Tamam anladık taraftar Başkansın. Üzerimizdeki ölü toprağını atmak için başkan oldun. Ve bizce de attın. Artık yeni bir şahlanışın arifesindeyiz. Taraftar yöneticilikti beklediğimiz yıllardır hepinizden. Ölçüyü fazla kaçırmayın, kendinize küfür ettirmeyin. Şu haraketi Mahmut Uslu yapsa ne kadar küfür ederdim. Ne bu saat kaç. Ne olacak, geçen yıl durdumu saatiniz. Ercan'ı çağırsaydınız dedesi Saaat'çiyi.
Bırakın bu ucuz, çocukça esprileri. Taraftar merak etmeyin hepinizden iyi çalıştırır espri mekanizmasını. Yaşına, makamına, eğitimine göre yapar bir şeyler. Siz artık çekilin piyasadan, işinize bakın. Sizin erittiğiniz puanlar yüzünden koskoca Galatasaray'ı torbaların en kötüsüne atmışlar, izmir torbaya. Daha işin başında şovun dışında kalmak var. Bu devirde Şampiyonluk naraları 3-5 günden fazla atılmıyor. Herkes derdine düşmüş, suratlar bin parça, tuzumuz ıslak bizim. Sokaklara caddelere millet para bulup bayrak asamıyor. Şu yok zamanda koşturup kombine aldırdınız bize. O saatin durursa sende orada fazla duramazsın. Takıma bir Taffarel, bir Popescu, Bir Hagi bul.
Lincoln, Bu yıl Hagi olurda, Popescu ile Taffarel lazım.
Takımın hocası var sakın aramayın, çağırın gelsin Karpatların Maradonası'nı
2 yorum:
Abi katılmadığım nadir yazılarından biri.
Taraftar istiyor, tezahüratla "Saat kaç?" çekmesini istiyor. Yönetim - futbolcu - taraftar bu kadar bütünleşmişken ve bu bağlar yeni yeni kurulurken yapsın taraftarın istediğini. 6 senedir hiçbir istediği olmadı bu taraftarın, bir süre şımarma hakkı olsun. Adnan Polat bunu yapmasa o ilişkide bir şeyler eksik kalacak. Şaşırıyoruz zira, ben şaşırıyorum Genco'nun Haldun Üstünel'le yaptığı muhabbeti, Yiğit Şardan'ın yaptığı tezahüratı duyunca. Böyle şeyler olsun ki atalım şaşkınlığı üzerimizden, alışalım başımızda bir yönetim olduğu ve o yönetimin "bizim yönetimimiz" olduğu gerçeğine... Uzun lafın kısası, taraftar istiyorsa yapsın Adnan Polat. Aynen ben de düşündüm çocukça diye, bebek oyunu gibi bir şey; hani "Ceee" yaparsın ya, onun gibi. Ama taraftar - yönetim arasındaki bu ilişki de daha emekleme aşamasında değil mi zaten? Zamanla oturacaktır bu ilişki. Yeri geldiğinde Adnan Polat geri plâna çekilecektir eminim ki...
Şampiyonlar Ligi ön elemesi gerçekten zor, Galatasaray ön elemeleri sevse ve bu maçlarda tarihinde yenilgisi olmasa bile korkuyorum açıkçası. Ama UEFA Finali'nin Kadıköy'de olduğunu da hatırlatırım. Futbol tarihi de demiyorum, dünya tarihinin en büyük kapağı olur yahu! O stadı yıkıp yeniden yapmazlarsa ben Fener'i hiç tanımamışım! Hiçbir Fenerli bir daha giremez be o stada! Aaah ah...
Hagi gelmeyecek abi. Öyle bir seçenek yok.
Ben de ordaydım o gece. Takımı şampiyon yaptık Ali Sami Yen'de, hakkımızdır dedik eğlenmek ve gittik dünyada hiç bir kulupte olmayan adamıza. İlk gidişimizdi oraya. Hep sahil yolunda önünden geçerken gururlanırdık, yanımızdakilere basardık havamızı bizim adamız diye. Şimdi artık üzerindeydik, o uzakdan baktığımız ve gururlandığımız adanın. Adı üzerindeydi "Çılgınlar partisi" ve biz de çıldırmaya gitmiştik. Herşey çok güzeldi,hatta muhteşemdi. Karşımızda boğaz köprüsü. Giymiş formasını o da, sarı kırmızı parçalıyı. Selamlıyordu şampiyonu o da.. Bizimle eğleniyordu, çıldırıyordu.
Paylaşmak istedim başkanı görünce duygularımı Nazmi abi.
Harekete gelince; tamamen taraftarın çok yoğun ısrarı sonucu yapıp çok da kısa tuttuğu bişey.
Saygılar
Bülent
Yorum Gönder