Benim gibi, 40 sene önce maça gidenler hatırlar ancak. Tarık namlı bir futbolcumuz vardı. Kasap aleyhessselam. Senede 6 maça çıkardı. 2 Fener, 2 Beşiktaş, 2 Avrupa Kupası maçı. 2 den fazla Avrupa maçı oynanmadığından, kupalarda da diğerleriyle karşılaşmazsan başka da hiç bir maçta oynatmazlardı. Velhasıl kelam, büyük maç futbolcusuydu yani. Karşı takımda tutulması gereken bir olurdu mutlaka, ve maç, Tarık sayesinde o etkili futbolcu ayağına top gelmeden tamamlanırdı. Yani onların en iyi adamıyla bizim en kötü adamımız oyunda olmazdı. Ve ticaret iyi bir ticaretti. O zamanlar, şimdiki gibi ulama olmadığımızdan, Tarık'ın nasıl bir futbolcu olduğunu anlayamadan ortamdan çekildi, kulakları çınlasın. Çok net hatırladığım bir maç vardı, Atletik Madrid'le Madrid'te oynanan maç. Onların en iyi adamı Luis Aragones'in bertaraf edilmesi söz konusuydu, ve Tarık askerdeydi. Brian Birch,''Tarık'sız Galatasaray'ın mesuliyetini alamam'' demişti. Özel izin alınan Tarık, Aragones'e kene gibi yapışmış, maç, pozisyonsuz, dolayısıyla golsüz, Mithat Paşa Stadyumuna taşınmıştı.
Ne zaman Lorik Cana'yı seyretsem mutlaka Tarık'ı hatırlarım. Ve Cana'nın nasıl bir futbolcu olduğunu yorumlamaya çalışırım. Kafadan mevzuya gireyim. Uzak ara ligin en kasap futbolcusu. Bu iyi mi, kötü mü tartışılır. En geride oynadığı maçlarda farzedin ki kale önünde dinamit fıçısı var. Hele ki yanında kazma, futbolcu dışı yaratık Servet varsa, her küçük maçta en az 3 saçma sapan pozisyon verdirir. Bunlar gol olur olmaz, ben ona bakmam. Ben girilen pozisyonları sayarım. Sonunda mutlaka sen fazla pozisyona girersen fazla atarsın, rakip fazla girerse rakip atar. En son oynanan maç benim için berabere bitmiş maçtır örneklersek.
Şimdi,bizim Les Adnan, kedi olalı bir fare getirmiş Florya'ya. Uzun senelerdir, takım için futbol oynayan futbolcuya hasret Galatasaray taraftarı, Cana'yı bayrak ilan etti. Kaptanlığı Arda'dan alıp, Cana'ya verelim diyenlerin sayısı, vermeyelim diyenlerden daha fazla. Oyununa bakıyorum dikkatlice. Kasap havası oynamadığı anlarda, top kendisindeyse önüne sünerek, garip bir iç vuruş tekniğiyle topu birine kazandırıyor. Dikkat edin kaybediyor demiyorum, kazandırıyor. Gözünü budaktan sakınmadığı için her topa salla pati giriyor. Sicil kötü geldiğinden, bizim hakemler kendisini devamlı kolluyor. Sarı kartsız bir maçı bitirmesi imkansız. Şut çekemiyor, çalım atamıyor, sürat yok. Kafaya imkansız çıkmıyor, daha doğrusu kafa hariç her uzvuyla çıkıyor da, kafasıyla çıkmıyor.
Lorik Cana ağır silah. Ancak çok kuvvetli ordulara karşı kullanılması gereken savaş silahı. Biz onu tatbikatta kullanıyoruz. Yanında da acemi erler var. Silah her an kendi kendimizi yakacak risk taşıyor. Hoca Hagi için tam bir bela futbolcu. Kendisini oynatmayan Reykart, tatile çıktı. Oynamasa, tarihin en nefret edilen futbolcularından biri oynayacak. Oynatmasan, taraftarın çoğuyla başın belada. Oynatsan, maçı kazanman için en az 2-3 gol atman lazım.
