompleks ise kötü vizyon kısırlığı ise daha da kötü. Biz futbolu hep böyle 5-10 yılda bir yapacağımız sürpizlere sevinerek seyretmeye mahkumuz demektir.

serbestnesirler.blogspot.com

Trastan dedi ki...

Gerçekten bu açıdan bakmamıştım. Aceto 'da aynısını başkanlar için söylemişti İsviçre maçına teşrif etmiş Yıldırım ile Demirören. Kardeşim kıçı kırık pazarlamacılar bile fuar, tanıtım oldumu gider şirketi adına ne var ne yok diye, sizin işiniz futbol. Dünyanın izlediği bu organizasyonu yerinde izlemezseniz ne izleyeceksiniz!