15 Şub 2013

Türkiye'nin Teki; Akhisar 1-2 Galatasaray

Ramiz Köfte ile Telekom bırak futbol maçını, deve güreşi, uzun eşşek, pişti, misket ne oynarsa oynasın sonuç bellidir. Sonucu riske sokanlar ise Hoca hataları, hakem eyyamı, bariz futbolcu salaklığıdır. Maçı izleyenler zaten gördüler, biz görmeyenler varsa eğer onlar için yazmaya çalışacağız.

Elmander İstanbul'da bırakıldı, Melo cezalı yok, Sabri Reiz'in formaya asılışı dolayısıyla Eboue Afrika'ya gittiğine bin pişman, Parçalı Fil görücüye çıkmak için maçın sıkıntıya düşmesini bekleyecek. Bu şartlar altında Galatasaray'ın Fatih terim'ine karşı Akhisar Hamza Hamzaoğlu takımlarını yönetiyor. Büyük haksızlık esasında, orantısız güç kullanımı. Bence puan farkına göre başka bir puanlamaya gidilmeli en azından bu maç sonunda puanlar paylaşılmalıydı.

Digitürk'ün patronu ben olsam ben müdahale ederdim lige. Bana göre ediyorlar, eğer etmiyorlarsa büyük eşşeklik yapıyorlar demektir. Bu lig normal şartlar altında çoktan bitmesi lazımdı. Bu kadar kötü bir Fenerbahçe'nin, kötü bile olmayan Beşiktaş'ın oynadığı futbola bakınca bu kadar kaliteli kadronun 5-6 puan fark atması haksızlık. Bu yüzden ligin son maça kadar taşınması için bu hakemler ne kadar iyi hakem olurlarsa olsunlar işi başında olacaklardır. Eğer maçta hakem olsaydı, Akhisar 9 kişi oynardı ikinci yarıda. Riera'nın fantazi yaparak sırta basmasına medya maymunları kırmızıydı diye hafta boyunca ağlayacak.

Şunu net olarak söyleyeceğim, kızmaca darılmaca yok. Bu takımda, herkes herkesle oynar ama iki kişi asla bir arada oynayamaz. Eskiden bir bilmece sorarlardı, kurt, kuzu, ot derenin karşısına geçirilecek ama çobanın en fazla birini  kayığa alma şansı vardır. Fatih Terim aynı o durumda, Burak, Elmander, Umut üçlüsünden ikisini sahaya sürdü sezon boyunca. Burak ile Umut'u aynı takımda oynatmak, kayığa kurtu alıp, kenarda kuzuyla otu bekletmek gibi bir şey. Formanın aslanın midesinde olduğu bir ortamda Burak, Umut'un, Umut, Burak'ın gol atmasını istiyorsa eğer, ben hiç bir şey bilmiyorum.

Fatih Terim'in babacan, adaletli görüntüsü, maçın önüne geçiyor zaman zaman. fantezilerinin pahalıya patladığını bu sezon kaç maç gördük. Umut'a acıyıp 65 dakikayı çöpe attı. Çevre illerden parçalı Fil'i seyretmeye gelenlere saygı göstermek lazımdı. Diken üstünde oynanıyor her maç. Çarşamba günü son 13 yılın en büyük maçına çıkılacak, rakip ligin dibinde, kaybedecek hiç bir şeyi yok direnecek belli ki. senin maçı çeviremediğin her dakika gücüne güç katacak. Maçın başında tabelayı almak, sonradan almaktan çok daha kolaydı oysa.

Takım ilk yarıyı yok sayarak, nasıl olsa yeneriz taktiğiyle oynadı. Kötü bir futbol, akıllar Shalke maçında, ama işte taraftar aynı şeyi düşünmüyor. Taraftar için en önemli maç seyrettiği maçtır. Bizim hiç birimizin aklına Şampiyonlar Ligi maçı gelmedi, benim hiç gelmedi bu yüzden handikaplı 2 oynayarak bir kez daha Galatasaray maçını bilemedim.

Yekta bir maç daha oynayıp, emaneti sahibine devredecek. Teknik, akıllı bir futbolcu ama büyüyen bu Galatasaray'da ancak yedek kulübesinde oturabilir. Riera'da cortladı cortlayacak gibi. Dani'nin delikanlı, mert futbolu yürekleri ağızlara getirse de ben razıyım. Topu gelişigüzel şişiren kazma stoperlerden bıktım.Fakat kalede Muslera çuvalı varken stoperlerin futbolcu hünerlerini göstermeleri yürekleri ağıza getiriyor. ne güzel 2 maçtır çerçeveye top gelmiyordu. Muslera'da hayatının maçlarını çıkartıyordu. Çok saldırdım kendisine, benden başka bütün herkes Dünya'nın sayılı kalecisi diyor ya, ben de dikkatle bakıp, benim görmediğim ne var diye çözmeye çalıştım. Yok, fikrim değişmedi, çerçeveye top geldiğinde kurtarması imkansız. Gekas'ın vurduğu top direğe çarpıp çerçeveyi bulmadı, 10 cm içeri gitse çuval gibi atlamıştı, gölünü önceden yemiş olacaktı. Maçın sonlarında bir Mustafa sarp golü daha yedi. Golde hayalet, kabahati yok.

Futbol iyi futbolcularla oynanır, bunu biliriz. Kötü futbolcular da zaman zaman iyi maçlar çıkarabilir gördük. Ama büyük futbolcular, kötü futbolcularla asla iyi oyun oynayamaz. Sarı Ejder, idare eder bir futbol oynadı Parçalı Fil girene kadar. Umut ile Burak birbirinin düşmanı gibi oynadığını hoca uzun süre seyretti. İmparator ya bir bildiği elbet vardı. Taraftarın adrenalini de düşünmek durumunda. Drogba'yı bizden önce seyreden Ege Galatasaraylılarını kıskanmadım desem yalan olur. Girince sarı Ejder döktürmeye başladı. Atılan iki golün de asistten önceki asistini yaptı. Tabela yapılınca maç bitti sanıldı. çerçeveye gelen ilk top içeri girdikten sonra da maçı, lanet olası 3 puanı koruma yoluna gidildi.

Tay Burak, bu akşamki 6 lıda da  benim tek geçtiğim futbolcuydu. Umut çıktıktan sonra maça, koşuya başladı, son virajı ekürisi Parçalı Fil'le beraber döndüler.  Benim iddiayı Fatih terim yatırdı, canı sağ olsun ama tek geçtiğim Tay, 6 lıyı tutturdu. O ortayı o pozisyonda eğer Umut olsaydı yapmayacağına inancım tamdır. Sarı Ejder-Tay Burak-Parçalı Fil şovuna taraftar hazırlansın, bayraklar hazırlansın. Bir maç daha Melo'suzluğa katlanacağız, sonrası bizim için efsane maçlar, başkaları için kabuslu Lig Tv geceleri.




1 yorum:

RezbeR3 dedi ki...

Hoca yine Muslera'ya giydirmişsin. Akhisar her geldiğinde atakla sonuçlandı.Bu maçta da pek hatası yoktu Muslera'nın tab, bence :)
sevgiler güzel yazı olmuş
Emeğine sağlık