Cana, Galatasaray futbolcusu değil. Bu, Galatasaray'da oynayamaz manasında değil. Eğer Galatasaray her sezon, bu sezon ve geçen sezon ki gibi, yenilmemeye, sıra takımı olmaya devam edecekse, Lorik banko oynamalıdır. Yok biz çoğu maçta oyunu domine eden taraf olacağız, rakip bizden korkacak, onlar bize önlem alacak diyorsanız, kendinizden daha büyük bir takımla oynamadığınız müddetçe Cana oynamayacak. Yani, gerek yok, bu kadar tehlikeli bir sporcuya ihtiyaç yok. Galatasaray yerine misal, Bucaspor'da oynasa, şimdikinden çok daha verimli olacak. Nitekim geldiği yerlere bakarak not veren taraftar için söylüyorum, evet oynamış. Her an yenilecek takımların, neferi, silahı, ağır abisi, cengaveri, ciğeri. Hoş bu sene ki Galatasaray, tam Lorik'lik takım. Yenilmemeye oynayan, şerbete gol atarsa yatan takım. Mehter takımı bile değil, biliyorsunuz mehteran bizim gibi bir ileri bir geri değil, iki ileri bir geridir.
Ne demiş usta şair, ölümden korkmak ayıp değil. Önümüzde Fener maçı var. Lorik Cana, Tarık'lık yapacak, Aleks'le beraber kendisini bertaraf edecek ve maçı 10 a 10 oynayacağız. Başka bir taktik, bizi Beşiktaş'tan beter edebilir. Bu sene oynanacak bütün maçlarda, bariz üstün olmadığımız için kendisine her maç ihtiyaç vardır. Saatli bomba riskini Hagi almak durumundadır. Olur olmaz patlar ise de bizim için beklentimiz dahilindedir.
Lorik Cana küçük takımların büyük bir silahıdır. Yolu bizim gibi eski büyük takıma düştüğüne göre, küçük kaldığımız sürece oynayacaktır. Eğer eski günlere dönüş ihtimali var ise, ve dönülürse ancak büyük maçlarda oynatılacak, etkili ve güçlü bir silah olarak siperlerde hazır ve nazır bekletilecektir.
4 yorum:
çok doğru bir analiz,cana ile iyi takım hayalleri kurmak küçülen taraftar vizyonunun bir yansıması.neill-cana değişiliğini yenildiğimiz maçlardan sonra bahane olarak süren o kadar çok taraftar gördüm ki! aynı fikirdeyim nazmi hocam, bu takım orta sahaya yazın ilk olarak cana yı alacak kadar futboldan anlayan adamlar tarafından yönetiliyor, halimiz ortada işte!!!
bünyamin gezer'li bir maça denk gelse daha istiklal marşında atılır bu adam valla nazmi abi :)
saygıyla,
h.tekin
Ağabey benim olduğum yerde sen Cana'ya duacı olursun. Geçen hafta demiştim Nail cezalı olunca ben bu hafta bankoyum diye, ahanda Hagi formayı verdi yine, sayemde Galatasaraylılar 2 saat maç izlemek yerine farklı sosyal etkinliklere katılabilecekler.
Ali Güzeldal'ı uzaktan izleyecem, beğenirsem Adnan Sezgin'e öneririm artık. :)
Bugün haliyle 3-0 geriden başlaıyoruz maça, arkadaşlarım Galatasaray ruhuyla oynarlarsa belki sokoru çevirebilirler.
Not: Insua'nın aypodunu hacıladım, ordan yazıyorum. Stad çok güzel, tribünler uzak olduğu için gizli koşularım farkedilmeyecek.
Çeviremediler ruhsuzlar. (Ne dediysek o)
Yorum Gönder