Hayatında futbol maçı görmemiş, futboldan anlamayan, topu görse eski tabirle bomba diye karakola teslim edecek olan Bekir Coşkun Galatasaray'lılığını açıkladı. İki türlü takım tutanlar vardı, birincisi nasıl tuttuğunu bilemeyenler. Babadan, aileden ''ıngaaaa'' diye bağırırken oyuncaklar, beşikler, tulumlar, eldivenler bir bakıyorsun sarı kırmızıdan başka renk yok hayatında. Anlamıyorsun bile ne zaman Galatasaray'lı olduğunu. Bir de sonradan olanlar var. Çocukken, mahallede en sevdiğin arkadaşın hangi takımsa sende onu tutarsın, o devirde kim öndeyse, kim daha çok gözüküyorsa ortalıkta, kim daha çok iampiyon olmuşsa, kupa almışsa o takımı tutarsın.
Birde takım tutmayanlar, futbolu sevmeyenler vardır. Futbolu çok sevenlerin sevdiği, Bekir Coşkun misali insanlar. Hayatları dürüstlükle , insanlıkla geçmiş olanlara ters gelir futbol sahaları. Daha yoğun meselelere kafa yorarlar, işin ekonomi politiğine dalarlar. Onlar Fenerbahçe Galatasaray maçını toplumsal bir olay olarak takip eder, yorum yaparlar.
Bekir Coşkun işte bu katogorideki belkide en büyük adamdır günümüzde. Galatasaray'ı bu saatten, bu yaştan sonra tutmak ancak onun gibi yürekli birine yakışır. Gerekçesi de oynadıkları oyun, olası şampiyonluğu hiç değil. Galatasaray'lının örnek duruşudur. En sevdiği futbolcusu Hakan Şükür'ü bile Galatasaraylılık duruşuna feda edebileceklerine inanmasıdır.
Ne mutlu bize ki, Bekir Coşkun gibi birini Galatasaray'lı yaptık. Ne kadar övünsek azdır, aramıza hoşgeldin Bekir Abi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder