14 Haz 2009

Başkan'a Açık Mektup


Ah be Büyük Başkan, senin yüzünden adımız yalancıya çıktı. Bizi bu tribünlerden direk mezara göndereceksin anlaşılan. Yıllar yılı uğraştım seninle, hatırla Manchester United maçının öncesini. Takım 3-3 berabere kalmış o zamana kadar ki en büyük maçına çıkmak üzereydi. Hasnun Galip sokağına, geceden adam göndermiştim bilet için. Adamım orada yattığı halde bilet alamamıştı, üstelik Biletix icad olmamıştı henüz. Ben de sana zehir zemberek bir faks göndermiştim. Bu maçı acaba kim alacaktı, biz giremedikten sonra kapalıya kim girecekti? Ne Galatasaray'lılığını bıraktım ne de yöneticiliğini. Beni arayıp ofisine çağırdın, masanda buruşmuş faksım ve bir tomar bilet vardı. Oysa ben karaborsadan almıştım biletlerimi. Senin verdiğin biletleri almadım, kendi biletlerimi gösterdim. Ve o maçı 0-0 bitirerek ilk Şampiyonlar Ligi'ni oynayan takımlardan olmuş, ve Şampiyonlar Ligi toplarındaki 8 yıldızdan biri olmuştuk.
Bu sütunlardan sana çok saldırdım, heleki bu sezon Skibbe'yle başladığın maceraya daha başından karşı geldim. Ve her sene son sezonum diye yemin ettim. 1971 de başladığım trübün taraftarlığından bu sene emekli etmiştim kendimi. Açıkça senden umudu kesmiştim, gönül rahatlığıyla tribünlerdeki yerimi bir başkasına devrederek takımı uzaktan sevmeye karar vermiştim.
Bin türlü günaha soktun beni, yarın mahşer gününde benden hesap sorulacağı zaman bende senden hesap soracağım! Nereden çıktı şimdi Rijkaard, yetmedi yardımcısı büyük Neeskens. Gelde sözünde dur gitme maça. Yeminle söylüyorum, gerçi benim bu konuda ettiğim yemine de kimse inanmaz ya Fatih Terim dahil, Rijkaard'dan başka kim hoca olsaydı sözümde ilk defa durmuş olacaktım. Ve bir daha maça gitmeyecektim.
Galatasaray'lılık böyle bir şey işte, hızırdan umut kesilir ama Galatasaray'dan kesilmez. Bütün yazdığım, söylediğim kötü şeyleri bir anda sildin. Bundan sonra istersen kulübü sat umurumda değil. İstersen hiç transfer yapma, ben kombinemi aldım, bu sene de tribünlerdeyim. Sonraki sene Aslantepe'ye gitmeyen zaten Galatasaray'lı değil. Biz de bundan sonra ya malülen emekliliği bekleyeceğiz ya da direk stadyumdan Karacaahmet'e.
Her işte bir hayır varmış lafı bu sene tam bize uydu. Eğrisi doğrusuna denk geldi, büyük takıma yakışanı yaptın, helal olsun. İlk maçta gözün kapalıda olsun, tribünlerin tam ortasından beyaz saçlı, Metin Oktay formalı bendeniz ilk maçta sana el sallayacağım. Ve artık takımla birlikte Rijkaard'ı seyredeceğim. Galatasaray senle açtığım gözümü seninle kapatacağım.
Ne mutlu Galatasaray'lıyım diye nara atanlara. Sporun, futbolun daha bir seyredilir, sevilebilir olması için keşke herkesin tutabileceği Galatatasaray gibi bir takımı, bir Başkanı ve içlerinde bulunmaktan onur duyacağı bir taraftar gurubu olsa.

2 yorum:

hadesperado dedi ki...

"yeminle söylüyorum" :)))

abi bozduğun yeminlerin kefaretini dağıttın mı? :)

hrmpasa dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.