10 Nis 2013

El Clasico; Galatasaray 3-2 Real Madrid

Cumartesi günü sıradan bir lig maçını derbi kıvamında, Fener maçı gerginliğinde oynatıp, bu gece Galatasaray'ın rezil kepaze olmasını bekleyenler, daha çok bekleyeceksiniz. Biz ölürsek gece vakti ölürüz, biz ölürsek aslan gibi ölürüz, biz ölürsek canımız alanlar kan işerler. Canımızı alsalar ecelsiz sığdıramayız kitaplara. Galatasaray'a karşı ilk maçı 3-0 kazanıp, rövanşında maça 1-0 önde başlayıp devreyi kapatan takım Dünya'nın gelmiş geçmiş en büyük takımı olabilir, turun garanti olmadığını bir kez daha dosta düşmana gösterdik. Dost derken Morinho'yu, ve onun takımını, düşman derken kendi öz evlatlarının rezil olması için şebeke kuran ve yöneten Fenerbahçeli Türk Futbol Oligarşisinden, Lig Tv'den söz ediyorum.

Real Madrid ile oynadığımız 5 büyük maç oldu. Klasiklere giren 5 büyük maç. 4 ü aynı düzeyde son 8 maçı, öyle guruplardan denk gelip de mecburiyetten oynadığın maçlar değil, 9. 10. maçlar. Her iki çeyrek final savaşı inanılması güç benzerliklerle geçti. Madrid'te 3-0, İstanbul'da 3-2. averajla elendik iki kere 45 dakikada 3 er gol attık. Gollerimizin hepsi, kalecinin sağına atıldı. Her iki İstanbul maçında, 4. goller kıl payı ofsaytlara kurban gitti. Her iki mücadele de ilk maçlarda liberolar atıldı. 4. gollere mani olan Popescu ve Dani, rövanş maçlarında oynayamadılar gibi düşünsek mutlaka daha çok benzerlik yakalayacağımız unutulmaz maçlardı. 5. maçımız Süper Kupa maçıydı ve biz bu 5 maç toplamında, galibiyetlerde 3-2 öndeyiz, attığımız 8 gole karşılık yediğimiz 7 gol ve anlı şanlı bir kupamız var. Ben haftalardır Real Madrid'den küçük takım değiliz diye boşa yırtınmadım. Eğer başlarında Sarıyer Kasabı olsaydı da, 3-0 a güvenip, Ronaldo'yu getirmese, Boğazın serin sularına gömerdik Kralın Takımını.

Muhteşem bir büyük takım taraftarı vardı bu gece. Bunu ben değil Morinho söyledi. Evet biz kendi sahamızda 11 kişi değil, 50.000 kişiyiz. Real Madrid ucuz kurtulup döndü ama biz çok geçmeden Arena Cehennemini onlara ve bundan sonra işi buralara düşeceklere gösterdik. 3-1 den sonra biz hayalleri gerçeğe dönüştürebilirmiyiz diye saldırırken, onlara korku filimi yaşattık. Kalecileri maç boyunca en az 15 dakika çaldı. Hakemler her zaman, her yerde olduğu gibi Galatasaray'ın tekerine çomak soktular. Ne günah işledik acaba, bütün Avrupa hakemlerinin gazabı neden üzerimizde? Biz her maçta hakemleri de yenmek mecburiyetindemiyiz?

Maça golle başladı Real. Yine aynısı oldu, çok basit kademe hatası, Ronaldo'yu bir an unutma, Riera bölgesindeki bir anlık gaflet, ve her zamanki gibi organize olmayan gelişigüzel hamleler sonunda ağlarımıza bırakılan top. İlk yarı boyunca da dengeli geçen oyun. Real'in 4 gollük avantaja rağmen oyunu yavaşlatması, pas trafiğini bize bırakması ve nostaljik tezahüratlarla biten ilk yarı.

Dalga da olsa ikinci yarı 5 atar eleriz diyenler vardı etrafımızda. Biz, Allah'tan umut kesip, Galatasaray'dan kesmeyenler bari berabere kalalım, ite köpeğe maskara olmayalım derdindeydik. Galatasaray bu, bizi ne zaman alay konusu yaptırdı ki bu gece yaptırsın. Orta sahadaki savaş tanrısı Melo, ben Real meal anlamam kardeşim, onlar benden tırssın diye hırlıyor, isyan bayrağını ilk o kaldırıyordu sarı kırmızı göklere doğru. Pr. Selçuk'ta, Melo ile beraber çullandı Real kalesinde doğru. İkinci devre oynanan 25 dakikalık futbol, yaralı aslanın bütün ormanı önüne katıp kovalaması gibiydi. Belki de Galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en büyük 25 dakikasını oynadık. Bu maç asla unutulmaz ama bu oyun hiç unutulmayacak, hepinize helal olsun. Peş peşe 3 gol bulduk, bu goller de eminim Real Madrid tarihinin yediği en güzel gollerdi.Attığımız gollerin güzelliğine bakın, yediğimiz gollerin sıradanlığına sayın. Ulan olur mu be? 5 gol çok fazla koskoca Real, bir devrede 5 gol yemez diye düşündük. Yani maç 0-0 berabere olsa da son 15 dakika 2 gol lazım olsa inanın atardık. 5 gol yiyebilme ihtimalini bir tek Morinho düşünüyordu, eminim Fatih Terim bile 5 gol atabilme ihtimalimize inanmıyordu. İşte o mental faktörler tekrar devreye girdi, yeter 2 gol daha atamayız, bari yemeyelim de psikolojik üstünlük bizde kalsın dediler. Ya da çocuklar bitti, bilmiyorum. Taraftar bile bitti, ve önceden eleneceğimiz belli düşüncesiyle hazırlanan, ''bu kupayı mutlaka sizin ellerinizde havalanacak'' pankartı açıldı. Son yediğimiz gole hiç kimse üzülmedi, futbol Tanrıları aynı olayı bir kez daha yaşatmak için kurmuşlardı filimi.

Amrabat ilk defa oyuna girdikten sonra benden azar işitmedi, hatta ben oynadığı futbola inanamadım. Sabri'de aynı şekilde çok iyi oynadı. Mersin maçında Drogba'ya verdiği muhteşem pastan akıllanmış, Sarı Ejder'e kendi klasına yakışmayacak teknikte bir gol pası verdi. Organize yaptığımız 3 atak golü attık. Gollerimiz usta işiydi, Drogba adına çok erken besteler yaptırdı. Yaşını mı küçültsek acaba ,Nüfus dairesine gidip yaşını 30 a indirtsek de 5 sene doya doya izlesek. Gökhan Zan saatli bombası bu maç patlamadı. Patlamadığı sürece sorun yok, oynayabilir. Asimo Semih maçın içinde büyüdü sanki. Aynı maçta en az 10 maçlık tecrübe sahibi oldu. Kusursuz oynayanlardan dı. Muslera'nın yediğimiz gollere yapacak bir şeyi yoktu. İnanılmaz bir top çıkardı. Topu oyuna çok isabetli soktu. Taffarel'den esintiler seyrettim, bir kaç pozisyonda savunma oyuncusu gibi kademe yaptı. Bu maçtan sonra Melo'nun önümüzdeki yıllar için işinin bitirilmesini bekliyorum. Eboue bu gölü atacağına o golü atsaydı çok daha makbule geçecekti. Bu gece sahanın en iyi oyuncusuydu. Hücum beklerimizi hep böyle görmek istiyoruz.

Cezasız İmparator, yerinde değişiklikler yaptı. şapkasından çıkarabileceği bir tavşanının her zaman hazırda olduğunu bu maçta bir kere daha gösterdi. İki dostun kucaklaşmasıyla başlayan maç, yine o iki arkadaşın bir birlerinin takımına sarılmalarıyla bitti. Biz aslan gibi elendik, Medya maymunlarımız elendiğimize sevinemediler.  Şöyle 3, 5 de burada yeseydik ne güzel olacaktı. Maç 3-1 olduğunda hatta Drogba ofsayttan 4 ü attığındaki korku ve endişelerini hepimiz hissettik. Bu korku onlara yeter, şimdi lig maçlarımızda bilinenin dışında bir puştluk düşenedursunlar. Lucescu'ya, Şenol Güneş'e kurdukları hain pusuları Fatih Terim'e kuramayanların kabus gecesiydi bu gece. Bizim içinse iftihar ettiğimiz maçlardan biriydi. Eksik kadroyla gelen Manu'yu hadi saymadık, şimdi başlıyor Arena mezarlığı defin işlemleri. İlk büyük cenaze Real Madrid oldu. Ve bu sene için defteri kapattık, hepimize geçmiş olsun.

Real Madrid'in tribünlerinde bir pankart dikkatimi çekti, El Clasico yazıyordu, çok doğru kardeşim maçlarımız bundan böyle bu adla anılacaktır. 6. 7. maçlarda görüşmek umuduyla güle güle dönün, bu takımı bu takımın taraftarını unutmayın.

Galatasaray bize yaşattığın macera için teşekkürler. Galatasaraylı olmak bir şereftir. Hepiniz aslansınız.


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Dün gece başımızda genç bir Mustafa Denizli olsaydı, bu
takım şimdi yarı finaldeydi. Fatih Terim turu geçeceğimize
inanmadı. Oyuncular da inanmadı. Belki biz taraftarlar da
inanmadık, ta ki maçın bitmesine 20 dakika kala 3-1 öne
geçinceye kadar... Bir tek çocuklar ihtimal verdiler Real'i
eleyebileceğimize. 9 yaşındaki oğlum 1-0 yenikken bile,
hiç umudunu kaybetmedi. Başımıza, şartlar ne olursa olsun
büyük düşünen, her maç, her tur için %51 bizim diyebilen,
önce buna kendi inanan, sonra futbolcuları ve hepimizi
inandıran bir lider gerekiyor. Bu saatten sonra bu Mustafa
Denizli olmaz elbet... Fatih Hocam, eğer kalacaksan, artık
kendini toparlamalı, ne kadar provoke edilirsen edil,
kontrolünü kaybetmemeli ve bize aynı duyguları yaşatabilmek
için bu sene takımı mutlaka şampiyon yapmalısın. Elinde
Real'i bile madara edilebilecek potansiyele sahip tarihimizin
en güçlü takımlarından biri var. Hedefin gruptan çıkmak,
çeyrek final, yarı final veya final olmamalı. Her zaman gözün
en yüksekte, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunda olmalı.
Kendini toparla ve başka bir yere gitmeyi düşünme. Unutma,
taş yerinde ağırdır.

NE MUTLU GALATASARAYLIYIM DİYENE...

sembolist dedi ki...

Üstadan 2001 yılındaki Real eşleşmesindeki tarihten tut da,skorlara kadar herşey bu kadar aynı..
O yıl da 33. hafta Saraçoğluna gitmiştik,Jardel'in yedek oturtulduğu(Emre Bölesoğlu piçicin başı çektiği grup yedek bırakıp SErkan aykutu oynatmıştı) maçta şikebahçe bizi yenip şampiyon olmuştu..
Bu yıl umarım bu gerçekleşmez..