25 Mar 2009

Sıranı Bekle Kewell


Kurtuldum sanma Harry Kewell. Lincoln'ün defterini dürenler seni sağ bırakacaklar öyle mi? Başınıza kimin geldiğini öğrenemediniz daha demek. Meira erken uzadı, adamı hiç sevmediğimden eğrisi doğrusuna geldi de sesimi çıkarmadım. Ama şimdi eminimki Meira, Popescu'luk yapsaydı yine gazaba uğrayacaktı. Misal Linderoth iyi ki sakat oyanayamıyor, oynasa bile Mehmet Topal iyileşsin, Hasan Şaş biraz kilo versin, Linderoth'un kellesini alırlar.

Sıkı durun belki sıradaki maç, olmadı Fenerbahçe maçından sonra kaleye Orkun geçmesin, ben Galatasaray'ı tanımıyorum diye yazı yazacağım. Ümit Karan, bara gitmeye ara versin, bir iki gol atsın, Baros'a pas vermesinler o da atamasın bir kaç maç bakın armayı öpen Baros'un başına ne işler gelecek. İnanmayan Hıncal Uluç'un yazılarını okusunlar. Hakan Şükür'ün tek bacağı bile etmeyen Baros'u Bülent Korkmaz değil, feriştahı gelse kurtaramaz.

Hocası kimdi, Fatih Terim; Onun için tek mecburi eğitim sistemi vardı. Biat edecek, körü körüne takıma, armaya değil de hocaya bağlı kalacak futbolcularla beraber olmak. Tugay olsan ne yazar, Tolunay Kafkas'ı oynatırım, Tugay'da delikanlıdır kaçar gider kurtulurum. Felsefe budur, Fatih Terim taklidi yapılacak. Yap da kardeşim önce bir Fatih Terim'in çırağı ol, sonra taklidini yaparsın, ne öğrenmişsen onu uygularsın. Fatih Hoca ıslık çalmasını bilmiyor galiba, onun yüz, göz mimikleri var futbolcularla iletişim için. Türkler Kızılderili derlerde düşünürdüm, yakında dumanla anlaşan hoca görürsem şaşırmayacağım. Kardeşlerim, diliniz, Türkçeniz yokmu sizin, ne konuşuyorsunuz dili dışarda futbolcularla oyun esnasında. İyi kötü bende top oynadım, top oynarken aklına hiç bir şey gelmez adamın.
Lincoln daha uzun süre meşgul edecek forumları, yorumları. Ricam olacak bu konuda sevgili Galatasaray taraftarından, sevmeyin tamam, gitti diye de sevinin ama küfür etmeyin futbolcuya. Heleki bu yazıdır, kalıyor, silinmiyor, ısrarla küfür yazacaklar beni okumasın.

Şimdi gelelim Harry Kewell'a. Taraftarlar, hele Lincoln'den sonra ona bağlılığının en büyük gösterisine hazırlanacaklar. Şu an kimse Kewell'dan şikayetçi değil. Çünkü henüz Kewell ben Galatasaray'dan büyüğüm diye bir bok yemedi şımarık Lincoln gibi! Bülent Korkmaz'a şaşırıyor, Eskişehir maçında, takım mağlup, rakip 10 kişiyken sahadan çıkarken. O şaşırırken, bizde şaşırıyoruz. Şaşırmak gerçeğe açılan bir kapıdır. Şaşırmayan insanlara şaşırırım ben. Alberto Aynştayn'ın ağzı bir karış açık şaşıran resmi gelir gözümün önüne şaşırmayan birini gördüğümde. Fatih Terim Milan'a giderken şaşırmamıştı, gelirken de. 6-0 yenildiğimiz maçtan sonra ''olur böyle şeyler futbolda'' demiş şaşırmamıştı. 100 senede bir oluyordu oysa.

Bülent Korkmaz, Galatasaray'a hoca olduğuna şaşırmamış, beni şaşırtmıştı. Kewell oyundan çıkarken şaşırmış, hoca şaşırmamıştı. Ya o da Lincoln gibi ''koç delimisin beni çıkarıp Mehmet Güven'i oyuna alıyorsun'' deseydi, yani Kewell'de tıpkı Galatasaray disiplinine muhalefet etseydi. Bu sütunlarda şimdi Lincoln'le beraber Oz Büyücüsü'de ana avrat küfür yiyecekti. Kimse Galatasaray'dan büyük olamaz, Adnan Polat ve Bülent Korkmaz'dan başka tabi.

Biz mi, biz kimiz ki, çapulcuyuz hepimiz. İlkeli ve gönüllü bir birlikteliğin içindeyiz. her ne kadar bazen Galatasaray'lı ilkelerini rencide etsekte adımız taraftar, Galatasaray'lıyız. Böyle derken, yazarken bile tüylerimiz diken diken oluyor. Bizde bu sevda varken, tepemize çöreklenmiş kara bulutlar dağılmaz. Saat kaç demekle, Kadıköy finalinden bilet almakla büyük başkan olunmuyor.

Bu günlerde Milli maç heyecanı var. Lafta heyecan, ben ne zaman gittiler, maç ne zaman, saat kaçta, hangi kanal veriyor, kimler oynayacak biliyorsam şerefsizim. Futbola eski çocukluk alışkanlığımız yüzünden katlanıyorum. Futbol şimdiki gibi olsa ve ben şimdiki bilincimde olsam stadyumun yanından geçmem. Diyorlar ki, stadyumlar dolmuyor, niye dolsun kardeşim. Bu kadar kirlenmiş oyunu bu kadar kirli insanlar oynuyor, temiz kalmak isteyenler daha ne kadar dayanacaklar.

Koskoca Galatasaray'da bir tek Arda ve nöbetçi Emre Aşık'tan başka sevdiğimiz futbolcu yok. Biz burada neyi tartışıyoruz. Biz ancak bu koşullarda Harry Kewell'ın Bülent Korkmaz'a bir el kol hareketi yapıpta atılacakmı travmasıyla maçları takip ederiz. Ya Arda'mı?, yok artık, Arda bu saatten sonra Başkan'ı saha içinde dövse bile atamazlar.

Canım çok sıkkın çocuklar, çooooook.

14 yorum:

bonaventure dedi ki...

benimde sıkkın abi. bende aceto da okudum milli takımın kadrosunu bugün. futbol adına hiç bir şeyin tadı tuzu kalmadı bu leş kargalarını gördükçe. 5. olalım. 6. olalım olmadı 7. olalım. ama şu adnan sezginle bülentle devam etmeyelim.

gerets- bülent tulun ikilisi mi? aaahh ah!

Sacit Tekin dedi ki...

Adnan Polat başkan oldukça, Sezgin bir yere gitmez. 92 yılında futbol şubesinin başında geçinde Plat ın ilk icraatlarından biri, TFF de çalışan Sezgin i kulübe getirmek oldu ve 92-96 yıllarında beraber çalıştılar. Bu dönemde değirmen boş durmadı ve 4 teknik adam öğüttü yılda 1 ortalama ile.

96 yılında bu ikilinin gidişinden sonra başa gelen Süren yönetiminin istikrarı ve 5 yılın sonunda gelen başarılar ortada.

Sene 2006 ve muhteşem ikili yeniden buluşuyor. O günden beri 5 teknik adam değiştirdik.

Ayıptır kardeşim, bakkal dükaknı bile bu kadar çırak değiştirmiyor adamlar görev aldıkları 7 senede neredeyse 10 hoca değiştirmişler.

Galatasaray'ın mevcut olduğu başarılar geçmişindeki asil yıllarında mevcut ama görmek isteyene. 96-2001 yılları arasında neler yapıldı ise başarıyı getiden şu an tam tersi yapılıyor. O zamanki sürecin bizi nereye götürdüğü belli, şu an yapılanların nereye çıkamayacağını da gayet iyi biliyoruz.

Kendi şirketlerini yönetici alırken sülalesini araştıran adamlar GS gibi 100 yıllık kulübü nasıl bu kadar acemice ve sorumsuz bir şekilde yönetirler anlamak mümkün değil.

Hamburg maçlarından önce kendi blogumda bir yazı yazmıştım: "Süren döneminde yapıaln onca doru uygulama kuparuı getirdiyse, bu sene yapılan bunca yanlışlığın yoluun kupaya çıkması başarının değerini düşürmez mi?" diye sormuştum ki zaten fazla da uzun sürmesi Polat'ın gazı.

Sözün özü, tam bir kaos kulübü olduk, ortada ne vizyon var ne de umut. Aynı hatayı 2 kere yapan insana ne denileceğini biliyoruz da 10 kez aynı hata da yapılmaz be kardeşim.

Adsız dedi ki...

de kale zaten orkun'un hakkı. morgan kaleci filan değil.

Adsız dedi ki...

yok daha neler... abartmayalım, demogoji yapmayalım

aksilaz dedi ki...

Sonuna kadar katıldığım bir yazı. Eskişehir maçını seyretme ihtiyacı bile duyamadım maalesef...

selaminko dedi ki...

abicim Lincoln'u muhtemelen takım içinde sevmeyeni çoktu. Ama Harry Kewell'i gönderemezler. birincisi taraftar bir bütün halinde Kewell konusunda. İkincisi takım içindeki arkadaşları benim gördüğüm kadarıyla çok seviyor oz büyücüsünü. En başta Arda isyan eder öyle bir duruma gibime geliyor. Taraftar ve Arda yedirmez Kewell'ı. Ya bir adam kendi kendini böyle harcar mı ya? Yazık Bülent sana be.

Adsız dedi ki...

güzel yazı olmuş hocam, özellikle adama/adamlara küfür kısmı. açıkçası ben de pek hoşlanmadım lincoln ün son hareketlerinden, sanki yönetime ya da teknik heyete değil bizeydi tavrı. aylarca top oynamadı, destekledik, bir kalemde sildi adam sanki bizi. sevdiğimiz için dokundu, sevmesek "hadi ordan" der geçeriz. şu an lincolnden hazetmeyen taraftarın yüzde 90 ı da benim gibi düşünüyordur, eminim. ama adama ana avrat küfretmenin ne anlamı var. ha keza adnanlara ve bülent e de küfretmenin bir anlamı yok, kendimizi küçültmeyelim, bize yakışan bu değildir, biz 104 yıllık tarihimizde birilerine ana avrat düz giderek başarılı olmadık, türkiye de benzeri olmayan kupalar küfürle gelmedi.

hele ki tugay-tolunay hadisesini hatırladım da şimdi, daha bir kötü oldum.

bir tanesi türkiye de çapulculukla hoca olmaya çalışan terbiye yoksunu bir adam, diğeri ingilterede 38 yaşına girerken kulübünün bir sene daha oyna diye ısrar ettiği ve şimdiden antrenörlük-teknik direktörlük konusunda kendini geliştirmesi için destek çıkılan ve kulübünün belki de şu an için en kıymet verilen adamı. biri başkalarının tolunayı, diğeri bizim Tugayımız.

bülent kaptanın lincoln olayındaki hatalarının bir an evvel farkına varmasını diliyorum, bizim için hep küçük kalacak hakan kardeşi gibi adamların gazına gelmemesini diliyorum, futbolculuğunu sevmememize rağmen attığı her gole sevindiğimiz, efendi olmasıyla takdir kazanan ama adı tarikatlara karışmasıyla antipatimizi kazanmış şükür arkadaşının gazına gelmemesini de diliyorum. ne sevinmiştim oysa kaptan takımın başına gelirken. lincoln adına geç artık, ama takım adına değil, haydi be, son bir gayret! başkalarının kafasını ezmeye çalışmak yerine top oynatmaya çalışın şu takıma.

bu olayda herkesin yanlışları oldu, umarım bizim çıkardığımız derslerden burada bahsi geçen insanlar da kendi paylarına birşeyler çıkartabilmişlerdir.

12 nisanda samiyende görüşmek dileğiyle, şu an tek isteğim samiyendeki belki de son fener maçında güzel bir gece yaşayabilmek.

herkese saygılar, sevgiler.

Jordi Metal dedi ki...

Kewell'a uzanan eller kırılsın derim. Forması için Aslanlar gibi savaşan 3 yabancımızdan biri o.

Adsız dedi ki...

o forma için savaşan her adam özeldir önemlidir. Ha Lincoln gibi işime gelmez oynamam demeyeceği için harry'de böyle bir sorun olmaz. Sonuçta biri karakter konusunda asalet dersi verirken diğeri karaktersizlik üzerine master yapıyor. Gereksiz bir kıyaslama. Çünkü biri gerçekten adam gibi adam.

hadesperado dedi ki...

futbol zekası ve profesyonellik anlamında Kewell, bırakın Lincoln'le takımımızın %90'ıyla bile karşılaştırılamaz.

Lincoln'ün ise futbol zekasına bişey diyemem ama çok zayıf yönleri olduğu da ortada.

Mario Jardel dedi ki...

Birde şimdi gaziantepspor'lu tabata'nın galatasaray ile ismi alınıyor. Genelde medyanın, doğan gurubunun spor haberlerine pek güvenilmiyor.. Bu adamlar adriano'yu da geçen sene galatasaraylı etmişti ama ateş olmayan yerden de duman çıkmaz diyor insan inansa da inanmasa da..

Tabi canım tabata lincoln'den daha sorunsuz oyuncu ya.. Onu da alın.. O da sahada yürüyen odun durup kendi orta sahadan kaleciye pres yaparken isyan etmez, küsmez. Disiplinli oyuncudur canım her brezilyalı gibi.. Suya sabuna, etliye sütlüye bulaşmaz. Gözü dışarılarda değildir, kaprissizdir..

Bu adamı alarak lincoln'den daha sorunsuz bir oyuncu mu alacağını sanıyor adnan abiler. Öyle ya da böyle tabata'nın kumaşı çok sağlam eğer bu adam kendi de dediği gibi pele'nin 10 numarasını giymiş, ülkesinde de burdaki futboluna benzer futbolunu oynamışsa koskoca santos enayi değil herhalde bu adamı satsın.. Hemde brezilya gibi bir ülkede bu adam sorun yaşadıysa başka bir şey diyemiyorum muhtemel transferinde..

Ha bir bilgim yok benimki sadece bir tahmin ama bu kadar sağlam bir oyuncu kolay kolay bırakılacak bir adam değil...

Sayın yönetimimiz hala uyuyor kewell konusunda.. adam 2 senelik kontrat imzaladı ve kendi ülkesinde yaptığı açıklamalarda ''tabiki kariyerimin sonuna kadar türkiye'de kalmayacağım'' dedi.. Demek bu adamın seneye gitme ihtimali var.. Ama hala kontrat uzatma haberleri yok.. Bu mudur yönetim anlayışı ? eğer bu kulüp kewell'a da bir ribery faciası yaşarsa bunun vebalini çekecek taraftara yazık değil mi ?

Gidiyor lincoln.. Allah kewell'ın baros'un başına vermesin onun yaşadıklarını..

Adsız dedi ki...

tabata santosta devamlı forma giymediği için (geçen sezon başka bir oyun kurucu vardı) ve daha da önemlisi avrupa piyasasına sunulması için geldi. gelecek sezon italyada görürsem hiç şaşırmayacağım. japon-brezilya melezi, ikisinin de iyi yönlerini almış gibi görünüyor. :)

Mario Jardel dedi ki...

@adsız

valla santos tabata'nın yerine nasıl bit oyuncu bulduda bu adamı kestiler bilmiyorum ama bildiğim kesin bir şey var bu atamın çok sağlam topçu olduğu. Sezonun ilk maçında fenere attığı golü anımsayalım. Topa o kadar kurnaz ve gözü aldatıcı şekilde vurdu ki dedik herhalde volkan kurtarır bunu. Ama adam o kadar ince vurmuş ki topa yavaş olmasına rağmen süper yere gitmiş. Kadıköy'de ki maçta yaptıkları da ortada neyse..

Mesele nasıl bir futbolcu olmasından ziyade karakterinin bizim takımın ''disiplin'' anlayışı altında sindirilmesi. Zaten böyle olursa geçen gün bir yerde okuduğum ya da duyduğum gibi bunların eline maradona da gelse iki günde sepetlerler.

drvenom dedi ki...

bence artık arda'nın oyun kurucu mevkiine alıştırması lazım kendisini. trabzon ve hamburg maçında yaptığı asistleri her baba yiğit yapamaz. hele hamburg maçında bacağı delik iki iğne yemiş maçın başında gözüne darbe almış kısık gözleriyle 3 hamburglunun arasından yaptığı ayak oyunu ömre bedel. kewell baba da geçer sola rahat eder. arda da hem 10 numarayı hem de pazubandı alır artık.