8 Şub 2009

Sağlığımızı Bozan Sağlık Ekibi


Testi kırılmadan çok yazdık, bu sayfaları okuyanlar şahittir. Geçen yıl Uğur Uçar'ın sakatlandığı maçta Konya'daydım. Hatırlayın sakatlandıktan sonra bir an için içeri soktular, bir kaç adım attıktan sonra yere yığıldı çocuk. Umarım futbolu unutmamıştır. Dün Linderoth'u gördük, sağlam bir Linderoth o topta Mehmet Eren'e vurdururmuy du?.

Maçta sakatlananları artık sıradan görüyorduk, olağandı bizim için.Daha doğrusu sağlık ekibine ekmek çıkıyor du. İçten içten belki de seviniyorlardır. O kadar sakat olmasa o kadar doktora da ihtiyaç olmayacak. Tam mesaideler, kolay gelsin. Maç sakatlıklarından sonra antrenman sakatlıklarına da alıştık. Bir maç oynayan, hadi iyi de oynayan diğer maç kadrosu açıklandığı zaman bir bakıyoruz, ısıtma germe de sol baldırında esneme oldu, fizyoterapistler eşliğinde çalışıyor, geçmiş olsun.

Kadro geniş, bu yüzden ver parayı fazla futbolcu barındır. Nasıl olsa kendi paranız değil. Kendi fabrikanda bu kadar hasta, sakat işçi çalıştırırmısın. Mecburi sakat kontenjanına bir fazla sakat alırmısın. Adı Galatasaray nasıl olsa, formayı kim giyerse giysin Galatasaray futbolcusu. Kewell'in yerine Yaser, Ayhan'ın yerine Mehmet Güven, Lincoln'ün yerine Aydın olur ne olur ki?. Merak ediyorum bizim sağlık ekibinden bir kişi grip olmuşmudur acaba, ameliyat geçiren varmı?.

Alıştırdılar, artık sahada ısınan ki- en sağlam, en iyi olanlardan_ futbolcu da sakatlanıp esame listesinden son anda çıkartılabiliyor. Sonradan okuyoruz yalan dolan gazetelerinden. Baldırında çekme olmuş beyefendinin oynamamış, ciddi bir şey yokmuş. Milli maçta oynar.

Bu kadar çok sakat neden veriyoruz. Sakatlanan neden iyileşmiyor. Aydın misal, bir maç oynuyor, 5 maç sakat. Mehmet Güven'de öyle toplasan futbol hayatlarının yarısını hastanede, bir çeyreğini takımdan ayrı düz koşu yaparak geçiriyorlar. Yazık bu çocuklara. Takip edin Yaser bir kaç kere 18 lik karoda yer bulmasın, sakatlanacak.

Eski takımlara bakın. Sezona 18 kişi zor başlardı, çamur, toprak sahalarda, çivili kramponlarla oynarlardı. Ancak adamın ayağı kırılmışsa sakat sayılırdı. Adele çekme, tandemde zorlama, esneme o zamanlar icat bile edilmemişti. Burhan Uslu'yu demek sakat futbolcu yok, sana da ihtiyaç yok deyip kovmuşlar!

Ben bu kadar çok sakatlığı fazla futbolcu istihdam edilmesine bağlıyorum. Galatasaray'ın kadrosunda 30 kişi var. Bunlardan 18'i maç kadrosunda oluyor. Diğerleri gençse PAF takımla idmana çıkıyor. Askeri düzende yaşıyorlar. Herkese aynı ilaç, aynı yemek, aynı koşu, aynı idman. Düşünün 1.90 lık Servet'le, 1.60 lık Serkan Çalık maç kampında otelde aynı kalem pirzolayı yiyorlar. 30 cm.lik! Nonda, Sabri'nin yediği yemekle doyar mı?. İdmanda Barış ne kadar koşarsa Lincoln'de o kadar koşuyor. Aydın 18 de iken cillop gibi sahada idman yapıyor, kalorisi yüksek gıda ile besleniyor, 18 de değilse doğru PAF takımla çim halı sahaya oynamaya, bulgur pilavı kuru fasülye yemeye.

Sonrasında tekrar 18 e girip, maça çıkmaca, kendini ispatlama derdiyle gereğinden fazla yıpranmaca ve sağlık kurulumuzun müşterisi olmaca. İddia ediyorum, Aydın ve Mehmet Güven devamlı oynasalar sakatlanmazlar. Dikkate edin sakatların çoğu banko futbolcu değil. Bir oynayıp bir oynamayan futbolcunun metebolizması, kas yapısı saatli bomba gibi.

Bu sağlık kurulu sahaya çıkacak takım bırakmayacak diye diye helak olduk. Hocalar, hoca değil zaten. Lincoln'le, Kewell'le Ayhan ve Barış'ı aynı idmana sokuyorsan bana göre hoca moca değilsin. Sergen niçin fazla takım değiştirdi. Ona ayrı idman yaptıran, serbest bırakan Lucescu'yla oynadığı sezonlarda futbolu tavan yaptı. Korner atmaya gitmedi diye Fenerbahçe'den kovulmuştu.

Yavaş yavaş eridik, daha da eriyeceğimiz garantidir. Bu sağlık kurulu, ya da bu Hocalar değişmediği sürece, her üst düzey maçtan sonra mutlaka bir sakat verilecektir. Geçen yıl ki taraftar bütünlüğüne çok erken ihtiyaç duyulmuştur. Bizim için her maça aynı derece motive olmak çok zordur. Daha çok maç var, insanlıktan bu kadar uzun süre çıkamayız. Dilerim son 5 maç kalaya kadar umudu taşırlar. O zaman gereği yapılır, son maçlar öyle böyle aldırılır.

Diyeceğim odur ki, sevgili Galatasaray taraftarı, görevin büyüğü, zor tarafı, her zaman ki gibi senindir. Sende başını alıp gidersen tribünlerden, seneye ASLANTEPE'de Milan, Real Madrid, Liverpool yerine, Fortis kupasında Hacettepe, ligde Belediye maçlarında üçlü çekersin. Ne yapın yapın, en azından en azılılarınız durumdan vazife çıkarıp maçlara devam etsin. Son düzlüğe takımı potada girdirelim. Ben yoruldum. Söyleyeceklerim bunlardır.

Hiç yorum yok: