23 Şub 2014

Bizim El Sikko; Galatasaray 1-0 Beşiktaş

Derbi maçı  İstiklaldeydi, her zaman ki gibi. Bu kez direniş maça çok eksik başladı. Galatasaraylılar, 2014 Aslan av sezonu açılış törenine gitmişlerdi. Beşiktaşlılar çarşı bira hanelerinde bir mucize peşindeydi. Geçen hafta penaltımız verilmedi diye sokağa çıkan 1 milyon! Fenerbahçeli için direniş sona ermişti. Kankası Beşiktaştan gelecek iyi bir haber için ayaktaydı bu kez. Geriye ne kaldı ki, Berkin Elvan'ın arkadaşları devlete karşı, verdikleri büyük mücadeleyi, cop yiyerek, gaz soluyarak bitirebildi.

Yakındır, bir Galatasaray- Fenerbahçe derbisine denk geliriz.  Maçın bitiş düdüğüyle beraber, güzelim ülkemizin anahtarlarını teslim eder belamızı buluruz. Bizim direnişimiz, solculuğumuz devrimciliğimiz, vatan sevgimiz, Mustafa Kemal'in Askerliğimiz, Galatasaraylılığımız, Fenerbahçeliliğimiz, Beşiktaşlılığımızın sınırına kadardır.

Ne yazık ki bir Derbi maçını daha kaybedip, El Sikko'ya geçiyoruz.

Beşiktaş her maçını deplasmanda oynadığından, Arena'dan en az etkilenen takım olarak av sahasına çıktı. Beraberliği kurtarabilse kendisi 1 sevinirse, suç ortağı, kader arkadaşı Fenerbahçe 5 sevinecekti.  Gerçi benden başka kim bilir kaç kişi daha söylemiştir, ama ben yazdım
savunmayi uzun kurdu,kilit adam veysel, ortalamasi nedir bilmem, ustune cikarsa rahat aliriz. dany penalti yapar. Buraya da müsadenizle yapıştırıyorum.

4 ü yabancı tam 9 transfer yaptık devre arasında. Telles için ismini bile bilmeden, hiç bir maçını görmeden, sadece sol bek olduğu ve Brezilya'dan geldiği için banko ilk 11 koymuştuk. Ne mutlu ki tam isabet kayıt ettirdik. Uzun yıllardır bir sol kanat oyuncusu seyretmemiştik. Çok daha büyüyeceği garanti. Maçın futbolcusuydu, çünkü maçın adamı unvanı maç bitmeden birine verilmişti zaten.

Buraya yazıyorum, Burak Yılmaz bu takımdan bir araba sopa yiyerek kovulacak. Mancini onu kovmazsa, o Manciniyi kovacak. Tam bir Hoca mezar kazıcısı futbolcu. Futbolcu demeye utanıyorum, Yarım ekmek köfteyi bile bölüşmez bu kendini düşünen adam. Hep bana, hep bana, tam Fenerbahçelik, tam düzenlik futbolcu. Küpü hep o dolduracak, istatistik ona yazılacak, kendi atmadığı gollerin kolpa sevinicisi. Beyin sıfır, ofsayt makinası, faul yapma sorunsalı. Oynatmasan başın belada, oynatsan rulette çiçek oynadın, geldi casinoyu patlattın, gelmedi ki büyük olasılık gelmeyecek, kendin patladın. Bu gece Galatasaray kötü oynadıysa tek sorumlusu Burak'tır. Galip geldiğimiz maçtan sonra yazıyoruz, Nasrettin Hoca'lık yapıyoruz. Suya giden çocuğu dövüyoruz, testi kırıldıktan sonra nasıl olsa herkes dövecek. Biraz uzun oldu ama direnin, Taksim'deki çocuklar gibi, Sneijder'i deli etti. Bir kaç maç böyle oynasın ligin son maçlarında ya Sneijder'i, ya Burak Yılmaz'ı unutun.

Büyük Galatasaray Taraftarı zaten Arena'da her maça 1-0 önde başlatıyor takımı. Eşşek değiller ya en azından 1 gol de futbolcular atsın. Taraftar bir kaç günlüğüne Chelsea maçını aklından çıkarıp, 2. sınıf başaltı takımıyla yapılacak maça derbi maçı ciddiyetiyle hazırlanmış. Unutulmaz bir görselliği daha resimlediler storlar için. Yazık ki takım, taraftar kadar savaşmadı. Tabi ki içlerinden imbiklerle süzeceğimiz aslanlar vardı.

Drogba için geçen hafta ismini riske atacak bir oyun oynadı demiştik. Keşke demeseymişiz, beterin beteri varmış. İsmi Drogba olmasa, maskeyle oynasa Lukunku tekrar transfer edilmiş derdim. Bu maçlığına mazereti var yazıyorum. Chelsea maçlarını bekliyor, barutu saklıyor olabilir. Bana sorarsanız bu olasılık yok. Bence futbol ölümü gerçekleşmiş, koskoca Drogba'nın götüne teneke bağlanarak gitmesine gönlüm razı olmaz. Ama biz de Katar takımı, Çin takımı değiliz, hatır, gönül, minnet nereye kadar bakacağız. 

Maç öncesi attığımız tevatürün konusu Veysel'e gelelim. Yapılan yerli transferlerden ilk 11 e en yakın olarak kendisini görmüştük, bir kere daha yanılmamış olduk. Diğerleri gibi onu da tanımıyorduk, yarın yolda görsem yine tanımam. İlk çıktığı kupa maçında, topa ilk değdiğinde bu yorumu hepimiz yaptık. Hatta ileriye gidelim, kadroda bile olmayan Umut Gündoğan için de olumlu görüşlerimizin olduğunu yazalım. 

Muslera'ya çok geç ısındım. Topu oyuna gelişigüzel sokuyor diye çok saydırdım. Meğerse önünde oynayan kazmalar yüzündenmiş. Savunmada 1 kişi fazla oynatıyor. Taktik dizilişlerimiz 10 değil, 11 e tekamül ediyor. Yani 352 diye yazılan maç taktiği, aslında 452 diye okunabilir. Dosta güven, düşmana korku veren bir kalecimiz var. Almeyda bile pes etti, sana gol atamayız arkadaş diyerek elini sıktı.

Semih Kaya maçın Galatasaraylısıydı. Galatasaraylı olmak insanlık dışı bir histir. Şimdiden Galatasaray tarihine adını yazdırmıştır. Eğer futbolcu heykeli dikme geleneğimiz varsa, boşuna senelerce beklemesinler, Aslanlı Yol'a Semih Kaya'nın heykelini diksinler. Melo insan değildi zaten takımda, artık Semih'e de insan değil diyebiliriz.

Maçta insan mı arıyorsunuz? En insanlarını da yazalım. Sakatlanan Tolga'nın yerine geçen Cenk, kendisinden başka hiç kimseyi zerre kadar düşünmeyen bir başka insanın, saçma sapan hamlesiyle sakatlandı. Çocuk nakavt yumruğu yemiş boksörü andırıyordu. İyi ki eğri doğruya gelip de, o serseri mayın, Burak'ın önüne düşmemişte, boş kaleye golü atmamış. Eğer atsaydı, yarın antrenmanı basardım. Beşiktaş 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanmış, Cenk'i bir türlü ayağa kaldıramadı insanlar. İçeriden başka bir doktor çantası getirildi, küçük bir ameliyat yaptılar, bilinci yerinde mi diye sorular sordular, iki defa yere yığıldı. Lanet olsun du, El Sikko'da Beşiktaş 1-0 mağlup, daha 11 dakika daha vardı. Takımda bir hayvan olsa, Melo olsa Semih olsa, alır eldivenleri geçerdi kaleye. 11 dakikayı 10 kişi oynasan ne olacak, hadi can çekiştiniz 1 puanı kurtardınız, değer mi? Hepiniz insansınız, hepiniz hırsız, hepiniz kalleş.

Maça devam ettirdiler, muhtemelen futbolcular kendi aralarında anlaşıp maçı bitirdiler. Çünkü Cenk'in arkasındaki iki insan doktoru çocuğu devamlı
arkadan itiyorlardı. Hastanelik olmuş Cenk'e bir gol daha atmak isteyen tek futbolcumuz Burak'tı. Sneijder bom boş, Drogba canlı bomba Dany'le yan yanaydı. Olanca hıncıyla vurdu şerefsiz. O an benim için bittin sen. Bir daha zor dönerim sözümden. Yolun açık olsun, serbestsin, istediğin kadar ofsayta düş, faul yap, pas verme, gol kaçır, gol at. Galatasaray futbolcusu olamadan aramızdan ayrılacaksın.

Gecenin en güzel şeyi, Fenerlilerin, Beşiktaşlılardan çok daha fazla üzüldüğünü hissediyor oluşum. Sadizm sürüyor, Bu korkuyla 12 maçın altından kalkamazlar, Benim için bu hafta bitti, şimdi onlar iki gün kollarına serum bağlasınlar. 

Gel 12 Maç Gel


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Burak ve Selcuk, snejdere bilerek pas atmyor

sembolist dedi ki...

ellerine sağlık usta,yazı yine on numara:)Dany'nin penaltı yapacağını ilk ben duydum sayende:)
Bu arada ben hala iddalyım,Burak ve Selçuk'un başını çektiği Türkler Snejder'e pas atmıyorlar bilerek..
Selçuk-Burak(Derin Trabzon) dağıtılmalı.Snejder bize bir numara büyük geldi.Selçuk ,Snejder'i neden dışlıyor,neden Burak'ı ilk alternatif görüyor, anlayablmiş değilim.Burak'ı gördüğümde tiksiniyorum,her maçta en az 2 golümüze mani oluyor,her ikili mücadelede faul yapıyor.. yeterrr