27 Ara 2008

Tapınak



Dünyanın en iyi atmosfere sahip statları' listesinde Ali Sami Yen 13., Şükrü Saracoğlu ise 28. sırada yer aldı. Maçlarda yapılan şovlarla dikkat çeken BJk İnönü Stadı ise ilk 50 stat arasında kendine yer bulamadı.
İngiliz basını, Türkiye'de çok tartışılacak bir liste daha yayınladı... 'Bir stattan daha çok mabedi andıran' başlığıyla yayınlanan ve yaptıkları listeyle 'Dünyanın en iyi atmosfere sahip 50 stadı'nı belirleyen İngilizler'in, geçmişte Ali Sami Yen Stadı'nda gördükleri ortamın etkisinden kurtulamadığı açıkça ortaya çıktı.
Milliyet.


Yarış devam ediyor, bakalım hangi gazete göğüsleyecek ipi. Ne yazık, insanlar doğruyu yazıyorlar diye sevinir olduk. İmbiklerden süzüp çıkaracakları daha neler var. Avrupa gazetesi Lincoln'e 14 asist yazarken, bizimki 11 e indiriyor. Geri kalanlar da olacak mutlaka, ürkütmek istemeyecekler Bokludere'deki kurbağaları. Geri dönülecek nokta aşıldı, her zamanki şiarımız şu dur ki- Galatasaray'ın oynayacağı en kötü maç, oynadığı en son maç olacaktır-.



Tapınak, en ürkütücü stadyumlarda yerini almış. Yani stadyum olarak çok kötü olmasına karşın babaocağı dillere de destan olmaya devam edecek. Kolay değildi, yıllara yayılan büyük mücadelelerden, devrilip giden nice takımlardan, tribünlere akıtılmış göz yaşlarından, kanlardan serpilip gelişerek büyütmüşüz tapınağı. Avrupa da ismini söyleyemeyen yok. Maç be maç ibadete gider gibi gittik. Ne varki bu sene son olacak. Bizde gelişen teknolojiye, endüstriye feda ediyoruz tapınağımızı. Artık Aslantepe'nin adını sanını en azından Sami Yen'in yarısı kadar duyurmamıza ömrümüz vefa edermi bilinmez.



Ne kadar duygu katılacak yeni stadyuma, mabetten stadyumda oynamak nasıl bir şey. Tapınak ta bağırmakla, ağlamakla stadyumda bağırmak, ağlamak aynımı. Kimler gelecek aramıza, biz 20.000 kişiydik bu takımın dünya üzerindeki öncü birliğiydik. Kontenjan arttı iki misli taraftara daha ihtiyaç var. Gelenlerin asimile olması ne kadar zaman alacak. Kaç ömür geçecek, kaç nesil bitecek Aslantepe efsanesinin Dünya'ya yayılması için. Sadece galibiyet yetermi, o tribünlere duyguları, desibel desibel gırtlakları kimler yırtacak. Haykıranlar seslerini duyurabileceklermi.



Ali Sami Yen'den uzaklaşma menzili yaklaştıkça, takımla aram açılıyor gibi sanki çocuklar. Hiç şüphem yokki yeni stadyumda eski ben olamayacağım. Bunu Olmpiyat Stadında 1 sene boyunca yaşadım. O stadyumda dolu dolu hiç bağıramadım. Ne kadar görkemli olursa olsun yeni stadyuma benim alışmam çok zor. Yıllarını geçirdiği gecekondusunu müteahhite vermiş de modern bir binaya taşınmış bir baba gibi olurum herhalde.



Ben kapalının koltularının yaslandığımız incecik plastiklerinde omuz omuza çekmeyi çok ararım. Elveda Sami Yen diyen en son Galatasaray'lı ben olmak istiyorum.

1 yorum:

abbio dedi ki...

Olimpiyat'a gitmeden önceki son maç "elveda SamiYen" derken inceden gözyaşlarını görebiliyorduk, dönebileceğimizi bile bile..

Şimdi aklıma bile getiremiyorum, o gerçek son maçı, maçımızı..

Nasıl dayanırız, nasıl dayanırız, hiç bilemiyorum..

Bilmek te istemiyorum aslında..

İş makinalarıyla evi yıkılan babanın ağlayıp zırlayan çocuğu gibi olacağız sanırım, hepimizin bir nefes katkısı olduğu aşikar ancak nedir, nasıl iştir, nasıl ayrılırız, nasıl kabulleniriz bu ayrılığı, hiç ama hiç bilmiyorum..

Ben kabullenemiyorum..