12 Şub 2008

Yine Düştük Yollara; Leverkusen Maçı



Ne uzun yolları yürüdük beraber. Ne günler gördük, ne maçlar yaşadık. Belki de bir daha asla olmayacak sevinçlerin şahidiyiz. Bir kaç senelik ayrılığa düştük. Geçici ayrılık bizimkisi. Biz alışık değiliz başka takımlar Avrupa Kupası maçları oynadığında televizyon başında olmaya. Bizler cephelerde savaş alanlarında tribünlerde olmalıyız. İsmi cismi olmayan takımlara elenemeyiz. Daha UEFA ve SÜPER KUPA'daki futbolcuların el izi kaybolmadı. O kupalara dokunan futbolcularımız var hala sahalarda. O kupayı kaldıran kaptan daha dün tribünlere halay çektirdi.

Bu hafta Almanların takımı gelecek Ali Sami Yen'e. Mutlak haberleri vardır sormuşlardır, Dortmund'a, Herta Berlin'e. Kimdi o zamanlar Avrupa göklerinde dolaşan heyula bela. Neyin nesiydi bu Galatasaray hayaleti, nerden çıkmıştı. Ümit Burnundan Sibirya bozkırlarına kadar uzanan efsanenin sırrı neydi. Kupalara ipotek koymuş İtalyan, Alman, İspanyol, İngiliz takımlarının dışında bir takımı tutmak, 3. Dünya ülke futbolseverlerinin sırrıydı. O yüzden o yıllarda Bütün Dünya Arsenal'in karşısındaki takımı tutmuştu. Bir zamanlar Steau Bukarest'i, Dinamo Kiew'i tuttuğu gibi.

Gün geldi efsane, taraftarın hazır, sende hazırsın. Leverkusen'den başlıyoruz operasyona. Unutulmaya yüz tutmuş karakterini hatırlatmak ellerinizde. Haydi Türkiye'nin gururu haydi taraftarın Cim Bom'u tam zamanı şimdi, kükremenin zamanı. Biz hazırız trübünleri kükretmeye haydi efsane sende kükre.
Efsaneler ölmez şekil değiştirir.

Hiç yorum yok: