5 Eki 2009

Sülüklerin Ardından #8


Hayatımda ilktir, Galatasaray'ın bir Avrupa Kupası maçını ölü ya da diri izleyemedim. Strum Graz maçında, uçaktaydım. İndiğimde maçın 1-1 berabere bittiğini öğrendim. Eve gece yarısı geldiğimde, televizyonlar sidik yarışındaydı. Galatasaray yenememişti, bundan güzel haber olurmuydu? Maça giden bizimkilere sordum, kötü oynadık dediler, maçın özetini izledim. Maçı bir de böyle yorumlamak var aslında. Tamamını değilde özetini seyredeceksin. Ben razıyım, kötü oynadı dedikleri Arda'nın Strum Graz maçındaki performansına razıyım. Golü yedikten sonraki Galatasaray'ın oyunu forse etmesine razıyım. Maç bitene kadar kan kusturmasına fitim. Surinam'lının golü bulmak için yaptığı fakat muzaffer olamadığı varyosyonlara kefilim. Maçın tamamını seyretmediğim için yorum yazmadım. İzlemeyi tercih ettim sülükleri. Ağızları kulaklarındaydı. Hemen hemen hepsi ben demedimmi yazılarını yazdılar. Kına yakadursunlardı, Galatasaray'ın müzesinde bulunan kupayı almak için oynanan antrenman maçlarından birini alabilen sevgili takımlarının anüsünü yalasınlardı.


Öncü birliğimizi, çocukları yolladık Başkent'e. Ankaragücü teslim olmuş namerde. O anlı şanlı 19 Mayıs'ı mezbeleye çevirmişler. Bir kale arkasını çok görmüşler. Hiç bir zaman doldurulamayacak tribünleri doldurması muhtemel taraftarlara kan kusturmuşlar, maçtan sonra da coplattırmışlar. Yakışır, şaşırmadık, tersi olsa yadırgardık. Öldü sandığımız insanlığı Melih Gökçek diriltecek değildi ya. Takipçisi olacağız Fenerbahçe maçının.


Ey kan emici Türk Spor medyası, ey bu ülkenin varlık sebebi deseleksiyon sülükleri, bayramınız olsun. Fark yedik, resmi takımınızın 5 puan gerisine düştük. Üstelik 1 maç sonra Kadıköy'deyiz. Klasik mağlubiyetlerimizden birini daha aldık mı lig bitti. Siz demediniz mi? Mısır Çarşısına koşun bir birinden renkli kınalar hazırlatın.


Ateş düştüğü yeri yakarmış. Bizler sülükler sevinecek, üzülecek diye takip etmiyoruz Galatasaray'ı. Ve biz bir kez daha haykırıyoruz, Galatasaray'ı asla, galip gelsin, şampiyon olsun diye sevmedik. Biz Galatasaray'ı yaşam biçimimiz olduğu için seviyoruz. Yense de, yenilse de büyüktür, sitemimiz sevgidendir. Ancak söyleyecek sözlerimiz vardır.


Maç yazısını 75. dakikada yazmaya başladım. Maçın skoru ne olursa olsun kaybettik yazacaktım. 40 yıllık taraftarım, tabelayla işim olmamıştır. Bu sayfalarda yazılarım arşivlerdedir ki Galatasaray'ın oynadığı en büyük maçları bazen kaybettiği maçlar olmuştur benim için.(Galatasaray 0- Antalyaspor 3, Galatasaray 0- Fenerbahçe 4...)


Maçı televizyondan izlemek bir başka oluyor bu sene. Takım sahaya çıkarken gösteriyor. Arda Turan takımı motive ediyor, haydi arkadaşlar narası atıyor. Sarılma, konuşma biterken Servet sümkürerek giriyor kadrana, Aydın henüz yok. Arda ajitasyonu Elano Brumer'e, Leo Franko'ya, Balta'ya, Baros'a çekiyor. Arda'da bir moralsizlik seziyorum, ve ben Gamlı Baykuş olarak kıllanıyorum. Bence Arda'nın kaptanlığından rahatsız olanlar var. 22 yaşında birinin emir komutasına girmeyi sindiremeyenler var ve her kimseler siktirsinler gitsinler. Arda Turan kaptanımızdır, bırakın futbolcuları biz taraftarlar bile emrine amadeyiz, ıslık çalsın yeter, 10.000 taraftar yanındadır.


Bir sistemden bahsediyoruz. Hiç görülmeyen şeyleri görüyoruz. Bilimden materyalist futboldan örnekler veriyoruz. Ve böyle olsun istiyoruz. Sıkıntılarımız var, bilimsel teori ortaya koyan ekibimiz var ancak bilimsel futbolu oynayabilecek kapasitede olmayan futbolcularımız da. Barcelano 83. dakikada yenik duruma düşebilir, 85 de 2 fark olabilir. Büyük takımdır, bilim Noi Camp'ta söker 90+ 4 de 3-2 galip gelebilir. Bu bilimsel futbolun zaferidir, büyük hocaların büyüdükleri maçlardır. Ancak Türkiye'de, Ali Sami Yen'de sökmez. Futbolcuların tamamı bilimsel futbol oynayamazlar. 83. dakikaya kadar atamamışlarsa, üstüne yemişlerse maç dönmez. Panik başlar, maçı bırakırlar. Sülüğün ekmeğine tereyağ sürerler.


Servet Marsilya'ya transefer olacak diye bayağı sevinmiştim. Hepiniz bilirsiniz, futbolunu hiç sevmem. Götüyle top oynar, teknik hak getire, akıl bok getire. Gezin Iğdır'ın köylerini, güçlü kuvvetli, gözünü budaktan sakınmayan her hangi bir delikanlıyı çıkar Servet kadar oynar.(Servet Iğdır'lı mert sapına kadar delikanlı bir futbolcudur) Bir bakıyoruz sağ açıkta çalım atmaya kalkıyor. Surinam'lıya ilk sitemim bu konudur. Servet'i zapt edememektedir. Santrayı geçmesi yasaklanmalıdır. Vazgeçtik kornerlerde serbest vuruşlarda bile gitmesin diğer kaleye. Söylemedi demeyin Servet bu gidişle bu sezon başımıza çok iş açacak.


Hoca'ya ikinci sitemim Elano içindir. Bırak be hocam bir kişi de hiç koşmasın, diri kalsın. Geriye gelmesin, Arda ile yarışa girmesin. Brezilya ulus takımının Paf takımı değil Galatasaray. Adam eğer antrenman yapmaya, Dünya Kupası'na hazırlanmaya gelmediyse özgür bırak adamı. Yanına da onu anlayabilek kapasitede adamları monte et. Elano Blumer oyun kurucusuysa, onun çapaları asla Topal ve Sarp olamaz. Bu iki düz futbolcuyla, Elano lige, Galatasaray'a damga vuramaz. Barış Özbek göreve. Ortalama bir Barış, ikisini de katlar bana göre.

Gamsız Aydın Yılmaz'dan bize hayır yok. Senelerdir futboluna bir adım fazladan koyamadı. Potansiyel revir müşterisi ben asla güvenmem böyle futbolcuya. Bir maçı alsa bile 5 maç sakat olur ya da bizleri sakat bırakır. Aynı şekilde Manda Yiyiycisi bize futbola nalet ettirmektedir. Tam ümidi kesmek üzereyken bir gol atıp, yazdıklarımız yedirir, tam uğruna destanlar yazmak üzereyken 3 metreden kuşları döver, hiç bir şey olmamış gibi ablak ablak bakar bizi maymuna çeviririr. Güvenemem, 40 takımım olsa birinde oynatmam.

Beni bu maç en çok yaralayan şey yenilmemiz değildir. Teslim bayrağıdır kanıma dokunan. Ben Galatasaray'a yenilmez demiyorum, yenilir, ancak yenen kan işeyerek yener diyorum. 5 dakikada gol yemez benim takımım. Sülüğü haklı çıkarmaz (Nonbertarafus'un falımıza bakmış)

Ey büyük Galatasara taraftarı, maçtan sonra ne televizyon seyrettim, ne de sülük ne yazmış diye gazete okudum. Tahmin ediyorum dediklerini, söylediklerini. O yüzden bu yazıyı Sülüklerin Ardından'a ekledim. Surinam'lıya güveniyorum. Hazır milli maç arası var, 15 gün kussunlar irinlerini. Haydi sülük yapışma sırası sende, sakın gerşye düşme.

Biz mi? 15 gün dinleneceğiz. Trabzonspor maçında imtihan var. Taraftarın takımla bütünleşme imtihanı. Maça gelemeyenler, gelmeyecek olanlar gelecek olanlara enerjilerini göndersinler. 8 puan farkla şampiyon olamazsak, şampiyonluğu saymayacağım. Kolayına Galatasaray'lı olunmuyor.

6 yorum:

çetin dedi ki...

Yoruldum çocuklar demiyorum, vaktim yok diyorum. Bu adam için bir iki yazmıştım "Mahalle Takımı"na maydanoz olup...

Gene yazmak gerekiyor, ama vaktim yok şimdilik. Nasılsa bu mülkiyeli ukala kusmaya devam edecek...

Son 28 yılın her türlü ahlak bozuculuğunun altında bu düzenbaz, madrabaz taifesi var...

Toplumun her türlü anasını bellediler. Bu pis adamlar yüzünden insanımız her açıdan tanınmaz hale geldi. Toplumsal maymunlaşmanın en birinci aktörleri bunlar. Kimsiniz ulan diye soracağız elbet. Hakettikleri cevapları alacaklar. Birileri tarafından cep dikilen pantolanları, gene bu birileri tarafından dolduruldu...

Sırf daha çok kirletsinler diye herşeyi pompalandı bu yeteneksizlerin...

Unutmamak gerek, kirleten diyalektik olarak en kirli olmak zorundadır. Bu gerçek görülmelidir...


Bunu biliyoruz, herkes bilecek...

Son söz bir atasözü olsun;

"Ayının kırk hikayesi var, kırkı da ahlat üzerine!..."

Gene de şimdilik bir göz atmanız için http://mahalletakimi.blogspot.com/2008/12/eski-tfek-der-ki-fosiller.html

hadesperado dedi ki...

abilerim selamlar saygılar...
yazdıklarınıza ekleyecek birşeyim yok, tek dileğim böyle düşünen, sorgulayan bilinçli taraftarların artması...

bu arada resimdeki arkadaşı bi yerden gözüm ısırıyor ama emin değilim, değilse de çok benziyor, yanılıyor muyum? :)

http://www.sporx.com/fotogaleri/?frm_id=8481&resim=5

Adsız dedi ki...

Rıdvan'la Selçuk Yulaf denen 2 tane oruspu çocuğuna ayrı konu aç abi..

Genç dedi ki...

@hadesperado

doğru bildin abi :)

olmamız gereken yerdeydik.. maç hakkında yazılacak çok şey var ama maçtan önemlisi çıkan olaylardı. ekşi'ye yazdığım yazıyı buraya da yazayım..

----------------

durup dururken ortaya çıkan ankaragücü taraftarlarının durup dururken üzerimize taş ve koltuk parçaları yağdırdığı karşılaşmadır. yağmur gibi gelen taşlardan korunmaya çalışırken, tellerin önünde kendilerini koruyan çevik kuvvete sinirlenince de çevik kuvvetten bir araba cop da yemişliğimiz vardır. bütün polis kameraları üstümüze çevrilip, ankaragücü taraftarına en ufak bir müdahelede bulunulmaması da gariptir. buradan ankaragücü camiasını tebrik etmek de isterim, arabayı sağlam kazığa bağlamışsınız. polis amiri taş atan ankaragüçlülere müdahele etmek isteyen memurlarını yaka paça aşağı çekti ya, aynı adamları galatasaray tribününe saldı ya, bu gözler bunları da gördü ya, ne desem götümüze girebilir bu saatten sonra...

kızını zengin kocaya peşkeş çeken baba gibi sevinin; bize attığınız beton parçalarını yanımıza aldık, sami yen'de gereken şekilde iade edilecektir.

Adsız dedi ki...

Mükemmel yazı.
Bir de "%100 sülük" var bir adet, ona da değinmek lazım, futbol otoritesi,,,

-Sülük Olur..

Bulut dedi ki...

http://pankartfanzine.blogspot.com/2009/10/hislere-tercuman.html