23 Mar 2010

Reykart'ın Kulaklarına Küpe Olsun


3 puanlı sistem işte, ne demekse başka sistem var sanki. Başkanından, futbolcusuna, hocasına herkes böyle diyor. Biz başka bir şey diyoruz adına. Türkcell langırt ligi diyoruz. Her hafta her maç langırt. Bu maçta langırt topu, Emre Güngör'e çarptı. Daha önce her maç başkalarına çarpıyordu. Artık bitime yaklaşıyoruz, bizim söyleyecek pek az şeyimiz kaldı. Onları da söyleyeleyelim ve sezonu kapatalım.

Sezon demişken, açılır en büyük umutlarla, tonlarca para verilerek takım kurulur. En kral yerlerde kamp yapılır yenir içilir. Sezon başlari iyi oyun hak getire, hocalar kandırır bizleri. Takımın oturması için 10 hafta beklemek lazım derler. Madem 10 haftada oturuyor, o zaman 10 hafta erken açın kardeşim sezonu. Sonra, sakatlıklar, cezalar, kötü hava şartları denir. Devre biter, bir kaç transfer daha yapılır, yalandan bir iki maç oynanır. Bitime doğru zaten iyi oyun aranmaz, at o lanet olası golü yat üstüne al 3 puanı. Böyle yürür kervan.

Reykart yazmamışsa yazabilir. Futbol hakkında ciltlerce söz söyleyebilir. Ancak burası başka bir yer, başka bir lig. Nişantaşı Lisesinden bir ingilizce hocasını Şemdinli Lisesine tayin edin bakalım öğencilere nasıl öğretecek ingilizceyi? Gelmişler Dünyanın en büyük takımından, açmışlar defterlerini, bizimkilere bir şeyler öğretmeye çalışıyorlar. Her maçı maç sanıyorlar, her futbolcuyu futbolcu.

Rıza'ya karşı oynarsan, oynadığının maç olduğunu unutacaksın. O büyük seyirciye oynadığı oyunu gördük, o bandoyla bir zamanlar şanlı ordu Zigetvar'a, Plevne'ye, Estergon'a ölüme giderdi. Eskişehirspor beraberliğe el sıkışırken kendi kendimize yenilmiştik.

Erdoğan Arıca Lincoln'ü dövüyordu güzel oynuyorsun diye, Ziya Doğan, Mehmet Özdilek, Samet Aybaba... Bunlara karşı oynarken galip gelecem diye oynamayacaksın. Sinirlerini alırlar adamın, timsah gibi beklerler avlarını, berabereliğe yatarken bir anlık hatanla golü yedinmi geçmiş olsun.

Kasımpaşa maçında Caner'in serbest vuruşunu hatırlayan var mı? Reykart Yılmaz Vural'ı tanıyor olsa, Cener'e içeri doldurma, yandan koşana pası ver derdi. Caner ne yaptı? içeri ortaladı, 9 kişi ofsayt. Dürüllülü bu hafta 2. golü Yılmaz'ı tanıdığı için buldu. Aynı yerden Tello ofsayttaki adama ortaladı, ofsaytta olmayan Bobo kafayı dokundu. Ofsayt taktiğiyle oynayan Yılmaz Vural'ı bilen Dürüllülü, Holosko'yla 3 defa burun buruna kaleciyle karşılaştı.

Çok basit bir şeyi hocanın uygulamaması beni kahrediyor. Takım balta'dan geçilmiyor, sezon başından beri yırtınıyorum 16 numaralı futbolcu şampiyonluğa mal oldu. Dikkat edin, her topta paralele bağlanmış. Top ayağında olan adamla aynı mesafede koşuyor sadece. Galatasaray'da oynamasın, ligte herhangi bir takımda bir sezonda 8 maça çıksın, bu yazdıklarımı yerim. Lanet olsun, bu ön libero denen kazmalar bir tane dönen topa basmadılar.

Sahanın en iyi futbolcusu Emre Güngör'dü. Yatarak kayarak hedef küçülten stoperimize patladı kabak. Servet olsa hezimetle dönülecek bir maç sonunda bakalım bu maçta oynatılacakmı? Kaleciye ne demeli? Görünmez bir Fener maçından sonra ultimatom vermiş sanki. Bütün gelen topları şişiriyor, lanet olsun. Bursayla olan fark, kaleci farkıdır. Dün İvankov eliyle Volkan'a, Volkan'dan Sercan'a, 10 saniye sonra gol oldu. Bizim kaleci 10 saniye satranç oyuncusu gibi düşünüyor nereye atacağını.

Kalemize atılan kornerleri izleyin. Tamamı gol tehlikesi. Ön direklerde kimse yok. Sabri, Caner dahil herkes kafaya çıkıyor. Kalecinin bir maçı ipten alma ihtimali sıfır. Oyun sıkışmış, Reykart'ın tek yaptğı şey Elano'yu yanına almak. Bıktık hocam bu hamleden. Takım çok iyi oynuyormuş gibi, değişiklik yapmadan maçı bitirdin. Saha içi değişikliğe bile gitmedin. Sistem diyorsan adına, burada sistem sökmez. Bu futbolcularla bildiğin oyunu oynatamayacaksın. Koy İniestafa'yla, Topal'ı Barcelona orta sahasına görelim bakalım kaçıncı olacaksın. Bak bakalım Messi topla kaç defa buluşacak?

Taç kullanırken gol yiyoruz, topu elle bile oyuna sokamıyoruz. Taç atmayı bilmemekten değil, topa kimse sahip olmak istemiyor. Hayalet futbolcular cirit atıyor orta sahada. Aman top bana gelmesin hesabı.

Fener maçı ne olurun nöbetine yatıyoruz. Bilmiyorum, senelerdir Galatasaray maçlarını bilemiyorum. Hiç bir maçı bilemedim bu sene. Hiç bir maçın garantisi yok, hele geriye düştüğümüz zaman, gireni çıkarma ihtimali çok az. Bildiğim bir tek şey var, orta sahada bu kazmalarla oynamaya 2 maç daha devam edelim 4. lük hayırlı olsun. Çare yok mu? var, Lukas'ı orta saha çekeceksin. Ayhan, büyük maç futbolcusudur onla başlayacaksın. İlerde Keyta, Baros, Arda oynayacak. Elano'yu kendi istemediği sürece asla çıkarmayacaksın. Kaleciye degaj yapmayı yasaklayacaksın. Eğer geriye düşersen ki muhtemeldir çıkar kaleciyi, farketmiyor nasılsa al El Çiko'yu oyuna. Fazla yabancım var diyorsan, Balta Hakan'la başla, Caner'i ver ileri dövüşsün dövüşebileceği kadar. Yorulunca çıkarırsın. Servet, Topal, 16 numaradan ikisi oynarsa maçı unutun. Biri oynarsa maç langırt maçı, her sonuca gebe. Hiç biri oynamazsa, hatta kadroda bile olmazlarsa( Servet'in yedekte oluşu Emre Güngör'ün oyununu yarıya indiriyor) hiç bir maçı kaybetmez Galatasaray, hatta kazanır. Hatta Şampiyon olur olmasına da ne yazar? Bütün rakiplerine yenilmişsin bir kaç maçın bir kaç dakikası hariç iyi futbol oynamamışsın.

Servet daha dün GS televizyonunda çocukluğundan bahsediyor. 11 kişilik fakir ailesinden, muhtemelen Topal'da, 16 numara da sefil çocukluk geçirmişler. 15 yaşına kadar yedikleri bulgur pilavı, nişastadan sonra gelsin pirzolalar, baklavalar, ilaçlar, gıdalar. Kas kas olsa dayanırmı? patlıyor işte bir yerde. Takm 30 kişi, aynı idmanı yapıyor, aynı besini alıyorlar, saha çıkan 11 kişi. Diğerlerinın aldığı fazla enerji başlarına bela oluyor, oynadıkları ilk maçta sakalanıyorlar. Türk futbolcularının genç takımlardaki başarısını ileriye taşıyamamalarının sebebi budur.

İşte böyle, her sene böyle çocuklar. Bizim masum sevgimiz sömürülür gider, bu devran bu düzen asla değişmez. Yarın şampiyonluk kaçar, şampiyonlar ligi ile avunursun. O da kaçar Avrupa Ligi ne güne duruyor. O da kaçarsa mı? yok artık bunu Reykart istese bile yapamaz.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

eline sağlık üstad..
Rızalar,şifolar,ziyalar her yıl BJK'ye 6 puanı kafadan yazıyorlar,GS'a karşı extara motivasyonla kasaplşıyorlar.
Federasyon fikstür çekilirken,Rıza ve Şifonun takımları Bjk nin oynaycağı haftalar bay geçsin,3 puanı BJK'ye yazssınlar..
ya da ligin ilk maçına koysunlar bu maçları..

sembolist dedi ki...

nazmi abi,senden derbi yazıları bekliyorum..