Kupa Galipleri Kupası(Fenerbahçe'nin alınmadığı organizasyon) çeyrek finalinde Almanya Kupa galibi çıktığında az sevinmemiştik. Almanya'nın yarısı bizimdi. 92 nin martında Almanya'da ki maçı büyük seyirci desteğiyle 1-0 önde götürüyorduk. Son 10 dakikada Tugay'ın kaptırdığı bir topla beraberliği yakaladı mızıkacılar. Son dakikada gelen golle de 2-1 yendiler.
Olsundu, daha o zamanlar Avrupa cehennemin neresi olduğunu bilmiyordu. ''Avrupa Avrupa duy sesimizi, İşte bu Cim Bom'un ayak sesleri'' tezahüratları o sezon başlamıştı. Rövanş maçı 18 Mart a denk geldi. Çanakkale zaferiyle, bizim olası zafer çakışmıştı. Mustafa Denizli, Nushatel Xamax maçlarından tecrübeliydi. 50.000 işsizi Ali Sami Yen'e getirmeyi planlıyordu. 17 mart günü İstanbul'da hava çok güzeldi. Hepimiz Ali Sami Yen'i kontrole gitmiştik. Bir gün önceden maçta bulunacakların en az yarısı stadı tavaf edip, Ali Sami Yen umresi yapmıştı. Fakat lanet hava gece yarısı dönmeye başladı. Sanki kar sadece bizim stadın üstüne yağıyordu. Tıklım tıklım doldurduk tribünleri. Tipiden karşı tribün görünmez oluyordu. Maç başladı, kar, buz, çamur. Çöktük Almanların üstüne bela gibi. İlk yarı 0-0 bitti. Bizim yarı saha sanki top oynanmamış gibi karla kaplı olmuştu. Devrede 100 lerce kişi karları kürdü. Aynı kabus ikinci yarıda da vardı. Futboldan başka bir oyun oynanıyordu ama Bremen kalesine yakındı top. Ne ablukaları atlatıyordu ballı Almanlar. Bir türlü sokamıyorduk topu içeriye.
Son dakikaya girdik. Eski açık tarafındaki kaleye soldan bir orta geldi. Bülent kafayla içeri yolladı. Top kaleye yarım metre mesafede durdu, kara saplandı. En yakın oyuncumuz Rotariu idi. Roti sanki taş kesilmiş, felç inmişti, dürtemedi içeri. Pozisyonu hayal edecekler için söylüyorum. Hakan Yakın'ın milli maçta bize attığı golden daha kolay pozisyondu.
40.000 kişi gol diye kalktık, eleme golü, tur golü olacaktı. Karda kıyamette. Olmadı, elendik. O sene Verder Bremen şampiyon oldu. O maçtan sonra Denizli şöyle bir demeç vermişti. ''Rotariu, senin ve benim futbol Galatasaray'daki futbol hayatımız bitti.''
Denizli doğru söylemişti, o sezonun sonundaki ayrılık bu günlere kadar geldi. Roti kimbilir nerlerde şimdi.
3 yorum:
Ben bu maçı hatırlıyorum. Bu pozisyon da zihnimde çok önemli bir yer tutar. Bu maçtan 3 yıl sonra bir kitap almıştım, Ahmet Çakır'ın "95 soruda Galatasaray Tarihi" kirabı. Bugünkü Galatasaraylılığımda, Galatasaray'a bakış açımda yeri çok büyüktür o kitabın. Bu nedenledir ki, dinci de olsa severim Ahmet Çakır'ı, gerçek bir Galataraylı olduğuna inanırım. Ve gerçek Galatasaraylıların çok az olduğuna... Her neyse, o kitapta bu maçın uzun uzun anlatımı vardı, daha doğrusu bu pozisyonun diyeyim. İyice kazınmıştır yani belleğime. Yalnızca o vakitlerde hiçbir şeyden anlamayan velet olarak benim değil, tüm Galatasaraylıların zihninde çok önemli bir yerdedir bu maç bildiğim kadarıyla. 2000'i 8 sene geciktiren maçtır belki de. Bu yüzden "unutulan maçlar"dan değil, "unutulamayan maçlar"dan biridir bence bu.
Rotariu sonra 2 sezon Bakırköysporda oynadı. Şenlikköy stadında birkaç maç izlemiştim. Müzmin sakatlığı vardı, o pozisyon yüzünden değil sakatlıklarla boğuştuğu için gözden çıkarıldı diye hatırlıyorum.
Soliçten sağaçığa 40 metre pas çıkarırdı. Gerilir, topun altına girer, raket gibi gönderirdi uzaklara. Mahallede toprak sahada savunma oynardım, çok topu ona özenip böyle şişirmişimdir kanatlara.
Hagi ve Lakatus'un efsane kadroda takım arkadaşıydı birde.
Öğlen oynanadı bu maç...
Okuldan kaçtık maçı izlemek için...
Haberleri hatırlıyorum; inönü stadını gösteriyor zemin super nerden baksan bahar günü...
Sami Yen kar tipi...
Herkes, çizgiyi geçmeyen topu hatırlar..bir de uğurun 2 metreden kalaecinin üzerine vurduğu top vardır 1.yarıda yeni açığa doğru olan kalede...
http://uckornerbirpenaltiedermi.blogspot.com/
Yorum Gönder