Takımı teslim aldığında UEFA ve SUPER KUPA daki terli futbolcuların el izi daha silinmemişti. Türkiye Ligi Şampiyonu kupalarını koyacak yer yoktu. Takım o sıralar en çok Şampiyonlar Ligi oynamış takımlar sıralamasında ikinciydi. Ve o zamanlar dünyanın hangi takımıyla oynasa neticenin üç ihtimalli olduğu zamanlardı. Şeref tribününe çıktı ve icraata başladı. Efsanelere bulaştı. Lucescuyu yedi, Fatih Terimi bitirdi, taraftarın sevgili Hagisini maymuna çevirdi. Büyük Kaptanı yüreğinden hançerledi. Yaşasaydı Metin Oktayında hali haraptı. Parası yok denilen kulübe onlarca yabancı futbolcu getirdi. Bir büyük balık Ribery yi yakalamıştı tekrar denize bıraktı. Şimdilerde çok uzaklardan getirdiği yabancı futbolculara Galatasaray yedek kulubesini koltuklarına paspas yaptırıyor. Galatasaray tarihinin Sigi Held i saymazsak gelmiş geçmiş en kötü hocasıyla Gerets'le el ele verdi milyonlarca Galatasaraylıyı canından bezdirdi futboldan soğuttu. Büyük maçları sırasıyla başkan, hoca, büyük futbolcular va taraftarlar alır. Ne yazıkki damgasını vurduğu bir büyük maçı seyredemedik. Kadiköyde maç alınmasını imkansız hale getirdi. Yanarızda futbolun F sinden taraftarın T sinden anlamayan hiç maça gelmeyen ne demekse kongre üyesi denilen iki üç bin fosilin oylarıyla kurulan bu düzende, Galatasaraya gönül vermiş yığınların elinden bir şey gelmemesine yanarız. Ey büyük Galatasaray taraftarı böyle bir başkanın olduğu sürece bu günler iyi günlerindir. Lanet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder