9 May 2008

adam Sandıklarımız ; Kalli


Aynı kader Gerets'in başına geldi oysa. Sigi Held'ten sonra Galatasarayın başına gelen en kötü hocanın. Son haftalara girilirken takım az daha cortlayacaktı. Küsenler oldu, Gerets istifa etmedi, kovamadılar. Her zamanki gibi Galatasaray'ın Galatasaraylı futbolcuları olaya el koydu. Hasan Şaş, Hakan Şükür, Ümit Karan, Ayhan kare ası biz teslim olmayız dediler,'' biz ölürsek kartal gibi ölürüz, yaşayanlara kan kustururuz''. Takım mucize bir şekilde şampiyon oldu. Stresten, korkudan Fenerbahçeli olmayan Fenerbahçe topçuları yabancılar oynayamadı atamadı.



Bizim başımızda da tarihimizin en kötü Başkanı hüküm sürmekteydi. Şampiyon olunca bir bok sanıp devam ettiler. Devam eden ligi son haftalarda vermek üzereyken sözleşmesini yenilediler. Yani bu yıl yine Gerets olacaktı. Taraftar el koyup kovdu. Kısa hikaye başladı.



Adnan Polat, yakın akrabası olan, eskiden Florya'da isim yapmış kurt hocayı buldu getirdi. Kurt kocamıştı, köpeklere maskara olacağı kesindi.(Tanburacı hariç). Tarihe geçti Nazi Subayı. Lincoln'ü, Hakan Şükür'ü en önemli maçta kadro dışı bıraktı. Boızıt adında birini besledik bu yıl. Git Iğdır'a, Bitlis'e kapı kibi bir delikanlı bul getir oynat daha iyi. Sonra grip oldu, aspirin içmek için Almanya'ya gitti. Yokmu dede burda doktor. Bunamıştı, bir maçta 3 sağbek oynattı. Osman Tanburacı dahi dedi kendisine, Hakan'la dalaştı ya, Almancı ya, geldiğinde çok methetmişti ya o yüzden. Sonra bir maçta baktık Servet sağaçıkta. Yine bir maçta kapalının önünde 5 metre kare mesafede birgörüntü oluştu. 3 Galatasaray'lının uzunluğu 4.80 metreydi. Okan, Serkan, Sabri sahadaydı. Memleketinin takımına fark yedirdi bizi durup dururken. Soğuk bastırdı Türkiye'de, üşüdü ısınmaya memleketine gitti. Gelemez inşallah diye fal baktık, geldi. Hiç bir şey olmamış gibi oturdu kulubesine. Pamuk ipliğne bağlandık, an meselesi çözülmemiz. Gaziantep'le 0-0 berabere kaldı takım İstanbul'da. Eyvah çekmeye başladık Kasımpaşa maçında tarihin en kötü futbolunu oynayarak yenildik. Bu takım bizim takımmıydı, bu futbolcular bizimkilermiydi. Bir haber, bir kıpırtı, bir delikanlı yokmuyudu. Çoooooktu bizde delikanlı. Toplantı yapıldı, gerek olmadığına karar verildi, kaptanlar dilekçesini arzuhal eyledi, senedin altına imzalarını attılar. Kovdular, senette ''biz kalan bütün maçlarımızı kazanır şampiyon oluruz'', yazıyordu.

Bir şafak kaldı senedin vadesine. Protesto ettirmezle bu saatten sonra, ettirmeyiz.

Eh be ihtiyar delikanlı, bizde seni bi bok sanmıştık.

Hiç yorum yok: