7 Nis 2008

İstisna Yok!




İstisna olmak güzeldir, heyecan verir. İstisna olmak sıra dışılıktır. Ne kadar istisna olursan o kadar kişilik sahibisindir. Sürüden olmaktansa, kurtlarla boğuşmayı tercih edenlerdir istisnalar.


Aslında pek okumam spor yazarlarını, sıra dışı bir şey olmamışsa. Hele Fenerbahçe'li olanlar benim için yok hükmündedir. Üstelik Fenerbahçe kazanmışsa sayfası bile açılmaz gazetelerin, kanalı bile görüntülenmez televizyonların.


Pazar günü okudum bütün Fenerbahçe yazarlarını. Tam bir sürü edebiyatı yapmışlar. Yukarıdan sanki bir emir almışlar ,ve hakeme, pozisyonlara hiç değinmemişler. Yalamanın biri istisna olsa çıksa deseki penaltı penaltıdır, hakem haklıdır ona bile razıydım. Yok istisnasız tam kadro içtimaya çıkmışlar ve hakem hakkında en ufak bir yorumda bulunmamışlardır.


Az önce yine takip ettim yazaralar!ımızı. Omurilik soğanı oluşmadan dünyaya gelmiş mikroorganizma Sabri, ısrarla rakibini itti. Hakem yalvarıyor nerdeyse bırak Sabri çalacağım diye. Yok arkadaş bırakmam, birde kafa atarım gerekirse düşüncesinde. Zavallı hakem dünkü maçın etkisinde, verse başına iş alacak vermese Fener'linin saunma avukatları Sivriservi'yi beraat ettirecek. Ben orasında değilim, benim işim bugün istisnalar. Aynı yerden emir alınmış, bu sefer tam tersi bir sürüyle karşı karşıyayız. Doğrucu Davutluk yapma sürüsü. İstisnasız bütün Galatasaray'lı yazarlar, hakemin üstüne saldırmış, penaltı demeyen ya da bahsetmeyen bir kişi yok. Bu kadarmı Fener'e yaranarak tutunuyorsunuz, Fener aleyhine yazmak için yaşı yetmiş işi bitmiş Hıncal'mı olmak lazım. Bir tek o mu saldıracak.

Evet o saldıracak tabi ki. Neden seviyoruz, senelerdir ne yazmışsa okuyoruz. İstisnadır kendisi, sürüden ayrılıp çakallarla savaşmayı tercih etmiştir. Çoğu yazısını beğenmesek bile saygımız, hürmetimiz, sevgimiz bu yüzdendir.

Hiç yorum yok: