Gerçek bir küçük takım taraftarı olmak nasıl bir duygudur. Bilinen şudur ki, her küçük takım taftarı aynı zamanda bir büyük takım tutar. Sadece kendi şehrinin takımıya yaptığı maçın dışında o büyük takımı tutar. Konumuz tutmayan sadece kendi takımını tutanlardır. Bilinen şudur ki, her Anadolu takımı taraftarı aynı zamanda üç büyüklerden birini tutar. Kendi takımıyla oynadığı maç dışında o büyük takıma sempati duyar. Ancak konu kendi takımından başkasını tutmayan Bursalı, Antepli, Sakaryalıdır. Bu nasıl bir duygudur. Tuttuğun takım asla şampiyon olamayacak. Her sene küme düşme korkusu yaşayacaksın. Hiç bir maç garanti değil. İyi futbolcuların seneye olmayacak. Takımın kazayla üç büyüklerden birine galip oynuyorsa hakemden her an bir darbe beklemek nasıl bir travmadır. Gazete yazmaz, televizyon göstermez. Her sene hoca değişir hatta sene içinde kovulur. Her büyük maça yenik başlarsın, kırk yılda bir yabancı takım gelir sahana. onda da muhtemelen yenileceğin için heyecanlanamazsın. Coşup bağıramazsın genelde. Alavare dalavere her zaman Kürt Memet nöbete misali kümede kaldığına sevinir durumda ligi bitirirsin. Figüransındır sen sadece bu şovun içinde. Bazen kafa tuttuğunda olur üç büyüklere, Eskişehirspor gibi, Adana gibi, Bolu gibi, Kocaeli gibi cezalanır ikinci lige gönderilir belini doğrultamazsın. Bazen biriniz çıkar Trabzon gibi gerçekten şampiyonda olursun, hatta bir kaç kere. O zaman da kafanı kopartırlar işte. Daha ilk maçlardan başına iş alırsın.
Neresinden bakarsan bak gerçek bir küçük taraftarına saygım çok büyük. Umarım bir gün lig sapına kadar delikanlıca oynanır. Onlarda bizlerin duyduğu sevinç ve gururları yaşarlar.
1 yorum:
Türkiye'de bir tane bile "küçük" takım taraftarı olduğunu sanmıyorum :) Kötü niyetle yazmadığınız yazının gidişatından belli oluyor ya da yazarken direk "büyük" takım taraftarlarına hitap etmişsiniz ama dediğim gibi 3İstanbul takımı dışındaki takımların taraftarları için yazı başlığı ve tanımlama bir hakaret unsurudur :)
Fb, Gs, Bjk dışındaki taraftarların halet-i ruhiyesi de çok ilginç sayılmaz, örneğin siz nasıl Abramovich gibi bir tekne alamayacak olmanın bilinci ile yaşıyorsanız biz de öyle yaşıyor öyle düşünüyoruz, Abram'ın teknesi kimsenin umrunda olmadığı gibi "büyük" takımların şampiyonlukları da kimsenin umrunda değil ve son benzetmem ben Abram'ın o tekneyi alacak parayı nasıl kazandığını bilmiyorum ve yine umrumda da değil, kendi paramı nasıl kazandığımı biliyorum ve mutluyum :)
sevinmek için sevmedik de derler bizim buralarda en kalıp haliyle..
Yorum Gönder